GÜNDEM

Kayıp ve kaçırma vakalarında büyük rol aileye düşüyor

KAYIP VE KAÇIRMA VAKALARINI ÖNLEMENİN TEMEL KURALI, EBEVEYNLERİN ÇOCUKLARINI ETKİLİ VE AKTİF GÖZETMELERİ OLDUĞU SÖYLEYEN UZMANLAR UYARIDA BULUNDU.

Kayıp ve kaçırma vakalarını önlemenin temel kuralının, ebeveynlerin çocuklarını etkili ve aktif gözetmeleri olduğu uyarısında bulunan uzmanlar, aktif gözetimin hem çocuklar ile aileler arasındaki güvenli bağı güçlendirirken hem de hedef olan çocuğa zarar vermeyi planlayan kişilerin de bu isteklerinden vazgeçmesini sağladığına dikkat çekiyor.

Çocuk kaçırma ve kayıp vakalarının önlenmesi noktasında uzmanlardan ebeveynlere uyarı geldi. Çocukların bir tehdit hissettiklerinde aileleri ile paylaşmasını sağlamanın önemine değinen Necmettin Erbakan Üniversitesi Nezehat Keleşoğlu Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kübra Küçükşen, “Ailenin çocuklarıyla çok sağlıklı iletişim kurması, en ufak bir risk altında ya da kendilerine karşı bir tehdit hissettiklerinde çocuklarının paylaşmasını sağlamaları gerekiyor. Yani çocuğun, anne babasının kendisini anlayacağı bir sorun ilettiğinde bir çözüm bulacağı inancında olması ve ona göre hareket etmesi gerekiyor. Tabii faillerin en yakından çıkması çok üzüntü verici, acı bir durum. Bazen en yakını oluyor ki bu Narin vakasında da yine yakınlarından biri olarak gerçekleşmiş. Bu konuda da yine aile fertleri aslında kendisini ele verir, bir şekilde kendini belli eder. Art niyet varsa veya bazen mesela aile fertleri içerisinde husumet oluyor ve intikamı çocuk üzerinden almaya da girişebiliyorlar. Bu konularda ailenin dikkatli olması, bilinçli olması, duyarlı olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“Çocukların anne ve babanın kesinlikle sıkı denetim ve gözetimleri gerekiyor”

Kayıp meselesinin çok boyutu olan bir sosyal olgu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kübra Küçükşen, “Nedenlerine baktığımızda en başta küçük yaşlarda, 12 ile 13 yaş öncesi kaçırılma olabiliyor ama 13 ile 17 yaş arası daha çok çocukların kendi rızası ile evden kaçmasıyla gerçekleşen bir olay. Fakat hem küçük yaşta kaçırılma olayıyla ilgili hem de çocukların kendi rızalarıyla evden kaçmalarıyla yaşanan kayıplarla ilgili aileye çok önemli fonksiyonu olan bir durum. Çünkü toplumsal değişmeyle birlikte ailenin yapısı, fonksiyonları, işlevleri her ne kadar farklılaştıysa da, değişime uğradıysa da en temel işlevi hala geçerliliğini sürdürüyor. Bu da ailede yaşayan tüm bireylerin ve de özellikle çocukların sevgi ve güvenlik ihtiyacının maksimum düzeyde karşılanması gerekir. Peki bunu nasıl sağlayacağız dersek, mesela ilkokul çağlarındaki çocuklarda anne ve babanın kesinlikle sıkı denetim ve gözetimleri gerekiyor. Çocuğu asla başıboş yalnız bırakmaması, yabancılarla iletişim nasıl kurması gerektiği gibi temel noktaları aslında öğretilebilir” şeklinde konuştu.

“Tüm güvenlik ihtiyacı, gözetimi, denetimi anne babanın sorumluluğunda”

Kayıp ve kaçırma vakalarını önlemenin temel kuralının, ebeveynlerin çocuklarını etkili ve aktif gözetmeleri olduğu uyarısında bulunan Prof. Dr. Küçükşen, “13 ila 17 yaş arasında ise daha çok anne babanın tutumlarıyla alakalı çok baskıcı, otoriter tutum gösteren anne babalarda çocuk cinsiyete göre farklılaşıyor ama evden kaçmak bir tercih oluyor. Kız çocukları daha çok evlenme vaadiyle kandırılıp kaçabiliyor. Erkek çocukları ise baskı olursa, özellikle akademik başarıyla ilgili kendisinin de bir bunalma, daralma evden kaçmak isteyebiliyor. Ailenin burada durumu çok önemli. Eğer ailede anne veya babadan birisi üveyse, farklı üvey kardeşler varsa, kendisine farklı davrandığını hissediyorsa, bu da çocuklar için evden kaçmada belirleyici etken olabiliyor. Bir de aile yapısının değişmesiyle birlikte, yani çekirdek aile yapısından dönüşmemizle birlikte tabii ki anne baba tamamen sosyal destek ağlarından mahrum kaldı. Şimdi bir Afrika atasözü var hep söylenir ‘bir çocuğu büyütmek için bir köy halkı gerekir’ denilir. Gerçekten de mesela bir babaanne, anneanne, dede ilgisinden hatta amca, hala gibi yakın çevre desteği olmadığı için çocukla ilgili tüm güvenlik ihtiyacı, gözetimi, denetimi anne babanın sorumluluğunda. Anne baba hiçbir ihmale fırsat vermeden bunun kontrolünü yapması gerekir. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar eğer tablet kullanıyorsa, sosyal medyası varsa, telefon kullanıyorsa, sadece arkadaş grubunun normal fiziki arkadaşlarının değil, sosyal medyada takip ettiği arkadaşlarının da çok iyi takip edilmesi, anne baba tarafından denetlenmesi gerekir. Yine okul arkadaşlarının veya parktaki oyun arkadaşlarının, ailelerinin, anne baba tarafından çok iyi bilinmesi, takip edilmesi gerekir. Kolay değil tabii anne baba olmak. Dolayısıyla her yaş döneminde ailenin, anne babanın, anne baba tutumlarının çok önemli işlevi olduğunu düşünüyorum. Yani kayıp çocuk vakalarında söylenebilecek olan ailenin mümkün olduğunca çocuğun üzerinde gözetimini, denetimini eksik etmemesi, ilgilendiğini göstermesi gerekiyor” diye konuştu.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }