Panel, TUSAŞ’ın Kahramankazan’daki tesislerine düzenlenen terör saldırısında şehit olan vatandaşlarımızı anmak amacıyla saygı duruşu ve ardından okunan İstiklal Marşı ile edilen dualarla başladı.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Genel Başkan Yalçın, emeğe hürmetin emekliye hürmeti gerektirdiğini vurgulayarak, “Türkiye’de 2.5 milyonu memur emeklisi olmak üzere 16 milyonu aşan devasa bir emekli kitlesi var. Ve bu kitle mali yönden çok ciddi sorunlarla boğuşuyor. Son yıllarda alım gücünde yaşanan düşüşten en fazla emekliler etkileniyor. Görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki makas açılıp, %50’nin altına doğru ilerledikçe oluşan uçurum emekliyi yoksullaştırıyor, yaşam emekliler için daha da zorlaşıyor. Emekliler, milletimizin güngörmüşleri, toplumsal hafızanın temeli, sosyal yaşamın omurgasıdır. Emekliler, genç kuşakların geleceğini bilgelikleriyle, yürekleriyle şekillendirenlerdir. Onlar önden gidenler, yol açanlardır. Unutulmamalı ki meslekten emekli olanlar yaşamdan da emekli olmuyorlar” dedi.
Emekli Memur-Sen’in emeklilerin sorunlarının tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi amacıyla kurulduğuna dikkat çeken Yalçın, Memur-Sen’in kamu görevlileri emekli aylıklarının memur maaş zamları oranında artırılmasını, bütün emeklilere yılda iki kez bayram ikramiyesi verilmesini, maaş promosyonunun alınmasını, maaşlarının iyileştirilmesini ve ek göstergelerinin artırılmasını sağladığını hatırlattı.
Yalçın, hakları toplu sözleşmenin konusu olmasına rağmen masada temsil edilmemelerinin büyük bir eksiklik olduğunun altını çizerek, “Sendikal örgütlenme özgürlüğü emekliler için kendi haklarını savunabilmeleri açısından hayati önemdedir. Sendikal sistem sendikal haklar üçlüsü olarak bilinen üç temel hak üzerine kuruludur: ‘Toplu Sözleşme Hakkı, Örgütlenme Hakkı, Grev Hakkı’. Bu üçlüden grev hakkı açıkça yasaklanırken, toplu sözleşme hakkı ve örgütlenme hakkı ise oldukça eksik ve sorunlu şekilde düzenlendi. Biz yıllardır bu eksiklerin tamamlanması, yasakların giderilmesi, sorunların çözülmesi, etkili bir sendikacılık sistemi kurulması için mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sendikal örgütlenmenin sadece emekliler için değil önemli bir kamu görevlisi kitlesi için de sorun olduğunu kaydeden Yalçın, “Sendikal örgütlenme özgürlüğü Anayasa’da garanti altına alınmış ancak 4688 sayılı Kanun’un 15. Maddesinde büyük bir kitle açısından kısıtlanmıştır. Kısıtlama 3.900 bine yaklaşan kamu görevlilerinin 1 milyonu aşkın bir kesimini örgütlenme hakkından yoksun bırakmaktadır. Kanun’daki kısıtlama; bu haliyle Anayasa’nın 51. Maddesinin ruhuna, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması rejimine, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı gibi ILO’nun 87, 98 ve 151 sayılı sözleşmelerine de aykırıdır” diye konuştu.
Emeklilerin fiili çalışma içinde olmamaları onların sendika hakkınsa sahip olmayacakları anlamında gelmemesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Gerek uluslararası gerekse de ulusal düzenlemelere bakıldığında, emeklilerin sendika kurmasının yasak olduğuna ilişkin herhangi bir ifade yoktur. Emekliye sendikal örgütlenme hakkı vermemek, emekliye hakların için mücadele etme demektir. Çünkü haklar ancak mücadeleyle elde edilir, mücadele de ancak örgütlenmeyle mümkündür. Emekli kamu görevlilerinin aktif çalışma döneminde üyesi oldukları sendikalarda üyeliklerinin devam etmesi; emeklilerin ekonomik ve sosyal haklarını koruma ve geliştirmeleri için elzemdir”
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Küçükkösen, “Emekli Memur-Sen olarak biz, emeklilerin sorunları görüyor ve önceliyoruz. Onları yalnız bırakmamak, sorunlarına çözüm kapısı aralamak, dertlerine çare olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bilhassa il temsilcilerimiz vasıtasıyla yoğun bir gayret içerisindeyiz. Emeklilerimizin içinde bulundukları maddi darlık, ek göstergeye bağlanarak her yıl artırılan, bugün itibariyle 15 bin TL olan seyyanen zammın emekliye verilmemesi emeklinin enflasyon karşısında alım gücünü düşüren önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor. Emeklinin sendikal örgütlü olmaması sorunların görülmesi önünde bir engel teşkil ediyor. Hülasası biz Emekli Memur-Sen olarak emekli kamu görevlilerinin de fiilen çalıştıkları dönemde bulundukları hizmet sınıfları esas alınarak, kamu görevlileri sendikalarına üye olabilmeleri gerektiğini zaruri görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye, ILO’nun 10 temel sözleşmesinin tamamını imzalamış bir ülke”
Direktör Hassan ise, TUSAŞ’a düzenlen terör saldırısında şehit olanların ailelerine başsağlığı dileyerek başladığı konuşmasında “Bugünkü toplantımız pek çok açıdan oldukça önemli. Bunlardan bir tanesi ILO için oldukça önemli olan temel haklardan örgütlenme özgürlüğü konusu birincisi. Türkiye’nin aslında tamamını imzalamış olduğu ILO’nun on temel sözleşmesi bu konu hakkında sağlam bir zemin olduğunu bize göstermektedir. Üzücü bir gerçekle ilgili önemli bir atıyorsunuz o da aslında yaşam standartları. Üçüncü bir konuda sosyal güvenlik sorunu. Dünya nüfusunun yarısı sosyal güvenlik kapsamının dışında. Dünya genelinde yaşam standartlarının iyileştirilmesi adına yapılan iyileştirmeler enflasyonla kıyaslandığında ne yazık ki çok geride. İki önemli istatistiki sizinle paylaşmak isterim; dünya genelinde 435 milyon kişi iş aramasına rağmen ne yazık ki iş bulamıyor. 738 milyon genç ise işgücü yasasının dışında” dedi.
AK Parti Giresun Milletvekili Prof. Dr. Nazım Elmas, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı İmran Nilay Tüfekçi ile HÜDA PAR Genel Başkanvekili Şehzade Demir de bir selamla konuşması gerçekleştirerek Memur-Sen ve Emekli Memur-Sen’in çabalarını takdir ettiklerini ve istişarelerini sürdüreceklerini vurguladı.
Panelden bir gün önce Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Emekli Memur-Sen Başkanı Ali Küçükkösen, Emekli Memur-Sen yönetim kurulu üyeleri ile 81 il temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen 4. Emekli Memur-Sen İl temsilcileri toplantısında ise Emekli Memur-Sen’in önümüzdeki süreçteki yol haritası, emeklilerin emek mücadelesi, talep, beklenti ve sorunları; sosyal ve ekonomik haklarının iyileştirilmesi, maaş adaletsizliğinin giderilmesi ve hayat koşullarının daha yaşanabilir hale getirilmesi için atılması gereken adımlar tartışıldı.