Belirli bir kesimin mali haklarını artırmaya yönelik sürekli tekrarlanan münferit düzenlemelerin kamu personel sistemini bozduğunu ve kamu görevlileri arasında huzursuzluğu artırdığını sürekli ifade ediyoruz.
Burada üç hususun altını çizmek gerekir. Birincisi, belirli bir kesime yönelik yapılacak düzenlemelerin kamu personel sistemini bozması; ikincisi bu düzenlemelerin sosyal taraflarla etraflıca tartışılmadan hayata geçirilmesi; üçüncüsü ise bu düzenlemelerin asıl yerinin toplu sözleşme masası olmasıdır.
Memur-Sen olarak biz toplu sözleşme masasında kamu işveren heyetine ve temsilcilerine ısrarla şu cümleyi kurduk. “Kamu görevlilerine yönelik sadece masaya Memur-Sen’in teklifleri değil, kamu işveren heyetinin de teklifleri gelsin ve masanın dışında düzenleme yapılması yanlışından vazgeçilsin.” dedik.
7.Dönem Toplu Sözleşme masasında genelde 130, 11 hizmet kolunda ise 807 teklifle; Genel İdare Hizmetleri Sınıfı’ndan Teknik Hizmetler Sınıfı’na, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’ndan diğer hizmet sınıflarına yönelik adil ve makul bir sistem kurulmasını, “kamu görevlileri yükselirken ya da görev/sorumlulukları artarken mali hakları azalmasın” teklifimizi ısrarla dile getirdik.
Israrla bu teklifimizi değerlendirmeyen kamu işveren heyeti ve temsilcileri; masanın dışında, sosyal taraflar olmadan, sosyal paydaşlık kullanılmadan ve en önemlisi sahanın asli beklentileri dikkate alınmadan bazı personele yönelik düzenlemeleri hayata geçirdi.
Bu düzenlemeler sonrasında hem kamu görevlileri arasında huzursuzluk arttı hem çalışma barışı bozuldu hem de toplu sözleşme masasında personel sisteminin bozulan yapısını düzeltmeye yönelik sarf edilen zaman arttı.
TBMM Genel Kurulu’nda sosyal taraflara danışılmadan ve istişare edilmeden teklif getirmek yerine kamu personel sisteminin bütününe yönelik hiyerarşik ve kademeli olarak düzenleme yapılmalı ve aynı zamanda kamu görevlilerinin haklı beklentilerine karşılık verilmelidir.
TBMM’de;
•Hakem Kurulu’nun hatalı kararı nedeniyle kamu görevlilerinin kayıplarının telafi edilmesi ve Ocak ayında Refah Payı verilmesi,
•Mühendislik Meslek Kanunu ve THS personelinin beklentileri,
•1.Dereceye 3600 Ek Gösterge’nin hayata geçirilmesi,
•YHS’nin kaldırılması, personelin uygun hizmet sınıflarına geçirilmesi,
•Görev aylığı-emekli aylığı arasındaki bağın tekrar kurulması, seyyanen ödemenin emekli aylıklarına yansıtılması,
•Koruyucu Giyim başta olmak üzere engellenen ve kısıtlanan toplu sözleşme hükümlerimizin eksiksiz uygulanması,
•Kamu personel sisteminin eksikliklerinin giderilmesi ve güçlendirilmesi,
tekliflerimiz dikkate alınmalı, sadece belirli bir kesime iyileştirilme yapılmamalıdır.
Yetkili sendikaları ve Konfederasyonu bypass ederek günü kurtarmaya yönelik düzenlemeler yapılması kamu görevlilerinin büyük çoğunluğu tarafından tepkiye neden olacağı görülmelidir.
TBMM’de münferit düzenlemeler ile bir kesimi rahatlatırken büyük çoğunluğun mağdur edilmeyeceğine inanıyor, aynı ve benzer unvanlardaki personel arasında oluşturulan çarpıklığın bir bütün olarak ele alınması gerektiğini belirtiyor ve kamu görevlilerinin mali haklarını bir bütün olarak artıracak Refah Payı talebimizi bir kez daha yineliyoruz.