Komisyon, çıkan gerginlik nedeniyle verilen aranın ardından AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Daha sonra milletvekilleri, yaşanan gerginliğe ilişkin konuştu.

Komisyon Başkanı Mehmet Muş ise yaşanan gerginliğe ilişkin "Böyle bir şeye hiçbirimiz müsamaha göstermeyelim." dedi.

Konuşmaların ardından Komisyonda, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunumunu yapmaya başladı.

Yerlikaya, Bakanlığının bütçesinin, genel bütçe içerisindeki payının yüzde 8 olduğunu belirterek, Komisyona sundukları toplam ödenek teklifinin 1 trilyon 93 milyar 985 milyon 969 bin lira olduğunu söyledi.

Ödeneğin, 779 milyar 747 milyon 196 bin lirasının cari ödenek, 314 milyar 238 milyon 773 bin lirasının da yatırım ödeneği olduğunu aktaran Yerlikaya, yatırım ödeneğinin yüzde 85'inin deprem için ayrıldığını ifade etti.

Bakanlığının 620 bin 339 personeli ile her an, her yerde görevinin başında olduğunu dile getiren Yerlikaya, Türk halkının huzur ve güvenliği için konvansiyonel güvenlik sistemlerini yüksek teknoloji ve teknik kapasiteyle her geçen gün daha da güçlendirdiklerini bildirdi.

Yerlikaya, 11 bin 611 yeni aracı bu yıl emniyet ve jandarma teşkilatının hizmetine sunduklarını anlatarak, kesintisiz iletişim sağlayan Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi'nin (JEMUS) kurulumunu da 77 ilde tamamladıklarını vurguladı.

Emniyet ve jandarma arasında plaka tanıma entegrasyonu yapıldığı bilgisini paylaşan Yerlikaya, "Ülkemizin her bir noktasında plaka tanıma sisteminin (PTS) kullanım alanını genişlettik. Halihazırdaki PTS noktası sayımızı 4 bin 43'e, Mobil PTS sayımız 864'e yükselttik." dedi.

Yaka Kamerası Projesi'ne ilişkin bilgi veren ve kameraların olayların tarafsız bir şekilde kaydedilmesini sağlayacağını ifade eden Yerlikaya, "Gerek vatandaşlarımız, gerekse güvenlik güçlerimiz, yaka kamerası kaydı altında tutum ve davranışlarına daha dikkat edecek. Bu sayede olası şikayetlerin sayısında da azalmalar yaşanacaktır." diye konuştu.

- Terörle mücadele

Kırsalda ve şehirde terörle mücadelenin kararlı şekilde sürdüğünü dile getiren Yerlikaya, "Bu yılın ilk 10 ayında kırsalda ve şehirde düzenlediğimiz 40 bin 521 operasyonda 722 terörist etkisiz hale getirildi." ifadelerini kullandı.

Yerlikaya, 1 Ocak-1 Kasım arasında, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik 4 bin 177 operasyon düzenlendiğini ve 935 kişinin tutuklandığını, terör örgütü DEAŞ'a yönelik düzenlenen 1205 operasyonda da 655 kişinin tutuklandığını bildirdi.

Bakan Yerlikaya, "Bu yılın ilk 10 ayında 72'si bombalı olmak üzere 92 terör eylemi engellendi. Kabine dönemimizde 156'sı bombalı olmak üzere 203 terör eylemi engellendi. Hangi renk kategoride aranırlarsa aransınlar, ellerine şehitlerimizin kanı bulaşmış bu hainleri, mutlaka ama mutlaka buluyor ve yok ediyoruz. Bu yıl içinde sözde 35 üst düzey terörist, kahramanlarımızca etkisiz hale getirildi. Türkiye, terörün başını ezmeye, hainlerin yuvalarını dağıtmaya kararlıdır." şeklinde konuştu.

- "Her 100 olaydan 98'i aydınlatıldı"

Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de toplumsal huzuru bozan olayların başında asayiş kaynaklı suçların geldiğini söyleyen Yerlikaya, bu konuda dinamik bir süreç yönetimi uyguladıklarını vurguladı.

Kişilere karşı işlenen suçlarda toplam olay sayısının 2023'ün ilk 10 ayında 654 bin 385 olduğunu anımsatan Yerlikaya, bu yıl aynı dönemde olay sayısının 23 bin 430 azaldığını söyledi.

Yerlikaya, olayları aydınlatma oranının da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 artarak yüzde 97,8'e ulaştığını belirterek, "Her 100 olaydan 98'i aydınlatıldı ve adalete teslim edildi." dedi.

Bakan Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Mal varlığına karşı işlenen suçlarda, 2023 yılının ilk 10 ayında olay sayısı 244 bin 457'ydi. 2024 yılının ilk 10 ayında, 72 bin 859 daha az olay meydana geldi. Azalış oranı yüzde 29,8 oldu. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 14,4 artarak yüzde 81,3'e ulaştı. Son 1 yılda kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçlarda olay sayısı toplam 96 bin 289 azaldı. Otodan hırsızlık yüzde 60,4, kapkaç yüzde 59,3, evden hırsızlık yüzde 46,6 azaldı. 2023 yılının ilk 10 ayında toplam 126 bin 828 hırsızlık olayı yaşanmıştı. Bu yılın ilk 10 ayında 60 bin 829 daha az hırsızlık suçu meydana geldi. Bu suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 15,8 arttı ve yüzde 72,5 oldu."

Aranan suçluların yakalanması ile suç oranlarının düşmesi arasında doğrudan ilişki olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, "Bu yıl içinde, hapis araması olan 168 bin 998 şahıs, güvenlik güçlerimizce yakalandı. Bunların 27 bin 697'si hırsızlık, 14 bin 123'ü dolandırıcılık, 2 bin 277'si terör, 2 bin 721'i kasten öldürmeden aranıyordu." diye konuştu.

Ruhsatsız silah temin edenlere ve silah kaçakçılarına yönelik 81 ilde "Mercek" operasyonları düzenlendiğini ifade eden Yerlikaya, 1 Kasım itibarıyla 52 bin 271'i ruhsatsız tabanca olmak üzere 90 bin 317 silah ele geçirildiğini ve 100 bin 317 kişi hakkında işlem yapıldığını vurguladı.

Emniyet ve jandarmanın olaylara hızlı ve etkin bir şekilde müdahalesi için önleyici ekip sayısının artırıldığına değinen Yerlikaya, kadına yönelik şiddetle büyük bir mücadele verdiklerini dile getirdi.

Bu yılın ilk 10 ayında 276 kadın cinayeti işlendiğine dikkati çeken Yerlikaya, kadına şiddet vakalarını önlemek adına geliştirdikleri elektronik kelepçe kapasitesini artırdıklarını, 1500 kapasiteli elektronik izleme merkezinde 62 ilde 764 vakayı aktif takip ettiklerini belirtti.

Yerlikaya, "Bu yılın ilk 10 ayında 162 bin 897 erkeğe önleyici tedbir, 44 bin 393 kadına koruyucu tedbir kararı verildi. KADES indirme sayımız her geçen gün artıyor. Kadına şiddetle ilgili KADES'e ya da 112'ye gelen çağrıyı en öncelikli çağrı sınıfında kabul ediyoruz." dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu yıl içinde organize suç örgütlerine yönelik 1223 operasyonun düzenlendiğini, 3770 organize suç örgütü üyesinin tutuklandığını ve 505 organize suç örgütünün çökertildiğini bildirdi.

Yerlikaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, 10 ayda 28 ilde "Türkiye'nin Huzuru" toplantılarının düzenlendiğini anlattı.

Güvenlik, asayiş, terör, organize suçlar, uyuşturucu, siber suçlar ve düzensiz göçle mücadeleyi, detaylı şekilde masaya yatırdıklarını ifade eden Yerlikaya, her il özelinde yürütülen çalışmalarla ilgili geniş kapsamlı değerlendirmeler yaptıklarını söyledi.

176 belediyeye soruşturma izni verildi 176 belediyeye soruşturma izni verildi

Bakan Yerlikaya, suçta kibirlenen, kendini hukukun üstünde gören suç örgütlerine asla tahammüllerinin olmadığını vurgulayarak, "Huzuru tesis etmek için de yer, zaman, mekan ayırt etmeksizin organize suç yapılarıyla mücadelemizi gece-gündüz demeden sürdürüyoruz. Her suç örgütü için planlı ve projeli dosyalar hazırladık. Örgütleri detaylıca analiz ettik, hukuk kuralları çerçevesinde teknik takiplerini yaptık, yapıyoruz. Çeteleri suçun türüne göre tanımladık, KOM, narkotik, siber suçlar olarak. Daha sonra faaliyet düzeyine göre yerel, bölgesel, ulusal, uluslararası olarak sınıflandırdık. Bu anlayışla 2024 yılı içinde organize suç örgütlerine yönelik 1223 operasyon düzenledik, 3 bin 770 organize suç örgütü üyesi tutuklandı, 505 organize suç örgütünü çökerttik. Sadece bu yılın 10 ayında, bu çetelere ait 36 milyar lira değerindeki mal varlığına el koyduk. Kabine dönemimizdeki bu rakam 106 milyar lirayı geçti." değerlendirmesinde bulundu.

Interpol ile çok güçlü bir işbirliği olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, 352'si kırmızı bültenle ve 161'i kırmızı difüzyonla aranan toplam 513 kişiyi yakaladıkları bildirdi. Yerlikaya, uluslararası alanda ortaklaşa gerçekleştirilen etkin operasyonlar sayesinde, kırmızı bültenle aranan 124 kişinin Türkiye'ye iadesini sağladıklarını ve yurt dışında olduğu değerlendirilen 538 kişiyle ilgili de kırmızı bülten çıkarıldığını belirtti.

- "Zehir tacirlerine göz açtırmıyoruz"

Bakan Yerlikaya, bu yıl içinde kaçakçılık suçlarına ilişkin gerçekleştirilen 27 bin 614 operasyon sonucu 641 şüphelinin tutuklandığını, böylece 4 milyar 209 milyon lira vergi kaybını önlendiklerini ifade etti.

Uyuşturucuyla mücadelenin yalnızca güvenlik meselesi olmadığına dikkati çeken Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Türkiye Yüzyılı'nda en büyük hedeflerimizden biri de ülkemizi uyuşturucuya karşı ulaşılamaz ve yasaklı bir kale haline getirmektir. Uyuşturucuyu imal eden, ticaretini yapanlara yönelik 41 bin 296 operasyon yaptık. Operasyonlar sonucu tutuklanan şahıs sayısı 29 bin 738. Bu Kabine dönemimizde uyuşturucu suçlarından tutuklananların sayısı 48 bin 163. Her sokakta, her caddede, her köşe başında biz varız. Zehir tacirlerine göz açtırmıyoruz. Evlatlarımızın geleceğini karartmalarına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz."

Yılın 10 ayında 31 tonu esrar, 25 tonu metamfetamin olmak üzere toplam 81 ton uyuşturucu maddenin ele geçirildiğini dile getiren Yerlikaya, "Geldiğimiz günden bugüne, günde yaklaşık 100 zehir tacirinin tutuklandığını görüyoruz. Ayrıca günde ortalama 342 kilo uyuşturucu madde, 172 bin farklı uyuşturucu ve uyarıcı madde ile 517 bin kenevir kökü ele geçiriyoruz." diye konuştu.

- "Siber devriyelerimiz kapsamlı çalışmalar yürütüyor"

Ali Yerlikaya, siber dünyada da suçluların, teröristlerin, sapkın düşüncelerle milleti zehirlemeye çalışanların çevrim içi inlerine girdiklerini söyleyerek, "Bu amaçla 2024'ün 10 ayında siber devriyelerimiz, tüm suç kategorilerinde, siber mecralar üzerinde 91 bin 512 suç unsuru şahıs hesap tespit etti. Siber devriyelerimiz, terör, ödeme sistemleri, bilişim ve yasadışı bahis suçlarıyla, çevrim içi çocuk istismarına yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Bu yıl siber devriyelerimizin tespit ettikleri suç unsurlarına yönelik operasyonlarda 5 bin 832 URL hesabı web sayfası, 52 bin 593 sosyal medya hesabı engellendi." açıklamalarında bulundu.

Trafiğin, tıpkı terör, asayiş ve uyuşturucu gibi en önemli güvenlik problemlerinin başında geldiğini belirten Yerlikaya, trafik kazalarını en aza indirmek için büyük bir çaba içerisinde olduklarını dile getirdi. Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizdeki trafik kazalarının oluş sebeplerinin ilk sırasında aşırı hız yer alıyor. Her 100 kazanın yaklaşık 37'si sürücülerin araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamasından kaynaklanıyor. İşte bu yüzden trafik kaza riskini en aza indirmek amacıyla yeni nesil radar alımları yaptık. Gece ve gündüz radar uygulamalarımızın sayısını arttırdık; daha da artacak. Trafik ekiplerimizin sayılarını yükselttik; bu sayı daha da yükselecek. Geçtiğimiz yıla göre emniyet trafik ekiplerimizin sayısı 5 bin 128'di, 5 bin 956'ya yükselttik. Jandarma ekip sayımızı da şimdilik 2 bin 64'ten, 3 bin 882'ye yükselttik.

Amacımız vatandaşlarımıza ceza yazmak değil ancak yadsınamaz bir gerçek var ki denetimler arttıkça sürücülerimiz kurallara daha fazla hassasiyet gösteriyor ve böylece trafik kazaları da hızla azalıyor. Sadece bu yıl emniyet ve jandarma ekiplerimizce toplam 15 milyon 887 bin araca işlem yapıldı. Bunlar arasında izinsiz çakar kullanan 10 bin 444, hız ihlalinde bulunan 4 milyon 612 bin 43, ehliyetsiz araç kullanan sürücü sayısı da 535 bin 62. Bu yıl meydana gelen yaklaşık her 2 kazadan birine motosikletler karıştı. Bakanlık olarak motosiklet kazalarını önlemeye yönelik denetimlerimizi yoğunlaştırdık."

- "Suriyelilerin gönüllü geri dönüşüne dair eylem planımızı devamlı uyguluyoruz"

Bakan Yerlikaya, göç meselesini, "düzenli- düzensiz göç, uluslararası koruma, gönüllü geri dönüş, göçmen kaçakçılığıyla mücadele ve sınır yönetimi" şeklinde, tüm boyutlarıyla ele aldıklarını ifade ederek, şunları paylaştı:

"Adres tahkikatlarının sonucunda geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 2 milyon 935 bin 742'ye düşmüştür. Ülkemiz genelinde 2023 Eylül ayında yasal kalış hakkı bulunan tüm yabancıların adres tahkikatlarına başladık. Bu süreç, 2024 yılı Mayıs ayına kadar sürdü. Geçici koruma altında bulunan Suriyelilerden 731 bin 146'sının adreslerinin güncel olmadığı tespit edildi. Kendilerine adreslerini güncellemeleri için 90 günlük süre tanındı, Türkçe-Arapça SMS'lerle bilgilendirmeler yapıldı. Valiliklerimiz koordinasyonunda sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan bilgilendirme toplantılarından sonra 580 bin 819 Suriyeli adreslerini güncelledi, adreslerini güncellemek için randevu aldı. Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına yazılar yazdık. Adreslerini güncellemeyen Suriyelilerin en son aldıkları kamu hizmetlerini, yani en son bıraktıkları izi istedik."

Adreslerini güncellemeyen Suriyelilerin yabancı kimlik numaralarını pasife aldıklarını anlatan Yerlikaya, "Bu çalışmalardan sonra 2024 yılının 1 Ekim tarihinde yeni bir aşamaya geçtik. Kamu kurumlarımızdan hizmet almayan, yani herhangi bir iz bırakmayan 150 bin 327 Suriyelinin en az bir yıldan beri hiçbir şekilde kamu hizmetinden faydalanmadığını, yani burada olmadığını tespit ettik. Biz bunların Avrupa'ya geçtiğini değerlendirdik ve kayıtlarını sistemden düştük." dedi.

Ali Yerlikaya, 81 ilde 270 mobil göç noktası aracının hizmet verdiğini de söyleyerek, "19 Temmuz 2023 tarihinden bugüne, mobil göç noktası araçlarımızda 2 milyon 28 bin 462 yabancının kimlik kontrolünü yaptık. Bu sorgulamalarda 150 bin 935 düzensiz göçmen tespit ettik. Ülkemizde geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin gönüllü geri dönüşüne dair eylem planımızı devamlı uyguluyoruz. Sadece bu yılın ilk 10 ayında 114 bin 83 Suriyeli ülkesine gönüllü, güvenli, onurlu geri dönüş yapmıştır. Bu oran, bu yıl aylık 11 bin 408'e yükselmiştir. 2016'da başlayan bu süreç, toplamda 730 bine ulaşmıştır." sözlerini sarf etti.

- "Milletçe, gönülden gönüle bir köprü kurduk"

İçişleri Bakanı Yerlikaya, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden 14 milyon insanın derinden etkilendiğine işaret ederek, "53 bin 725 can kaybı yaşandı, 107 bin 213 kişi yaralandı. Depremden sonra 161'i çocuk, 379'u yetişkin 540 depremzede hakkında kayıp müracaatı yapıldı. Cumhuriyet başsavcılıkları koordinesinde yürütülen çalışmalar neticesinde, DNA eşleşmesi, ölüm tespiti ve ölüm karinesi düzenlendi. Bu çalışmalar sonrasında 13 Kasım 2024 tarihi itibarıyla 30'u çocuk, 45'i yetişkin olmak üzere 75 depremzedenin arama çalışmaları devam ediyor. Bunun 50'si Türk, 25'i yabancı uyruklu." açıklamasında bulundu.

Deprem bölgesinde dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Yaraları sarmak için tüm imkanlarımızla sahadaydık. Milletçe, gönülden gönüle bir köprü kurduk. Bu köprünün adı, dayanışma köprüsüdür. Bu minvalde yapılan kampanyalara 140 milyar 924 milyon lira bağışlandı. Bunun 119 milyar 383 milyon liralık kısmı depremzedeler için kullanıldı. Bağışlar depremzedeler için harcanmaya devam ediyor. Depremden zarar gören hanelere gerçekleştirilen destek ve yardım ödemeleri kapsamında 142 milyar 320 milyonu aşkın kaynak aktarıldı. Deprem konutlarımızın ilk temellerini depremden sadece 22 gün sonra, 28 Şubat 2023'te attık. Şimdiye kadar 350 bin 430 konut ve ticarethanenin ihalesi yapıldı, yapım süreçleri devam ediyor. Toplam 130 bin 565 konutun kura çekimi tamamlandı. Hak sahibi vatandaşlarımız sıcak yuvalarına kavuşuyor."

- "Sadece bu yıl Filistin'e 86 bin 338 ton insani yardımı uçak ve gemilerle gönderdik"

Bakan Yerlikaya, her yere, Türk milletinin merhametini ve dayanışma ruhunu götürdüklerini dile getirerek, "Bunu Türkiye'nin şefkat eli AFAD'la yapıyoruz. Büyük afet ve felaketlerde nice canlar kurtarıyor, yaraları sarıyor ve umudu yeniden canlandırıyoruz. Bu yılın 10 ayında 5 kıtada 70'ten fazla ülkeye insani yardım götürdük. Gazze'de yaşanan soykırıma karşı Filistinli kardeşlerimizin de her an yanlarındayız. Sadece bu yıl Filistin'e 86 bin 338 ton insani yardımı uçak ve gemilerle gönderdik." diye konuştu.

Yerlikaya, il ve ilçe merkezlerinde 953 nüfus müdürlüğünün, "Konsept Proje" çerçevesinde hizmet ettiğini de bildirdi.

Bu yılın 10 ayında 112 Acil Çağrı Merkezi'ne 87 milyon çağrı geldiğini anlatan Yerlikaya, "Bu çağrılardan 29,4 milyonu vakaya dönüştü. Acil Durum Merkezimizin çağrı karşılama süresi ise geçen yıla oranla 3,89 saniyeden 2,9 saniyeye düştü." ifadesini kullandı.

Taşıdıkları sorumluluğun bilincinde olduklarına işaret eden Yerlikaya, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, büyük ve güçlü Türkiye hedeflerimiz doğrultusunda, huzur ve güvenliğin teminatı olan İçişleri Bakanlığımız, çalışmalarına durmadan duraksamadan ve vatan aşkıyla devam edecektir. 2025 yılı bütçemizin, ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini diliyorum." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, İçişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.

Bütçe üzerinde CHP Grubu adına söz alan Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, "Bütçemizin genel durumunu incelediğimizde personel sayımız artıyor, araç sayımız artıyor ama İçişlerine bağlı 621 bin personelimizin özlük haklarına yönelik hiçbir iyileştirmenin yapılmadığını gözlemledik." diye konuştu.

"Mafya ve çeteleşme nedeniyle Türkiye'ye yönelik güven duygusunun oluşmadığını" iddia eden Tüzün, bu nedenle Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmediği gibi yerli yatırımcının da yatırımını yurt dışında gerçekleştirmeye başladığını savundu. Tüzün, "Operasyonlar yapılıyor, güzel ama bu operasyonlar sonrası tutuklama süreci ve dosyanın boş olmasından dolayı yatırımcı ülkemize güvenmiyor." ifadesini kullandı.

DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya "Anayasa'ya sadık mısınız Sayın Bakan?" sorusunu yöneltti. Bakan Yerlikaya'nın, "Allah'a hamdolsun" şeklinde cevap vermesi üzerine Tiryaki, "Sadece Anayasa'nın 127'nci maddesini değil, aynı zamanda Anayasa'nın 13'üncü maddesini de ihlal ediyorsunuz. Temel bir anayasal hakkı; Anayasa 67'de düzenlenen seçme ve seçilme hakkını ihlal ediyorsunuz." sözlerini sarf etti.

12 Eylül askeri darbesinden sonra bütün belediye başkanlarının görevden uzaklaştırıldığını ve yerlerine askerlerin vekaleten atandığını anlatan Tiryaki, "Siz de aynı şeyi yaptınız. 2016'dan beri 149 tane belediyeye kayyum atadınız, seçilmiş kişilerin yerine de atanmış memurları görevlendirdiniz." dedi.

- "Polislerin ikinci şark hizmeti aile birliklerinin korunması için kaldırılmalı"

İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, polislerin ikinci şark hizmetinin, aile birliklerinin korunması için kaldırılması gerektiğini belirterek, "Haftalık mesai saatleri 4 gruplu, 12, 36 saat olarak düzenlenmeli; amirlerin inisiyatifine bırakılmamalı ve 40 saati aşan her mesai için mesai ücreti verilmeli. Bayramlarda çalışan polislerimizin çalıştıkları gün sayısı yıllık izinlerine ilave edilmeli." önerilerinde bulundu.

Kiraların yüksek olduğu büyükşehirlerde polislere kira yardımı yapılmasını isteyen Karakaş, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile yetki kullanımlarına yönelik daha açık ve net yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nın (POLSAN) internet sitesinde "POLSAN'ın A tipi standart üyelerine sağlanan finansman desteği ve emeklilik yardımı gibi hak ve imkanlardan B tipi katılımcı üyelerin de aynı şekilde yararlanabilmelerine yönelik 24 Ekim 2024 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla, ilgili husustaki Diyanet İşleri Başkanlığından alınan fetva kapsamında sandık tarafından uygulamaya alınan ve hükme bağlanan düzenleme esaslar aşağıda belirtilmektedir." şeklinde bir açıklamanın yer aldığını, siteden aldığı çıktıyı göstererek aktardı.

Poyraz, "POLSAN; İçişleri Bakanlığındaki en yetkin, en etkin isimlerin yönetiminde bulunduğu yer. Diyanet İşleri Başkanlığından fetva alarak karar alıyor Yönetim Kurulu. Siz bunun haram mı, helal mi olduğunu analiz edemiyorsanız; siz bunun hukuki mi, değil mi olduğunu analiz edemiyorsanız ne işiniz var POLSAN'da, ne işiniz var o makamlarda?" diye sordu.

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, son 10 yılda çocukların ve gençlerin suça karışma oranlarında yükseliş olduğunu belirterek, "Özellikle toplumun sağlıklı olarak varlığını sürdürebilmesi için aile kurumuna çok ciddi özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Oysa çocukların suça karışmasıyla ilgili sebepler arasında çocuğun aile içinde huzurlu olmamasının, sağlıklı bir ortamda yaşamamasının, aile içi şiddetin önemli olduğunu görüyoruz." görüşünü paylaştı.

Türkiye'deki ekonomi politikalarının yoksulluğu çok ciddi boyutlara ulaştırdığını savunan Özbudun, bunun da çocukların suça sürüklenmelerinde önemli bir faktör olduğunu dile getirdi.

- "Görevden almayacaksınız da ne yapacaksınız"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, terörle mücadele stratejisi neticesinde terörün kaynağında yok edildiğine dikkati çekerek, "Artık yeni yüzyıl, terörün ve bölücülüğün kökünü kurutma yüzyılıdır. Terörü hayatımızdan söküp çıkarmanın vakti gelmiştir. 'Terörsüz Türkiye' hedefimizdir." diye konuştu.

İçişleri Bakanlığınca belediyelere yapılan görevlendirmelere de değinen Kalaycı, "Bu uygulamayı kişiye ve siyasi partisine bakmaksızın hukuk çerçevesinde değerlendirelim." ifadesini kullandı.

Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğüne sahip olamayacağının altını çizen Kalaycı, "Haklarında terör örgütüne üyelik, yardım ve yataklık iddiaları bulunanları görevden almayacaksınız da ne yapacaksınız?" sorusunu yöneltti.

MHP'li Kalaycı, terörün göz ardı edildiği, terör suçlularının dokunulmaz olduğu bir demokratik hukuk düzeninin dünyada olmadığını vurguladı.

- "Uyuşturucu ticaretinin her türlüsüne büyük darbeler vurulmaktadır"

AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, teröre büyük darbeler vurulduğunu belirterek, "Bölücü terör örgütü artık son nefesini veriyor. Terörle mücadele konusundaki kararlılığımız, sadece sınırlarımızda değil, sınırlarımız ötesinde de yaptığımız harekatlarla teröristlerin inlerine kadar girerek gösterilmektedir." dedi.

Uyuşturucuya karşı verilen mücadelenin aynı zamanda terörün finans kaynaklarını kurutmaya yönelik bir mücadele olduğuna işaret eden Açıkkapı, "İster transit olsun ister tüketime yönelik olsun, uyuşturucu ticaretinin her türlüsüne büyük darbeler vurulmaktadır." ifadelerine yer verdi.

Organize suç örgütlerinin toplum açısından bir tehdit haline geldiğini kaydeden Açıkkapı, "Ekonomik sistemler, mal pazarları, kamu kurumları ile vatandaşlarımız bu gerçeğin olumsuz sonuçları ile karşı karşıyadır. Organize suç örgütleri her ne kadar yol ve yöntem değiştirseler de gelişen şartlara ayak uydurarak varlıklarını sürdürmeye çalışsalar da Sayın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve ekibi yeni bir bakış açısı geliştirerek organize suç örgütleriyle mücadelede tarihte görülmemiş bir mücadele azmi sergilemektedir." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, İçişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Komisyon görüşmeleri başlamadan önce yaşanan gerginliğe değinerek, "Sayın Bakan, sizden bu Komisyon bir özür bekliyor." dedi.

İçişleri Bakanlığınca Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Türk, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül ile iki ailenin barışması için bir barış yemeğinde bir araya geldiğini anlatan Ağbaba, "Ahmet Türk o gün terörist değil de üç gün sonra mı terörist oldu?" diye sordu.

İçişleri Bakanlığınca Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer'e ilişkin ise Ağbaba, "Eğer Ahmet Özer'in İmralı'nın gündemine gelmesi suçsa vallahi sizden birçok adamın cezaevinde olması lazım. O İmralı'ya kimler gitti? Yarın Dışişleri Bakanı gelecek, gitmedi mi İmralı'ya? Ya da sonra dağıttığınız, anketlerden sonra dağıttığınız Dolmabahçe masasında oturan arkadaşların cezaevine girmesi lazım." ifadelerini kullandı.

"Suç örgütleri bir günde Türkiye'de türemedi." diyen Ağbaba, "Azeri, Arnavut, Çeçen, Bulgar, Çinli ne kadar mafya varsa adeta İstanbul'u yuva tutmuşlar, her gün çatışmadan geçilmiyor ve maalesef, sizin siyasetinizin de ürünü bu." diye konuştu.

- "Yasalar eğer milletin kararlarını sorgulatan yasalarsa bunu konuşmamız lazım"

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, milletin seçtiklerini milletin o koltuktan indirmesi gerektiğini ifade ederek, "Biz bu ülkede kendi elimizle siyasi kahramanlar yapma dönemini bitirmeliyiz. Siz 'Yasanın gereğini yaptık' diyorsunuz. Doğru diyorsunuz ama bu yasalar eğer milletin vermiş olduğu kararları sorgulatan yasalarsa bunu oturup konuşmamız lazım." dedi.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, sınır boylarında asteğmen olarak görev yaptığını anlatarak, "Oradaki yaşananları en iyi bilenlerdenim. Sorun sınır boylarında değil, sorun sınır kapılarında. Çünkü bizim sınır kapılarımızdan milyonlarca göçmen Türkiye'ye girdi, bunların çoğu da Suriyeliler. Burası herkesin elini kolunu sallayarak geleceği bir ülke değil. Milyonlarca insan buraya geldi. Öyle iller var ki, öyle ilçeler var ki bugün özellikle Suriyeli nüfusu o bölge insanından daha fazla. Bunları nasıl görmüyorsunuz?" diye sordu.

- "İçişleri Bakanlığımız, her türlü şiddete karşı kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir"

AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, dünyada giderek artan şiddetin eğer önlem alınmazsa demokrasileri daha da zedeleyeceğini dile getirerek, "İçişleri Bakanlığımız artan bu küresel tehdit karşısında politikalar geliştirmekte, her türlü şiddete karşı azimle, sabırla ve büyük kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Kişilere karşı işlenen suçlar başta olmak üzere, şiddet başlığı altındaki pek çok konuda geçtiğimiz yıla göre bu yıl önemli oranlarda azalmalar yaşanmıştır; bu önemli bir iyileşmedir." değerlendirmesinde bulundu.

Şiddet olayları üzerinden şiddeti meşrulaştıran, hatta onu politik bir araç olarak gören anlayışın giderek arttığını kaydeden Erkan, "Kanaatimce toplumsal anlamda en mühim konu da budur zira şiddetle mücadele edilirken böyle mühim bir hususu siyasi manevra alanı haline getirmek kurumların yıpranmasına neden olduğu gibi, bu olguyu daha da zindeleştirmektedir. Bu anlayış şiddetin kendisi kadar tehlikeli, hatta şiddetin bizzat kaynağıdır." diye konuştu.

Erkan, "Siyaset kurumu birilerini korumakta, bunun neticesinde de ilgili şahıslar suç işlediklerinde de ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezmektedir." şeklinde medya vasıtasıyla yayılmaya çalışılan algının şiddeti beslemekte, kurumları da zedelemekte olduğunu söyledi.

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, İçişleri Bakanlığınca belediyelere görevlendirme yapılmasına değinerek, "Herhalde daha oy pusulasındaki mürekkep bile kurumadan bunun planlarını yapıyorsunuz." dedi.

CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, "Sayın Yerlikaya; biraz düşündünüz mü, bu gerginliğin nedeninin ne olduğunu? Arkadaşlarım aslında neyi anlatmak istediğimizi kapıda size toplamda bir dakikada anlatacaktı." dedi.

Bunun üzerine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ocaklı'ya "Bu ses tonuyla söylediniz de dinlemedik mi?" diyerek karşılık verdi.

Ocaklı, "İşi gücü bıraktınız, CHP'li belediye başkanlarının önünü kesmeye çalışıyorsunuz. Hala kayyum atamalarıyla ilgili bir sürü senaryolar var, bunları biliyoruz tabii. Tüm bu olup bitenler ortada dururken sizin Bakan olarak uğraştığınız tek şey; halkın gönlünü kazanan belediye başkanlarına suç uydurmaya çalışmak, muhalefetin belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine kayyum atamaya çalışmak. Bu yolla halkın iradesini gasbediyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Nahoş bir görüntüydü, Meclise yakışmamıştır"

Komisyon Başkanı Mehmet Muş, komisyon görüşmelere başlamadan önce yaşanan gerginliğe ilişkin, "Bu parlamento çok hadise gördü, çok olaylar yaşadı ama hiçbir zaman, 'Bakanı, Komisyonu biraz bekletelim' gibi bir tutum içerisine kimse girmedi. Ki ben Komisyon Başkanı olarak kendi Komisyonuma giremiyorum. Nahoş bir görüntüydü, Meclise yakışmamıştır. Ben olayı sakinleştirmeye çalışırken Başkanlık Divanının üzerine çıkmaya çalışanlar vardı, Allah'tan bazı milletvekilleri araya girdiler. Biz ne yapmaya çalışıyoruz, meramımız nedir?" diye konuştu.

Bakanlıkların buranın güvenliğiyle alakalı bir sorumlulukları, görevleri ve yetkileri olmadığının altını çizen Muş, "Eğer burada polis davet edilecekse ben Komisyon Başkanı olarak bildiririm, ilave güvenlik tedbiri aldırırım. Fakat benim böyle bir fiilin gerçekleşeceğinden haberim yok. Böyle bir şey olacağından haberim yok ilave polis nasıl çağırayım?" diye sordu.

Muş, meselelerin nezaketle konuşulabileceğini söyledi.