Önder, gündeme geçmeden önce yaptığı konuşmada, su kaynaklarıyla ilgili bir yasa teklifi hazırladığını, ortak öneriye dönüştürmek istediğini, bunun geleceğe bırakılmış önemli bir miras olacağını söyledi.

Anadolu'nun tüm nehirlerine tüzel bir kişilik tanımak, onların hakkını korumak, geleceğe nefes vermek zorunda olduklarının altını çizen Önder, siyasi parti temsilcileri ortaklaşma iradesi gösterirlerse, seçilecek pilot bir nehirle buna başlayabileceklerini ifade etti.

Türkiye'nin su yoksulu bir ülke kategorisinde anıldığını anımsatan Önder, "Anadolu'nun akarsularına, nehirlerine tüzel kişilik kazandırarak, haklarını koruyacak yasal çerçeve oluşturmalıyız. Su Havzalarını Koruma Kanunu ya da alan başkanlıkları tek başına bu işi göremiyor. Yasa teklifini, grup başkanvekillerinin katkılarına ve önerilerine açık şekilde önümüzdeki hafta takdim edeceğim. Böylece inşallah geleceğimize dönük müşterek tutum almış olabiliriz." dedi.

Önder, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.

Bir mesaj getirilmesinin kimseye bir zararı yok. Sürece katkı sunar. Bunu umuyoruz, bekliyoruz. Bir mesaj getirilmesinin kimseye bir zararı yok. Sürece katkı sunar. Bunu umuyoruz, bekliyoruz.

Bu kapsamda, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz "Halepçe Katliamı", DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk "İzmir'de yaşanan kadın cinayetleri" ve CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan "18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü" hakkında konuştu.

Mehmet Sait Yaz, bugün Halepçe Katliamı'nın 37. yılı olduğunu hatırlatarak, katliama ilişkin hafızaları tazeleme, unutmama ve unutturmamanın herkesin insanlık görevi olduğunu vurguladı.

Halepçe'yi unutmanın, zulmü kabul etmek olacağını belirten Yaz, "Unutursak tarih tekerrür eder. Bir daha böyle acılar yaşanmasın diye bizler geçmişten ders çıkarmalı, zalimin karşısında durmalı, mazlum kim olursa olsun yanında saf tutmalıyız." ifadelerini kullandı.

- "Çanakkale tarihin akışını değiştirdi"

DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk da İzmir'de yaşanan kadın cinayetlerine dikkati çekerek, bazı kadınların hikayelerini anlattı.

Çubuk, "Ortak kaderimiz en yakınımızdaki erkekler, tanıdığımız erkekler, tanımadığımız erkekler tarafından katledilmek. Biz, bu kaderi değiştireceğiz, yazgıyı değiştireceğiz." diye konuştu.

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan da Çanakkale Savaşları'nın 1. Dünya Savaşı'nın en kritik aşamalarından biri olduğunu dile getirerek, savaşın, siyasi ve askeri sonuçlarıyla uluslararası güç dengelerini etkilediğini ve tarihin akışını değiştirdiğini söyledi.

Ceylan, Türk askerinin vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, merhameti ve inancının düşmanda bile hayranlık uyandırdığını ifade etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yeniden saldırılarını başlatmasına ilişkin, "Yapmamız gereken şey, sadece Türkiye değil bütün dünya kamuoyunu, zulüm konusunda uyarmak, bununla alakalı sivil inisiyatifi daha fazla harekete geçirmek." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, İsrail'in katliamlarının ardından 15 Ocak'ta ateşkes sağlandığını anımsatarak, dün gece ateşkesi yok sayan katliamlar gerçekleştirildiğini belirtti.

İsrail'e anladığı dilden cevap verilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, İsrail'in Türkiye için de büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Bütün muhalefet ve iktidar partilerinin ortak bazı adımları atması gerektiğine işaret eden Kaya, ortak bir bildiri ile bu katliamın TBMM'den lanetlenmesini istedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da Çanakkale ruhunun, Türk milletinin geleceğinin ve birliğinin çimentosu olduğunun altını çizerek, Türk milletinin 18 Mart 1915'te Çanakkale'de emperyalizmi ezdiğini hatırlattı.

Ateşkese rağmen İsrail ordusunun dün gece büyük bir katliam yaptığını belirten Kavuncu, "Bu kanlı katliamın gözü dönmüş sorumluları ile bunlara göz yuman bütün uluslararası toplum bu katliamın ortağıdır. ABD, bu katliamın arkasındaki ana güç olarak gözükmektedir. Zira Beyaz Saray sözcüsü, yaptığı açıklamayla bu kanlı katliamdan haberdar edildiklerini ifade etti ve 'Kıyamet kopacak' ifadesini kullandı. Katillerin hedefindeki mazlum Filistinlilerin daima yanındayız." diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da şehit ve gazilerin Türk milletinin en büyük emaneti ve hatırası olduğunu vurgulayarak, şehitlerin aziz hatıralarının "Lider ülke Türkiye" hedefine yönelik kutlu yolculukta ilham veren mücadele kaynakları olduğunu söyledi.

Gazze'deki ateşkesi tek taraflı bozan İsrail'in tam teşekkül bir terör devleti olduğunu ifade eden Akçay, "Netanyahu Hükümeti uluslararası hukuku, insani değerleri ve temel insan haklarını ayaklar altına almaktadır. İsrail'in bu son saldırısını da şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye, İsrail'e karşı en sert yaptırımları uygulamaya davet ediyoruz." dedi.

- "17 milyonu, 4 bin liraya teslim etmeyeceğiz"

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de bugün Halepçe Katliamı'nın yıl dönümü olduğunu anımsatarak, "Baas rejiminin Kürt düşmanlığının belki de en vahim katliamlarından, soykırımlarından biri Halepçe'de yaşanmıştı. Yine 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan katliam... Maalesef katliamları anmakla, dile getirmekle üzüntülere, acılara değinmiş oluyoruz. Ama bu gerçeklerle yüzleşmeden bu acıları dindirmek çok mümkün değil." ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın görüşmesine ilişkin bir açıklama yapılmamasını eleştirdi.

Emeklilerin bayram ikramiyelerine değinen Başarır, "17 milyonu 4 bin liraya teslim etmeyeceğiz, muhalefet olarak burada hep beraber direneceğiz. Gelin, bu rakamı makul bir seviyeye getirin, bir saatte bu yasayı geçirelim, hiç sıkıntı yok ama 4 bin liraya hayır." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de Çanakkale'nin sadece bir savaş değil, bir insanlık duruşu, bir ruh hali, vatana dair sevdanın ne kadar büyük boyutlarda olduğunun idrak edildiği, şehit kanlarıyla sulanmış muazzam bir zafer olduğunu söyledi.

Zengin, televizyon kanallarında İsrail'in yaptığı katliama ilişkin "masumlaştırma yöntemi" uygulandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu 400 insanla ilgili olarak 'Hamas hedefleri vuruldu' deniliyor. Bizim haber kanallarımızda da bu kullanılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinden çağrıda bulunmak istiyorum, böyle yaparak, sivil insanların öldürülmesi dünya kamuoyu önünde masumlaştırılıyor, normalleştiriliyor. Türkiye'de bize düşen, bu öldürülen insanların, mazlum insanlar olduğunun, bunun ramazan vakti yapıldığının, sahurda yapıldığının, bu insanların ibadete kalktıkları anda yapıldığının altını çizmek. Bizim, burada yapmamız gereken şey, sadece Türkiye değil, bütün dünya kamuoyunu, zulüm konusunda uyarmak, bununla alakalı sivil inisiyatifi daha fazla harekete geçirmek."

TBMM Genel Kurulunda, İstanbul Üniversitesinin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarının iptal kararının ardından gerginlik yaşandı, CHP milletvekilleri kürsüyü işgal etti.

Genel Kurulda, Yeni Yol Partisi'nin "ABD'nin Yemen saldırısının ve İsrail'in bölgesel barışa karşı oluşturduğu tehdidin durdurulması için alınabilecek önlemler", İYİ Parti'nin "Türkiye-Suriye ilişkileri" konusundaki grup önerileri görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıları hatırlatarak, "Bizim uluslararası hukuk çerçevesinde diplomatik girişimleri artırmamız zorunludur. Bölge ülkeleriyle koordinasyonu çok daha geniş kapsamda yapmak zorundayız. Tüm partiler olarak ortak bir bildirinin altına imza atmak, bu genel görüşme talebini kabul etmek, bu konuya verdiğimiz değeri hissettirecektir." diye konuştu.

Kaya, Türkiye'nin öncülük ettiği bir "Gazze Barış Gücü" oluşturulması gerektiğini vurguladı.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Gazze konusunu ele almadığını iddia ederek, "Korkusundan konuşmadı." ifadesini kullandı.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin ise "Katil İsrail ve destekçisi ABD, ona sessiz kalanlar ve belli kurumların başında olmasına rağmen onları çalıştırmayanlar ve yaklaşık iki yıldır katliam yaşanırken en güçlü bir şekilde destek çıkan liderin yanında olmayanlar ve onlara sessiz kalanlar ve boş boş konuşanlar. Filistin kim CHP kim ya, siz kimsiniz?" diyerek Ağbaba'ya tepki gösterdi.

Dünya sessizken sesi en güçlü çıkan ülkenin Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu dile getiren Şahin, "Eğer bizim söylediklerimiz size kar etmiyorsa bir Gazzeliye, bir Filistinliye, bir Filistinliyi destekleyene şu soruyu sorun: 'Sizi bu katliama karşı dünyada destekleyen birinci ülke kim, birinci siyasi kim?' O size adresi gösterecektir ama siz onu göremeyecek kadar körsünüz." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Şahin'in Meclis'e yakışmayan bir dil kullandığını iddia ederek, "Hasan Doğan çıksın açıklasın, Recep Tayyip Erdoğan pazar günü Trump ile ne konuşmuş?" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, CHP Malatya Milletvekili Ağbaba'nın açıklamalarına tepki göstererek, "Korkak insana 'korkak' denir. Ne AK Parti ne grubumuz ve milletvekili ne bu ülkenin Cumhurbaşkanı korkaktır. Sizler de asla bunu söyleyemezsiniz. Bunu size aynen iade ediyoruz, korkak olan varsa sizlersiniz." diyerek karşılık verdi. Başarır'a da yanıt veren Zengin, şunları söyledi:

"Biraz evvel yaptığınız konuşmada bu soruyu sordunuz, ben de burada telefon ederek, İletişim Başkanlığıyla bizzat görüşerek size burada cevap verdim. Dedim ki 'Filistin meselesi de dahil olmak üzere bu konu telefonda gündeme gelmiştir.' Kaldı ki bütün uluslararası toplantılarda, Birleşmiş Milletlerde, NATO'da yapılan bütün toplantılarda en yüksek perdeden yapılan konuşmaların tamamını Sayın Cumhurbaşkanımız yapmıştır. Yani buraya gelip konuşup hiçbir konuşmacıyı dinlemeyen, her kürsüye geldiğinde gerginlik yapan hatibinize dönüp bakmanız lazım. Teessüf ediyorum size. Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanımızın bu kadar öncü olduğu bir konuda buraya çıkıp yalan söylüyorsunuz."

Daha sonra söz alan Veli Ağbaba'nın konuşması sırasında tartışma yaşandı. Tartışmaların sürmesi üzerine TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime ara verdi. Verilen arada ise bazı AK Partili ve CHP'li milletvekilleri arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.

Aranın ardından yapılan oylamada Yeni Yol Partisinin grup önerisi kabul edilmedi.

Daha sonra söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Binlerce çocuk ölüyor, dünden bugüne 500 insan hayatını kaybetti. Biz asıl öfkemizi yöneltmemiz gereken yeri bırakıyoruz. Bizim öfkemiz nereye yönelmeli? İsrail'e yönelmeli, bizim öfkemiz ABD'ye yönelmeli. Bunu burada defaatle söyledik. Trump'a yönelmeli, orayı turistik bir yer haline getireceğini söyleyen, bu katliama yol veren Trump'a yönelmeli. Fakat Genel Kurulda ne oluyor?" diye konuştu.

Genel Kurul'da nereye odaklanılacağına bir karar verilmesi gerektiğini söyleyen Zengin, "Her konuyu bıraktım bir kenara, hiç olmazsa Filistin, Gazze konusunda öfkemizi aynı yere odaklayalım; problemin İsrail olduğunu, problemin Amerika olduğunu görelim ve birbirimizi suçlayarak siyaset yapmaktan vazgeçelim." ifadelerini kullandı.

"Korkak" kelimesinin çok yaralayıcı olduğunu ifade eden Zengin, "Bu kadar emek veriliyor, bu kadar uğraş gösteriliyor, dünyada bir önderlik yapılıyor, bir nebze 'Allah razı olsun' diyemez misiniz, bir tane 'İyi olmuş' diyemez misiniz?" diye sordu.

Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekili Başarır, "korkak" kelimesinin hakaret olmadığını savundu.

- İmamoğlu'nun diplomasına iptal kararı

CHP Grup Başkanvekili Başarır, İstanbul Üniversitesinin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarını iptal kararı verdiğini belirtmesi üzerine, "Bu ülkede hukuk kalmamıştır. Biz, CHP Grubu olarak sizden bu durumun değerlendirmesini yapmak üzere ara vermenizi talep ediyoruz." dedi.

Meclis Başkanvekili Önder birleşime ara verdi. Verilen aranın ardından grup başkanvekilleri İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, belli bazı siyasi maksatlarla yürütülen idari soruşturmaların veya yargılamaların bu ülkeye fayda vermediğini belirterek, "Muhataplarına iyilik mi yapılıyor kötülük mü yapılıyor bunu ilerleyen yıllarda müşahede etme imkanı bulacağız. Bildiğim bir tek şey var ki bu ülke içeriden ve dışarıdan bu kadar ağır sorunlarla iç içeyken, ekonomik olarak, sosyal olarak, dış politikada bu kadar sorunumuz varken bu kadar kısır tartışmalarla ve gerçekten kamu vicdanını yaralayacak kararlarla bu ülkenin meşgul edilmesini DEVA, Saadet ve Gelecek Partisi olarak doğru bulmuyoruz." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Bu karar, basit bir siyasi rakibin kendilerine göre tasfiyesinden ibaret bir karar değildir. Bu karar, ülkedeki iç huzuru, sosyal huzuru bozacak, hukuk dışı, kanun dışı anlatılamaz bir karardır." ifadelerini kullandı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, yeni bir utançla karşı karşıya olunduğunu savunarak, "Bu insanlar halkın oyuyla geliyorlar, aldıkları diplomayla gelmiyorlar. Ama diplomayı malzeme edenlerin niyeti, aslında yargı eliyle siyaseti dizayn etmektir." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise "Bu karar 86 milyon için verildi. Bu, bir sivil darbedir. Üzülerek söylüyorum ki diplomayı veren ve iptal eden üniversite 1453'te kuruldu. Hukukumuz, o tarihin gerisine düştü. Bu, sivil bir darbe. Artık bu ülkede insanların, mal, hukuk, can güvenliği yoktur." dedi.

Başarır, 86 milyonu bu kararı tanımamaya ve Ekrem İmamoğlu'nun arkasında durmaya davet ederek, direneceklerini söyledi.

Meclis Başkanvekili Önder'in AK Parti Grup Başkanvekili Zengin'e söz vermesi üzerine CHP milletvekilleri sıralara vurarak Zengin'in konuşmasına engel oldu.

İYİ Parti'nin grup önerisinin oylamasından önce toplantı yeter sayısı istendi. Yoklama sırasında CHP milletvekilleri "Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" diye slogan atarak kürsüyü işgal etti.

Toplantı yeter sayısı bulunamaması üzerine birleşime ara veren Önder, aranın ardından CHP milletvekillerinin protestolarının devam etmesi üzerine birleşime yeniden ara verdi.

Aranın ardından Önder, CHP milletvekillerinin "Hak, hukuk, adalet" sloganları eşliğinde yapılan yoklamada, toplantı yeter sayısının bulunmaması üzerine birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.