Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası'nın toplumda bir farkındalığa vesile olmasını temenni etti.
Devletin, geliştireceği politikalarla görme engelli vatandaşların hayatını kolaylaştırması gerektiğini kaydeden Arıkan, Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, engellilerin ÖTV'siz araç hakkından 10 yılda bir yararlanabileceğini ve alınacak araca da yüzde 40 yerlilik şartı getirildiğini anımsattı.
Düzenlemeyi yanlış bulduklarını belirten Arıkan, "Bu düzenleme, engellilerin sosyal hayattan koparılması, üretime katkı sağlamaz hale getirilmesi, tüketen toplum konumuna itilmesi demektir. Buradan iktidara bir çağrıda bulunuyoruz, lütfen bu yanlıştan dönün." ifadesini kullandı.
Mahmut Arıkan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü de kutlayarak, İsrail'in Gazze'deki saldırılarında hayatını kaybeden gazetecileri rahmet ve minnetle andı.
Vatandaşların ekonomik açıdan zor günler geçirdiğini dile getiren Arıkan, kira artışının yüzde 58, gıda enflasyonu ve yeniden değerleme oranının yüzde 43 olarak gerçekleşmesine rağmen emekli aylıklarına yüzde 15,75, memur maaşlarına yüzde 11,55, asgari ücrete ise yüzde 30 zam yapıldığını hatırlattı. Arıkan, "Bu, zulüm düzenidir. Maaş 22 bin lira, açlık sınırı 22 bin lira. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde kabul edilebilir değildir." diye konuştu.
Arıkan, DEM Parti heyeti ile hafta başında görüşme yaptıklarını anımsatarak, görüşmede, süreçle alakalı bilgi sahibi olduklarını aktardı.
"Sürecin, MHP tarafından basın üzerinden, DEM Parti tarafından yüz yüze yürütülmesi kafalarımızda soru işareti oluşturmaktadır" diyen Arıkan, şöyle devam etti:
"Bu süreci dikkatle ve titizlikle takip etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte temel bir ilkemiz var, çözümün, milletin menfaatinin olduğu, birkaç kişinin değil, 85 milyonun kazandığı bütün süreçlerin yanında oluruz. Sürecin en önemli parametresi şeffaflıktır. Böyle önemli bir konuda kapalı kapı siyasetini desteklemiyoruz. Bu süreçte önemsediğimiz ve öncelediğimiz konular var. Siyasal ve toplumsal tüm aktörlerin ve TBMM'nin bu süreçte aktif olmasını, özellikle sürecin tam bir toplumsal mutabakatla yürütülmesini önemsiyoruz."