Türkiye’nin çevre konusundaki duyarlılığını ve iklim krizi ile mücadeledeki kararlılığını tüm yönleriyle ortaya koymak amacıyla yayınlanan “21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği Kitabı”nın takdim yazısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaleme alındı.
Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan “21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği” kitabı Türkiye’nin uygulamaya koyduğu çevre politikalarını detaylı bir şekilde ele alıyor.
Çevre ile ilgili yasal düzenlemeler, eylem planları, imza atılan uluslararası anlaşma ve sözleşmelere ayrıntılarıyla yer verilen kitapta, Türkiye’nin çevre konusundaki kurumsal yapısı, bu kapsamda faaliyet yürüten kurum ve kuruluşların üstelendikleri görevler ve sorumluk alanları anlatılıyor.
Kitapta, iklim krizi ve çevre sorunlarına yönelik Türkiye’nin çözüm önerileri ve iş birliği modellerine de yer verilirken, başta Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde Türkiye’de başlatılan Sıfır Atık Hareketi olmak üzere dünyanın örnek aldığı çevre projeleri de uluslararası kamuoyunun dikkatine sunuluyor.
Türkiye’nin, çevre diplomasisi faaliyetlerinin örnekleriyle ele alındığı kitapta, yeşil kalkınma başlığı altında yeşil ekonomi alanında yapılan çalışmalara da değinilirken, Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında yürütülen faaliyetler, yeşil iş ve istihdam, yeşil ve dijital dönüşüm süreci, yeşil enerji dönüşümü, düşük karbonlu üretim, yeşil sağlık hizmetleri, yeşil ulaşım, sürdürülebilir tarım uygulamaları, yeşil su ve atık yönetimi gibi konular da alt başlıklarda detaylandırılıyor.
Türkiye’nin dünyaya model oluşturan çevre projelerini kapsamlı şekilde ele alan kitap, “Çevre ile İlgili Kurumsal Yapı, Türkiye’nin Çevre ile İlgili Konularda Yaptığı Mevzuat Düzenlemeleri, Strateji Belgeleri ve Eylem Planları, Uluslararası Antlaşma ve Sözleşmeler, Çevre Diplomasisi, Sıfır Atık Hareketi, Yeşil Mutabakat Eylem Planı, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Türkiye, Yeşil Kalkınma” olmak üzere 9 bölümden oluşuyor.
“Çevre sorununun ancak daha adil ve daha hakkaniyetli bir sistemle çözülebileceğine inanıyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takdim yazısında “Tabiat, Allah’ın insanoğluna bahşettiği en büyük nimetlerden biri; yaşam kaynağımız, evimiz, ortak mirasımız ve geleceğimizdir. Yaratıcının sanatını yansıtan tabiat; mukaddestir ve insana emanet edilmiştir; tahrip edilemez ve başkalarının yaşam hakkına zarar verecek şekilde kullanılamaz.” ifadelerini kullandı.
Tüm dini inaçların tabiattaki ekolojik dengeyi gözetmeyi salık verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
“Ancak Endüstri Devrimiyle birlikte fabrikalarda çalışabilmesi için önce fiziksel olarak doğadan soyutlanan insan, anlamsal bir kopuşa da sürüklenmiştir. İnsanın doğayla ahengi bozularak, hayatın diğer alanları gibi bir hâkimiyet kurma ilişkisine dönüşmüş, kapitalizmin kâr dürtüsüyle tabiat adeta insan eliyle sömürgeleştirilmeye başlanmıştır. Bu anlam kaymasının bir sonucu olarak dünyamız, bugün sanayileşmeden tüketim alışkanlıklarındaki aşırılıklara ve teknolojik ilerlemenin yol açtığı zararlara kadar ciddi bir tahribat ile karşı karşıyadır. Çevre sorunları, toplumsal ve uluslararası sorunlardan ayrı düşünülemez. Bugün acı sonuçlarıyla yüz yüze olduğumuz küresel çevre krizi, modern bireycilik ve ben-merkezciliğin dünyamızda siyaset, iktisat ve insan hakları alanlarında ürettiği tüm adaletsizlik ve çarpıklıkların bir izdüşümüdür.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha adil bir dünya mümkündür” şiarıyla, dünyanın yüz yüze olduğu tüm sosyal, ekonomik ve siyasi krizler gibi, çevre sorununun da ancak daha adil ve daha hakkaniyetli bir sistemle çözülebileceğine inandıklarını bildirdi.
Bir tarafta sınırsız tüketim arzusunun getirdiği sınırsız bir atık problemi yaşanırken, diğer tarafta en temel yaşam hakkı olan temiz suya bile erişemediği için her yıl binlerce çocuğun öldüğü bir dünyada, yarınlara yaşanabilir bir çevre bırakmanın, her şeyden önce insani ve ahlaki bir sorumluluk olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm insanlığın arzusu ve müşterek meselesi olan daha yaşanabilir ve yeşil bir dünyanın ancak küresel çevre sorunları için somut, çözüm odaklı politikalar geliştirilmesi ve her ülkenin elini taşın altına sokarak bu politikaları kararlılıkla hayata geçirmesiyle mümkün olabileceğinin altını çizdi.
Doğanın korunmasının bütün ülkelerin ve bütün insanlığın ortak meselesi, ortak sorumluluk alanı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizden sonraki nesillere daha yeşil, daha güzel, daha yaşanabilir bir çevre bırakılabilmesi, tüm dünyanın gelecek nesillere karşı ortak sorumluluğunun yerine getirilebilmesi de uluslararası iş birliği ve dayanışmayı zorunlu kılmaktadır.” dedi.
“Sıfır Atık Hareketi ile çevre bilincinin oluşmasında etkin rol oynayan ve örnek alınan model ülke olduk”
Türkiye’nin 2002’den bugüne daha yaşanabilir bir dünya için çalışmalar gerçekleştirmeye, doğayı koruyan, çevre kirliliğini önleyen, iklim değişikliği ve çevre kirliliği krizleriyle mücadele eden proje ve faaliyetlerde öncü rol oynamaya devam ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“22 yıl boyunca birçok düzenlemeyi ve uygulamayı hayata geçirdik. Sera gazı emisyonunda tarihî sorumluluğumuz yüzde 1’in altında olmasına rağmen, kendi imkânlarımızı kullanarak bu sorunun çözümüne yönelik çok önemli adımlar attık ve atmaya da devam ediyoruz. Yenilenebilir enerji seviyemizin toplam enerji üretimindeki payını artırarak kurulu güç bakımından Avrupa’da ilk sıralarda yer alan ülkeler arasına girdik. Bir yandan çölleşme ve erozyonla mücadele ederken diğer yandan yeşil kalkınma yolunda Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma çalışmalarını gerçekleştirdik.
İklim krizinin çözümünde önemli bir adım olarak 2017 yılında başlattığımız, bugün artık küresel bir marka hâline gelen Sıfır Atık Hareketi dünya çapında bir çevre seferberliğine dönüştü. Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde yürütülen, atık yönetimi konusunda attığımız en önemli adım olan Sıfır Atık Hareketi ile çevre bilincinin oluşmasında etkin rol oynayan ve örnek alınan model ülke olduk. 2022 yılında Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı ilk imzalayan ülke olarak, daha temiz, yeşil ve yaşanabilir bir dünya için tavrımızı da kararlılıkla ortaya koyduk.”
Bundan sonraki süreçte de yeşil ve daha temiz bir Türkiye için çalışmaların, iklim değişikliği ve çevre kirliliği krizleriyle mücadelenin çok boyutlu olarak devam ettirileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel sistemdeki çarpıklıklara karşı ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ diyerek yürüttüğümüz mücadelemizi, iklim krizinin getirdiği haksızlıklar karşısında da sürdüreceğiz.” dedi.
Başkanlığımız tarafından hazırlanan 21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği kitabının, daha yaşanabilir bir dünya için atılan adımları, yürütülen çalışmaların, örnek projeleri ortaya koyması bakımından önemli bir eser niteliği taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zamana kadar hayata geçirilen çevre politikalarının tüm dünyaya anlatılmasına da katkı sunacağına inandığı eserde emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Tüm insanlık olarak topyekûn ve hemen şimdi, daha yaşanabilir bir dünya için harekete geçmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyor, bu yolda sorumluluk alan her ülkeye, topluma ve uluslararası kuruluşlara, insanlığımız ve geleceğimiz adına fert fert teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanı Altun’un 21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği” kitabına ilişkin mesajı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Başkanlığımızca BM 79. Genel Kuruluna özel hazırladığımız “21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği” kitabına ilişkin sosyal medya hesabından bir mesaj yayımladı.
İletişim Başkanı Altun, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir miras olarak bırakmayı hedeflediğimiz dünyamız bugün ciddi sınamalarla karşı karşıya. Bu sınamalardan biri de şüphesiz her geçen gün derinleşen iklim krizi. Dünyamızı etkisi altına alan iklim krizi ve bunun yol açtığı sorunlarla mücadele, tüm insanlığın ortak meselesidir.
Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel yönetim sistemindeki haksızlıklara karşı vurguladığı “Dünya 5’ten Büyüktür” ve “Daha Adil Bir Dünya Mümkündür” şiarlarıyla daha yaşanabilir bir dünya için herkesin sorumluluk alması gerektiğini her mecrada dile getiriyor ve çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Bu kapsamda, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin öncülüğünde 2017’de başlattığımız ve Türkiye’nin çevre konusunda dünyaya kazandırdığı en önemli projelerden biri olan Sıfır Atık Projesi, küresel bir marka hâline geldi. Daha temiz ve yeşil bir dünya konusundaki kararlığımızı, Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı 2022 yılında ilk imzalayan ülke olarak ortaya koyduk.
Çevre konusundaki öncü projelerimiz ve insanı merkeze alan kalkınma vizyonuyla hayata geçirdiğimiz Yeşil Kalkınma Devrimi ile sürdürülebilir bir çevre için dünyaya bir yol haritası çiziyor, bu yönde atılabilecek adımları somut bir şekilde ortaya koymaya devam ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın takdim yazısının yanı sıra BM Kalkınma Programı (UNDP) Yöneticisi Achim Steiner, BM Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Inger Andersen, Önceki BM Genel Sekreter Yardımcısı, BM Habitat İcra Direktörü (2018-2024) ve Kuala Lumpur Belediye Başkanı Maimunah Mohd Sharif, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Dr. Babatunde Ahonsi’nin yazılarının da yer aldığı bu eserle çevre politikalarının kamu yönetiminin merkezî unsurlarından biri olduğu gerçeğini uluslararası muhataplarımıza hatırlatmaya çalışıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak BM 79. Genel Kuruluna özel hazırladığımız “21. Yüzyılda Türkiye’nin Çevre Seferberliği” kitabı ile Türkiye’nin çevre konusundaki duyarlılığını ve iklim krizi ile kararlı mücadelesini kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.”