Konferansta konuşan Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu, Türkiye ve Avrupa Birliği tarafından İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi vasıtasıyla fonlanan projenin üç yıldır devam ettiğini söyledi.
Projenin, çocukların okulu terk riskleriyle alakalı haritalandırma hazırlayabilme, önleme, müdahale ve telafi aşamalarını belli plan doğrultusunda hayata geçirme adına önemli olduğunu ifade eden Topçu, sürecin tamamlanma aşamasına geldiğini bildirdi.
Örgün eğitim içinde olup da farklı nedenlerden okulu erken terk etme riski bulunan öğrencilere yönelik farklı uygulamaları hayata geçirdiklerini belirten Topçu, şöyle devam etti:
"9. sınıfta ağırlıklı olarak okul devamsızlık ve okul terk riskinin arttığı bir sınıf düzeyi. Özellikle buradaki öğrencilerimize yönelik iki yıldır çok ciddi çalışmalarımız var. Eğer öğrenci iki gün üst üste okula gelmediyse velisini okula davet ederek bilgilendiriyoruz. Bu öğrencilerimizin eğitimin içinde tutulmasına yönelik tedbirler alıyoruz. 14 ilimizde 50 pilot okulda uygulanma süreci yaşandı. Uygulamanın nihai raporu net olarak verileri ortaya koyacak ama gördüğümüz şu, büyük oranda bir başarı var. Niyetimiz pilot uygulamadan sonra bunu Türkiye'ye yayarak tüm okullarımızda yürütebilmektir, buna ilişkin de süreçler işliyor."
"Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlandı"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdür Yardımcısı Ersoy Günay da ODAP Projesi'nin faydalanıcısının Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, sözleşme makamının ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı olduğunu kaydetti.
Günay, ortaöğretime katılımın artırılmasının yalnızca bireylerin değil toplumun da gelişimini desteklediğini kaydederek, şunları söyledi:
"Erken okul terki riski taşıyan öğrenciler proje kapsamında geliştirilen Entegre Modeli ile takip edildiğinde, erken aşamada tespit edilerek önleme, telafi ve müdahale tedbirleriyle desteklenebilecektir. Okulu erken terk etme ya da sınıf tekrarı riski altında olan öğrencinin eğitim sürecine devam edebilmesi için erken uyarı istemi geliştirilmiş, aile ziyaretleri, bilgilendirme toplantıları, bilimsel ve teknik çalışmalar gibi önemli faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Projenin önemli çıktılarından biri olarak, ortaöğretimde erken okul terki ve devamsızlıkla mücadele etmek üzere 'Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı' hazırlanmıştır."
"Okul devamsızlığını iyi şekilde izlememiz gerekiyor"
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu İnsani ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkan Vekili Esther Bouma da projenin amacının öğrencilerin okula devam sorununun ortadan kaldırılması, en azından 12 yıllık zorunlu eğitim süresinin tamamlanması olduğunu vurguladı.
Risk altındaki öğrenciler için nasıl eyleme geçileceğinin, neler yapılması gerektiğinin önemine değinen Bouma, ortaöğretim seviyesinde okula devam oranında artış yaşandığını kaydetti.
Bouma, yapılması gereken çok iş olduğuna ve doğru yolda ilerlendiğine dikkati çekerek, "Çocukların okula devamsızlığını iyi şekilde izlememiz, toplanan verileri düzgün değerlendirmemiz gerekiyor. Sezonluk işe giden çocuklar var, bunların okula devamında sorunlar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu verilerin toplanması ve izlenmesi son derece önemli." şeklinde konuştu.