Meclis Başkanvekili Bozdağ, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, 2 gün sonra 28 Şubat'ın 28'inci yılı olacağını anımsattı.
Nerede bir haksızlık olmuşsa mazlumların yanında saf tuttuklarını dile getiren Sakık, "28 Şubat mimarlarının o dönem yaptıklarının aynısının, bugün de yapılmaya çalışıldığını" iddia etti. Sakık, İçişleri Bakanlığınca bazı belediyelere yapılan görevlendirmeleri eleştirdi.
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Trabzon'un düşman işgalinden kurtuluşunun 107'nci yıl dönümünün büyük bir coşku ve gururla kutlandığını ifade etti.
"Son zamanlarda hem Atatürk'ün şahsına hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ve devrimlerine yönelik saldırıların giderek arttığını" savunan Suiçmez, "Meclis'te bile bu yönde seslerin yükseldiğine tanıklık ettiklerini" ileri sürdü.
AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, 28 Şubat sürecinin, Türkiye'de demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere ağır darbe vurulan bir utanç dönemi olarak tarihe geçtiğini vurguladı.
"Postmodern darbe" olarak adlandırılan bu süreçte, başörtüsü yasağı nedeniyle binlerce öğrencinin eğitim hakkından mahrum kaldığını dile getiren Aldatmaz, "İmam hatip mezunlarına yönelik katsayı adaletsizliği, eğitimde fırsat eşitliğini yok etti. Kamu çalışanları işinden, aşından oldu. İnançları sebebiyle insanlar ötekileştirildi, fişlendi ve dışlandı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki milli irade, bin yıl süreceği söylenen bu utanç ve vesayet anlayışını tarihin karanlık sayfasına bir daha açılmamak üzere gömmüştür." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Genel Kurulunda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, Hocalı'da Ermeni güçlerince katledilen Azerbaycanlıları rahmetle andı.
Türkiye'de 27 Şubat'ın, Milli Görüş hareketinin kurucu lideri Necmettin Erbakan'ın ölümünün seneyi devriyesi olduğunu anımsatan Kaya, "Erbakan sadece bir şekil, bir slogan, kuru bir söz değildi. Erbakan demek, atın üzerine binip bir süvari gibi hedefine dörtnala koşturmaktı. Erbakan demek, 'Atın üstünde kalma süremi uzatayım da at nereye giderse gitsin.' diye pragmatist bir yaklaşım değildi." diye konuştu.
28 Şubat "postmodern darbesi" hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kaya, "Biz, 28 Şubatlara karşı çıkarken, hiçbir güç ve kuvveti milli iradenin üstünde görmemeyi tercih ediyoruz. Biz, 28 Şubatlara karşı çıkarken, insan haklarının herkes için esas olduğunu kabul ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de Hocalı Katliamı'nda yaşamını yitirenleri rahmetle andı.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangının araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nda bugün Kültür ve Turizm Bakanlığının sunum yaptığını hatırlatan Çömez, toplantıya Bakan Mehmet Nuri Ersoy'un gelmemesini eleştirdi.
- "Bu soykırımı gerçekleştirenler yargılanmalıdır"
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç da Hocalı'da Ermeni güçleri tarafından soykırıma uğrayan Azerbaycan Türklerini rahmet ve duayla andı.
Hocalı'da işlenen katliamın, Birleşmiş Milletlerin soykırım tanımına bire bir uyan bir vahşet olduğuna işaret eden Kılıç, "Ancak ne yazık ki dünya, bu olaya karşı üç maymunu oynamıştır ve oynamaya da devam etmektedir. Tıpkı diğer, özellikle Türklere ve İslam alemine karşı yapılan soykırımlarda, katliamlarda olduğu gibi. İnsan hakları savunucuları, demokratik değerleri dilinden düşürmeyen ülkeler Hocalı için sessiz kalmıştır ve kalmaya da devam etmektedir. Batı'nın ikiyüzlü tutumu adaletin tecelli etmesini engellemiştir. Unutulmamalıdır ki adalet bir gün yerini bulacak, failler hak ettikleri cezayı alacaklardır." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıç, bu soykırımın uluslararası alanda tanınması, Hocalı'nın hak ettiği hukuki zemine oturtulması için mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayarak, bunun sadece Azerbaycan'ın değil, tüm Türk dünyasının meselesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin dün olduğu gibi bugün de Azerbaycan'ın yanında olduğunu, Azerbaycan'ın haklı davasında, hukuki ve diplomatik mücadelesinde en büyük destekçisi olmaya devam edeceğini dile getiren Kılıç "33 yıl sonra da olsa 100 yıl sonra da olsa bu soykırımı gerçekleştirenler yargılanmalıdır. Katil Ermenistan'ın ve onu destekleyen güçlerin tarih önünde olduğu kadar hukuk önünde de hesap vermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit de "her gün sistematik olarak gençlerin yaşam alanlarını daraltan pratiklere imza atıldığını" ileri sürdü.
Gençlerin yaşadığı sorunlara dikkati çeken Koçyiğit, "Bu ülkeyi, gençlerin gerçekten umudunu kararttığı bir ülkeye çevirdiniz, gençler açısından bir an önce kaçılıp gidilecek bir ülke haline getirdiniz. 'Bundan derhal vazgeçin' diyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Antidemokratik saldırılar, yatırım ortamını bozuyor"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da Hocalı Katliamı'nda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
28 Şubat "postmodern darbe"sine değinen Günaydın, kimden gelirse gelsin, her türlü darbenin karşısında olduklarını vurguladı.
Günaydın, verilere göre Türkiye'de geçen hafta 5,8 milyar dolar döviz satıldığını iddia ederek, Merkez Bankası rezervlerinin tarihi zirveden geriye döndüğünü, döviz tutulamadığını ileri sürdü.
Borsanın da önemli ölçüde hız ve kan kaybettiğine dikkati çeken Günaydın, "Demek ki TÜSİAD başta olmak üzere hem sermaye sınıfına hem işçi sınıfına yönelik antidemokratik saldırılar, Türkiye'de yalnızca hukuk devletini ve demokrasiyi katletmekle kalmıyor, aynı zamanda yatırım ortamını da geri dönüşü zor olacak şekilde bozuyor." dedi.
Günaydın, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan ve 78 vatandaşın hayatını kaybettiği yangını anımsatarak, komisyona Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un gelmemesini eleştirdi.
Kültür ve Turizm Bakanına yönelik gensoru için 265 imza toplandığını aktaran Günaydın, "35 eksik imza var. Biz, burada 35 vicdanlı milletvekili arıyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Cumhurbaşkanımız, yine yoluna devam edecektir"
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül de Hocalı Katliamı'nın faillerini lanetleyerek, hayatını kaybeden Azerbaycanlıları rahmetle andı.
Srebrenitsa'da yaşanan ve Gazze'de devam eden katliamları da lanetleyen Gül, "Tüm soykırımların, katliamların karşısında durmaya ve bunların faillerinin yargılanıp adalet önünde hak ettikleri cezayı çekmelerini sağlayıncaya kadar Türkiye olarak mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.
Gül, bugünün aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da doğum günü olduğunu anımsatarak, Erdoğan'ın sessiz devrimler ve reformlarla Türkiye'nin daha güçlü yarınlara ulaşması için çok önemli hizmetlerin, eserlerin ortaya koyulmasının en büyük mimarı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünyadaki tüm mazlumların her zaman yanında yer aldığını ve bütün mazlumlara umut ışığı olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
"Vesayet odaklarına, darbe girişimlerine karşı, FETÖ, PKK, DEAŞ ve diğer tüm terör örgütlerine karşı dimdik, milli iradenin savunucusu olarak 'Milletin iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur' diyerek, vesayetle mücadele etmiş ve bir siyasi hareketi, siyasi mücadeleyi ortaya koymuş bir liderdir. Beyoğlu'nda Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları Başkanlığından, Cumhurbaşkanlığı makamına kadar her zaman milletin adamı olarak siyasetini ortaya koyan, Türkiye Yüzyılı'nın mimarı olarak yoluna siyasi olarak devam eden Cumhurbaşkanımız, bir aksiyon adamı, bir dava, bir hareket lideri olarak yine yoluna devam edecektir."
- "Azerbaycanlı kardeşlerimizin acısını paylaşıyoruz"
Grup Başkanvekillerinin ardından konuşan Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, Başkanlık Divanı olarak 26 Şubat 1992'de Ermenistan güçleri tarafından Azerbaycanlılara yönelik gerçekleştirilen soykırımı lanetlediklerini belirtti.
Bozdağ, "Bu katliamı gerçekleştiren Ermenistan güçlerini ve bunlara destek veren güçleri de bir kez daha buradan kınıyor ve lanetliyoruz. 613 şehit kardeşimizi saygı, rahmet ve duayla anıyoruz. Tüm Azerbaycanlı kardeşlerimizin acısını bir kez daha paylaşıyoruz." dedi.
Genel Kurulda, Yeni Yol Partisinin "Siyasi etik", İYİ Partinin "Ekmek üreticilerinin sorunları", DEM Partinin "Kayyum" ve CHP'nin "Zirai don"a ilişkin grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, milletvekili transferlerinin tartışıldığını belirtti.
İktidarın "zorlama transferlerle" göz boyamaya çalıştığını ileri süren Özdağ, Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesini istedi.
Özdağ, partilerin, genel merkezlerin, liderlerin dediğinin değil, milletin dediğinin seçilmesinin yolunun aranması gerektiğini ifade etti.
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun da TBMM'nin "onay makamı" haline getirildiğini öne sürdü.
Milletvekili transferlerinin konuşulduğunu anımsatan Olgun, "Halkın oyunu alarak bir partiden seçilen milletvekilinin daha sonra başka bir partiye geçmesi, seçmenin iradesine gölge düşüren mesele olduğu gibi, geçtikleri partide yıllarca emek vermiş kişilere de haksızlıktır." dedi.
DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan da milletvekillerinin, belediye başkanlarının seçildikleri partilerden başka partilere geçtiğini, bunun olağan bir durum haline geldiğini söyledi.
Milletvekillerinin ve belediye başkanlarının geçişlerinin, muhalefet partilerinden iktidar partisine doğru olduğunu belirten Bozan, "Oylar kişilere verilmiyor, siyasi partiyle birlikte kişilere veriliyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Evliya Çelebi tutumunu sorgulamak milletin hakkıdır"
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan da ideolojik duruş değiştiğinde partiyle ilgili tercihin de değişebileceğini ifade etti.
Kişilerin, siyasi olarak kendi pozisyonunu yeniden tarif edebileceğini dile getiren Tezcan, şöyle dedi:
"Siyasetin Evliya Çelebisi gibi sabah bir yerde, öğleden sonra bir yerde, 24 saat önce bir yerde, 24 saat sonra bir yerde, 48 saatte ayrı ayrı yerlerde dolaşarak, kapı kapı gezerek, o kapıdan bu kapıya 'Hangi yere, beni nasıl alırsınız?' pazarlığını yaparsanız, bunun adı, ilkeli, ideolojik, politik duruş değildir. O zaman siyasetin Evliya Çelebisi olanların, bu Evliya Çelebi tutumunu vicdanen de siyaseten de ahlaken de sorgulamak milletin de hakkıdır, bizim de görevimizdir."
Bazı milletvekillerinin "pahalı transfer kuyruğuna" girdiğini öne süren Tezcan, iktidarın "360 milletvekili" hesabı yaptığını savundu.
- "Millete rağmen siyaset yapanın sonu hüsrandır"
AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı da Anayasa'nın 80. maddesinde TBMM üyelerinin temsil yetkisine ilişkin hükümler bulunduğunu hatırlattı.
Milletvekillerinin, bütün milleti temsil ettiğine dikkati çeken Açıkkapı, parti olarak millet iradesinin üstünlüğüne her zaman inandıklarını vurguladı.
Millete rağmen siyaset yapanın sonunun hüsran olacağının altını çizen Açıkkapı, "Bu yüzden Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti 23 yıldır tek başına iktidardadır." diye konuştu.
Milletin sandıklarda gereken dersi bir kez daha vereceğini kaydeden Açıkkapı, milletvekillerinin farklı partilere geçişlerinde sorun arayanların kendi tarihlerine bakması gerektiğini söyledi.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
- Genel Kurul yarın çalışmayacak
Daha sonra AK Parti'nin, Genel Kurulun gündemine ve çalışma saatlerine ilişkin önerisi ele alındı.
Kabul edilen öneriye göre, Türkiye ile Türkmenistan Arasında Ortak Türkmen-Türk Genel Eğitim Okuluna İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi gündemin birinci sırasına alındı.
Genel Kurul, bugün Türkiye ile Türkmenistan Arasında Ortak Türkmen-Türk Genel Eğitim Okuluna İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ve Türkiye ile Azerbaycan Arasında Doğal Gaz Alanına İlişkin İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'ni görüşecek.
Bu tekliflerin görüşmelerinin tamamlanmasıyla Genel Kurul, yarın çalışmayacak.
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine 4 Mart Salı günü başlanacak. Bu teklifin, 5 Mart Çarşamba günü görüşmelerinin tamamlanamaması halinde Genel Kurul, 6 Mart Perşembe günü de bu teklifi ele almaya devam edecek.
Genel Kurul, 11 Mart ile 27 Mart arasındaki çalışma günlerinde saat 24.00'e kadar çalışacak.
Daha sonra Genel Kurulda Türkiye ile Türkmenistan Arasında Ortak Türkmen-Türk Genel Eğitim Okuluna İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.