ÜNİVERSİTE

Artan yükseköğretime erişim talebini vaktinde karşılayan ender ülkelerden birisiyiz

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar ; “Türkiye, dünyada son 30 yılda artan yükseköğretime erişim talebini vaktinde karşılayan ender ülkelerden birisidir” dedi

“Uluslararasılaşma vizyonumuz, dünyanın her bir köşesinde tecrübemizi, birikimimizi, bilgimizi bütün insanlıkla paylaşmaktır”

“Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci önceliğimizdir”

“Dijital beceriler artık neredeyse her sektörde bir zorunluluk halini almaktadır. Yeşil ve dijital becerilerle donanmış gençlerimizin ülkemizin ekonomik gelişmesine daha büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz”

“Bilimsel doküman üretimi bakımından dünyada 17. sıradayız. Hedefimiz öncelikle ilk 10’a girmek, sonra ise ilk 5’i zorlamak olacaktır”

“İstihdama duyarlılığı azalan programları sistemin dışına çıkarmaya, yeşil ve dijital becerilere dayalı programlar açmaya devam edeceğiz. Bu yükseköğretim sistemimizin en önemli dönüşümlerinden biridir”

“Şu ana dek toplam programların yüzde 10’unu dönüştürdük. Hedefimiz birkaç sene içerisinde bu oranı yüzde 25’e yükseltmek olacaktır”

29 Kasım 2024 Niğde 

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, 2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonuna Dair Üniversiteler ile Bölgesel Toplantıların üçüncüsünü gerçekleştirmek ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Akademi Yılı Açılış Töreni’ne katılmak üzere Niğde’yi ziyaret etti.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar açılış töreninde yaptığı konuşmada Türkiye’nin dünya ülkeleri arasında yükseköğretime erişim talebindeki başarısına vurgu yaparak, “Bütün dünyada son 30 yılda artan yükseköğretime erişim talebini vaktinde karşılayan ender ülkelerden biri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan riyasetinde Türkiye Cumhuriyeti’dir. Yükseköğretime erişim talebini canlı tutmayı, gençlerimiz arasında adil bir rekabet yoluyla, hakkı olan herkese üniversitelerimizin kapılarını açmayı, gerekli kontenjanları sağlamayı amaçlıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Özvar,“Yükseköğretim Kurulu olarak belirlediğimiz 5 stratejik hedeften biri olan yükseköğretimde erişilebilirlik ve kapsayıcılık konusunda temel amacımız ülkemizin tüm kesimleri için nitelikli yükseköğretime adil erişimi sağlamaktır.” dedi.

“Uluslararasılaşma vizyonumuz tecrübemizi, birikimimizi, bilgimizi bütün insanlıkla paylaşmaktır”

Özvar, Türkiye’nin yükseköğretim alanında bir asrı geçen muazzam bir tecrübeye sahip olduğunu ve bu tecrübeyi başta komşu ve dost ülkelerle paylaşmak istediklerini söyledi. Özvar, “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi modelini hayata geçirdik. Bu modeli, köklü üniversitelerimizin eğitim öğretim tecrübesini hem komşularımızla hem de dost ülkelerle paylaşmaya devam edeceğiz. Uluslararasılaşma vizyonumuz sadece Türkiye’de değil, dünyanın her bir köşesinde tecrübemizi, birikimimizi, bilgimizi bütün insanlıkla paylaşmaktır” şeklinde konuştu.

-Türkiye bilimsel doküman üretiminde dünyada 17’nci sırada-

Konuşmasında, bilimsel doküman üretimine de değinerek, bugün Türkiye’nin bilimsel doküman üretimi bakımından dünyada 17. sırada yer aldığını belirten Özvar, “Bilimsel üretkenlikte dünya devleri ile büyük bir yarış içerisindeyiz. Hedefimiz öncelikle ilk 10’a girmek, sonra ise ilk 5’i zorlamak olacaktır. Üniversitelerimizle birlikte bu hedeflere emin adımlarla ilerleyeceğimize yürekten inanıyorum.” dedi.

-Akademik birimlerin ve programların açılması için akreditasyon şartı-

Özvar, “Akademik birimlerin ve programların açılması için akreditasyon şartı getiriyoruz. Akreditasyon konusunda gerekli adımlar atılmadıkça akademik birimler ve programlar açılmasına müsaade etmeyeceğiz. Üniversitelerimizden artık kapasiteyi daha yükseğe çıkarmaktan ziyade mevcut kapasitenin kalitesini artırmaya yönelik adımlar atmalarını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

-Yeşil ve dijital beceriler vurgusu-

Özvar, yeşil ve dijital becerilerle donanmış gençlerin ülkenin ekonomik gelişmesine daha büyük katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

Özvar, “Son dönemde üzerinde en fazla durduğumuz başlıklar arasında ‘yeşil ve dijital beceriler’ yer almaktadır. Dijital beceriler artık neredeyse her sektörde bir zorunluluk halini almaktadır.

Bu da yalnızca teknik bilgiye değil aynı zamanda bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilme becerisine de sahip olmayı gerektirmektedir.Türk ekonomisinin daha hızlı gelişebilmesi daha yüksek katma değer üreten bu beceriler ile mümkün olacaktır.” dedi.

-Uluslararasılaşmada kalite vurgusu-

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, 37 üniversite rektörünün katılımıyla üçüncüsü gerçekleştirilen 2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonuna Dair Üniversiteler ile Bölgesel Toplantısında yaptığı konuşmada ise Türkiye’nin gelecekte uluslararası öğrenci çekme konusunda daha büyük rakipleri ortaya çıkacağına dikkat çekti.

Bu rekabete şimdiden hazırlanmanın önemine işaret eden Özvar, “Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir. Gelecek öğrencilerin sayısı kadar kalitesi de bizim temel gündemimizdir.” dedi.

“Demografik değişimin en büyük sonuçlarından biri sağlıkta olacak”

Özvar, demografik değişmenin en büyük sonuçlarından bir tanesinin sağlık sektöründe kendini göstereceğini belirterek, üniversitelerin şimdiden bu konuda çeşitli çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı.

Önümüzdeki 30 yıl içerisinde yaşlı grubun oranının artmasının sağlık sektöründe birtakım sınamaları beraberinde getireceğine işaret eden Özvar, “Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda yaşlı bakım olmak üzere muhtelif alanların daha şimdiden üniversitelerin gündemine girerek bu konularda bir kısım çözümler bir kısım projeler durması veya çalışması önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.

“Yazılım ve yapay zeka programlarının sayısını artıracağız”

Özvar, “Yeni dijital meslekler olarak tarif edebileceğim yazılım ve yapay zekâ tabanlı uğraşılar en fazla talep edilen kariyerlerdir. Bu yıl 17 yeni önlisans ve lisans programı 20 üniversitemizde 70’i aşkın sayıda açıldı. Bu programlar tam doluluk oranıyla hizmete başladı. Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz.” dedi.

“İstihdama duyarlı yeni programları artırmaya devam edeceğiz”

Özvar, “Önümüzdeki akademik yıl itibarıyla bu programlarda ders verecek hoca sayısına bağlı olarak istihdama duyarlı yeni programları artırmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken istihdama duyarlılığı azalan programların da dönüştürülmesini sağlayacağız. Bir tür karne yoluyla diğerlerinin sistem dışına çıkmasını sağlayacağız. Bu proje daha birkaç yıl daha sürecek. Toplam programların ancak yüzde 10’unu dönüştürebildik. Bizim hedefimiz birkaç sene içerisinde toplamda üniversitelerimizin yüzde 25 programını yeni şartlara uygun hale getirmektir. Bu bütün üniversitelerimiz için geçerlidir. Bu konuda devlet vakıf ayrımı yapmadığımızı bilmenizi isterim. Kontenjanları şişmiş programların kontenjan azaltılması bu sene de devam edecektir." şeklinde konuştu.

-Yurt dışında faaliyet gösteren üniversite sayısını artırma hedefi vurgusu-

Özvar, yurt dışında faaliyet gösteren üniversite sayısını artırmak istediklerini belirterek “Yükseköğretim Kurulumuz bütün yükseköğretim kurumlarımızın sınırlarımızın ötesinde faaliyet gösterecek formüller ve tedbirler üzerinde çalışmaktadır. Bugün itibariyle yurt dışına hizmet veren 7-8 üniversitemizin önümüzdeki birkaç yılda ikiye katlamasını bekliyoruz. Bu Türk yükseköğretim sisteminin eğitim hizmetleri ihracatı içinde değerlendirilen bir kalemdir aynı zamanda. Bu açıdan hakikaten önümüzde çok önemli işler meşgaleler bulunmaktadır.” ifadelerine yer verdi.

-Rektörlere MYO’lara daha çok önem verin çağrısı-

Özvar, toplantıya katılan rektörlere Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) kurulan Meslek Yüksek Okullarına (MYO) daha fazla önem vermeleri gerektikleri çağrısında da bulundu. Özvar, “Rektörlerimiz MYO’ların OSB’lerdeki adresini bilmek oraları ziyaret etmek zorundadır. Mutlaka bu programların kalite standartlarının, eğitim öğretim seviyesinin öğrencilerin durumunun o programlardaki öğretim elemanlarının OSB’lerdeki firmalarıyla iş yerleriyle ilişkilerini yakından takip etmelidir” dedi.

Özvar önümüzdeki yıllarda yükseköğretimde önemli fırsatların yanı sıra ciddi sınamaların yaşanacağına dikkat çekerek 2030 vizyonuna dair öne çıkan maddeleri şu şekilde sıraladı:

“Yükseköğretime erişimde ücret politikaları belirlenmesi:Ülkemizde öğrencilerin devlet üniversitelerinde parasız okuması, devletin en önemli eğitim politikalarından birini teşkil etmektedir. Vakıf üniversitelerinin başarılı öğrencilere yüzde yüz burslu okutması da bu bakımdan takdire şayan bir hizmet olmakla birlikte ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde paralı okumak zorunda olan gençlerin üniversite öğretimine erişecek seviyelerde ücret politikalarını belirlemeleri göz ardı edilemez bir duruma varmıştır.

Yeni eğitim teknolojileri ile geleneksel eğitimin dengelenmesi: Teknolojik yenilikler ile dijital öğrenmenin mahiyeti de değişmeye başlamıştır. Çevrimiçi eğitim platformlarının yükselişi (örneğin, MOOC’lar, dijital üniversiteler), yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş öğrenme, sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamaları kısa zaman içinde ana gündemlerimiz haline gelmiştir.

Kalite güvencesi ve küresel rekabet edebilirlik:Önümüzdeki yıllarda karşı karşıya kalacağımız önemli sınama alanlarından birini oluşturmaktadır.

Akademik motivasyon ve bilimsel üretkenlik: Üniversite öğretim elemanlarının akademik motivasyonu ve bilimsel üretkenlikleri meselesi yükseköğretim hayatımızın devamı ve ülkemizin kalkınmasındaki rolü bakımından tartışmasız en önemli gündem maddelerimizin başında yer almaktadır.

Değişen demografik yapı ve üniversiteye erişim talebi: Türkiye’de hızla yaşlanan bir ülke konumunadır. Doğum oranlarında son yıllarda yaşanan hızlı düşüş, önümüzdeki yıllarda genç nüfusta azalma yaşanacağını haber veriyor. Türkiye’nin genç nüfus oranında yaşanan azalma, gelecekte üniversiteye olan erişim talebinde ve kayıtlarda düşüşe yol açabilir.

İstihdama duyarlı programlar ile işgücü piyasasının üniversite mezunlarından beklentileri (beceri uyuşmazlığı): Son yıllarda hızlı teknolojik değişme, otomasyon ve yapay zekaya dayalı yeni çözümler, geleneksel bazı meslekleri saf dışı bırakmaya başladı.

Sürdürülebilirlik: İklim değişikliği ve çevre sorunları küresel çapta daha önemli hale geldikçe, sadece ar-ge faaliyetlerinde bu sorunlar ele alınmamalı, aynı zamanda üniversiteler sürdürülebilirlik eğitimini müfredatlarına entegre etmelidir.

Uluslararasılaşma:Üniversite iş birliklerinin sınır ötesi ortaklıklara varacak ölçüde genişletilmesi, uluslararası araştırma iş birliklerinde, ortak derece programlarında ve öğrenci değişimlerinde artış sağlanması, birden fazla ülkede yerleşkesi ve programları bulunan küresel üniversitelerimizin doğuşu önümüzdeki yıllarda hepimizin gündeminde bulunması gereken ödevler arasında bulunmaktadır.” dedi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar akademik açılış töreni öncesi Niğde Valisi Cahit Çelik’i ziyaret etti. Ardından akademik açılış törenine katılan Özvar, 15 Temmuz hain darbe girişiminin seyrini değiştirerek şehit olan ve ismi Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesine verilen Ömer Halisdemir’in babası Hasan Hüseyin Halisdemir ve öğretim görevlisi olan kardeşi Ganime Halisdemir Güzel ile bir araya geldi. Ardından üniversite yerleşkesi içerisinde bulunan alanda günün anısına ağaç dikimi gerçekleştirdi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’a Niğde ziyaretinde Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Mahmut Ak, Prof. Dr. Arif Bilgin ve Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Derviş Karaboğa eşlik etti.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }