Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Bilim İletişimi Ofisi Tanıtım Toplantısında Konuştu:
“Bilim Vatan dediğimiz bu büyük iş birliği ile dünyadaki Türk Bilim insanları güç birliği yapma ve birlikte çalışma imkanı bulacaklar”
“Bilim ile vatanın sınırlarını büyütmeye, gücünü arttırmaya hazırız”
“Bilim, toplumları ileriye taşıyan en büyük güçtür ve bu gücü toplumla paylaşmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur”
“Bilim iletişimi, bilimsel bilginin yalnızca akademik ortamlarda kalmamasını, toplumun geniş kesimlerine ulaşmasını sağlayan kritik bir köprüdür”
“Bilim iletişiminin, yumuşak bir güç olarak ülkemizin kamu diplomasisine de çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, üniversitelerde üretilen bilimin yüksek ve güçlü bir sesle hem Türk kamuoyuna hem de dünyaya duyurma amacıyla Yükseköğretim Kurulu bünyesinde Bilim İletişimi Ofisi kurulduğunu duyurdu.
Yükseköğretim Kurulunda düzenlenen Bilim İletişimi Ofisi Üniversiteler Buluşması’nın açılışında konuşan Özvar, bilimsel bilginin sadece kampüslerde, sınıflarda, laboratuvarlarda, akademik dergilerde veya konferans salonlarında kalmaması gerektiğine inandıklarını söyledi.
Özvar, “Bilim, toplumları ileriye taşıyan en büyük güçtür ve bu gücü toplumla paylaşmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Bilim iletişimi, bilimsel bilginin yalnızca üniversiteler ve araştırma merkezleri gibi akademik ortamlarda kalmamasını, toplumun geniş kesimlerine ulaşmasını sağlayan kritik bir köprüdür.” dedi.
“Bilim Vatan’ı inşa etmeyi amaçlıyoruz”
Özvar, “İşte bugün tam da bu noktada çok önemli bir yapıyı, Yükseköğretim Kurulu Bilim İletişimi Ofisi’ni hayata geçiriyoruz. Bilim İletişimi Ofisi’ni Yükseköğretim Kurulu bünyesinde kurarak üniversitelerimizde üretilen bilimi yüksek ve güçlü bir sesle hem Türk kamuoyuna hem de dünyaya duyurmayı amaçlıyoruz. Bilim iletişimi ile sınırlarını dünyanın her bir yanındaki Türk bilim insanlarının akademik çalışmalarıyla oluşturacağı Bilim Vatan’ı inşa etmeyi amaçlıyoruz. Bilim insanlarımızın aralarındaki bağları güçlendirmeyi ve bu bağdan büyük bir güç birliği oluşturmayı hedefliyoruz.” dedi.
“Bilim insanlarımızın araştırmalarını daha geniş kitlelere ulaştıracağız”
Bilim İletişimi Ofisinin temel hedefinin üniversitelerin yürüttüğü bilim iletişimi faaliyetlerini desteklemek ve bilim insanlarının araştırmalarını daha geniş kitlelere ulaştırmak olduğunu vurgulayan Özvar, “Bilim İletişimi Ofisi, bilim insanları ile medya profesyonelleri, politika yapıcılar ve toplum arasındaki etkileşimi artırarak, bilginin daha erişilebilir ve anlaşılır hale gelmesine katkı sağlayacaktır” dedi.
“Dezenformasyonla mücadelede de kritik bir rol oynayacak”
Özvar, bilim iletişiminin aynı zamanda günümüzde giderek artan bilgi kirliliği, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonla mücadelede de kritik bir rol oynacağını belirterek şöyle devam etti: “Özellikle dijital platformlar aracılığıyla hızla yayılan bilim dışı veya çarpıtılmış bilgiler, toplumun bilimsel gerçekleri yanlış anlamasına hatta bilimsel gelişmelere karşı güvensizlik duymasına neden olabilmektedir. Etkili bir bilim iletişimi stratejisiyle, bilimsel bilginin doğru, anlaşılır ve güvenilir kaynaklardan sunulması sağlanarak, toplumun eleştirel düşünme becerileri desteklenebilir ve bilim karşıtı söylemlere karşı güçlü bir bilinç oluşturulabilir. Bu nedenle, bilim insanlarının ve akademik kurumların kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğu her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır.” dedi.
-Uluslararasılaşma stratejisine katkı sunacak-
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, tüm üniversitelerde oluşturulacak Bilim İletişimi Ofislerinin uluslararasılaşma stratejisine önemli katkılar sunacağına işaret ederek, “Bilim iletişimi yalnızca bilginin aktarımı değil aynı zamanda ülkemizin küresel bilim ve teknoloji ekosistemindeki konumunu güçlendiren stratejik bir araçtır.” dedi.
“Türkiye bilim insanlarına ve öğrencilere kapısını sonuna kadar açmıştır”
Bilim iletişiminin, yumuşak bir güç olarak kamu diplomasisine de çok önemli katkılar sağlayacağına inandığın vurgulayan Özvar, “Türkiye’nin dünyadaki ‘vicdanlı ülke’ imajına bilim iletişimi ile katkı sağlamak için büyük bir heyecan duyduğumuzu söylemek isterim. Ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Ukrayna’da, Filistin’de ve dünyanın her yerinde mağdur olan bilim insanlarına ve öğrencilere kapılarını sonuna kadar açmıştır. Açmaya da devam edecektir.” dedi.
“Bilim Vatan’ın sınırları dünyanın her yerindeki Türk Bilim insanlarının çalışmalarıyla çizilecek”
Özvar, Türkiyenin bilimsel ve teknolojik gelişmelere verdiği önemi vurgulamak, bilim insanlarının uluslararası platformlarda daha görünür olmasını sağlamak amacıyla Bilim İletişimi Ofisi bünyesinde de yeni projeler geliştirdiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Bunlardan ilki Türkiye’deki ve dünyadaki Türk bilim insanlarını bir araya getirecek bir platformdur. Türk Bilim İnsanlarının envanterinin yer alacağı, adına Bilim Vatan dediğimiz bu büyük iş birliği ile dünyadaki Türk Bilim insanları güç birliği yapma ve birlikte çalışma imkanı bulacaklar . Bilim Vatan’ın sınırları dünyanın her yerindeki Türk Bilim insanlarının çalışmalarıyla çizilecek. Bilim ile vatanın sınırlarını büyütmeye, gücünü arttırmaya hazırız. Bu büyük güç birliğinde bilim insanlarımız uzmanlık alanlarına göre birbirlerine daha rahat ulaşabilecek, akademik iş birlikleri geliştirebilecek, proje çağrılarına katılabilecek ve fon olanaklarından haberdar olabileceklerdir.
Dünyanın dört bir köşesinde eğitimlerini sürdüren doktora öğrencilerimizi de dahil edeceğimiz bu platform sayesinde, genç araştırmacılar kıdemli bilim insanlarıyla doğrudan iletişim kurarak akademik mentörlük ve rehberlik alabileceklerdir. Böylece, Türkiye’nin bilimsel ekosistemi daha güçlü, sürdürülebilir ve küresel ölçekte daha etkili bir hale gelecektir.
“Bugünün dünyasında bilim, yalnızca bilim insanlarının meselesi olamaz”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, günümüzde bilimsel bilginin yalnızca akademik makaleler ve konferanslarla değil popüler bilim yazıları, kamuya açık etkinlikler, kitle iletişim araçları, sosyal ve dijital medya, belgeseller ve interaktif eğitim araçları gibi birçok farklı kanal aracılığıyla yayılmaktada olduğunu vurguladı. Özvar, “Bilim iletişimi, yalnızca bilgiyi değil aynı zamanda toplumun bilimle bağını güçlendirmek, bilimsel düşünmeyi teşvik etmek ve bilimi daha erişilebilir kılmak demektir. Bugünün dünyasında bilim, yalnızca bilim insanlarının meselesi olamaz. Yapay zekâ ve dijitalleşmeden, genetik mühendisliğine, iklim krizinden uzayın keşfine kadar hayatımızı şekillendiren büyük dönüşümler yaşanırken, halkın bilime güven duyması, bilimsel gelişmeleri doğru anlayıp tartışabilmesi büyük bir önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.
“Bilim, toplumların sığındığı güvenli bir liman işlevi görmüştür”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, tarih boyunca bilim insanlarının yalnızca bilimi geliştiren kişiler olmadığını aynı zamanda kriz dönemlerinde insanlığın en büyük umut kaynağı olduğunu vurguladı.
Özvar, “Savaş zamanlarında, ekonomik krizlerde, pandemilerde ve doğal afetlerde bilimin ışığı her zaman yolumuzu aydınlatmış; bilim, toplumların sığındığı güvenli bir liman işlevi görmüştür. Bilim insanları en zor koşullarda bile aynı masa etrafında bir araya gelerek sorunlara çözümler aramışlardır.” dedi.
Özvar “Yükseköğretim kurumlarımız, Bilim İletişimi Ofisleri aracılığıyla ülkemizdeki bilim insanlarının uluslararası platformlarda daha fazla söz sahibi olmasını sağlayabilir. Yükseköğretim Kurulu olarak bu yöndeki çalışmaları teşvik edeceğimizi ve bilim diplomasisini destekleyeceğiz” dedi.
“Bilim Kafe etkinlikleri düzenlenecek”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, önümüzdeki dönemde üniversitelerin gerçekleştirdikleri bilimsel, kültürel ve sosyal çalışmaları daha fazla kamuoyu ile paylaşmalarını teşvik edeceklerini söyledi. Özvar, “Bilim insanlarımızın topluma daha yakın olmalarını sağlamak adına, halkın bilime doğrudan erişimini kolaylaştıracak projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda, dünyada ‘Bilim Kafe’ olarak bilinen ve etkin bir bilim iletişimi yöntemi olan halka açık seminer serisini başlatıyoruz. Bu etkinliklerde bilim insanlarımız, toplumla iç içe olabilecekleri mekanlarda, kafeler, kıraathaneler, vapurlar, lokaller gibi halka açık alanlarda doğrudan vatandaşlarımızla buluşarak bilimsel konuları sohbet havasında anlatacaklar. Bu etkinlik, toplumun her kesiminden bireylerin bilime erişimini mümkün kılarken, bilim insanlarımızın da halkın merak ettiği konulara doğrudan cevap vermesine imkan sağlayacaktır.”
-Bilim dünyasının tüm paydaşlarını bir araya getiren dinamik bir platform-
Bilim İletişimi Ofisinin, bilim dünyasının tüm paydaşlarını bir araya getiren dinamik bir platform olmasını istediklerini ifade eden Özvar, “Bu alanda üniversitelerimiz, araştırma enstitülerimiz, medya kuruluşlarımız, özel sektör ve sivil toplum örgütleri ve tüm paydaşlarımızla yakın iş birliği içinde çalışacağız. Bilimin toplumda hak ettiği yeri bulmasını sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bugün burada attığımız bu adım, bilim ve toplum arasındaki köprüyü güçlendirmek için kıymetli bir başlangıç olacaktır. Sizlerin ilgisi, katkısı ve desteğiyle büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.
“Siz sadece bir haber yapmayacaksınız, siz ülkemizin marka değerini bilim ile güçlendireceksiniz”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar toplantıya katılan üniversitelerin basın birimi temsilcilerine de seslenerek, “Bu noktada sizlere çok önemli görevler düşüyor. Sizlerden döndüğünüzde, üniversitelerinizde üretilen bilime daha meraklı gözlerle bakmanızı, akademisyenleri yakından takip etmenizi, çekingen davranan hocalarımızı ürettikleri bilimi anlatmaya ve toplumla daha fazla paylaşmaya teşvik etmenizi rica ediyorum. Siz sadece bir haber yapmayacaksınız, siz ülkemizin marka değerini bilim ile güçlendireceksiniz.” dedi.
- Toplantıda bilim iletişimi ofisinin üstleneceği misyon vurgulandı-
Yükseköğretim Kurulunda gerçekleştirilen toplantıya Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri ve tüm üniversitelerden temsilciler katıldı.
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan yaptığı konuşmada bilimin insanlığın gelişiminin temel taşı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Gündoğan, “Ancak bilimin gerçek değerini bulabilmesi için toplumla etkileşim içerisinde erişilebilir ve anlaşılabilir bir şekilde aktarılması gerekmektedir.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş ise bilim iletişiminin herkesin bileceği şekilde bilimi anlatabilmek için çok değerli, çok kıymetli ve çok işlevsel olduğunu belirtti.
Program kapsamında Bilim İletişiminde Yeni Yaklaşımlar ve Gelecek Stratejileri konulu sunumu gerçekleştiren İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata, “Türkiye'nin, bilim vatanının sınırlarını genişletirken bilim iletişimi konusunda beraberce işler yapacağımıza inanıyorum ve bundan da çok büyük heyecan duyuyorum.” ifadelerine yer verdi.
Bilimsel Bilgiyi Yaygınlaştırmada Üniversitelerin Gücü konulu sunumunda GTÜ Rekötr Yardımcısı Prof. Dr. Elif Damla Arısan da bilimi anlatmanın daha sonra yapılacak işlerin sürdürülebilirliğinin en anahtar noktalarından bir tanesi olduğunu ifade etti.
Türk Bilim İnsanı Ağı Projesi konulu sunumu gerçekleştiren İTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emrah Acar ise dünyanın her yerine yayılmış Türk bilim insanlarının uzmanlıklarından daha efektif şekilde faydalanılabilmesi, Türk araştırmacıların ve yeteneklerinin küresel ölçekte envanterini oluşturan, dijital platform oluşturma fikrinin ortaya çıkışına değindi ve bilgi verdi.
Bilim İletişimi Uygulamaları konulu sunumunda ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Eren Kalay da akademik dünyanın dışında yer alan finans sağlayıcılar, iş dünyası, öğretmenler, basın, hizmet sektörü, kural koyucular, özellikle çocuklar, öğrenciler, toplum, STK her birine, yapılan bilimi uygun dilde ulaştırmanın önemini vurguladı.