Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde olunduğunu hatırlatarak, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu dile getiren Arıkan, ülke nüfusunun yüzde 98'inin deprem tehlikesi altındaki yerlerde yaşadığını kaydetti.
Arıkan, 17 Ağustos Marmara Depremi'nden bugüne on binlerce insanın depremlerde, sellerde, kazalarda, yangınlarda hayatını kaybettiğini anımsatarak, "Bakınız biz, 3 yıl süren ve yedi düvele karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşı'nda 37 bin şehit vermiştik. 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz insan sayısı, bu sayının tam 2 katı. Gelişmiş dünya ülkelerinde neredeyse mal kaybına bile neden olmayan depremler, maalesef bizim ülkemiz için insanlarımıza mezar oluyor." diye konuştu.
Partisinin heyetlerinin depremden etkilenen illere ziyaretler gerçekleştirdiğini bildiren Arıkan, yarın kendisinin de Hatay'da olacağını söyledi.
Deprem bölgesini ziyaret eden partililerin gözlemlerini aktaran Arıkan, evlerini teslim alan vatandaşlar olduğu gibi, konutlarına ulaşamayan ve mağdur olan yüz binlerce insanın hala beklediğini dile getirerek, "Hatırlayacaksınız, Sayın Cumhurbaşkanı, depremlerin hemen ardından 319 bini bir yıl içinde olmak üzere, toplam 850 bin yeni konut ve iş yeri yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim edecekleri sözünü vermişti. Bu sözün üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen teslim edilen konut sayısı, söz verilen sayının sadece üçte biri." ifadelerini kullandı.
- "Deprem tehdidi altındaki bir ülkede imar barışı çıkarmak, felakete davetiye çıkarmaktır"
Arıkan, imar barışının şehirleri plansız büyüten ve kamu yararını hiçe sayan bir af düzenlemesi olduğunu ifade ederek, "Deprem tehdidi altındaki bir ülkede imar barışı çıkarmak, felakete davetiye çıkarmaktır. Maalesef ülkemizde bu davetiye çıkarılmıştır. Sonuçta bedeli yine masum insanlarımız ödedi." değerlendirmesinde bulundu.
Geçen haftaki grup toplantısında, sorunlara çözüm üretmek için vicdanlı, sorumlu ve cesur olmanın yeterli olduğunu ifade ettiğini anımsatan Arıkan, deprem ve imar konusunda da aynı şeylerin geçerli olduğunu aktardı.
Öncelikli olarak afet sonrası kriz yönetimini değil, afet öncesi risk yönetimini esas alan bir anlayışı benimseyeceklerine dikkati çeken Arıkan, "Şehirlerimizin dirençli, yuvalarımızın huzurlu olduğu bir Türkiye'yi, yaşanabilir bir Türkiye'yi, bu aziz millete hediye etmek için var gücümüzle çalışacağız." dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesine değinen Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan, Netanyahu'nun ziyaretinin Trump'ın yaptığı açıklamalarla birleştiğinde son derece endişe duyduklarını dile getirdi.
Arıkan, şöyle devam etti:
"Buradan bir kez daha ifade ediyorum, Gazzeliler başka diyarlara sürgün edilecek yasa dışı göçmenler değil, kendi vatanlarının sahipleridir. Gazzeliler, bütün imkansızlıklarla vatanlarını savunmuş, savaşı da kazanmış mücahitlerdir, daha önce olduğu gibi, İsrail saldırılarının ardından yeniden ayağa kalkacak ve şehirlerini, evlerini yeniden imar edeceklerdir. Biz bir kez daha buradan söylüyoruz, El-Halil'den Ramallah'a, Gazze'den Kudüs'e, nehirden denize Filistin sonsuza kadar özgür olacaktır. Gazze'yi insansızlaştıracak, işgalin kapısını açacak hiçbir projeye izin vermeyiz, veremeyiz."
Gazze'de soykırım başladığında Türkiye'de çifte vatandaşlığa sahip yüzlerce siyonistin İsrail ordusuna katıldığını ve soykırıma ortak olduklarını daha önce birçok kez dile getirdiğini anımsatan Arıkan, son yapılan çalışmaların bu sayının tahmin edilenden çok daha fazla olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Arıkan, "Ülkemizden kalkıp giden, mazlumlara namlu doğrultan, vahşete ortak olan ve kardeşlerimizi katledenler çok hızlı bir şekilde yargılanmalıdır. Yetinilmemeli, vatandaşlıktan çıkarılmalıdır. Hiç kimse doğrudan ya da dolaylı Türkiye'yi bu soykırıma ortak etmemelidir. Buna müsaade edilmemelidir." diye konuştu.