DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, DEM Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ülkede "ciddi bir işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk ve adaletsizliğin hüküm sürdüğünü" iddia etti.
"AKP'nin tarif ettiği Türkiye ile yerelde yaptığımız buluşmalardaki tablo birbiriyle benzeşmiyor, yakın bile değiller" ifadesini kullanan Bakırhan, Türkiye'yi içinde bulunduğu karanlık tablodan bu iktidarın çıkaramayacağını söyledi.
Narin Güran cinayetinin hala aydınlatılmadığını anımsatan Bakırhan, bu cinayetin peşini asla bırakmayacaklarını, Meclisin bunu araştırması için de adım atacaklarını belirtti.
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, şunları kaydetti:
"Önce yol temizliği yapın. Yeni anayasadan ne beklediğinizi ne düşündüğünüzü topluma açıklayın sonra sivil mi olacak, yeni mi olacak, demokratik mi olacak ona hep birlikte karar verelim. DEM Parti olarak bizim hiçbir kesimin sembolleri ve değerleriyle bir sorunumuz yok ama bu ülkede herkesi bir etnik kimliğe sığdıran bir anayasayı da kimse bize asla kabul ettiremez. Yeni bir yurttaşlık tanımının, başta parlamento olmak üzere toplumda cesurca yapılması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Yine, bizim, ülkenin başkentiyle diliyle bir sorunumuz yok ama siz de kabul edersiniz bu ülkede çeşitli halklar yaşıyor. Halkların kendi ana dilini konuşması, ana dilinde eğitim görmesi, herkese anne sütü kadar helaldir. En önemlisi bizim cumhuriyetle bir sorunumuz yok ama kimse bize 'inkarcı bir cumhuriyetle 100 yıl daha yaşayın' diye bir anayasa yaptıramaz. Biz demokratik bir cumhuriyet istiyoruz. Biz halkların ve inançların kendi farklılıklarıyla yaşadıkları, kendilerini var ettikleri farklılığa saygı duyan demokratik bir cumhuriyet mücadelesi yürütüyoruz."
Muhalefete de seslenmek istediğini dile getiren Bakırhan, "Son günlerde kimi pratikleri ve söylemleri toplumu şaşırttığı gibi siyaseti de bizleri de şaşırtıyor. Değişim iddiasındaysanız anayasa konusunda tutucu davranmamalısınız." dedi.
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile tokalaşması
Grup toplantısının ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Genel Kurulda tokalaşmasına ilişkin soru bir üzerine Bakırhan, şunları söyledi:
"Bence anormal bir durum yok. Aslında Meclis çatısı altında olması gereken bir tabloydu. Bugüne kadar böyle müzakere, diyalog zemini olmadığı için herkes şaşırmış olabilir. Meclisin asıl görevlerinden birisi budur. Halklar bizi buraya niye seçip gönderdiler? Türkiye'nin temel meselelerini konuşup çözüm yolları üretmek için. Türkiye'nin bir toplamsal barışa ihtiyacı var. Yanı başımızda çatışmalar, savaşlar var. Nereye sıçrayacağını bilmiyoruz. Bu süreçte her zamankinden daha fazla diyalog ve müzakereye ihtiyaç var. Sayın Bahçeli'nin gelmesi de gayet normaldi, anormal bir durum yoktu."
Bir gazetecinin, Bahçeli'nin, TBMM'deki yasama yılı resepsiyonunda "barışa dair açıklamalarda bulunduğunu" belirterek, bunun yeni bir sürecin işareti olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini sorması üzerine Bakırhan, "Sadece bir tokalaşmaktan yeni bir süreç çıkar mı bilmiyorum ama Türkiye'nin toplumsal barışa ihtiyacı olduğu konusu doğru. Mecliste, başta iktidar olmak üzere bütün siyasi partilerin bu toplumsal barışı örecek söylemlerde bulunması ve adımlar atması gerek." diye konuştu.
Türkiye'yi içinde bulunduğu karanlık tablodan bu iktidarın çıkaramayacağını öne süren Bakırhan, "AKP'nin tarif ettiği Türkiye ile yerelde yaptığımız buluşmalardaki tablo birbiriyle benzeşmiyor, yakın bile değiller" ifadesini kullandı.
Narin Güran cinayetinin hala aydınlatılmadığını anımsatan Bakırhan, bu cinayetin peşini asla bırakmayacaklarını, Meclisin bunu araştırması için de adım atacaklarını belirtti.
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, şunları kaydetti:
"Önce yol temizliği yapın. Yeni anayasadan ne beklediğinizi ne düşündüğünüzü topluma açıklayın sonra sivil mi olacak, yeni mi olacak, demokratik mi olacak ona hep birlikte karar verelim. DEM Parti olarak bizim hiçbir kesimin sembolleri ve değerleriyle bir sorunumuz yok ama bu ülkede herkesi bir etnik kimliğe sığdıran bir anayasayı da kimse bize asla kabul ettiremez. Yeni bir yurttaşlık tanımının, başta parlamento olmak üzere toplumda cesurca yapılması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Yine, bizim, ülkenin başkentiyle diliyle bir sorunumuz yok ama siz de kabul edersiniz bu ülkede çeşitli halklar yaşıyor. Halkların kendi ana dilini konuşması, ana dilinde eğitim görmesi, herkese anne sütü kadar helaldir. En önemlisi bizim cumhuriyetle bir sorunumuz yok ama kimse bize 'inkarcı bir cumhuriyetle 100 yıl daha yaşayın' diye bir anayasa yaptıramaz. Biz demokratik bir cumhuriyet istiyoruz. Biz halkların ve inançların kendi farklılıklarıyla yaşadıkları, kendilerini var ettikleri farklılığa saygı duyan demokratik bir cumhuriyet mücadelesi yürütüyoruz."
Muhalefete de seslenmek istediğini dile getiren Bakırhan, "Son günlerde kimi pratikleri ve söylemleri toplumu şaşırttığı gibi siyaseti de bizleri de şaşırtıyor. Değişim iddiasındaysanız anayasa konusunda tutucu davranmamalısınız." dedi.
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile tokalaşması
Grup toplantısının ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Genel Kurulda tokalaşmasına ilişkin soru bir üzerine Bakırhan, şunları söyledi:
"Bence anormal bir durum yok. Aslında Meclis çatısı altında olması gereken bir tabloydu. Bugüne kadar böyle müzakere, diyalog zemini olmadığı için herkes şaşırmış olabilir. Meclisin asıl görevlerinden birisi budur. Halklar bizi buraya niye seçip gönderdiler? Türkiye'nin temel meselelerini konuşup çözüm yolları üretmek için. Türkiye'nin bir toplamsal barışa ihtiyacı var. Yanı başımızda çatışmalar, savaşlar var. Nereye sıçrayacağını bilmiyoruz. Bu süreçte her zamankinden daha fazla diyalog ve müzakereye ihtiyaç var. Sayın Bahçeli'nin gelmesi de gayet normaldi, anormal bir durum yoktu."
Bir gazetecinin, Bahçeli'nin, TBMM'deki yasama yılı resepsiyonunda "barışa dair açıklamalarda bulunduğunu" belirterek, bunun yeni bir sürecin işareti olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini sorması üzerine Bakırhan, "Sadece bir tokalaşmaktan yeni bir süreç çıkar mı bilmiyorum ama Türkiye'nin toplumsal barışa ihtiyacı olduğu konusu doğru. Mecliste, başta iktidar olmak üzere bütün siyasi partilerin bu toplumsal barışı örecek söylemlerde bulunması ve adımlar atması gerek." diye konuştu.