Lösemi en sık 2-5 yaş arasında görülüyor

LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR HAFTASI’NDA LÖSEMİYE DAİR FARKINDALIK ÇALIŞMALARI SÜRERKEN, YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI UZMANI DOÇ. DR. NEŞE AKCAN, HASTALIĞIN BELİRTİLERİ, TEDAVİSİ VE RİSK FAKTÖRLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER PAYLAŞTI.

Lösemili Çocuklar Haftası’nda lösemiye dair farkındalık çalışmaları sürerken, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Neşe Akcan, hastalığın belirtileri, tedavisi ve risk faktörleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Çocuklarda en yaygın görülen kanser türü olan lösemi, çocukluk çağı kanser vakalarının yaklaşık üçte birini oluşturarak, özellikle 2-5 yaş arasındaki çocukları etkiliyor. Bu yaş grubunda daha sık rastlanan lösemi vakalarının nedeni, kan ve kemik iliği dokusundaki kan yapımından sorumlu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması. Lösemi, iki ana grupta incelenirken, çocukluk çağı lösemilerinin yüzde 97’sinin akut, yani hızlı gelişen türler olduğu belirtiliyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Neşe Akcan, lösemiye neden olan faktörlerin başında genetik yatkınlığın yer aldığını ve kalıtsal bağışıklık sistemi bozuklukları ile kalıtımsal sendromların hastalık riskini artırdığını vurguladı. Ayrıca, çevresel faktörlerin de lösemi üzerinde etkisi bulunuyor. Doç. Dr. Neşe Akcan, gebelik döneminde alkol ve sigara kullanımının yanı sıra radyasyon, kimyasal maruziyet ve daha önce başka kanser tedavileri gören çocuklarda lösemi riskinin yükseldiğini ifade etti.

Genetik tetkikler lösemi tipini belirlemede kritik rol oynuyor

Lösemi tanısının genellikle kan testleri, kemik iliği aspirasyonu ve biyopsi ile konulduğunu belirten Doç. Dr. Akcan, detaylı genetik tetkiklerin ise lösemi tipini belirlemede kritik rol oynadığını kaydetti. Hastalığın belirtileri arasında yorgunluk, solgunluk, baş ağrısı, ateş, kolay berelenme ve ciltte morarmalar gibi semptomlar bulunurken, bazı vakalarda karaciğer veya dalakta büyüme, iştah azalması, kilo kaybı ve lenf bezlerinde şişme de görülebiliyor. Lösemi tedavisinde öncelikle enfeksiyonlarla mücadele edilip, hastanın genel durumu düzeltilerek tedaviye başlandığını aktaran Doç. Dr. Akcan, kemoterapinin lösemi tedavisindeki ana yöntem olduğunu söyledi. Yüksek doz kemoterapi gereken durumlarda ise kemik iliği nakli veya radyoterapinin de tedaviye eklenebileceğini söyleyen Doç. Dr. Neşe Akcan, çocukluk çağı kanserlerinde sağ kalım oranlarının geçmişe kıyasla yüzde 50’den fazla arttığına dikkat çekti.

Lösemi hastalarında sosyal destek çok önemli

Lösemi tanısı konulan çocuklar ve aileleri için psikiyatrik desteğin yanı sıra sosyal desteğin de önemli olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Akcan, Kuzey Kıbrıs’ta Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı gibi sosyal destek kuruluşlarının bu alanda önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Doç. Dr. Akcan, lösemi ile mücadelede farkındalık artırıcı projelerin de büyük önem taşıdığını vurguladı.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }