Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de öğretmen adaylarının belirsizlik içinde beklediği mülakat sonuçlarını açıkladı. Bakanlık, 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasına ilişkin sonuçları “müjde” olarak duyurdu. İktidar için bir kadrolaşma aracına dönüşmüş olan mülakat sistemi, kayırmanın, torpil ve liyakatsizliğin meşrulaştırıldığı bir uygulama olarak tüm itirazlarımıza rağmen sürdürülmektedir. Yıllardır iktidar tarafından bir norm haline getirilmiş olan usulsüzlüklere bu yıl da tanık olmaktayız. Öğretmen açığı ve ataması yapılmayan öğretmen sorunu devam ederken, açıklanan atama takvimi içinde birçok sorun görülmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın mülakatlar konusunda bozuk olan sicili adaletli bir ölçme değerlendirme yapılmasını zora sokmakta, liyakatsizliği bir olağan haline getirmektedir.  Sendikamızın öğretmen adayları tarafından ulaştırılan verilere dayandırarak yaptığı araştırmada, adayların KPSS puanları ile mülakat puanları arasında ciddi tutarsızlıklar görülmektedir. İller bazında ortalama mülakat puanları arasında yüksek farklılıklar ortaya çıkarken, mülakat komisyonlarının farklı il ve bölgelerde ayrı standartlar uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, şeffaf bir şekilde yapılmayan mülakat sisteminin objektif olmayan yöntemler barındırdığını söylemek yanlış olmayacaktır. Öğretmen adaylarının mesleklerini icra etmelerini engelleyen, yıllardır çok sayıda haksızlığa yol açtığı tespit edilmiş mülakat sistemi tamamen kaldırılmalıdır.

“Ara tatilde çevrimiçi seminer” talebimiz kabul edildi “Ara tatilde çevrimiçi seminer” talebimiz kabul edildi

Yıllar içinde artan öğrenci sayılarıyla doğru orantılı olarak öğretmen ihtiyacının da arttığı bilinmektedir. Yalnızca bu yıl 23 bin öğretmen emekliye ayrılmış, genel öğretmen açığı 100 binlerle ifade edilmektedir.  Buna rağmen tam 538 gündür öğretmen ataması yapılmamakta, emekliye ayrılan öğretmenlerin sayısından doğacak açık dahi kapatılamamaktadır. Sayısı bir milyonu bulan atama bekleyen öğretmen adayı mağdur edilirken, eğitimde nitelik sorunu her geçen gün derinleşmektedir.

MEB’in mülakat sonuçlarını açıklamasının ardından yayınlanan takvim ve atama usullerinde de fazlasıyla belirsizlik ve sorun görülmektedir. Sözleşmeli Öğretmenlik Tercih ve Atama Kılavuzu’nda kontenjanlar için esas olan sıralamalar açıklanmamıştır. Bu durum adayların tercih yaparken dikkate alacağı ölçütler konusunda belirsizlik yaratmakta, hak kayıplarına yol açma ihtimalini artırmaktadır. Atama takviminde başvuru ve sonuçların açıklanma tarihleri belirtilmiş olmasına rağmen, adayların tabi tutulacağı arşiv araştırmaları konusunda ucu açık bir takvim açıklanmıştır. Neticede adaylar ne zaman göreve başlayacağını belirleyememekteyken bu durumun birçok aksaklığa neden olacağı ortadadır. Diğer yandan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmalarının valilikler tarafından siyasi tercihler yapılmasına kapı araladığı ve hak kayıplarına yol açtığı bilinmektedir.

Eğitim Sen olarak, iktidarın kadrolaşma aracı haline gelen ve liyakatsizliği olağanlaştıran mülakatların tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz. Atama bekleyen öğretmenlerin bir an önce mesleklerine başlayabilmesi için ilk etapta kadrolu 150 bin öğretmen ataması gerçekleştirilmelidir. Güvencesizliğe kapı aralayan sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğe son verilmelidir. İktidarın siyasi sopası haline gelmiş, demokratik bir toplumda yeri olmayan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması tümden kaldırılmalıdır. Öğretmen atamaları şeffaf, objektif ölçütleri temel alan planlar dâhilinde yapılmalıdır.