Türkiye’mizin milli güvenliği açısından kritik önemde projeler yürüten, bağımsızlık yolunda büyük öneme sahip savunma sanayimizin öncü kuruluşlarından TUSAŞ’a yapılan bu kanlı saldırının arkasındaki gücü de neyi hedeflediğini de çok iyi biliyoruz. Onun için peşinen söyleyelim; Siyonizm ve emperyalizmin taşeronluğunu yapan ne PKK, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütleri ne de Siyonistler ve emperyalist ülkeler tam bağımsızlık yolculuğunda Türkiye’yi engelleyemeyecektir. Bilinmelidir ki hiçbir terör saldırısı asla kararlığımızı bozamayacak, bilakis kavileştirecektir.
Seçilen hedef gibi zamanlamayı da manidar buluyoruz. Bölgemizde Siyonist İsrail tarafından yayılmak istenen yangına karşı iç bütünleşme söylemlerinin arttığı bir dönemde saldırıyı gerçekleştiren teröristler, efendilerinin stratejileri doğrultusunda her zaman olduğu gibi kardeşliğimize ve bağımsızlığımıza kastetmektedirler.
Bizler ilk günden itibaren bölgede yakılan ateşin bizden uzak olmadığını, emperyalizmin kirli ve kanlı stratejilerinin varlığımıza kastettiğini her platformda milletimizle paylaşıyoruz. Çünkü uzun zamandır, emperyalistlerin asıl hedefinin Ortadoğu’da İsrail merkezli yeni bir tahkimat oluşturmak istediği, bunun için de hemen güneyimizde terör koridoru oluşturarak hedeflediği yeni statükoyu koruma altına almak istediğini çok iyi biliyoruz. Onun için asıl hedefin Türkiye olduğunu biliyor, söylüyoruz.
Uzağa gitmeye gerek yok… Son on-on beş yıldır yaşadıklarımıza bakıldığında tablonun ne kadar açık olduğu görülecektir. Kalkışmalar, darbe girişimleri, terör saldırıları, emperyalist propagandalar topyekûn bir şekilde ve bir strateji çerçevesinde devreye sokuldu. Üstelik bunlar gizli ve örtük şekilde de yapılmadı, açık bir şekilde bir meydan okuma şeklinde gerçekleştirildi. İşte bugün yaşadıklarımız aynı kirli stratejinin bir uzantısı. Onun için uyanık olmak, teyakkuzu elden bırakmamak, milli birlik ve kardeşliğimize sahip çıkmak zorundayız.
Türkiye’nin en büyük emek merkezli sivil toplum kuruluşu MEMUR-SEN olarak bilinmesini istiyoruz ki; gözü dönmüş emperyalistlerin bölgemizde hızlandırdığı ve somutlaştırdıkları haritaları değiştirmeye yönelik emperyalist politikalar karşısında son zamanlarda daha sık gündeme gelen milli birlik ve kardeşlik ve bütünleşme çağrıları son derece önemlidir. Terörün de, emperyalistlerden ihale alan taşeron terör baronlarının da birlik ve kardeşliğimize kastettiğinin farkındayız. Bir yandan teröre karşı kararlı mücadelenin sürmesinin, öte yandan milletçe kenetlenmeyi sağlayacak kardeşliğin, uhuvvetin, birlik ve beraberliğin tahkim edilmesinin içinde bulunduğumuz konjonktür bakımından istiklal ve istikbalimiz için en büyük kudret ve imkanımız olduğunun bilincindeyiz. Biz, özgürlüğümüzden, bağımsızlığımızdan asla taviz vermeyecek, kardeşliğimizden de asla vaz geçmeyeceğiz. Edirne’den Hakkari’ye, bir ve bütün olduğumuzu haykırmaya devam edeceğiz.
Ne emperyalizme ne Siyonizme ne de onların aparatı terörizme asla geçit vermeyeceğiz.
Saflarımızı sıkı tutacağız… Türkiye’nin tam bağımsızlık yolculuğuna karşı kurulan tuzakları hep birlikte bozacağız.
Kahrolsun emperyalizm!
Kahrolsun Siyonizm!
Kahrolsun Terörizm!
Yaşasın kardeşlik ve milli birlik.