MEVZUAT/KARARLAR

Davanın Sonucunu Etkileyebilecek İddia araştırılmalıdır

Anayasa Mahkemesi "Davanın Sonucunu Etkileyebilecek İddianın Kararda Karşılanmaması Nedeniyle Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edilmesi" kararını yayımladı.

Davanın Sonucunu Etkileyebilecek İddianın Kararda Karşılanmaması Nedeniyle Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edilmesi

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 29/5/2024 tarihinde, Bayram Altın (B. No: 2021/32528) başvurusunda Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar

Bekçilik sınavını kazanan başvurucu hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz neticelenmesi nedeniyle başvurucunun anılan göreve ataması yapılmamıştır. Başvurucu, söz konusu işlemin iptali talebiyle dava açmış; mahkeme, başvurucunun kardeşinin bina içinde muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçundan aldığı hapis cezasının ertelendiğinin, çocuğun cinsel istismarı, nitelikli yağma ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından ayrı ayrı hapis cezalarına mahkûm edildiğinin tespit edildiğini ifade ederek davayı reddetmiştir. Başvurucunun istinaf ve temyiz talepleri reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle bekçilik mesleğine başlatılmama işlemine karşı açtığı iptal davasında davanın sonucuna etkili iddianın kararda karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına bağlı olarak atanmamaya dair tesis edilen işleme karşı açılan bir davada başvurucunun hangi sebeple güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak sonuçlandığının ve güvenlik soruşturması neticesinde elde edilen verinin kişinin yapacağı görevi neden olumsuz olarak etkilediğinin açıkça ortaya konulması önemlidir. Bu kapsamda yargı mercilerinden beklenen, güvenlik soruşturması sonucunda elde edilen bilgilerin neler olduğunu kararında belirtmek ve söz konusu bilgiyi, başvurucunun yerleştirildiği kurumu ve alacağı görevi gözönünde bulundurarak değerlendirme yapmaktır. Burada önemli olan husus güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasını doğuran tespitlerin başvurucunun şahsından kaynaklanması ya da onun şahsıyla güncel ve kişisel bir bağlantıyı ortaya koyabilecek nitelikte olmasıdır. Yine bu noktada mahkemelerce söz konusu bağlantının nasıl kurulduğunun yeterli şekilde gerekçelendirilmesi keyfîliğin önüne geçilebilmesi adına önemlidir

Öte yandan bir kişinin akrabalarının davranışlarından sorumlu tutulamayacağı hususu hukuk devleti ilkesinin evrensel prensiplerindendir. Hukuk devletinde bir kimsenin başkalarının fiillerinden sorumlu tutulması kanunda öngörülen istisnai hâller dışında kabul edilemez. Bir kimsenin hukuken ve fiilen davranışlarını kontrol etme gücü ve yükümlülüğü olmayan başka bir bireyin fiillerinden dolayı kamu otoritelerinin yaptırımına maruz kalması hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

Somut olayda başvurucunun bekçilik görevine atanmamasına dair işleme karşı açtığı dava reddedilirken mahkemenin başvurucunun kardeşi hakkındaki mahkûmiyet kararlarına dayandığı görülmüştür. Ancak mahkeme sadece bu bilgiyi aktarmakla yetinmiştir. Mahkemenin başvurucunun kardeşinin eylemlerinin başvurucunun yerine getireceği bekçilik görevine olumsuz etkisine ilişkin bir değerlendirme yapmadığı anlaşılmıştır.

Kural olarak mahkemelerin kararlarında esasa ilişkin hususlarda yeterli gerekçe bulunması hâlinde kanun yolu merciince bu karara atıfta bulunularak değerlendirme yapılması makul görülebilir. Mahkeme kararlarında gerekçe bulunmadığı hâllerde ise kişilerin ileri sürdüğü esaslı itirazlar kanun yolu mercii tarafından gerekçeli şekilde karşılanmalıdır. Somut olayda mahkeme kararının yukarıda belirtilen bağlamda bir gerekçe içermediği, yargı mercilerince de bu karara atıfta bulunularak herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }