EĞİTİM/ÖĞRETİM

Anayasamızdaki Ortak Kıymetlerimize Hiç Kimse El Uzatamaz!

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 10.10.2024 tarihinde Isparta Şubesi’nin teşkilat yöneticilerinin katılımıyla düzenlediği istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Isparta şube yönetim kurulu üyeleri, şube kadın komisyonları, ilçe, üniversite ve merkez işyeri temsilcileri ile üyelerimiz katıldı.

Genel Başkan Geylan, 11.10.2024 tarihinde de Burdur Şubesi’nin istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Burdur şube yönetim kurulu üyeleri, şube kadın komisyonu yönetim kurulu, ilçe ve üniversite temsilcilerimiz katıldı.

Öğretmenlerimizin hizmet yılı esasına göre kariyerleri planlanacak, bu önemli bir kazanımdır.

Toplantılarda konuşma yapan Genel Başkanımız Talip Geylan, TBMM’de kabul edilen Öğretmenlik Mesleği Kanunu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Geylan, bu kanunun toplam 43 maddeden oluştuğunu belirterek, kanunun öğretmenlerin birçok beklentisini karşılamaktan uzak kalmakla beraber önemli kazanımları da ihtiva ettiğini söyledi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu ile ilgili sürecin 23 Ekim 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından kamuoyuna tanıtılan, 2023 Eğitim Vizyon Toplantısı’nda gündeme gelerek başladığını hatırlatan Geylan, “O dönemde Sayın Bakan yaptığı konuşmada, çok yakın zamanda Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılacağını söyledi. O andan itibaren Türk Eğitim-Sen olarak, ‘Öğretmenlik mesleğinin statüsünü yasal bir zemine kavuşturacak, mesleğin saygınlığını ve itibarını artıracak olan meslek kanuna evet diyoruz, ancak devlet memuru olmamız nedeniyle sahip olduğumuz kazanım ve haklarının baki kalması kaydıyla’ dedik ve kanunla ilgili tüm gayretleri ortaya koyduk. Kanunun ilk gündeme geldiği günden bugüne eleştiri ve önerilerimiz, eylem ve etkinliklerimiz, açtığımız davalar, MEB nezdinde yaptığımız görüşmeler, çalıştaylar ve konferanslarımız ile öğretmenlik mesleğinin adına yakışır bir kanun çıkarılması için mücadele etik.

Kariyer basamakları ile ilgili yıllardır söylediğimiz şey şuydu: Öğretmenlerin kariyer düzenlenmesi sınavla olmaz. Çünkü sınav sadece bilgi ölçer. Oysa öğretmenlik; bilme mesleği değil, bildiğini aktarma mesleğidir. Öğretmenlerimize uzman öğretmen, başöğretmen unvanı verecekseniz esas alınması gereken tek kriter deneyim, tecrübe, kıdem ve hizmet yılı olmalıdır. Bu nedenle sınava karşı olduğumuzu her fırsatta ifade ettik ve sınavın kaldırılması için yargıya da başvurduk. TBMM’de kabul edilen ÖMK’da da nihayet sınav kaldırıldı. Bize göre kanunda en önemli kazanımlardan biri sınav kaldırılmasıdır. Artık öğretmenlerimizin hizmet yılı esasına göre kariyerleri planlanacak, bu önemli bir kazanımdır” diye konuştu.

ÖMK ile ilgili diğer önemli düzenlemelerden birinin de 20 yıl ve daha fazla hizmeti olan öğretmenlerimiz için uzman olma ya da bekleme şartı olmaksızın başöğretmenliğe başvurabilmeleri olduğunu söyleyen Geylan, bunun da sendikamızın teklifleri arasında yer aldığını bildirdi. Kanunda şiddete yönelik yasal tedbirlerin yer aldığına vurgu yapan Geylan, Türk Eğitim-Sen’in yıllar süren girişimlerinin, MEB ve TBMM nezdinde yaptığı görüşmelerin, hazırladığı yasa tekliflerinin, eylem ve etkinliklerin konuyu gündemde tuttuğuna dikkat çekti.

İl/ilçe emri hakkının mutlaka geri getirilmesi keyfiyet değil, zorunluluktur.

Genel Başkan Geylan, kanunun eksikleri bulunduğu da söyleyerek, şunları kaydetti:

  • “Öğretmenlerin aile birliğinin sağlanması için mazeret tayinleri ile ilgili bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Mazeret tayin talebi karşılanmayan öğretmenlerimizin mağduriyetlerine son verilmesi, bu noktada tüm kontenjanların başvuruya açılması,  başvuru taleplerinin eksiksiz karşılanması, il/ilçe emri hakkının mutlaka geri getirilmesi keyfiyet değil, zorunluluktur.
  • Öte yandan kanunda liyakat esasına dayalı bir yönetici atama sistemi oluşturulmalıydı. Sendikal, ideolojik, siyasi saiklerin ön planda olmadığı, bir grup mensuplarına iltimas geçilmediği, sadece hak edenlerin makamlara getirildiği, yazılı sınavın esas alındığı bir yönetici atama sistemi ihdas edilmelidir.
  • Ödüller yine mensubiyetler üzerinden değil, ehliyet ilkesine bağlı olarak dağıtılmalıdır. Bu noktada kanunda şeffaf, başarıyı önceleyen bir ödül sistemi kanuni güvence altına alınmalıydı.
  • Kanunda öğretmen atamalarının sadece kadrolu yapılması yer bulmalıydı. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamalarına son verilmesi ve atamaların sadece kadrolu atama yapılmasının bu ülkenin geleceği açısından büyük önem teşkil ettiği, öğretmenlerimizin bu şekilde daha verimli, istekli, huzurlu çalışacağı, mali ve özlük haklar açısından bir kayıp yaşamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Eğitimin her alanında mülakata karşıyız. Öğretmen ve yönetici atamalarında mülakatsız döneme geçilmesinin vakti gelmiştir! İlk atamalarda, yönetici atamalarında, görevde yükselmelerde yazılı sınavın tek ölçüt olarak alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz.
  • MEB’de görev yapan il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri, şube müdürleri ve müfettişlerimizin ücretleri uzman/başöğretmen tazminatlarına mütenasip şekilde iyileştirilmelidir.
  • Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlere ekonomik ve özlük hakları açısından teşvik edilerek, 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde vaat edildiği üzere, Teşvik Ödeneği verilmelidir.”

Geylan daha birçok konuda kanunun eksiklikleri olduğuna dikkat çekerek, “Türk Eğitim Sen olarak mücadelemiz sona ermedi. Her platformda sesimizi duyuracağız, sürecin bu şekilde sona ermemesi için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

Ortak kıymetlerimize el uzatamazsınız!

Anayasa tartışmaları ile ilgili önemli açıklamalar yapan Geylan, ortak kıymetlerimize hiç kimsenin el uzatamayacağını belirtti. Geylan, Türkiye Kamu Sen’in, “Türkiye Sevdalıları” hareketi olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Türkiye Kamu Sen’in temelleri, 1992’de, ‘Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız’ şiarıyla atılmıştır. Ekmek kavgasının, yani hak mücadelesinin ve onurlu, kararlı ve şerefli sendikal mücadelenin adresi Türkiye Kamu Sen’dir.

Lakin, Türkiye Kamu Sen’liler, ‘Ekmek kavgasının’ önüne ‘Türkiye sevdasını’ koymuştur. Biz, her durum ve koşulda ÖNCE TÜRKİYE deriz! Bizim için, diğer her şeyin anlamı ancak ondan sonra vardır!

Peki, kara sevdamız olan TÜRKİYE nedir?

Bizim için Türkiye;

  • Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesidir.
  • Anayasamızda ifadesini bulan temel değerlerdir.
  • Atatürk’tür.
  • Cumhuriyettir.
  • Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışıdır.
  • Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüdür.
  • Türkçe’dir.
  • Ay yıldızlı al bayraktır.
  • İstiklal Marşı’dır.
  • Başkent Ankara’dır.

Velhasıl;

Türkiye sevdalılarını aşmadan ortak kıymetlerimize hiç kimse el uzatamaz!”

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }