GÜNDEM

Permakültür

Türkiye ve dünyada günden güne tarım alanları azalmakta ve buna bağlı olarak yüksek katlı bina sayısı ve kentleşme artmaktadır. Artan kentleşme ile beraber büyük şehirlere göç çoğalmakta köy ve kırsal nüfusu azalmaktadır.

Buna bağlı olarak da doğal ürünlerimiz olan süt , yumurta ve en önemlisi günlük her öğünde tükettiğimiz meyve ve sebze üretimi , tüketimi doğallığını kaybetmektedir.

Permakültür tarım uygulamaları tam olarak bu noktada devreye girmektedir;

Büyük şehirlerde küçücük bir tarım alanının veya bahçenin, altın kadar değerli olduğunu söyleyebiliriz. Permakültür sistemleriyle yaşam alanlarınızda, bahçeniz veya balkonunuz olmasa dahi, ekolojik faaliyetler gerçekleştirmek mümkün! Eğer siz de bahçenizi, balkonlarınızı veya evinizin güneş alan boş bir noktasını ekolojik faaliyetler için ayırmak istiyorsanız, sizi permakültür tarım uygulamalarından bahsedeyim.
Permakültür, doğal ekosistemlerin çeşitliliğine, istikrarına ve esnekliğine sahip olan tarımsal olarak üretken ekosistemlerin bilinçli tasarımı ve bakımlarının sağlanmasıdır. Üzerinde yaşayan insanlar ile arazinin, gıda, enerji, barınak ve diğer maddi ve manevi ihtiyaçları sürdürülebilir bir şekilde karşılayan ahenkli bütünleşmeleridir. Sürdürülebilir tarım olmaksızın istikrarlı bir sosyal düzen mümkün değildir.

Permakültür tarım sistemlerinde asıl amaç ise doğal ekosistemlerdeki çeşitliliğe önem vererek istikrarlı, çevresel değişimleri göz önünde bulundurarak tasarlanmış bir dirence sahip, tarımsal verimliliği göz önünde bulunduran ekolojik ve sürdürülebilir sistem oluşturmaktır.

Permakültür tasarımı, kavramsal, maddi ve stratejik bileşenleri tüm canlıların yararına çalışan bir model içinde bir araya getiren bir sistemdir. Permakültür’ün arkasındaki, doğaya aykırı olmaktan ziyade onunla birlikte çalışma, uzun süreli düşüncesizce hareket etmekten ziyade uzun süreli özenli gözlem yapma, sistemlerin sadece bir ürününün peşinde koşmaktan ziyade onlara bütün işlevleriyle bakma ve sistemlerin kendi evrimlerinin gerçekleşmesine izin verme felsefesidir.

Permakültür, sürdürülebilir insan yerleşimleri kurgulayabilmemizi sağlayan bütünsel bir tasarım bilimidir. Bill Mollisonpermakültürün etik ilkelerini şöyle sıralamaktadır:

– Yeryüzüne Özen Gösterme; bütün yaşam sistemlerinin, canlı cansız bütün varlıkların devamı ve çoğalması için gerekli koşulları sağlama.

– İnsanlara Özen Gösterme; insanların gıda, barınak, eğitim, tatmin edici iş ve keyifli insan ilişkilerine sahip olarak sağlıklı bir şekilde varolmaları için gerekli kaynaklara ulaşmalarını sağlama.

– Nüfus ve Tüketime Sınır Getirme; kendi ihtiyaçlarımızı kontrol altına alarak yukarıdaki ilkeleri desteklemek için kaynak ayırabiliriz. Zaman, para veya enerji cinsinden olabilecek bu kaynakları birinci ve ikinci ilkelerin gerçekleştirilmesinde kullanabiliriz.

Permakültür tarım uygulaması ve doğru kullanılması ile ilgili bir örnek verip yararlarınıda sizlerle paylaşmak istiyorum ;

Permakültürün doğru ve etkili uygulanması ile yerel iklim koşulları dahi oluşturulabilir. Örnek olarak Avusturya’nın Alp Dağları’nda permakültür prensipleri ile arazisini tasarlamış olan SeppHolzer, 1000 metreden daha yüksek kotlarda limon ve üzüm yetiştirebilmektedir. SeppHolzer arazisini ilk devraldığında arazisinde su kaynağı yoktu. Hendekler açarak suyu tuttu, göletler yaptı. 45 hektarlık arazisinde zaman içinde 70 gölet oldu. Bu göletler yerel iklim oluşturarak daha çeşitli mahsul almanın yanında, doğal olarak bol miktarda balık üretiyor ve evinin elektrik enerjisini de sağlıyor.

Permakültürün faydaları arasında:

  • Bozulmuş doğanın, toprağın yeniden canlandırılması;
  • Gıda ormanları ile ihtiyaç olunan besinlerin doğal yollardan, az emekle üretilmesi;
  • Doğayı bozmadan, kirletmeden ihtiyaçtan daha fazla ürün alınabilmesi ve bu ürünlerin artan insan nüfusunu beslemede kullanılabilmesi
  • İhtiyaç olunan enerjinin önemli kısmının üretilebilmesi ve fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılması;
  • Çok daha güzel, doğal bir ortamda yaşayabilme, çok daha anlamlı ve keyifli bir hayat sürebilme imkanı vardır.

Temel Permakültür Uygulaması

1-Su Hasadı

Yağan yağmurun depolanması ve en iyi şekilde değerlendirilmesi amacıyla yatay kanallar açılır. Göletler yapılır.

Ayrıca, çürüyen odunsu artıklar porozite (gözeneklilik) oluşturarak sünger etkisiyle yağmurun depolanmasını ve bitkilerin ihtiyacı olan suyun akıp gitmemesini sağlar. ek olarak bu artıklar nemle birlikte tuzlu ve alkalin toprak yapısı üzerinde dengeleyici etkiye sahiptirler.   

2-Kompost

Kompost, biyokimyasal olarak ayrışabilir atıkların nemli-oksijenli ortamda organizmaların ortamın oksijenini kullanarak organik maddeleri biyokimyasal yollarla ayrıştırması (stabilize edilmiş, mineralize olmuş) olarak ifade edilebilir. Bu olayın gerçekleşebilmesi için ortamdaki su içeriğinin % 45-60 dolaylarında olması gerekmektedir . İhtiyaca göre değerlendirilebilecek bir çok farklı kompost tekniği bulunmaktadır.

3-Biyolojik Çeşitlilik

Tarımda verimi artıracak tüm olanakların (sulama, gübreleme, kaliteli tohum kullanma ve makineleşme) kullanıldığı entansif tarımdaki monokültürlülüğe karşılık, permakültürde karışık ekim ve çeşitlilik esastır.

Bu çeşitlilik içerisinde zararlılarla birlikte, bunları dengeleyen diğer türlerin de çoğalması ve sağlıklı ürün yetiştirilmesi hedeflenir. Böylelikle böcek öldürücü tarım ilaçlarına gerek kalmaz ve başta arılar olmak üzere verimli bir üretim için gerekli olan dölleyici böceklerin de bölgede hareketliliği sağlanmış olur.

4-Toprak İyileştirme

Gelişmesini tamamlamış yeşil gübre bitkilerinin (çoğunlukla yonca, fiğ, bakla) sürülerek toprağa karıştırılmasıyla (yeşil gübreleme) organik madde miktarı artırılarak bakteriyel aktivitenin artmasını sağlar. Artış gösteren bakteriyel aktivite alkalen toprak pH’ını düşürür ve toprağa azot sağlar.

Tarımsal üretimin yapıldığı alanlarda, işlenen toprağın 20–30cm altında oluşan ve geçirimsiz tabaka halini alan yapıya “taban taşı” veya “pulluk tabanı” denir. Alkalen topraklarda taban taşının kırılması ve toprakta yatay kanallar açılması doğal yıkama yoluyla toprak pH’ını düşürebilmektedir. Malçla sağlanan uygun ısı ve nem koşulları topraktaki organik malzemeye katkı yaparak toprak pH dengesine olumlu katkılar sağlar. Ek olarak, toprağın hayvansal, bitkisel ve yanma artıklarının toprağa verilmesi verimliliğin sürdürülmesine yardımcı olur.

{ "vars": { "account": "G-DWD9KP42D3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }