TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı.
Toplantıda, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Nükleer Düzenleme Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bütçeleri de ele alınacak.
CHP milletvekilleri, Genel Kurulda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, bütçede, işçinin, aç yatan öğrencinin, emeklinin, siftah yapmadan dükkan açıp kapatan esnafın, canını dişine takıp çalışan öğretmenin, doktorun, kamu emekçisinin olmadığını, iktidarın bütçesinde halkın bulunmadığını savundu.
Bütçede geçilmeyen köprülere ve uçulmayan havalimanlarına ödenen milyonlarca liranın yer aldığını söyleyen Erdem, "Bu bütçede halkın refahı dışında ne ararsan var. Çünkü AK Parti iktidarı, bu ülkenin vatandaşının, gencinin, emekçisinin, ağacının, kadının, akan suyunun karşısında." ifadelerini kullandı.
İktidarın enerji politikasının, özelleştirme ve kamu zararları üzerine olduğunu ileri süren Erdem, 8 yıldır kalıcı yaz saati uygulaması ile ülkeye psikolojik şiddet uygulandığını ve bu uygulamanın enerji tasarrufuna hiçbir katkısı olmadığını iddia etti.
Erdem, konuşması sırasında karanlıkta okula ve işe giden kişilerin fotoğraflarını gösterdi.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, elektrik dağıtımının yüzde 100'ünü özel şirketlerin yaptığını, özelleştirmeler kapsamında 81 ilden 41'inin doğal gaz dağıtım işinin, sadece 2 şirkete verildiğini söyledi. Yavuzyılmaz, 8 yıldır kalıcı yaz saati uygulandığını anımsatarak, "Milyonlarca vatandaşın biyolojik saatini altüst ediyorsunuz. 8 yıldır kör bir inatla Türkiye'yi kör bir karanlığın içinde yaşatıyorsunuz. Kalıcı yaz saati uygulamasını kalıcı olarak biz kaldıracağız." sözlerini sarf etti.
- "Bu kara, hepimizin alnının karasıdır"
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, AK Parti iktidarlarında 2 bin 179 madencinin hayatını kaybettiğini, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta 9 işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği heyelana ilişkin kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun raporunun hala açıklanmadığını söyledi.
Şevkin, konuşmasının sonunda siyah boyayı yüzüne sürerek, "Şu karayı Soma'da ölen madenciler için, şu karayı Amasra'da ölen madenciler için, bu karayı İliç'te ölen madenciler için... Bu karayı da alnıma sürüyorum, koruyamadığımız bütün madencilerimiz için. Bu kara, hepimizin alnının karasıdır." ifadelerini kullandı.
CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, mevcut enerji politikalarının dışa bağımlılığı artırdığını, yerli teknoloji ve üretimi gerileten bir yapıda olduğunu savunarak, enerji santralleri ve altyapısının özelleştirilmesinin, kamunun kontrolünü azalttığını ve vatandaşların kaliteli enerji alma hakkını yok ettiğini ileri sürdü.
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Mersin'e inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin Rusya'ya bağımlılık yarattığını iddia ederek, "Dünyada hiçbir ülkenin kabul etmediği yap-işlet-sahip ol modeliyle bu santral tam 60 yıl boyunca Rusya'nın kontrolünde olacaktır. Türkiye, kendi topraklarında üretilen enerjide bile Rusya'ya muhtaç hale getirilmiştir." ifadelerini kullandı.
Elektrik ve doğal gaz fiyatlarını eleştiren Kış, "Elektrik ve doğal gaza yapılan zamlar, milyonlarca vatandaşımızı faturalarını ödeyemez hale getirmiştir. Bu düzenin değişmesi şart olmuştur. CHP olarak diyoruz ki: 'Enerji halkındır.' Türkiye'nin enerji politikasını bağımsız, şeffaf ve sürdürülebilir bir temele oturtacağız." diye konuştu.
CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı'nın inşasına başlanmasının üzerinden 4 bin 98 gün geçmesine rağmen tamamlanmadığını, projenin 2027 yılında hizmete sunulacağının söylendiğini belirtti. Karasu, projenin hizmete sunulmasının geciktiğini ifade ederek, bu durumu eleştirdi.
Karasu, internet hizmetine ilişkin de "Dünyanın en yavaş internetini en pahalı fiyattan vatandaşa kullandırıyorsunuz." dedi.
- "Paranın büyük bir bölümünü hastanelere ayırıyorsunuz"
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, bütçeden sağlığa daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini belirterek, "Paranın büyük bir bölümünü hastanelere ayırıyorsunuz. Sağlık Bakanlığının birinci görevi, insanların hastalanmasını önlemek, sağlıklarını geliştirmek. Siz daha fazla parayı tedavi edici hizmetlere ayırarak yalnızca sağlık sermayesinin yararını gözetiyorsunuz. Bu ülkede yaşayanların daha uzun ve sağlıklı bir ömür geçirebilmeleri için kaynak aktarmak gerekirken, özel sektörü destekliyorsunuz." ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Sağlık Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin "geçen seneden kopya çekildiğini" öne sürerek, bunun, halkın sağlığına değil, rantın çıkarlarına hizmet eden bir düzen olduğunu savundu.
CHP Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko, sağlık sektörüne talebin çok fazla olduğunu ancak Sağlık Bakanlığı bütçesinin yeterli olmadığını söyledi.
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, sağlık sektöründe şiddete ilişkin eleştirilerden bulunurken, "Sağlıkçının canını korumaktan aciz olan bu sistemin ne acı ki yenidoğan bebeklerinin canına kastettiğine de şahit olduk." diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde AK Parti milletvekilleri söz aldı.
AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi, enerji kaynaklarının istikrarlı ülkeler için bir nimetken, zayıf liderleri olan memleketler için lanet olduğunu ifade ederek, "Zayıf olsaydık buldurmazlardı. Buldursalar işlettirmezlerdi. İşlettirseler sattırmazlardı. Bilinsin ki karada yeterince bulamadığımız bu nimeti, şu denizlerden irademizin zoruyla çıkarmasak biri de çıkıp 'Türkiye'nin de burada hakkı var' demezdi. Akdeniz haritasını, sanki Türkiye Hint Okyanusu'nda bir adaymışçasına çizip, önümüze hukuk diye konulmasına izin vermedik. Hakkımız olanı, 'ama', 'fakat', 'lakin' dinlemeden alacağız." diye konuştu.
AK Parti Yozgat Milletvekili Süleyman Şahan, Türkiye'nin gerek sondaj gemileriyle gerek sismik araştırma gemileriyle gerekse Türk Deniz Kuvvetlerinin güçlü donanmasıyla 'masal' denilen Mavi Vatan'da olduğunu belirterek, "Heybemizdeki zenginlikleri hem arıyor hem koruyor hem de Türkiye Yüzyılı hedefine dolu dizgin yürüyoruz." sözlerini sarf etti.
Şahan, "İnkar edemeyiz muhalefetin de keşifleri var; 'Araçlar olmasaydı, trafik olmazdı', 'Yol yapmakla trafik azalmaz' keşiflerinize karşı 2024'te tarihimizin en büyük petrol keşfine imza attık. Terörden arındırılan Gabar'da artık kan değil, petrol akıyor." ifadesini kullandı.
AK Parti Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, milli enerji politikasının olumlu yansımasını seçim bölgesi Şırnak'ta yaşadıklarını vurgulayarak, "Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi hedef alan terör örgütlerinin kökü kazınıyor. Temizlenen Gabar'da artık kan değil, petrol akıyor." dedi.
Tatar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'dan, Gabar'da petrol üretimi 100 bin varile ulaşınca Şırnak'ta rafineri kurulması talebinde bulunacaklarını söyledi.
- "Diyalog ortamının sürmesi için el ele bu süreci devam ettirmemiz lazım"
AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, geçen sene "Yenilenebilir Enerji 2035 Yol Haritası"nın belirlendiğini hatırlatarak, "Bu yol haritasında ne diyor? Enerji Bakanlığı 11, 12 yılda 80 milyar dolarlık bir yatırım yapacak. Türkiye çok daha güçlü ve çok daha esnek, ilave kuracağımız yenilenebilir ve nükleer enerji kapasitesini taşıyabilecek bir altyapıya sahip olacak." diye konuştu.
DEM Parti'li milletvekillerinin Şırnak'ta hastane olmadığını belirterek tepki göstermesi üzerine Ayrım, "Türkiye bugünlerde sıcak gelişmelerin olduğu bir dönem yaşıyor. Diyalog ortamının sürmesi için hepimizin el ele, kol kola bu süreci devam ettirmemiz lazım. Siz bu şekilde yaparak bu ülkenin kardeşliğine zarar veriyorsunuz. Bakın, bunlar yanlıştır, yapmamanız lazım; size uzatılan bir el var. Ben geçen gün Genel Başkanınız konuşurken alkışladım. Niye alkışladım? Bu ülkenin huzura ihtiyacı var, onun için alkışladım." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının demir yolu çalışmalarına işaret ederek, "Bu ülkenin 80 yılında hep Onuncu Yıl Marşı'nı okuduk ve 'Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan' diyerek avunduk. Yine, türkülere konu oldu "Kara tren gecikir, belki hiç gelmez" diye andığımız bir demir yolları vardı." ifadesini kullandı.
Erdem, 2002'de tekrar devlet politikası olarak ele alınarak, demir yolu ağlarının yenilendiğini, Türkiye'nin hızlı trenle buluştuğunu ve Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 8'inci yüksek hızlı tren işletmesi haline geldiğini dile getirdi.
AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, Türkiye'de 2024 yılında bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü büyüklüğünün, bir önceki yıla göre yüzde 92 oranında artarak 784,6 milyar liraya ulaştığını belirterek, "Elektronik haberleşme sektöründe halihazırda 447 işletme, 821 yetkilendirmeyle hizmet vermektedir. Operatörlerin gelirleri önceki yıla göre yüzde 72 büyümeyle 2023 yılı sonunda 224,6 milyar liraya ulaşmıştır. Ülkemizde mevcut abone sayısı 93,3 milyona ulaşmış, nüfusa göre yaygınlık oranı da yüzde 109 olmuştur." bilgisini paylaştı.
- "Kamuoyunda oluşturulan algının aksine, aile hekimlerine zorla bir şey yaptırılmıyor"
AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, AK Parti iktidarlarında bütçeden sağlığa ayrılan pay artırıldığı gibi koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan ödeneklerin de önemli derecede artırıldığını, aile hekimlerinin özlük haklarının iyileştirildiğini, ayrıca vatandaşlara hekim seçme hakkı getirildiğini anlattı.
Sağlık Bakanlığının, aile hekimleriyle ilgili yönetmeliğine dikkati çeken Güneş, şöyle devam etti:
"Burada Sağlık Bakanlığımız aile hekimlerimize diyor ki: 'Size ödenen bir maaş var. Bunun üzerine 14 bin 880 TL teşvik primi ödüyoruz. Ben bu teşvik primini 44 bin 600 TL'ye çıkarmak istiyorum. Bunun karşılığında sizden bazı isteklerimiz var çünkü OECD ülkelerinde bin kişideki antibiyotik kullanım oranı 16 iken benim ülkemde bu sayı 41. Bunu azaltmam lazım. Eğer aile hekimlerimiz bir önceki yıla göre yazdığı antibiyotik sayısında azaltma yaparsa her ay sana 2 bin 200 TL teşvik primi veririm'. İlaç yazmada kısıtlama var mı, yok."
Güneş, kamuoyunda oluşturulan yanlış algının aksine, aile hekimlerine zorla bir şey yaptırılmadığının altını çizdi.
"Yenidoğan çetesi" soruşturmasına da değinen Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kişiler mutlaka adalet önünde hesap verecek ve hak ettikleri cezaya çarptırılacaklardır. Bir daha böyle menfur olayların yaşanmaması için bakanlıklarımız gerekli tedbirleri alacak, ancak bu gibi münferit olaylar üzerinden tüm sağlık çalışanlarımızın ve sosyal sistemimizin töhmet altında bırakılmasına ve son yıllarda sağlık hizmetlerinde yaptığımız başarılı uygulamalar neticesinde hem halkımızda hem de tüm dünyada oluşturduğumuz güven duygusunun ortadan kalkmasına ve buna yönelik yapılacak olan operasyonlara asla izin vermeyeceğiz."
AK Parti Sivas Milletvekili Hakan Aksu, Türkiye ilaç sektörünün üretim ve ihracat olanaklarının her geçen yıl artmaya devam ettiğini belirterek, "Gelinen noktada vatandaşlarımız tarafından kullanılan ilaçların kutu bazında yüzde 91'ini, değer bazında da yüzde 57'sini ülkemizde üretmekteyiz. Ülkemizde üretilen ilaçlar, ABD ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere 185 ülkeye ihraç edilmektedir. Türkiye'de üretilen ilaçların ihracatı son 7 yılda yüzde 118 artarak 2023 yılı itibarıyla 2,23 milyar dolara ulaşmıştır." diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Ümmügülşen Öztürk, Türkiye'deki üniversitelerin yüzde 70'inde en az bir "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı AR-GE" projesinin üretildiğini, 25 hastane bünyesinde TÜSEB projelerinin başarıyla devam ettiğini hatırlattı.
Öztürk, TÜSEB'in öncülüğünde yürütülen "Türkiye Ulusal Genom Projesi"nin, Türkiye'nin sağlıkta çığır açan çalışmalara imza attığının en güçlü göstergesi olduğunu ifade etti.