Türk Eğitim Sen Mevzuat işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan KÜTÜK Bilecik Şube Başkanı Ali Osman Enli ile birlikte Ertuğrulgazi Lisesi ve Şehit Abdülhamid Bilgen İlkokulu’nu ziyaret ederek eğitim çalışanlarıyla buluştu.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı’yı ziyaret eden Kütük, üniversite çalışanlarının sorunları ile ilgili görüş alış verişinde bulundu. Şeyh Edebali Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı olarak atanan önceki dönem Şube Başkanımız Veli Şahan’a da hayırlı olsun ziyaretinde bulunan Kütük, daha sonra Üniversitenin Daire Başkanları Murat Fidan ve Sezer Kuyucu ile bir araya geldi.
Kütük ayrıca, Bilecik Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ile istişare toplantısı da yaptı.
Bilecik’in ardından Eskişehir’e geçen Genel Başkan Yardımcımız Orhan Kütük, Eskişehir 2 No’lu Şube Başkanı Engin Melekşah ile birlikte Eskişehir Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Osmangazi Üniversitesi’ni ziyaret etti. Eskişehir Teknik Üniversitesi Genel Sekreteri Cengiz Kaçal ile görüşen Kütük, üniversite ziyaretlerinde üyelerimizin sorunlarını da dinledi.
Orhan Kütük, Eskişehir 1 No’lu Şube Başkanı Kamuran Arıkan ve şube yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Eskişehir Tepebaşı Şehit Murat Tuzsuz MTAL’da eğitim çalışanlarıyla buluştu. Kütük, ayrıca Eskişehir Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Faideci ve Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Sertöz’ü ziyaret etti.
Genel Başkan Yardımcımız Kütük daha sonra Eskişehir 1 ve 2 No’lu şubelerimizin yönetim, denetleme, disiplin kurulları, kadın komisyonları ve ilçe temsilcilerinin katılımı ile teşkilat toplantısı gerçekleştirdi.
Kılavuz bir an önce yayınlansın ki, öğretmenlerimiz uzman ve başöğretmen tazminatını alsın.
Orhan Kütük konuşmasında Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarıldığını buna rağmen kılavuzun yayınlanmadığını söyledi. Uzman ve başöğretmenlik tazminatı bekleyen öğretmenlerimize dikkat çeken Kütük, “Kılavuz bir an önce yayınlansın ki, öğretmenlerimiz uzman ve başöğretmen tazminatını alsın. Ocak ayında bu sürecin sonlandırılmasını istiyoruz” dedi. Günümüz ekonomik koşullarında bu tazminatların öğretmenlerimize nefes aldıracağını bildiren Kütük, “Öğretmenlerimize sağlanan bu ekonomik destek, onların motivasyonlarını da artıracaktır” diye konuştu.
Mülakat uygulaması eğitimi yüz yıl geriye götürüyor.
İlk atamalarda, görevde yükselmelerde, yönetici atamalarında kısacası eğitim tüm alanlarında mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep eden Kütük, “Mülakat uygulaması ülkemizi yüz yıl geriye götüren bir uygulamadır. Sübjektif değerlendirmelerle kul hakkının gasp edildiği, yandaşların kayırıldığı, ahlaki zafiyetin yaşandığı mülakat uygulaması liyakatli, ehliyetli insanların yükselmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu engeli ortadan kaldırmak ülkeyi yönetenlerin sorumluluğudur. Aksi taktirde kendini devlet yerine koyan paralel yapıların önüne geçmek mümkün olmayacaktır” dedi. Kütük ayrıca 20 bin atama neticesinde sıralaması değişen öğretmenlerimize de vurgu yaparak, “Bu gençlerimizin emeğiyle, ümidiyle oynamaya kimsenin hakkı yok! Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız, KPSS’de başarılı olarak, ilk 20 bine giren ama mülakatlar neticesinde elenen tüm öğretmen adaylarımıza ilave atama hakkı tanınmasıdır. Ayrıca hak için, adalet için sadece KPSS puan üstünlüğüne, yazılı sınav sonucuna bağlı olarak atamaların gerçekleştirilmesini talep ediyoruz” dedi.
Akademik zam istiyoruz!
Üniversitelerle ilgili önemli açıklamalar yapan Kütük, akademik zam konusuna dikkat çekti. Kütük, “Akademisyenlerin bilim üretmesi, verimli ve huzurlu bir çalışma ortamına bağlıdır. Bu huzuru bozan en temel etkenlerin başında akademisyenlerimizin aldığı ücretlerin dünya ülkeleri ile kıyaslandığında çok daha az olması gelmektedir. Bu durum başarılı, hedefi olan gençlerimizin akademisyenliği tercih etmemesine yol açmaktadır. Dolayısıyla yapılması gereken; üniversitelerin ülkemizin lokomotif gücü, akademisyenlerimizin de bu gücün kaynağı olduğu göz önüne alındığında, akademisyenlerimize hak ettikleri akademik zammın verilmesidir” diye konuştu.
Yazılı sınav başarıları rencide edilmesin.
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı hakkında değerlendirmede bulunan Kütük, “Hatırlarsanız YÖK ilk sınavı 2019 yılında yapmıştı. O dönemde de görevde yükselme ve unvan değişikliği süreçlerinin yazılı sınav esasına göre yapılmasını desteklemiştik, bugün de destekliyoruz. Son olarak Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı 10 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirildi. Tabi yazılı sınavdan sonra mülakat süreci var. Türk Eğitim Sen olarak talebimiz mülakatta yazılı sınav başarılarının rencide edilmemesidir. 2019 yılında üniversitelerimiz doğru bir duruş ortaya koydu. Mülakatlarda kimisi 100 tam puan verdi, kimisi adayın yazılı puanına mütenasip mülakat puanı verdi. Ama bazı üniversitelerimiz ne yazık ki takdir hakkı kullandı, dolayısıyla hak kayıpları söz konusu oldu. Türk Eğitim Sen olarak yazılı sınavın ardından mülakat süreçlerinde de yazılı sınav başarılarının rencide edilmemesini talep edeceğiz.”
Akademik olmayan yönetici pozisyonlarında yazılı sınav başarısı esas alınarak, idari personel görev almalıdır.
İdari personelin üniversite yönetimlerinde hak ettiği yönetici pozisyonuna gelemediğini belirten Geylan, “İdari personel o üniversitenin hafızasıdır. Bazı üniversitelerde rektör değiştiğinde rektör yardımcıları, genel sekreteri, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları hatta şube müdürleri değişiyor ve dışarıdan getiriliyor. Bu, üniversite çalışanlarına hakarettir. Dolayısıyla talep ve beklentimiz; akademik olmayan yönetici pozisyonlarında yazılı sınav başarısının esas alınarak, idari personelin görev almasıdır” diye konuştu.
Türk Eğitim Sen Teşkilat işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selahattin DOLGUN ilk olarak Afyonkarahisar’da okul/kurum ziyaretlerinde bulunarak, eğitim çalışanları ile bir araya geldi.
Daha sonra Dolgun, Afyonkarahisar Şube Başkanı Muhtar Demirci ve şube yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Mehmet Karakaş’ı ziyaret etti. Dolgun ziyarette, üniversite çalışanlarının sorunları hakkında istişarelerde bulundu. Dolgun daha sonra Afyonkarahisar Şubesi’nin teşkilat toplantısına katıldı.
Afyonkarahisar’ın ardından Kütahya’ya geçen Dolgun, Kütahya Şube Başkanı Mehmet Altunok ve şube yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Yavuz Sultan Selim Özel Eğitim Uygulama Okulu’nu ziyaret ederek, eğitim çalışanları ile bir araya geldi. Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit’i ziyaret eden Dolgun, eğitim çalışanlarının beklenti ve talepleri üzerine istişarelerde bulundu. Dolgun, Kütahya Şubesi’nin düzenlediği istişare toplantısına da katıldı.
Sendikamsı yapılara, çalışanların değer yargılarını alt-üst edenlere inat daha çok çalışacağız.
Toplantılarda bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun; Türk Eğitim Sen’in çalışan, üreten, yol gösteren bir sendikal anlayışla hareket ettiğini belirtirken, eğitim çalışanlarının güvendiği, itibar gösterdiği, takip ettiği bir sendika ve sivil toplum kuruluşu olduğunu da söyledi. Türk Eğitim Sen’in, her geçen gün yoluna emin adımlarla, büyüyerek, güçlenerek devam ettiğini belirten Dolgun, “Türk Eğitim-Sen eğitim çalışanlarının sadece bugününü düşünmez. Aynı zamanda onların yarınlarını da önceler; ülkemizin, devletimizin ve Türk milletinin asırlar boyunca hüküm sürmesi için gayret eder. Bundan sonra da kamu çalışanları emin olsun ki; ilmek ilmek işleyerek, çalışanların mutlu ve huzurlu olması için gece gündüz demeden canhıraş mücadele vereceğiz. Sendikamsı yapılara, çalışanların değer yargılarını alt-üst edenlere inat daha çok çalışacağız. İşimiz zor ancak bu tarihi sorumluluğun üstesinden gelebilecek sağlam temellere oturmuş bir teşkilat yapımız var. Korkmadan, endişelenmeden bu kutlu mücadelemizde, insan kazanarak büyümeye devam edeceğiz. Var olsun teşkilatımız, var olsun Türk Eğitim Sen.” dedi.
Kamu çalışanlarının ve emeklilerin umudu kırılmasın. Refah payı verilsin, enflasyon farkı maaşlara aylık olarak yansıtılsın!
Enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması gerektiğini söyleyen Dolgun, “Açıklanacak enflasyonla birlikte memur ve emekli maaşları biraz daha eriyecek ve kamu çalışanları 2024 yılını da zararla kapatmış olacak. Bir tarafta hayat pahalılığı, diğer tarafta günden güne eriyen maaşlar, kamu çalışanlarını ve emeklileri ekonomik bir açmaza sürüklemektedir. Bu duruma artık bir çözüm bulunması gerekir. Eğer bu ekonomik çıkmaz için tedbir alınmazsa tarihinde ilk defa memur ve emekliler devletimizin hedeflediği enflasyonun altında maaş zammı alacaklar. 2023 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinin ardından memur ve emekli maaşlarına 2025 Ocak ayında %6’lık zam yapılacak Bu artış, kamu çalışanları ve emeklilerimizin umudunu kırmaktadır. Oysaki, 2025 yılında kamu, kendi alacaklarına %43,93 zam yapmayı kararlaştırmıştır. Kendi alacaklarını %43,93 artırırken, memur ve emekliye vereceği zammı %6 artırmak doğru değildir. Beklentimiz, maaşları enflasyon karşısında sürekli eriyen kamu çalışanları için adaletin tecelli etmesi, memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafifletilmesidir. Bu da ancak refah payının verilmesi, enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması ile mümkün olacaktır” diye konuştu.
Öğretmen atamaları sürecinde uygulanan mülakat sistemi büyük adaletsizliklere yol açtı!
Öğretmen atamalarında yaşanan sorunlara da değinen Genel Başkan Yardımcımız Selahattin Dolgun, öğretmen atamaları sürecinde uygulanan mülakat sisteminin, büyük adaletsizliklere yol açtığını söyledi. KPSS puanına göre yapılan sıralamaların mülakatlar sonucunda bozulmasının, öğretmen adayları arasında ciddi bir haksızlığa neden olduğunu kaydeden Dolgun, “Türk Eğitim-Sen olarak, mülakatların tamamen kaldırılmasını ve öğretmen atamalarının yalnızca KPSS puanına göre yapılmasını istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.