Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili yasalar, kamu kurumlarında ve okullarda siyasi propaganda yapılmasını açıkça yasaklamaktadır. Buna rağmen, son dönemde AKP-MHP ittifakı ve onların ideolojik temsilcileri tarafından eğitim kurumlarında bu yasaklar hiçe sayılmakta, öğrenciler ideolojik bir yönlendirme ve baskıya maruz bırakılmaktadır. İstanbul ve Tokat’ta Ülkü Ocakları yetkililerinin, Van’da ise AKP eski Milletvekili Mehmet Metiner’in okullarda propaganda faaliyetinde bulunmalarına izin verilerek açıkça suç işlenmiştir.

Ülkü Ocakları’nın okullarda öğrencilere broşür ve dergi dağıtması, onlara bozkurt işareti yaptırarak fotoğraflar çektirmesi, öğrencilerin bir ideolojiye teslim edilme çabalarının somut bir parçasıdır. Bu tür olaylar, eğitim yöneticilerinin liyakatten çok iktidara sadakatle seçilmiş olmasının kaçınılmaz sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.

MEB, İYEP dokümanlarından rehber, kılavuz ve takvimini yayımladı MEB, İYEP dokümanlarından rehber, kılavuz ve takvimini yayımladı

Eğitim kurumları, her türlü siyasi faaliyetten bağımsız, demokratik düşüncenin, sorgulamanın ve bilimsel bilginin hâkim olduğu yerler olmalıdır. Ancak görüyoruz ki, iktidarın yasaları ve hukuku çiğneyen tutumları eğitim sistemimizi kökünden çürütme tehlikesi yaratmaktadır. Eğitim yöneticileri, okulları bir siyasi ajandanın aracı haline getirerek “görevi kötüye kullanmak” suçunu işlemektedirler. Bu suça göz yumanlar hakkında derhal soruşturma açılmalı ve görevden alınmalıdır.

Eğitim kurumlarının siyasi propaganda aracı haline getirilmesi eğitim sisteminin tarafsızlığı ilkesinin açıktan ihlalidir. Hiçbir siyasi ideolojinin eğitim sistemi ve öğrenciler üzerinden baskı ve hâkimiyet kurmasına izin verilemez.

İktidarın ve onun çizgisindeki siyasal kadroların hukuku ayaklar altına alan, yasa tanımaz tutumlarının ülkeyi getirdiği nokta ortadadır. Hukuk kuralları toplumun sadece belli bir kesimi için değil, siyasi iktidar bileşenleri dâhil herkesin eşit derecede uyması gereken kurallardır. Okullarda siyasi propaganda yapanlar da söz konusu propagandaya izin verenler de açıkça suç işlemektedir.

Okullar ve diğer eğitim kurumları iktidarın keyfi olarak siyasi propaganda yapabilecekleri mekânlar değildir. Yıllardır eğitim sistemini ve eğitim kurumlarını adım adım çöküşe sürükleyenler, okullarımızı ve öğrencilerimizi siyasi propagandalarına alet etmekten derhal vazgeçmelidir.

Eğitim Sen olarak, bu tür olaylara karşı her türlü hukuki girişimi başlatacağımızın bilinmesini istiyor, eğitim yöneticilerini, okulları ve öğrencileri bu tür siyasi manipülasyonlara alet etmemeleri konusunda uyarıyoruz.