CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda, CHP'ye katılan bağımsız milletvekilleri Cemal Enginyurt ve Mehmet Salih Uzun'un rozetlerini taktı.
Enginyurt ve Uzun'u kamuoyunun çok iyi tanıdığını belirten Özel, seçimlerde İzmir'de ve İstanbul'da CHP listelerinden aday olan ve seçilen, örgütle uyum içinde çalışan iki ismin CHP'ye katılımının hayırlı olmasını diledi.
Mehmet Salih Uzun da konuşmasında, 35 yıla yakın siyasi hayatının merkez sağda geçtiğini ifade ederek, "Buraya, bir siyasi partiden başka bir siyasi partiye geçmeye gelmedim. Geçmişime sünger çekerek gelmedim, tümüyle değişerek gelmedim. Sizi değiştirmek için de gelmedim. Peki niye geldim? Çünkü, bugün yapılacak tek şey, birleşme, birlikte direnme, birlikte mücadele, ayrı ayrı değil birlikte mücadele." dedi.
Uzun, Cumhuriyet fikrini ulu çınar gibi düşündüklerinin altını çizerek, bugün CHP'ye tarihi bir görev düştüğünü, bu yüzden CHP'de olduğunu dile getirdi.
Cemal Enginyurt da Özgür Özel ve CHP'lilere teşekkür ederek, geçmişte CHP'li olmadığını, kendisine sosyal medyadan "Sen Özgür Özel'e şöyle söylüyordun, helalleştin mi?" şeklinde sorulduğunu, kendisiyle ilgili davasını geri çeken Özel ile helalleştiklerini söyledi. Enginyurt, şunları ifade etti:
"Biz helalleştik, helalleşemeyenlere soruyorum, siz, Soma'dakilerle helalleştiniz mi? Ankara Tren Garı'ndakilerle, İliç'le, Amasra'yla, en son Bolu Kartalkaya'daki 78 canla helalleştiniz mi? Geçen haftalarda intihar eden, mülakatta elenen Mert evladımızın ailesiyle helalleştiniz mi? CHP'ye, asla CHP'yi kendimize benzetmeye gelmedik, CHP'ye benzemeye de gelmedik. Sarı saçlı mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine geldik. En önemlisi demokrasinin, dayanışmanın, gücün, iradenin ve kurtuluşun son kalesi CHP'ye geldik. CHP'lilere çağrıda bulunuyorum. Öyle bir dönemdeyiz ki, 'sen benden büyüksün, ben senden küçüğüm' kavgasını yapacak dönemde değiliz. 'Sen beni yeneceksin, ben seni yeneceğim' kavgasında hiç değiliz."
Uzun ve Enginyurt'a demokrasi ve yeniden kurtuluş mücadelesinde başarılar dileyen Özel, grup toplantısında vatandaşlara hitap etti.
- "Ortada hiçbir rapor yok"
Kartalkaya'daki otel faciasının üzerinden 2 hafta geçtiğini, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın olay günü tüm sorumluların 10 gün içinde belirleneceğini taahhüt ettiğini anımsatan Özel, o sözün üzerinden tam 14 gün geçtiğini ve sorumluların ortada olmadığını söyledi.
Adalet Bakanlığının resmi yazıyla görevlendirdiği bilirkişi heyetinin raporunu kabul etmeyip, heyeti genişlettiğini hatırlatan Özel, "O günden bugüne yeni bilirkişiler geldiler, çalıştılar. Ama ne eski rapor, ne o rapora yeni bilirkişilerin ilavesi, ne ayrı bir rapor, ortada hiçbir rapor yok." dedi.
Özel, bilirkişi raporu olmadan 14 gündür tutuklamalar yapıldığına dikkati çekerek, "14 gündür Bolu Cumhuriyet Başsavcısının Ankara'dan yediği tazyik üzerine 'AK Parti'yi nasıl sıyırırım, buraya CHP'yi nasıl bulaştırırım' çabası var." diye konuştu.
Özel, 21 Ocak'ta yangın sürerken can kaybının önce 6, sonra 10 olarak açıklandığını anımsatarak, yangının olduğu gün AK Parti Ankara İl Kongresinin yapılmasını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulunan Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un görevden alınmasını istedi.
- "Meclis gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır"
Meclis'in facianın araştırılması için araştırma komisyonu kurduğunu hatırlatan Özel, komisyon kurulması için oy ve üye verdiklerini, çalışmaları beklediklerini söyledi.
Özel, bu komisyonun, Kartalkaya yangınından hareketle Türkiye'de bir daha benzer facialar yaşanmasın diye gerekli yasal düzenlemelerin yapması için çalışacağını, bunun Meclis'in önemli bir görevi olduğunu vurguladı.
Sorumluların yargılanacağını belirten Özel, şunları kaydetti:
"Hepimiz süreçleri yakından takip ederek, adil yargılanma, delillerin doğru tartışılması, delillerin karatılmaması noktasında hukukçu milletvekillerimizle, barolarla, meslek örgütleriyle birlikte iş üstünde olacağız. Bu işin yerelde değil, daha yukarıda, Ankara'da sorumluları var. Bunları bir savcı tutup da sorgulayamıyor. Kültür ve Turizm Bakanı'na sorulacak çok sorunun, alınacak çok cevabın, gerçekten sorulacak bir hesabın olduğuna bu milletin yüzde 99,9'u ikna olmuştur."
Bunu yapmak için Meclis'te bir soruşturma komisyonu kurmak gerektiğini ve bunun için Meclis'e bir görev düştüğünü dile getiren Özel, soruşturma komisyonu önerisi hazırladıklarını, bu hafta içinde tüm muhalefet partilerinin grup yönetimlerine ziyaretlerde bulunacaklarını, AK Parti ve MHP'ye de ulaşacaklarını söyledi.
- "Deprem bölgesine gidiyoruz"
Özel, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünün yaklaştığını anımsatarak, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay'a ziyaretlerde bulunacağını aktardı.
İmar affı yapanları, dirençli kentler için bir kuruş harcamayanları, deprem anından itibaren yapılan beceriksizlikleri, çadır sattıranları, seçim odaklı konuşmalar yaparak "bir yıl içerisinde herkes evine girecek" diyenleri unutmadıklarını ifade eden Özel, "CHP grubu olarak, 11 ilde toplam 90 milletvekilimiz ile birlikte önümüzdeki 3 günde depremde yıkılan neresi varsa, hasar gören tüm il ve ilçelerde var gücümüzle olmaya, onlara 2 yıl önce olduğu gibi 2 yıl sonra da dokunmaya, dinlemeye, anlamaya, onların sorunlarını yeniden Meclis'e taşımaya, yeniden kamuoyunda görünür kılmaya deprem bölgesine gidiyoruz." dedi.
Deprem yargılamalarını da eleştiren Özel, "Depremin ardından yapılan yargılamalar, fiyaskodur. 2 bin 31 soruşturma var. Bin 397'si hakkında iddianame düzenlenmiş. Ayrıca 2 bin 31 dosyadan karara bağlananlar 75. Oran, yüzde 2,7'dir. Her 100 sorumludan 97'si hakkında karar verilmemiştir. Her 100 aileden 97'sinin adalet beklentisi devam etmektedir." dedi.
Özel, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından vatandaşların koruyucu sağlık hizmetine erişemediğini belirtti.
Deprem bölgesinde, aile hekimi ve aile sağlık merkezleri olmadığını öne süren Özel, "Hemşire sayısı, doktor sayısı yetersizdir. Bu alanı devlet hala regüle edememiştir. Aşı yapacak hemşire bulunamamakta, hemşire olduğunda aşı bulunmamaktadır. Yoğun bakım sorunu en büyük sorundur." ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesinde, yüzlerce okulun yıkıldığını, binlerce okulun ağır hasar aldığını anlatan Özel, konteynerlerde eğitimlerin sürdüğünü ileri sürdü.
Özel, deprem bölgelerindeki "mücbir sebep" uygulamasının 3 aylık periyotlarla uzatılmasına ve kapsamının daraltılmasına tepki göstererek, depremzedelerden vergi alınmaya çalışıldığını kaydetti.
Kentsel ve yerinde dönüşümün deprem bölgesinin en önemli ihtiyacı olduğunun altını çizen Özel, depremzedelere verilen 750 bin lira hibe ve 750 bin liralık kredi rakamlarının 1 milyon 500 bin liraya çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Konut krizinin yalnızca deprem bölgesinde değil, 81 ilde de en büyük sorun olduğunu kaydeden Özel, OECD verilerine göre kiraların geçen seneden bu seneye kişi başına milli gelire oranla 2 kat daha pahalandığını söyledi.
- "Asgari ücretle sefaleti zorlamaya çalışıyorlar"
Özel, Türkiye'nin enflasyonda dünyanın en kötü 6'ncı ülkesi olduğunu anlatarak, "Türkiye'de aylık enflasyon, dünyadaki 140 ülkenin yıllık enflasyonundan yüksek. Türkiye'nin bir aylık yüzde 5'lik enflasyonu dünyadaki 140 ülkenin bir yıllık enflasyonundan fazla. Bir de çıkmış bu rakamlara 'başarılı' diyorlar." şeklinde konuştu.
Enflasyon rakamlarına göre, asgari ücretin ayda 1000 lira kaybettiğini belirten Özel, "Yani 4 ay sonra verildiği günün gerisine 17 bin liranın altına düşecek alım gücü; 7 ay boyunca geçen senenin de altında azalan bir asgari ücretle sefaleti zorlamaya çalışıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Özel, en düşük emekli maaşını 14 bin 469 lira olarak düzenleyen kanunun Meclis'te kabul edilmesine de tepki gösterdi.
En düşük emekli aylığı, öğrenci kredileri, en düşük memur maaşı ile asgari ücretin yıllar içindeki değişimini ürün kalemleri üzerinden anlatan Özel, "Bu hesapların hepsi CHP'nin 81 ilinde 973 ilçesindeki örgütlerimize yollanmıştır. Yeni asgari ücretle, yeni emekli maaşıyla çeyrek altın hesabı, dana kıyma hesabı, çay-simit hesabı. Bütün örgütümüzü önümüzdeki hafta, bir tarafı kırmızı kart, bir tarafı bu hesaplar, sokağa çıkmaya, tarlaya gitmeye, bağa bahçeye gitmeye, ev ev, kapı kapı gezmeye, işçi kantinlerine gitmeye, bu hesabı teker teker anlatmaya davet ediyorum." dedi.
- "Teğmenimin yediği ekmek de yaktığı kurşun da bizim borcumuzdur"
Özel, 5 teğmen ve 3 disiplin amirine "Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası" verilmesine ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"5 teğmen ve 3 komutan hepimizin onurudur, gururudur. Onlar kendilerini hangi mevkide, makamda görmek istiyorlarsa bunu sağlamak boynumuzun borcudur. İktidar değişene kadar onları misafir edeceğiz. İktidar değişiminden sonra mümkün olan en kısa süre neyse birkaç hafta, birkaç ay içinde teğmenlerimizin hiçbir kayıpları olmadan, maddi ve manevi dönem arkadaşlarından asla geri bırakmadan, bu kayıplarını telafi edeceğiz ve onları o şanlı üniformalarına mutlaka kavuşturacağız."
Özel, daha sonra CHP tarihinde daha önce yapılmamış bir şey yapacaklarını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Şimdi hem bu teğmenlerimizle hem de Tuzla Piyade Okulu'ndan uzaklaştırılan 7 teğmen vardı. Atatürk'ün resmini yakasına takmayanlara saldırdıkları için, had bildirdikleri için görev yaptıkları için ordudan atılmışlardı. 2'si yürütmeyi durdurmayla döndü. Biri 'dönmem' dedi, yargılandı. 5 teğmenimize de orduya girdikleri ilk gün yedikleri lokma ekmekten attıkları kurşuna, giydikleri kıyafetten terliğe kadar bütün yapılan masrafı faiziyle çıkarıp 128'er bin lira tazminat belirlemişler. Bu 5 teğmen için; bu süreçteki 5 teğmeni de yargılıyorlar, attılar, onlara da tazminat çıkabilir ya da çıkmaz. CHP Grubu kapalı oturumlarında yaptığı oylamayı bugün hiç kimseden gizlemeden, saklamadan burada huzurunuzda yapıyorum. CHP grubu milletvekillerinin, Tuzla Piyade okulundan atılan 5 teğmenin ve burada okuldan atılan 5 teğmene de çıkacak olası tazminatlarını maaşlarından yapacağımız kesintilerle ödemelerini oylarınıza sunuyoruz. Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Teğmenimin yediği ekmek de yaktığı kurşun da borç; bizim borcumuzdur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da CHP nerede durması gerekiyorsa orada durmaya, hangi kararı alması gerekiyorsa o kararı almaya, kime sahip çıkması gerekiyorsa ona sahip çıkmaya devam edecektir."
- Ön seçimin şartları 10 Şubat'ta PM'de belirlenecek
Son dönemde yaşanan bazı tutuklamalara ve CHP'lilere yönelik başlatılan soruşturmalara tepki gösteren Özel, şöyle konuştu:
"Seçim takvimlerini birilerinin talimatıyla hareket eden Yüksek Seçim Kurulları başlatamaz. Seçimleri millet başlatır. Milletin dertleri, milletin beklentileri, milletin talepleri seçimi başlatmıştır. Bu süreç derin bir yoksulluğa sürüklenen vatandaşlarımızın her alanda adalete susamış olan milletimizin ortak iradesidir. Türkiye'nin iktidarı değiştirme yolculuğu başlamıştır. Talebimiz erken seçimdir, hemen seçimdir. Erken seçim isteyen bir partinin her şeyle seçime hazır olması gerektiğini söyledik. Erken seçimin adayı erken belirlenecek. Erkenden yola çıkacağız. Daha düne kadar, 'CHP iki aday tartışması arasında eziliyor; netleşmelidir.' diyen bazılarının şimdi, 'CHP'nin niye adayını erken belirliyor' demeye başladığını ama bir yandan da sokağın ve örgütün bu mücadeleyi, bu yürüyüşü nasıl sahiplendiğini birlikte görüyoruz."
Özel, 2014, 2018 ve 2023 yıllarındaki seçimlerde aday belirleme sürecine değinerek, "Adayı geç belirlemenin, yılları aday tartışmasıyla geçirmenin ya da seçime sayılı günler kala krizler yaşamanın bedelini çok ağır ödedik. Geçmişte adayı tek bir kişinin ya da dar bir heyetin, ekibin belirlemesinin sancılarını da çektik, bunlardan da ders aldık." dedi.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayının CHP üyelerinin oylarıyla belirleneceğini anımsatan Özel, geçen haftaki bu açıklamasının ardından partiye katılımların arttığını söyledi.
Özel, aday belirleme seçimiyle ilgili takvimi belirlemek, ön seçim yönergesini hazırlamak, yapılacak seçimle aday olabileceklerin kriterlerini belirlemek ve üye listelerini ve askı listelerini belirlemek ile ön seçimin tüm detaylarını konuşmak üzere 10 Şubat Pazartesi günü Parti Meclisi'ni toplantıya çağırdığını duyurdu.