Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bakanlığının bütçesine ilişkin sunumuna başladı.

Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunumunda, turizmde Türkiye markasını daha da değerli kılmak adına çok ciddi bir mesai harcadıklarını ifade etti.

Turizme ilişkin istatistikleri açıklayan Ersoy, "2024 yılı Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen toplam ziyaretçi sayısı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,7 oranında artarak 49,2 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6 oranında artarak 46,9 milyar dolara yükselmiştir. 2017 yılında gelen ziyaretçi sıralamasında dünyada 8'inci olan Türkiye, 2023'te Fransa, İspanya, ABD ve İtalya'nın ardından 5'inci sırada yer almıştır." diye konuştu.

Bakan Ersoy, Türkiye'nin turizm geliri sıralamasında 2023 yılında 7'nci sıraya yükseldiğini belirterek, yıl sonu itibarıyla hedeflenen 61 milyon toplam ziyaretçi ve yaklaşık 60 milyar dolarlık toplam turizm geliri rakamlarına emin adımlarla yaklaşıldığını kaydetti.

Kararlı biçimde takip ettikleri tanıtım stratejisinin küresel ölçekli mecralarda üst seviyede karşılık bulduğunun önemli örneklerine birebir şahit olduklarını belirten Ersoy, CNN'de gösterilen ABD başkanlık seçim gecesi boyunca yayımlanan tanıtım filmlerinin haber olduğunu ve ürettiği katma değerle ülke prestijine önemli katkı sağladığını söyledi.

Ersoy, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) tarafından 71 ülkede yapılan, 27 film ve il-deneyim içerikli 111 farklı dijital iletişim çalışması sonucu, 2024 Ocak-Ekim döneminde toplam 11,3 milyar gösterim, 1,5 milyar izlenme ve tıklama rakamlarına ulaşıldığını bildirdi.

Türk Hava Yolları ile bu sene ABD'de başlattıkları ortak kampanyanın sonuçlarının da gözle görülür biçimde sayılara yansıdığını belirten Ersoy, Türkiye'nin son 4 senede küresel düzeyde gerçekleştirdiği etkin tanıtım çalışmaları ile dünyada lider ülke konumuna eriştiğini söyledi.

- 5 yeni ücretsiz girişli halk plajı yapılması planlanıyor

Bakanlık olarak turizm merkezlerinde altyapı uygulamalarını yaptıran yerel yönetimlere maddi ve teknik destek verdiklerini anlatan Ersoy, kış ve termal turizm altyapı çalışmaları, atık su tesisleri ve bağlantılı altyapıları, ücretsiz girişli halk plajları yapımı ve çevre düzenlemesi gibi işler için yaklaşık 1,3 milyar lira ödenek ayrıldığını ifade etti.

Ersoy, 2024-2025 yıllarında 5 yeni ücretsiz girişli halk plajı yapılmasının planlandığını belirterek, başarılarının en önemli göstergelerinden olan Mavi Bayrak ödülüne sahip 567 plaj ile Türkiye'nin bu yıl dünya sıralamasında üçüncülüğünü koruduğuna işaret etti.

- "Geleceğe Miras Projesi ile 60 yılda yapılanlara eş değer işi 4 yılda yapacağız"

Bakan Ersoy, Geleceğe Miras Projesi'ni, 2023 yılı Ekim ayında "Geleceğe Miras Efes" ile başlattıklarını, bu proje çerçevesinde kapsamını genişlettikleri arkeolojik kazıların çalışma sürelerini 175 kazı alanında 12 aya çıkardıklarını söyledi. Ersoy, şunları kaydetti:

"Geleceğe Miras Projesi ile arkeoloji alanında son 60 yılda yapılanlara eş değer işi 4 yılda yapacağız. 224 kazımızı projeye dahil ettik. 2024 yılı sonunda, yürütülen tüm kazı çalışmalarının sayısı yıllık 765'e ulaşmış olacak. Bu sayıyı 2026 yılına kadar yıllık 800'e çıkarmayı hedefliyoruz. Elbette ki öncelikli hedefimiz arkeolojik çalışmalarımızı sadece nicelik olarak değil, nitelik olarak da en üst seviyeye çıkarmaktır. Nicelikteki bu artışın nitelikli sonuçlar vermesi için de Geleceğe Miras Projesi'ne dahil olan arkeolojik kazı, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları için aktarılan bütçeyi tarihimizde görülmemiş seviyelere çıkardık. Bu yıl için ayrılan ödenek 6 milyar lirayı bulacak."

Ersoy, Neolitik Çağ Araştırma Projesi kapsamında da Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe, Mendik Tepe, Harbetsuvan ve Gürcütepe'de kazı çalışmaları yapıldığını anlattı.

- Gece müzeciliği kapsamında 310 bin ziyaretçi

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Bakanlığın, Hitit çivi yazılı tabletlerin okunmasında yapay zeka teknolojisini kullandığını ve dijital arşiv oluşturduğunu belirterek, "Proje, ülkemizde eskiçağ dilleri alanında uygulanan ilk proje olma özelliğini taşımaktadır. Bir başka projemiz ise Anadolu'nun Kaya Anıtları ve Yazıtları Projesi'dir. Bu kapsamda ülkemizde bulunan kaya anıtları ve yazıtlarının kataloglanması, 3D taramalarının yapılması ve kayıt altına alınarak belgelenmesine yönelik altyapı çalışmalarını sürdürmekteyiz." şeklinde konuştu.

Bugün itibarıyla 217 müze ve 146 düzenlenmiş ören yeri ile hizmet verdiklerini, Bakanlığın denetiminde faaliyet gösteren özel müze sayısının da 429'a ulaştığını belirten Ersoy, "MüzeKart uygulaması, hayata geçirildiği 2008 yılından bugüne kadar yaklaşık 26,7 milyon vatandaşımızla buluşmuştur." dedi.

Turizm sezonuna katkıda bulunacak olan gece müzeciliği uygulamasına ilişkin de bilgi veren Ersoy, Efes, Hierapolis, Patara, Side ve Kapadokya gibi önemli kültür destinasyonlarında projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Bakan Ersoy, Olympos, Syedra, Perge ve Aspendos'ta da bu çalışmaların devam ettiğini ve gece müzeciliği kapsamında müzelerin 310 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini kaydetti.

- Haydarpaşa ve Sirkeci garları çalışması

Bakan Ersoy, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nin müze ve kültür merkezine dönüştürülmek üzere restorasyon çalışmalarına başlandığını ve 2025 yılı içerisinde vatandaşların ziyaretine açacaklarını bildirdi.

İstanbul'da biri 152, diğeri 134 yıllık bir tarihi barındıran, dünya kültür ve endüstri mirasının da nadide örneklerinden olan Haydarpaşa ve Sirkeci garlarında restorasyon sürecini başlattıklarını anlatan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yapılar, müze, kütüphane, sergi ve fuar alanları, gösteri sanatları merkezi, tiyatro salonu, açık hava müzesi, atölyeler, eğitim birimleri ve arkeopark ile 7'den 70'e toplumun her kesimine, 16 milyon nüfuslu megakent İstanbul'a hitap edecek bir komplekse dönüşecek. Gar sahalarının demir yolu işlevlerini sürdürmesini de sağlayacağız. Tarihi binaların restorasyonunu, millet bahçesini, sergi alanlarını ve arkeoloji müzesini kapsayan ilk etabın açılışını, 2026 yılı sonunda yapacağız. Projemizi tamamladığımızda, Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahaları Kültür ve Sanat Merkezi, tarihi, kültürü, bilimi ve sanatı buluşturan bir eser olarak İstanbul'un yeni uluslararası simgesi ve markası olacaktır."

- Tescilli taşınmaz kültür varlıkları sayısı 126 bin 552 oldu

"Bakanlığımıza bağlı müze ve ören yerleri 2024 yılının Ekim ayı itibarıyla, 28 milyon 643 bin ziyaretçi ağırlamıştır. Müzelerimizdeki toplam eser sayısı yaklaşık 3,4 milyona yükselmiştir" diyen Ersoy, kültür varlıklarına yönelik proje, restorasyon, teşhir tanzim ve çevre düzenleme çalışmalarının sayısının 2002'den önceki 10 yıllık dönemde yaklaşık 250 olmasına karşın, bu rakamı, 2002-2024 arasındaki dönemde 10 kattan fazla artışla 2 bin 511'e çıkardıklarını kaydetti.

Türkiye'de tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sayısının 126 bin 552'ye, sit alanlarının sayısının ise 25 bin 863'e yükseldiğini belirten Ersoy, "Bu rakamlar, kültürel mirasımıza verdiğimiz önemi ve sorumluluk bilincimizi de ortaya koymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Ersoy, bu yıl içerisinde, tarihinde ilk kez Ayasofya-i Kebir Camii'nin bütüncül projesini çıkardıklarını ve olası risklere karşı Fatih'in emanetini koruma çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerini anlatarak, Edirne Selimiye Camisi, Kıbrıs Lefkoşa Selimiye Camisi, Arnavutluk İşkodra Camisi, İstanbul Fatih Beyazıt Camisi, İstanbul Fatih Zeynep Sultan Camisi gibi eserlerin restorasyonlarının ise 2025'te bitirilmesinin planlandığını bildirdi.

- "Festival rotasındaki şehir sayısını 20'ye çıkarıyoruz"

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, ekonomisiyle, turizm imkanlarıyla ve elbette gastronomisiyle Türkiye'nin her bölgesinden, şehirlerin tüm güzelliklerini, değerlerini daha da görünür ve bilinir kılmak amacıyla yola çıkan Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin sergiler, söyleşiler, konserler ve her yaşa uygun etkinliklerle gençlerin, çocukların ve tüm halkın kültür ve sanatla buluşmasını hedeflediğini vurguladı.

Ersoy, "Geçtiğimiz yıl 11, bu yıl 16 şehrimize yayılan Türkiye Kültür Yolu Festivali, Avrupa Festivaller Birliğinin resmi üyesi olmuş; 'Kültür ve Sanatla Bütünleşmiş Bir Turizm' vizyonu ve katılımcı sayısıyla bugün dünyanın en büyük festivali olma konumuna erişmiş bulunmaktadır. Bu işe başlarken söz verdiğimiz üzere 2025'te Mardin, Malatya, Manisa ve Kayseri illerini de ekleyerek festival rotasındaki şehir sayısını 20'ye çıkarıyoruz." dedi.

Ersoy, toplumda kütüphane kullanımı ve okuma alışkanlığının yaygınlaştırılması amacıyla ülke genelinde 1300 modern kütüphane ile hizmetlerini sürdürdüklerini söyledi.

Kütüphanecilik alanındaki yatırımlarla bu yılın ilk 6 ayı itibarıyla kitap varlığının 24,8 milyona, üye sayısının 6,4 milyon kişiye ve kapalı kullanım alanının yaklaşık 700 bin metrekareye ulaştığını; böylece Cumhuriyet tarihinin en yüksek değerlerine ulaşıldığını aktaran Ersoy, aynı dönemde 19,4 milyonu aşan kütüphane kullanıcı sayısıyla 2024'ün yeni bir rekorla kapanacağını gösterdiğine işaret etti.

Kapadokya Bölgesi'nde benzersiz tarihi, kültürel ve doğal değerleri koruyarak, bunların gelecek kuşaklara aktarılmalarını sağlamak ve bölgenin dünyadaki tanınırlığını artırmak için aralıksız çalıştıklarını anlatan Ersoy, "Kapadokya Alanı'nda, Başkanlığımız kurulmadan, 2019 yılı ve öncesinde, tarihi ve kültürel dokuya zarar veren 300, Başkanlığımız kurulduktan sonra 854 olmak üzere toplam 1154 izinsiz ve kaçak yapı kaldırılmıştır. Kapadokya sahasında, bugüne kadar tespit edilemeyen, doğal ve kültürel 211 taşınmaz tescil edilerek koruma altına alındı." diye konuştu.

Bölge için önemli bir yol haritası oluşturacak Nevşehir İli Turizm Master Planı'nı yıl sonuna kadar tamamlayacaklarını belirten Ersoy, Uludağ için de hayati önem taşıyan, korunması ve geliştirilmesine yönelik ihtiyaçları karşılayacak çalışmalara başladıklarını, bu çalışmanın 2025 yılı son çeyreğinde bitirilmesinin hedeflendiğini bildirdi.

- "829 cemevinin aydınlatma gideri Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır"

Ersoy, Bakanlık bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığınca, cemevlerinin ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapılarak cemevlerine destek verilmesi, sosyo-kültürel, bilimsel ve eğitsel faaliyetler ile yayın ve yurt dışına yönelik faaliyetler yürütüldüğünü söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bakanlığımızca 258 milyon lira ödenekle 355 cemevimizin bakım-onarım ve tefrişat talepleri karşılanmıştır. Cemevlerinin fiziki kapasitesinin artırılması kapsamında deprem bölgesine öncelik verilmiş ve bu bölgede bulunan 97 cemevinin talepleri karşılanmıştır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile deprem bölgesinde 13 yeni cemevinin yapılması için altyapı çalışmaları tamamlandı. Bakanlığımız 2024 yılı içinde sosyal, kültürel, bilimsel ve eğitsel faaliyetler kapsamında toplam 72 etkinlik hayata geçirmiş, bu süreçte 176 sivil toplum kuruluşu ve cemevinin faaliyetlerine katkı vermiştir. Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik hükümleri çerçevesinde bugün itibarıyla toplam 829 cemevinin aydınlatma gideri Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Bakanlığımız bünyesinde Kaygusuz Abdal Alevilik-Bektaşilik İhtisas Kütüphanesi ve Dokümantasyon Merkezi de kurduk."

- "Devlet Tiyatroları, tarihinin rekor seyirci sayısına ulaştı"

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Devlet Tiyatrolarının seyirci sayısının, yüzde 66 artışla 2,2 milyona yükseldiğine, böylece kurumun 75 yıllık tarihinde rekor seyirci sayısına ulaştığına işaret etti.

Ersoy, "2023-2024 tiyatro sezonunda 105'i yerli, 119'u çeviri olmak üzere toplam 224 oyun sergilenmiş olup 6 bin 152 temsil ile 737 turne gerçekleştirilmiştir. Türk tiyatro sanatını ve edebiyatını uluslararası düzeyde tanıtmak amacıyla 12 ülkede toplam 26 temsil verilmiş, bu alanda yüzde 117'lik bir artış olmuştur." dedi.

Türk tiyatrosunun daha da gelişmesi için verdikleri destekleri devlet kurumlarıyla sınırlamadıklarını, özel tiyatrolara da çok ciddi rakamlarla desteklediklerini anlatan Ersoy, 2024-2025 sanat sezonu için destek başvurularını aldıklarını ve 374 özel tiyatroya destek sağladıklarını söyledi. Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünce, 2023-2024 sanat sezonunda 1009 temsil gerçekleştirildi, 614 bin seyirciye ve yüzde 90 doluluk oranına ulaşıldı. Bu rakam Cumhuriyet tarihinde bir rekordur. Bir önceki sanat sezonuyla kıyaslandığında, temsil sayısında yüzde 39'luk, seyirci sayısında ise yüzde 63'lük bir artış sağlanmıştır. 2023-2024 sanat sezonunda çocuklara yönelik 69'u eğitim olmak üzere 246 etkinlik gerçekleştirilmiş; yaklaşık 75 bin izleyiciye ulaşılmıştır. 2023-2024 sanat sezonunda, opera ve bale festivalleri kapsamında yüzde 144'lük bir artışla 56 temsil gerçekleştirilmiş; seyirci sayısında yüzde 91'lik bir artış sağlanarak yaklaşık 76 bin sanatseverle buluşulmuştur."

Anadolu'nun zengin kültürel dokusunu bale ve operayla bütünleştirmek adına 1. Anadolu Opera ve Bale Festivali düzenlendiğini belirten Bakan Ersoy, "Festivalin ilk döneminde Şırnak, Erzincan, Kırklareli, Ardahan ve Hatay olmak üzere 5 şehirde 14 temsil sunulacak. Bale, müzikal, modern dans, çocuk oyunları ve konserlerden oluşan 13 farklı eserle sanatseverlerle buluşacak." diye konuştu.

Enerjide tam bağımsız Türkiye hedefi Enerjide tam bağımsız Türkiye hedefi

- Sinema alanındaki destekler 374 milyon liraya yükseltildi

Sinema sektörünü desteklemek amacıyla 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla, uzun metrajlı sinema filmi, belgesel yapımı, senaryo yazımı, kısa film yapımı ve animasyon film yapımından oluşan toplam 156 projeye yaklaşık 257 milyon lira destek verdiklerini anlatan Ersoy, sinemaya giden izleyici sayısını artırmayı amaçlayan "Yerli Film Gösterim Desteği" kapsamında 108 sinema salonu işletmesini desteklediklerini kaydetti.

Ersoy, "Sinema alanındaki desteklerimizi, 374 milyon lira gibi rekor bir seviyeye yükseltmiş olduk. Bakanlığımızın desteğiyle üretilen sinema filmleri 2024 yılında da ulusal film festivallerinin yanı sıra önemli uluslararası film festivallerinde yer almış, Türk sinemasının ve ülkemizin tanıtımına önemli katkı sağlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde, sadece bu yıl gerçekleştirilen 380 etkinlikte 785 binden fazla sanatseverin ağırladığını dile getiren Ersoy, söz konusu mekanda, 29 Ekim 2021'den bugüne kadar ise 2 milyon 745 bin sanatseverin katılım gösterdiği toplam 3 bin 347 etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını söyledi.

Ersoy, "CSO Ada Ankara'da, 2024 yılında 132 etkinlikte 132 bin 395 sanatsever ağırlanmış, açıldığı günden bugüne toplamda 1 bin 500'den fazla etkinlik gerçekleştirilerek 1,5 milyondan fazla sanatsevere ulaşılmıştır." dedi.

- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunca 1814 öğrenciye burs sağlandı

Bakan Ersoy, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1936'da Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuyla ilgili TBMM'de yaptığı konuşmasında işaret ettiği "milli bir akademiye dönüşme" ana hedefi doğrultusunda, inşaatı bu yıl tamamlanan "Yüksek Kurum Yerleşkesi"nin açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet erkanının katılımıyla 10 Kasım Atatürk'ü Anma Töreni öncesi gerçekleştirildiğini söyledi.

Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi'ni bünyesinde toplayan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunca bu yıl 120 bilimsel etkinlik gerçekleştirildiğini, 35 proje yürütüldüğünü, 224 eser yayımlandığını, 107 bin 795 eserin ücretsiz dağıtıldığını ve 1814 öğrenciye de burs sağlandığını anlatan Ersoy, "Bakanlığımıza tahsis edilen 2023 yılı bütçesi, Bakanlığımız politika ve hedefleri doğrultusunda, etkili, ekonomik ve verimli kullanılmıştır. 2025 yılı bütçemiz bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dahil olmak üzere 53 milyar 202 milyon 392 bin lira olarak öngörülmektedir." diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.

CHP Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, turizmin Türkiye'nin en stratejik sektörü olduğunu belirterek, "Gelişmiş ülkeler için en başarılı rekabet edebildiğimiz sektör turizm sektörüdür. Ülkemizin ekonomiye direkt döviz girdisi ve cari açığa katkı sağlayan, ihracatı en fazla, ithalatı en az olan sektörüdür. 60 milyar dolar geliri olan böyle bir sektörün bakanlığının genel bütçedeki yeri 15'inci sırada. Bu bütçeyle, bu büyüklükteki kültür ve turizmi günümüz ekonomik şartlarında yönetmekte zorlanırsınız." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de, dünyada eşi ve benzeri bulunmayan bir vergilendirmenin olduğunu savunan Çorabatır, "Vergiden vergi alınan tek ülkeyiz. Bu yöntem içerisinde de en çok üzerine yüklenilen sektör ne yazık ki turizm. Bu vergi yükleriyle, sektörün rakipleriyle rekabetini ve devamlılığını sağlamakta önümüzdeki yıllarda güçlük çekeriz." diye konuştu.

Çorabatır, konaklama vergisinin, turizm sektörünün önündeki en büyük vergi yüklerinden biri olduğunu savundu.

- "Kilise ve manastırlar satılabilecek özel mülk değildir"

DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan, Türkiye'nin çok dilli, çok kültürlü ve çok inançlı bir yapıya sahip olduğuna işaret ederek, birçok medeniyetin bu topraklarda yaşadığını ve izler bıraktığını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığının, tüm kültürlere aynı hassasiyetle yaklaşmadığını öne süren Aslan, "Türkiye'de maalesef yüz yıldır farklı kültürleri reddeden tekçi bir anlayış hakim. Kültür politikasındaki ayrımcılık, dil, kültür, sanat, tarih gibi çok yönlü ve farklı düzeylerde kendini göstermektedir." ifadelerini kullandı.

Yüzlerce, binlerce tarihi kilise ve manastırın bakımsızlıktan yıkıldığını ya da yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Aslan, "Kilise ve manastırlar da diğer ibadet yerleri gibi satılabilecek özel mülk değiller. Benzer durumdaki bütün ibadet yerlerinin Bakanlık tarafından sahiplerine iade edilmesini istiyoruz." dedi.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, Trabzon'un doğal ve kültürel zenginlikleriyle, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın önemli turizm destinasyonlarından biri olduğunu ancak şehrin bu potansiyelinin gerektiği gibi değerlendirilemediğini belirtti.

Sümela Manastırı'nın yalnızca bir inanç merkezi değil, aynı zamanda evrensel bir kültürel miras olduğuna işaret eden Aydın, "Burada düzenlenen ayinlerin, uluslararası arenada siyasi boyutlar taşıması ve bu etkinliklerin Türkiye'nin dış politikası üzerinde tartışmalara yol açması ciddi bir yönetim sorunu olarak karşımızda durmaktadır." şeklinde konuştu.

Aydın, Trabzon'da turizmin geliştirilmesi için Ortahisar ve surların turizme kazandırılması, Uzungöl gibi yoğun turist çeken bölgelerdeki plansız yapılaşma sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirterek, işletmelerde eğitimli personel çalıştırılmasının zorunlu hale getirilmesini önerdi.

- "Bakanlık yerel yönetimlerle işbirliğine gitmeli"

Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, turizm alanında ciddi sorunlar bulunduğunu, bunların başında turizm faaliyetlerine açılan sit alanlarının kontrolsüz kullanılmasının geldiğini söyledi.

Plansız gelişen turizm faaliyetlerinin Trabzon'daki Uzungöl'ü cazip turizm merkezi olmaktan çıkardığını savunan Atmaca, "Ayder Yaylası, Pokut Yaylası, Sal Yaylası ve ülkemizin birçok bölgesinde bulunan doğal sit alanları gibi bu alanların özel koruma altına alınması ve daha sürdürülebilir turizm faaliyetlerine hazır hale getirilmesi gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

UNESCO Dünya Mirası'na aday gösterilen Bursa'nın İznik ilçesinin de turizm faaliyetleri konusunda gerekli desteği alamadığını savunan Atmaca, İznik Gölü'nün kirlilik ve kuraklık tehdidi altında olduğunu anlattı.

Sahillerin kamuya açık olması gerektiği yönündeki ilkenin son yıllarda ihlal edildiğini dile getiren Atmaca, "Sahillerimiz, hepimizin ortak mirasıdır ve Anayasa'mızın güvencesi altındadır. Bu nedenle, sahillerimizin belirli kişi ve firmalar tarafından işgal edilerek vatandaşlarımızdan fahiş fiyatlar talep etmesi kabul edilemez." dedi.

Öte yandan, nüfusu az küçük ilçelerde turistlerin yoğun olduğu dönemlerde çok ciddi altyapı ve ulaşım sorunları yaşandığına işaret eden Atmaca, bu tür bölgelerde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimler işbirliğinde sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi.

- "Türkiye, dünya turizminde en az hasar alan ülkelerden olmuştur"

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, konaklama, ulaşım, turistik yerler, seyahat şirketleri, yeme içme sektörü gibi birçok aktörü bünyesinde barındıran turizm sektörünün, Türkiye'nin kalkınmasında önemli role sahip olduğuna işaret etti.

Turizmin, Türkiye ekonomisindeki rolü nedeniyle 2019'da "stratejik sektör" ilan edildiğini anımsatan Aksu, "Son birkaç yıldır dünya turizm sektörü, salgın, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail'in Gazze'de uyguladığı katliam, Orta Doğu'da yapmakta olduğu hukuksuz ve insanlık dışı saldırılar ve küresel ekonomik durgunluk gibi ekonomik ve jeopolitik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye, bu süreçte geliştirdiği önlemler sayesinde dünya turizminde en az hasar alan ülkelerden olmuştur." diye konuştu.

Tüm sanat alanlarının geliştirilmesi, faaliyet alanlarının yaygınlaştırılması ve bu amaçla sanatçıların desteklenmesi gerektiğini dile getiren Aksu, şunları kaydetti:

"Sanatçıların söz ve eylemleriyle toplumu, milli değerlerle barışık bir anlayışla, ortak değerler etrafında kenetlenmeye yönlendirmelerinin önemli bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. Estetikten uzak, yerli yersiz küfür, milli, manevi, tarihi ve kültürel değerlere, devlete ve millete hakaret içeren eylem ve yapıtların sanat adına pazarlamasına fırsat verilmemelidir. Dijital medya platformlarının çocuklarımız açısından saçtığı tehlikelerin önüne geçecek adımların süreklilik içinde atılması gerekmektedir."

- "(22 yılda) 12 bin 155 bin eserimizi ülkemize geri kazandırdık"

AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, bir ülkenin kültürel mirasının, tarih boyunca biriktirdiği değerleri, sanatı ve medeniyeti yansıttığını belirterek, "Geçmişten devraldığımız bu mirası korumak, gelecek nesillere aktarmak ve tüm dünyaya tanıtmak bizim için bir görevdir." dedi.

Partisinin, iktidara geldiği günden itibaren kültür ve turizm alanında sayısız projeye imza attığını anlatan Kocacık, "Milletimizle kurduğumuz gönül köprüleri üzerinden sanat ve kültürü toplumun her kesimine ulaştırma hedefiyle yola çıktık." ifadesini kullandı.

Kocacık, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda özellikle arkeolojik kazı ve araştırmalar alanında büyük atılımlar yapıldığını dile getirerek, "Bugün ülkemizde 536 arkeolojik kazı çalışması devam ediyor. Yurt dışına kaçırılan eserlerimizin iadesi konusunda çalışmalarımız da titizlikle devam ediyor. 2002-2024 yılları arasında toplam 12 bin 155 eserimizi ülkemize geri kazandırdık." diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

Bütçe üzerinde söz alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'nin bir enflasyonla mücadele programı yürüttüğünü belirterek, bu program çerçevesinde cari açığın düşürülmesinde en önemli sorumluluk verilen Bakanlıklardan birinin Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu söyledi.

Temurci, turizmde ciddi maliyet artışlarının olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de enflasyon sadece içeride yaşayan insanların tatil yapma lüksünü elinden almadı. Gidebilen yine bir yerlere gitti. Bu maliyet meselesi artık yurt dışından Türkiye'yi ziyaret edecek insanlar için de bir maliyet unsuru olmaya başladı." dedi.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) bağımsız yayın kuruluşlarına yönelik ceza uygulamasında adil davranmadığını savundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olarak kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurulduğu günden itibaren tepkilere neden olduğunu ifade eden Bakırlıoğlu, "Alevi Bektaşi inancına sahip yurttaşlarımız; Başkanlığın kendilerini temsil etmediği, Alevi inancını folklorik bir yapı gibi gösterildiği şeklinde tepkiler veriyor. Devletin ibadethanelerine ve inançlarına karışmasını istemiyorlar." diye konuştu.

DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, anayasal bir kurul olarak RTÜK'ün tarafsız olması gerektiği belirterek, "RTÜK tarafsız davranmıyor, tarafsızlık vasfını yitirmiş vaziyette. Denetim organı aslında RTÜK fakat aslında tamamen bir ceza kesme kurumu haline gelmiş." dedi.

- "Dünyayı tehdit eden bir iklim krizi var"

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Alparslan Türkeş'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki doğduğu evin restore edilerek müze haline getirilmesinin kendilerini mutlu ettiğini belirterek, bu konudaki çalışmalardan dolayı teşekkür etti.

Türkiye'nin turizm ve kültür açısından çok zengin bir coğrafyada yer aldığını ancak Türkiye'de tatil yapmanın artık hem iç hem de dış ziyaretçi açısından pahalı olduğunu söyledi. Otelcilerin maliyetlerinin çok arttığına işaret eden Taş, "Özellikle Avrupa ve Amerika'dan turistler buraya gelmeyi artık daha az tercih ediyor, hem daha ucuz çok alternatif var hem de sayın Cumhurbaşkanımızın, Dışişleri Bakanımızın ve hatta son günlerde Milli Savunma Bakanımızın Türkiye'nin devamlı İsrail tehdidi altında olduğu açıklamaları da ülkemizi negatif etkilediğini düşünüyoruz. Dünyayı tehdit eden bir iklim krizi de var. Türk turizminin de bundan etkileneceği uzun vadede kaçınılmaz bir gerçek." değerlendirmesinde bulundu.

- "İçerikler daha sıkı bir şekilde denetlenmeli"

AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, kültürel değerlerin ve gençliğin son yıllarda giderek artan bir şekilde medyada, diziler ve çeşitli etkinlikler üzerinden hedef alındığını belirtti.

Sapkın akımların gençlerin manevi değerlerini hiçe sayan etkinliklerle yayılmaya çalışıldığını söyleyen Açıkkapı, bu tür girişimlerin arkasında toplumu kimliksizleştirme ve geleceği şekillendiren genç nesilleri yozlaştırma amacının yattığının çok açık olduğunu söyledi.

Açıkkapı, sosyal medya platformlarında ve özellikle dizilerde işlenen şiddet sahneleri ve suçu normalleştiren temaların toplumun huzur ve güvenliğini tehdit ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Çocuklarımız, bu içeriklerle büyüyerek şiddeti hayatın bir parçası olarak görmeye başlıyorlar; bu, yalnızca bugünün değil geleceğin de en büyük sorunlarından biri haline gelmektedir. Aile yapımızı yerle bir eden, gençlerimizin, evlatlarımızın yarınlarına yönelik tehdit içeren konuların ağırlığı; istismarı, ahlaksızlığı olağanlaştıran ve çekirdek aile yapımızı yok eden yapımlarda, dizilerde şiddet ve yozlaşmaya yönelik senaryoların önüne geçmek için ilgili kurumlar ortak çalışmalar yapmalı, bu tür içerikler daha sıkı bir şekilde denetlenmelidir."

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Antalya'nın hem turizmin hem de tarımın başkenti olduğunu belirterek, "Antalya'da tarım ile turizm iç içe girmiş durumda çünkü turizm ne kadar büyük olursa, turizm ne kadar gelişmiş olursa tarım da o kadar büyümekte, sonuçta üreticilerimizin ürünleri daha iyi değerlenmekte." dedi.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, yurt dışında çok daha düşük oranlarda uygulanan komisyon oranlarının otelcilik sektörünün önündeki büyük sorunlardan birisi olduğunu belirterek, "Bu komisyon oranlarının yiyecek, içecek sektöründeki yemek çeklerinde olduğu gibi yüzde 6-8 gibi bir oranla sınırlandırılması ayrıca hem KDV hem de konaklama vergisinin de matraha dahil edilerek komisyon alınması yönündeki düzenlemenin kaldırılması, önlenmesi büyük bir önem taşıyacak ve yurt dışına giden milyarlarca doların da önüne geçilecektir." diye konuştu.

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş da dünyada artık deniz, kum ve güneş üzerine kurulu bir turizm alanı kalmadığını vurgulayarak, "Turizm çeşitlendi, turizme yeni oyuncular katıldı. Şimdiye kadar hiç bilmediğimiz ülkeler turizmde ön plana çıkmaya başladı ama her geçen gün biz turizmde iyi yol katediyoruz, hızla gelişiyoruz ve birçok konuda da daha dün rakip olarak gördüklerimiz Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin de aslında önlerine geçerek onlara da örnek olduğumuz bir çok alanlar da var." ifadelerini kullandı.