Karaca, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mustafa Alkayış, Adıyaman'ın 1 Aralık 1954 yılında il olduğunu belirterek, 70 yıl boyunca kentin büyümesine katkı sunanlara teşekkür etti.
Adıyaman'ın, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük hasar aldığını ifade eden Alkayış, "Yıkılan şehrimizin tekrar ayağa kaldırılmasında, umutlarımızın yeniden yeşertilmesinde, deprem yaralarının sarılmasında elini deprem bölgesinden hiç ayırmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza Adıyamanlılar adına çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, ailesi tarafından nezle şikayetiyle Bursa Şehir Hastanesi'ne getirilen 7 yaşındaki kız çocuğunun yanlış tedavi sonucu hayatını kaybettiğini öne sürerek, konuyla ilgili Sağlık Bakanlığının gerekli soruşturmayı yapmadığını savundu.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, fay hattı üzerinde bulunan Tunceli'nin depreme hazırlıklı bir kent haline getirilmesi için hükümetten destek beklediğini söyledi.
Kentin 90 bin nüfusunun bulunduğunu aktaran Erol, "Olası bir depremde büyük sorunlar yaşayabiliriz. Deprem olmadan alınması gereken tedbirler var. Tunceli'de son derece başarılı ve iyi işler yapan bir vali var. Yetkisi çerçevesinde depreme hazırlık için bir eylem planı geliştirerek işler yapmaya başladı. Ama bu yeterli değil, bakanlıkların buraya yönelmesi lazım. Tunceli gerçekten depreme hazırlıklı bir hale getirilebilir." ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, 2 gün önce protestolarda tutuklanan 9 gencin iktidardan "İsrail'in soykırımdan vazgeçmesi için daha etkili yaptırımlarda bulunmasını talep ettikleri" için tutuklandıklarını savunarak, bu durumu eleştirdi.
Kaya, gençlerin suçsuz olduğunu ve yargının bir sopa olarak kullanıldığını öne sürdü. Kaya, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tutuklanmasına dair karar çıktığını, birçok ülkenin bunu uygulayacağını ifade ettiğini ancak Türkiye'nin bunu uygulayıp uygulamayacağını açıklamadığını söyledi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, 4 Aralık tarihinin Dünya Madenciler Günü olduğunu anımsatarak, hayatını kaybeden tüm madencileri rahmetle ve saygıyla andıklarını söyledi.
Çömez, Balıkesir'deki Marmara Adası Saraylar Beldesi'nin maden yataklarıyla tanınan dünya çapında bir bölge olduğunu, Antik Çağ'dan beri tüm dünyaya mermerlerin bu bölgeden gittiğini ancak bu bölgenin son derece kontrolsüz ve denetimsiz olduğunu belirterek, bu beldede geçen hafta çok elim bir maden kazası yaşandığını söyledi.
Açıklanan enflasyon rakamlarını hatırlatan Çömez, “enflasyonun tek haneye düşeceği” yönündeki sözün yerine getirilemediğini belirtti.
Çömez, tarım ve hayvancılığın iktidar tarafından planlı bir şekilde ihmal edildiğini ve bugün yaşanan gıda enflasyonunun sebebinin bu durumdan kaynaklandığını savundu.
- "Madenciliğe sadece kar odaklı bakmak insani ve ahlaki değildir"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da Dünya Madenciler Günü'nü kutlayarak, hayatını kaybeden tüm madencilere rahmet diledi.
Yerli enerji kaynağını ekonomiye kazandırarak ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan madencilerin afetlerde arama kurtarma çalışmalarında liderlik yaptığını ve birçok canı kurtardığını belirten Akçay, "Asrın felaketi Kahramanmaraş depreminde 'kömür için değil ömür için geldik' diyerek yüzlerce canı kurtaran kahraman madencilerimizle iftihar ediyoruz. Madencilik dünyanın en zor ve tehlikeli mesleklerinden biridir. Madenciliğe sadece kar odaklı bakmak insani ve ahlaki değildir. Madencilikte esas olan işçi güvenliği ve sağlığı olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, AK Parti'nin enflasyonu düzeltmekle uğraşacağına her gün ayrı bir hukuksuzluk gerçekleştirdiğini savunarak, DEM Parti'nin haklarını sürekli gasbettiğini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise bugün madencilerin korunaksız ve para hırsı uğruna sömürülmeye devam ettiğini belirterek, iktidarın madencilerin canını ve hakkını korumak için bir adım atmadığını savundu.
İşçilerin iş hukukundan kaynaklanan haklarının bile yendiğini ileri süren Emir, maden işçilerinin ölümünün önlenebileceğini söyledi.
Emir, "Bu 4 Aralık gününde alnının terini kömüre, madene akıtarak tertemiz ekmeklerini kazanan madencilerimizin ve koruyamadığımız, maden kazalarında kaybettiğimiz madencilerin önünde saygıyla eğiliyoruz." dedi.
Aile hekimlerine son yönetmelikle ücretli bir biçimde rapor düzenlemeleri uygulaması getirildiğini ve böylelikle aile hekimlerinin hasta yakınlarıyla karşı karşıya getirildiğini savunan Emir, bu durumun çok tehlikeli olduğunu belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nü kutlayarak bugün emeğin kutsallığını ve bu uğurda verilen mücadeleyi bir kez daha hatırladıklarını söyledi.
TRT World Forum'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifiyle gerçekleştiğini belirten Yenişehirlioğlu, şunları kaydetti:
"Etrafı türlü zorluklarla kuşatılmış bir coğrafyada bulunan Türkiye için bölgesel ve küresel meselelerle ilgilenmek tercihten öte bir zorunluluktur. Bu sorumluluğun bilincinde olarak özgün bir siyaset ve diplomasi modeline liderlik eden Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ülkemizin hak ve menfaatlerini korumanın ve yükseltmenin yanında daha adil bir dünyanın reçetesini de insanlığa sunmaktadır. İşte bu kapsayıcı perspektif, oldukça detaylı istişarelerin, önemli fikir paylaşımlarının yapıldığı, TRT World Forum gibi faydalı zeminlerin oluşmasına da imkan tanımaktadır. Mazlum ve masum halkların sesinin duyurulması, uluslararası sistemin sürdürülebilir çözümlere kavuşması ve daha birçok konuya yönelik değerli fikirlerini paylaşan ve sürece katkı sunan herkese ayrıca teşekkür ediyoruz."
Genel Kurulda, Saadet Partisi ile DEM Parti'nin "engelliler", İYİ Partinin "plastik atık ithalatı" ve CHP'nin "deprem bölgelerindeki ekonomik sorunlar ve çözüm yolları" hakkındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin önerisi üzerine söz alan DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz, Türkiye'de engelli bireylerin temel haklarını kullanamadığını ve sistematik olarak bir ayrımcılıkla karşı karşıya kaldıklarını savundu.
Boz, "Ulusal ve uluslararası mevzuatlar engelli bireylerin haklarını güvence altına almış gibi görünse de uygulamadaki bu yetersizlikler ve düzenlemelerin bir anlam taşımadığını gösteriyor. İktidarın umursamazlığı engelli bireylerin sosyal, ekonomik ve aynı zamanda toplumsal hayattan dışlanmasını derinleştirmekte. Engellilere yönelik politikaların yüzeysel ve göstermelik kaldığı bir gerçek. Kamu binaları, yollar, toplu taşıma araçları ve sosyal alanlar hala erişilebilir durumda değil." ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya da toplumun yüzde 12'sinin engelli olduğunu belirterek, "Engelli sayısını olabildiğince azaltmak adına üzerimize düşeni yapmalı ve bu noktada önleyici tıp konusunda gerekli çalışmaları ortaya koymalıyız." dedi.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, bu alandaki sorunların çözümü için engellilik politikalarına yön verecek, bağımsız bütçesi olan, tüm engellilerin ve ailelerinin sorunsuz ulaşabileceği bir "engelliler bakanlığı"nın kurulması gerektiğini söyledi.
CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale de engelli vatandaşların e-ticaret, siber güvenlik, kodlama gibi alanlarda çalışabildiklerine dikkati çekerek, "Ancak bunlarla ilgili neredeyse hiç kaynak ayrılmıyor. Bugün engelli vatandaşlarımızın hem sosyal hem de iş hayatına katılımını kolaylaştırmak için teknoloji geliştirebiliriz. Engelli teknolojileri sektörüne bir ayrıcalık tanıyın. Engelli vatandaşlarımıza sosyal yardım desteğini çalışmaya başladıktan sonra da kesmeyin." diye konuştu.
- "Bize kimse engel olamayacak"
Kürsüye akülü tekerlekli sandalyesiyle gelen AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen Hacıoğulları ise yetersizlik hissi, aşağılık kompleksi ve öğrenilmiş çaresizliğin insanın en büyük engeli olduğunu söyledi.
"Engellendiğini iddia eden kişi engellidir, engelleri için dövüşmeyen kişi engellidir." diyen Hacıoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz günlerde bir sanatçının aldığı bir ödül sonrası bizi Avrupalı arkadaşlarına şikayet ettiği konuşması yayınlandı. Kendisini bizim üzerimizden yetersiz hisseden sözüm ona sanatçılar, bizim yetersizliğimizi varsayarak geliştirdikleri aşağılık kompleksleriyle, üstelik engellendiklerini iddia ediyorlar. Sırf bu yüzden başta o bahis mevzusu sanatçı olmak üzere bu sanrıya, algıya kapılarak engellendiğini iddia eden tüm engelli sanatçıların Dünya Engelliler Günü kutlu olsun. Oysa bu sanatçılar kendi çağlarında ve ülkelerinde fevkalade anlaşıldı, sevildi, değer gördü, para kazandı, başarılı oldular. Yapamadıkları şey ne Allah aşkına?"
Hacıoğulları, konuşması sırasında AK Parti'li bir milletvekili tarafından kürsüye bırakılan tabloyu göstererek, "Odamda asılı duran bu levha, Kur'an-ı Kerim'in Şuara Suresinde Hazreti Musa'ya söylenen 'Asanı yere at.' ayeti bu. Musa asasını yere atar ve firavunun rahiplerinin algı, illüzyonla birer yılana dönüştürdükleri kara büyülerini bozar. Muhalefet milletvekilleri, kimi sanrıları, kaygı bozuklukları, anksiyeteleri, vehimli zihinleriyle algı oyunu yapıp duruyorlar. Türkiye engellerini atalı çok oldu. Yapacak dünya kadar işimiz var. Biz algıyı bozacağız, asamızı atacağız, bize kimse engel olamayacak." sözlerinin ardından, ayakta durmak için destek aldığı bastonunu kürsünün üzerinden yere attı.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda daha sonra AK Parti'nin gündem ve çalışma saatlerine ilişkin önerisi ele alındı. Kabul edilen öneriye göre, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, gündemin ikinci sırasına alındı.
Gündemin ilk sırasında yer alan Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin Genel Kurulda yarın tamamlanması halinde, Genel Sağlık Sigortası'na ilişkin düzenlemeleri de içeren kanun teklifinin görüşmelerine 2025 yılı bütçesi görüşmelerinin ardından başlanacak.
AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, TBMM Genel Kurulunda, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in, "Halep'e Türk bayrağı dikildi diye sevinenler var. Halep kimin toprağı, kimin şehri? Türkiye, Halep'i, Suriye'yi işgal mi etmek istiyor? Soruyoruz." sözlerine tepki gösterdi.
Önemli olanın, Türkiye'nin birliği, beraberliği, bütünlüğü olduğunu vurgulayan Yenişehirlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece Halep değil dünyanın herhangi bir köşesinde şehit kanıyla sulanmış Türk bayrağının dalgalanması niye bazılarını rahatsız ediyor? Biz, Türk milleti olarak, bize ihtiyaç duyulan her anda, her zamanda, her yerde; mazlumun, mağdurun ve uzatılacak bir el isteyen her bir insanın yanında olmaya devam edeceğiz. Bu al bayrağın gölgesinde, huzurla, gururla ve mutlulukla yaşamaya ilelebet devam edeceğiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye'nin bütünlüğünü, Suriye halkının güvenli bir şekilde yaşamını sürdürmesini savunuyoruz. Hem kendi güvenliğimiz hem de güneyimizdeki halkların güvenliğinin sağlanması için bunca mücadele verirken bundan niye bu kadar rahatsızlık duyulduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz."