Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın faciası, sadece doğrudan etkilenenleri değil, onların yakın çevresini, özellikle çocukların okullarındaki arkadaşlarını ve öğretmenlerini de derinden etkilemiştir. Bu tür trajedilerin, öğrenciler arasında travmatik etkiler yarattığı ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Bu nedenle olayın ardından psikososyal destek çalışmalarının hem yerel düzeyde hem de ulusal düzeyde organize edilmesi şarttır.
Millî Eğitim Bakanlığı, Bolu Kartalkaya’da çıkan otel yangınında hayatını kaybedenler arasında eğitim çağında olan ve yarıyıl tatili nedeniyle otelde bulunan kaç çocuk ve eğitimcinin olduğuna ilişkin bir açıklama yapmalıdır. Otel yangınında hayatını kaybeden öğrenciler ve eğitimcilerin okullarında, eğitim öğretim yılının ikinci yarısının ilk gününden itibaren yangında hayatını kaybeden çocukların arkadaşlarına yönelik olarak psikososyal destek için bir hazırlık yapılmış mıdır? Böylesine trajik bir olay sonrasında sadece yangında hayatını kaybeden öğrencilerin sınıf arkadaşları ile sınırlı olmayan, felaketin herkesi olumsuz etkilediği gerçeğinden hareketle ülke çapında psikososyal destek uygulamalarını hayata geçirmek için bir planlama bulunmakta mıdır?
Yangında hayatını kaybeden çocukların öğrenim gördüğü okullarda, sınıf arkadaşlarına yönelik psikososyal destek sunulması büyük önem taşımaktadır. Arkadaşlarını kaybeden çocuklarda yoğun kaygı ve korku, sosyal ilişkilerde kopukluk, odaklanma ve öğrenme zorlukları, sürekli bir kayıp korkusu ya da suçluluk duygusu gibi durumların gözlemlenmesi mümkündür. Eğitim Sen olarak, bu tür durumların önüne geçmek için okullarda şu adımların atılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz:
Her okulda kriz yönetimi konusunda deneyimli rehber öğretmenler görevlendirilmeli ve öğrencilere birebir destek sağlanmalıdır.
Sınıf düzeyinde yapılacak grup çalışmaları ile öğrencilerin duygularını ifade etmelerine olanak tanınmalı, dayanışma duygusu pekiştirilmelidir.
Öğretmenler ve eğitim yöneticileri deprem, yangın gibi travmatik sonuçları olan konularda kriz sonrası psikolojik destek hakkında bilgilendirilmeli ve bu konuda özel eğitimlerden geçirilmelidir.
Aileler ve veliler, çocuklarına nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda uzman ekipler tarafından bilgilendirilmelidir.
Türkiye Çapında Psikososyal Destek Çalışmaları Yapılmalıdır
Bolu Kartalkaya’da yaşanan felaket tüm ülkeyi derinden etkilemiş ve hepimizi yaralamıştır. Bu nedenle konu ile ilgili psikolojik destek çalışmaları yalnızca etkilenen okullarla sınırlı kalmamalı, Türkiye genelinde kapsamlı bir psikososyal destek planlaması yapılmalıdır. Bunun için öncelikle ülke genelinde, öğretmenlere travma sonrası öğrenci davranışlarını anlama ve doğru müdahalede bulunma eğitimleri verilmelidir. Travmaların etkilerinin uzun vadeli olabileceği göz önünde bulundurularak, destek sürecinin sadece birkaç ay değil, yıllar boyunca devam etmesi sağlanmalıdır.
Bolu Kartalkaya yangını, ülke genelinde okul güvenliği, kriz yönetimi ve psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Eğitimin sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda çocukların ve gençlerin duygusal ve sosyal gelişimlerini destekleme süreci olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Bu tür olaylardan sonra yapılması gereken, sadece kayıpları anmak değil, aynı zamanda gelecekte benzer durumlarda daha hazırlıklı olunması için harekete geçmektir.
Eğitimin her aşamasında böylesi kriz durumlarına yönelik farkındalığı artırmak ve dayanışmayı güçlendirmek için ulusal bir eylem planı hazırlanmalıdır. Sendikamızın “her çocuk için güvenli ve destekleyici bir eğitim ortamı” talebi, bu tür trajedilerin etkilerini en aza indirmek için en önemli adım olacaktır.
Millî Eğitim Bakanlığı, 2024/’25 eğitim öğretim yılı ikinci yarısının başlayacağı 3 Şubat Pazartesi gününden itibaren Bolu Kartalkaya’da yaşanan otel yangını sonrasında öğrencilere ve eğitimcilere yönelik herhangi bir psikososyal destek programı hazırlığı olup olmadığını, varsa nasıl bir hazırlık içinde olduklarını kamuoyuna açıklamalıdır.
Eğitim-Sen
