Erdoğan’ın Riyad Zirvesi’nden mesajı: İsrail’in katliamlarına Müslüman ülkeler tepki göstermezken bir avuç batılı ülke…
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Gazze'deki soykırımın çözümü konusunda Müslüman ülkelerden tepki gelmemesini eleştirerek Batılı ülkeleri İsrail'e tam destek vermekle suçladı.
İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan'daki saldırılarını tartışmak üzere bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği'nin ortak acil zirvesi düzenleniyor.
Zirveye aralarında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bulunduğu 50'den fazla Arap ve İslam ülkesi lideri katılıyor.
Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmada, "Bir avuç Batılı ülke, İsrail'e askeri, siyasi, ekonomik ve moral açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması, durumun bu noktaya gelmesine yol açmıştır." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı, ülkesinin şu ana kadar Gazze'ye 84 bin tondan fazla yardım gönderdiğini ve kısıtlamalar kaldırıldığında çok daha fazlasını göndermeye hazır olduğunu söyledi.
İsrail'i Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasına bile tahammül edememekle suçlayan Erdoğan, yardım malzemelerinin aylardır Mısır'dan Gazze'ye girmeyi beklediğini söyleyerek "Netanyahu hükûmetine Filistin topraklarını işgalinin maliyeti olduğunu hissettirecek somut ve gerçekçi tüm önerileri hayata geçirmeye hazırız. Güney Afrika tarafından İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açılan davaya teşkilat üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz." dedi.
İsrail saldırılarının korkunç sonuçlarına işaret eden Erdoğan, Gazze ve Filistin genelindeki katliamlarda yüzde 70'i kadın ve çocuk olmak üzere 50 binden fazla kişinin öldürüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı‘nda konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Netanyahu hükûmetine Filistin topraklarını işgalinin maliyeti olduğunu hissettirecek somut ve gerçekçi tüm önerileri hayata geçirmeye hazırız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarda bugüne kadar yüzde 70'i çocuk ve kadın olmak üzere 50 bin Filistinli’nin şehit olduğunu söyledi.
Şehitlerin arasında siyasetçiler, direniş önderleri ve Hamas'ın siyasi kanadında ateşkes ve barış için gayret gösterenlerin de olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm şehitlerimizi burada bir kez daha rahmetle yâd ediyor, yaralılara acil şifalar diliyorum. Netanyahu hükûmeti, bir yandan İran'a yönelik askerî gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan'a saldırılarını sürdürüyor. İsrail, insani yardımların dahi Gazze'ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor, sevk edilen yardım malzemelerini aylardır Mısır'da bekletiyor." ifadelerini kullandı.
Bir yandan acil ateşkes sağlanmasına odaklanılırken diğer yandan Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması konusunda acil çözüm yolları bulunmasının şart olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, bugüne kadar Gazze'ye 84 bin tondan fazla yardım göndermiştir. Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını göndermeye de hazırdır. İsrail Parlamentosu, geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Yardım Kuruluşu UNRWA'yı yasaklamak suretiyle iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı, Filistinli mültecilerin ana vatanlarına dönüşlerine engel olmayı amaçlamaktadır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere Batı Şeria'daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Adım adım buraya doğru bir gidiş söz konusudur. Buna engel olmalıyız. Bir avuç Batılı ülke, İsrail'e askerî, siyasi, ekonomik ve moral açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması, maalesef sahadaki durumun bu noktaya gelmesine yol açmıştır. Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Şartı temelinde Filistin'de soykırım suçu işleyenlere özellikle zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eş güdüm hâlinde sürdürmemiz fevkalade önemlidir."
"İslam ülkeleri olarak İsrail'e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz"
Aralarındaki görüş ve tutum farklılıklarının ortak davalarında ayak bağı olmasına izin verilmemesi talebini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimizin de kendi içlerinde millî birlik sağlayabilmelerini gönülden arzu ediyoruz. Bunu da ayrıca teşvik ediyoruz. Aziz kardeşlerim, İslam ülkeleri olarak İsrail'e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz. Her şeyden önce İsrail'e silah ambargosu uygulanması, İsrail'le ticaretin sonlandırılması ve İsrail'in saldırganlığı sona ermedikçe uluslararası alanda tecrit edilmesi, son derece mühimdir. İsrail'e silah satışının durdurulması, aralarında Güvenlik Konseyinin daimi iki üyesinin de bulunduğu girişimimize 52 ülke ve iki uluslararası teşkilat destek vermiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güney Afrika tarafından İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı nezdinde açılan davaya teşkilat üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Türkiye olarak İsrail'e yönelik ticari kısıtlamaları yürürlüğe koyduk. Netanyahu hükûmetine Filistin topraklarını işgalinin maliyeti olduğunu hissettirecek somut ve gerçekçi tüm önerileri hayata geçirmeye hazırız." şeklinde konuştu.
"Filistin Devleti’nin, Birleşmiş Milletler üyesi olduğu günleri göreceğine inanıyoruz"
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Uluslararası Adalet Divanı’nın istişari kararının hayata geçirilmesine ilişkin Filistin kararını 18 Eylül'de kabul ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun uygulanmasını yakından takip etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Mevcut İsrail hükûmetinin rızasını aramak suretiyle iki devletli bir çözüme ulaşmanın imkansızlığını hepimiz görüyoruz. Bu şartlar altında daha fazla ülkenin Filistin Devleti’ni tanımasını teşvik etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
7 Ekim'den bu yana 9 ülkenin daha Filistin Devleti’ni tanıdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Güvenlik Konseyi’ndeki direncin de aşılarak Filistin Devleti’nin Birleşmiş Milletler üyesi olduğu günleri göreceğine inanıyoruz. İki devletli çözümü beyan etmek için 30-31 Ekim tarihlerinde Riyad'da düzenlenen uluslararası ittifak toplantısına 90'ın üzerinde ülkenin katılması ümit vericidir. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi'nin Filistin meselesinde tek ses ve tek yürek olduğunu tüm dünyaya göstermesini Rabb'imden niyaz ediyor, alınacak kararların tüm ülkelerce harfiyen takip edilmesini ümit ediyorum. Sözlerime son verirken bugünkü toplantımızdan çıkacak sonuçların Filistin ve Lübnan halkına hayırlı olmasını diliyor, toplantının düzenlenmesine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum."