Önder, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, "Mesleki ve teknik eğitim öğrencilerine verilen devlet teşvikleri" hakkındaki konuşmasında, Milli Eğitim Bakanlığınca bu alanda önemli adımlar atıldığını söyledi.
Mesleki Eğitim Politika Belgesi'nin açıklandığını hatırlatan Cıngı, öğrencilerin temel mesleki beceriler kazanmasının hedeflendiğini vurguladı. Cıngı, mesleki eğitimin ortaöğretimdeki oranının yüzde 36 olduğunu belirtti.
Mesleki eğitimdeki devlet teşviklerinin artırıldığını dile getiren Cıngı, meslek lisesi mezunları için teknoloji, turizm, sanat ve tasarım fakültelerinde özel kontenjanlar ayrıldığını anlattı.
Murat Cahid Cıngı, nitelikli iş gücü istihdamının artırılması için çalışmalar yapıldığını da ifade etti.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, "yargının tarafsızlığının tehdit altında olduğunu, kuvvetler ayrılığının sağlanamadığını" öne sürdü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarını hatırlatan Akalın, yaşananların tedirginlik oluşturduğunu, hukuk ve demokrasiye olan güvenin sarsıldığını savundu.
Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, "Almanya'da Türk ve Müslümanlara karşı işlenen cinayetler ve ırkçılık" hakkında konuştu.
Almanya'da yabancı karşıtlığı ve ırkçılığın arttığını belirten Yüksel, önceki yıllarda Türklerin öldürüldüğünü hatırlattı.
Yüksel, Almanya'da camilere tehdit mesajları gönderildiğini, yaşananların psikolojik baskı oluşturduğunu ifade ederek, Alman hükümetinin bu konuda tedbir alması gerektiğini söyledi.
- Genel Kurulda tartışma
Genel Kurulda, yerinden söz alan AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Baykan'ın, terör örgütü DHKP/C'ye belediyelerden finans sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada tutuklanan eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'le ilgili açıklamaları üzerine tartışma yaşandı. CHP milletvekilleri, Baykan'ın konuşması sırasında sıralara vurdu.
Başka bir milletvekili konuştuğu sırada Baykan ile CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır birbirlerine laf attı. Daha sonra ayağa kalkan Başarır, AK Parti sıralarına doğru kolonya şişesi fırlattı.
Meclis Başkanvekili Önder, diğer milletvekillerinin ayağa kalkarak sıralarının önlerine yürümesi ve tartışmanın devam etmesi üzerine birleşime ara verdi. Tartışma, verilen ara sırasında da devam etti.
Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Başarır'ın kolonya şişesi fırlatmasının ardından verilen ara sonrasında oturumu yeniden açtı.
Yaşananları "nahoş hadise" olarak nitelendiren Önder, böyle bir fiziki davranışın bir grup başkanvekili tarafından yapılmasının, olayın vahametini artırdığını vurguladı.
Fırlatılan kolonya şişesini kavaslar aracılığıyla CHP'li Başarır'a gönderen Önder, kolonyanın atılmak için değil, ikram edilmek için olduğunu söyledi. Önder, Başarır'dan verilecek bir arada özür eşliğinde AK Parti milletvekillerine kolonya ikram etmesini istedi.
Daha sonra söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Başarır'ın, herkesin gözü önünde kolonya şişesini kendilerine doğru fırlattığını aktardı.
Zengin, "Ali Mahir Bey, Genel Kurulda özür dilemelidir. Aleni yaptığı bu eylemin karşılığını aleni olarak ifade etmelidir, özür dilemelidir." dedi.
- "Özür dilemiyorum"
Bunun üzerine söz alan Başarır, hassas bir dönemden geçildiğini hatırlattı.
Partilerinin ve 86 milyonun büyük bir üzüntü ve kızgınlık içerisinde olduğunu dile getiren Başarır, AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Baykan'ın yürütülen bir soruşturma dosyası hakkında konuştuğunu kaydetti.
Kolonya şişesini AK Parti sıralarına doğru değil, başka bir yere doğru attığını savunan Başarır, gizlilik kararı olan dosya hakkında konuşulup, cezaevinde bulunan suçsuz insanların hedef gösterildiğini ileri sürerek, "Özür de dilemiyorum." dedi.
Bunun üzerine Meclis Başkanvekili Önder, oturuma ara vererek, grup başkanvekillerini görüşmeye davet etti.
Daha sonra oturumun yeniden açılması üzerine grup başkanvekilleri tartışmalara yönelik değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, Başarır'ın özür dilemesine yönelik talebini tekrarladı.
- Sükuneti ve çalışma düzenini bozmadan uyarma cezası
CHP Grup Başkanvekili Başarır da özür dilemeyeceğini yineleyerek, kendisine ceza verilmesini istedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalar kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığını hatırlatan Başarır, bunlara tepki vereceklerini söyledi.
Yapılan konuşmaların ardından kararını açıklayan Meclis Başkanvekili Önder, "İki önceki oturumdaki Sayın Ali Mahir Başarır'ın eylemi İçtüzük'ün 157. maddesinin birinci fıkrasının iki numaralı bendinde yer alan sükuneti ve çalışma düzenini bozma kapsamında olup, uyarma cezası gerektirdiğinden kendisine İçtüzük'ün 158. maddesine göre uyarma cezası veriyorum." dedi.
Uyarma cezasının verilmesinin ardından Başarır ile AK Parti milletvekilleri arasında kısa süreli tartışmalar yaşandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik terör ve örgütlü suçlarla ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına ilişkin, "Çok önemli iddialar var. Meclis olarak, bu iddiaların hukuka uygun olarak takibini, bir taraftan da masumiyet karinesi korunarak sürecin hukuk içinde yürümesini takip etmekle mükellefiz." dedi.
TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bugün bazı üniversitelerde öğrencilerin sınıflarından zorla çıkarılmaya çalışıldığını bildiren Zengin, "Bugün beni bir öğrencimiz aradı, Galatasaray Üniversitesinden, sınıfı basılmış. Sınıfından öğrenciler çıkarılmaya çalışılmış. Öğrencilere 'Ey, Tayyipçiler, burada oturuyorsanız Tayyipçisiniz, sınıfı terk edin.' diye hakaret edilmiş." diye konuştu.
Devam eden yargısal bir sürecin olduğunu dile getiren Zengin, "Çok önemli iddialar var. Bu iddiaları hukuka uygun olarak takibini, bir taraftan da bu masumiyet karinesi korunarak sürecin hukuk içinde yürümesini takip etmekle mükellefiz, biz bununla mükellefiz." ifadelerini kullandı.
Muhalefetin "darbe" kelimesini müsrif şekilde kullandığını belirten Zengin, "Bu ülke darbeler gördü, bu ülke başbakanını, bakanlarını maalesef asan bir ülke. Bu ülke Meclisinin tavanına bomba düşen bir ülke. Şimdi eğer bir kelimeyi hacminde kullanmazsanız o zaman anlam kaybına uğruyor." dedi.
Sürecin sakin bir şekilde takip edilmesini isteyen Zengin, "Bu ülkede herkesin, her vatandaşımızın bize emanet ettiği her bir kuruşun bir anlamı, önemi var. Hangi kurumda çalışırsak çalışalım ister burada ister daha fazla bütçe kullanma imkanını haiz olan, müstakil bütçeleri olan belediyeler gibi, bakanlıklar gibi bu kurumlarla ilgili olarak da ilgililer hem çalışanlar görevini yapsın hem de onları denetlemekle, bağımsız olarak onları irdelemekle mükellef olan yargı görevini yapsın, bunlara müsaade edelim ve Türkiye'yi lütfen terörize etmeyelim." açıklamasında bulundu.
- "Toplum da bunu kabul etmez"
Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya yargısal motivasyonun tek amacının hukuk devletini inşa etmek olduğunu, yargı bağımsızlığını gölgede bırakacak bir kısım amaç ve motivasyonlar devreye girdiği zaman haklı yürütülen soruşturmaların dahi haksız hale geleceğini söyledi.
"Yargı bağımsızdır, Türkiye bir hukuk devletidir." demenin yeterli olmadığını savunan Kaya, "Yaptığın işin amacı sorgulanmaya başlandığı zaman hiç kimse dosyalarınızın içeriğiyle ilgilenmez. Toplum da bunu kabul etmez. Bu meşruiyet zeminini kaybettiğiniz zaman milletin kalbinde, gönlünde suçlu olarak addedilmeyen hiç kimseyi yargı olarak ortaya koysanız dahi toplum buna inanmaz." ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu "Türkiye'de neden yargıyla alakalı her konu bu kadar mesele oluyor, tartışılıyor?" diye sordu.
Yıllar önce de Türkiye'de belediye başkanlarının sorgulandığını, haklarında birtakım iddialarda bulunulduğunu anımsatan Kavuncu, "Ama insanlar sokağa dökülmedi. Daha önce benzer durumları yaşadık. Mesela dünyanın başka bir ülkesinde herhangi bir belediye başkanıyla ilgili bir soruşturma başlatıldığında herkes o ülkede yargının kararını bekliyor değil mi? Yani hiç kimse sokaklara dökülmüyor. Herkes diyor ki 'Bekleyelim bakalım yargıda ne karar verecek.' Ama bizim ülkemizde olmuyor bu. Olan her hadiseden sonra muhakkak bu konuyla alakalı çok ciddi soru işaretleri, şüpheler ortaya çıkıyor." diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik terör ve örgütlü suçlarla ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına da değinen Kavuncu, "Tehlikeli bir sürecin içerisindeyiz. Çok tehlikeli bir sürecin içerisindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Yargıyı bu kadar tartışmanın ve yıpratmanın içerisinde bulunmamamız gerekir"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay Türk kültürünün önemli bir öğesi olan Nevruz Bayramı'nı kutladı. Nevruzun Selçuklu döneminde resmi bayram statüsüne kavuştuğunu ve yılın başlangıcı kabul edildiğini ifade eden Akçay, birçok yazılı eserlerde nevruzun önemine yer verildiğini ve heyecanla kutlandığının yazıldığını aktardı.
Nevruzun binlerce yıllık Türk tarihinde kardeşlik bağlarını kuvvetlendiren, milli birlik ve beraberliği simgelediğini aktaran Akçay, "Geçmişle gelecek arasında köprü kuran, toplumsal birliğimizi güçlendiren bu kültürel zenginliğimizi korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak sorumluluğumuzdur." ifadelerini kullandı.
Gündemde tartışılan konulara girmeyeceğini belirten Akçay, 2010'da MHP'li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak hakkında soruşturma açılarak görevden uzaklaştırıldığını, söz konusu kişilerin partilerinden istifasını istediklerini, yargıda aklanmalarını talep ettiklerini anlattı.
Akçay, "Yargıyı bu kadar tartışmanın ve yıpratmanın içerisinde bulunmamamız gerekir. Sabırla, ferasetle, bunun siyasi mücadelesi de verilmek suretiyle ama mutlaka yargı ve hukuk mücadelesi çerçevesinde yürütülmesinde ülkemizin, milletimizin geleceği ve selameti bakımından fayda görüyorum." şeklinde konuştu.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo dün yapılan operasyonları "demokratik siyasete yapıldığını" ileri sürerek, kınadı.
Cupolo, "Oysa ki barış ve demokratik toplum çağrısının yapıldığı bu süreçte Parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin yapabileceği en iyi şey, barışı ve bu çağrıyı toplumsallaştırmak ve toplumsal barışa tehdit olabilecek böyle saldırıları tümüyle kınamak ve bu saldırıların karşısında durmaktır." dedi.
- "Neyin kinini, nefretini yaşıyoruz ?"
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye'de son iki günde yaşanan olayların "vahametin ötesinde" olduğunu ileri sürdü.
Türkiye'de hukukun askıya alındığını iddia eden Başarır, İBB Başkanı İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik terör ve örgütlü suçlarla ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Başarır, "Neyin kinini, nefretini yaşıyoruz bu ülkede? Her çağırdığınızda gelip süresinde savcıya, mahkemeye ifade veren bu ülkedeki bir siyasetçi" diye konuştu.
Emekliye bayramda verilecek ikramiyeye 1000 lira eklenmesini eleştiren Başarır, söz konusu rakamın yeterli olmadığını, buna muhalefet ettiklerini, ikramiyenin en azından bir maaş olması gerektiğini belirtti.
TBMM Genel Kurulu, karar yeter sayısı bulunamadığı için kapandı.
Genel Kurulda, Yeni Yol Partisi'nin "demokrasi"ye ilişkin grup önerisi görüşüldü.
Grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, adalete güvenin düştüğünü savundu.
Son dönemlerdeki bazı soruşturmaları eleştiren Ekmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının içeriklerinin sosyal medyada yer aldığını, bunun doğru olmadığını söyledi.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz da iktidarın devam etmesine yönelik süreç yürütüldüğünü, bunun yargı eliyle yapılmak istendiğini ileri sürdü.
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit de bazı belediyelere yapılan görevlendirmelerle, İBB'ye yönelik soruşturmaları eleştirdi.
"Kent uzlaşasını" hedef almanın, yerel seçimlerdeki yenilginin hazımsızlığı olduğunu öne süren Sayyiğit, yaşananların vatandaşların ümidini kırdığını kaydetti.
Sayyiğit, demokratik siyaset için mücadeleye etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.
- "Hükümet, milli iradeyi gasbetmek istiyor"
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak da iktidarın kendi gibi düşünmeyenleri hedef aldığını ileri sürdü.
İmamoğlu'nun diplomasının hukuka aykırı elinden alındığını savunan Öztrak, yürütülen soruşturma kapsamında da İmamoğlu'nun terör örgütüne yardım etmekle suçlandığını aktardı. Öztrak, "Hükümet, milletimizin tertemiz oylarıyla kazandığımız İBB'ye kayyum atayarak milli iradeyi gasbetmek istiyor." dedi.
Öztrak, emeklilere asgari ücret kadar bayram ikramiyesi verilmesini istedi.
- "İddiaların soruşturulması değil, soruşturulmaması gayri hukukidir"
AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu da İstanbul Başsavcılığının, İBB'ye yönelik soruşturmalarla ilgili açıklama yaptığını, bu açıklamada, "haksız kazanç sağlandığına yönelik tespitlerde bulunulduğuna" yer verildiğini ifade etti.
Açıklamada, suçların MASAK raporları ve tanık beyanlarıyla tespit edildiğinin belirtildiğini aktaran Uslu, şunları kaydetti:
"Başsavcılığın ortaya koyduğu iddialarda da 'para kule' olaylarında da ciddi iddialar var. Bu iddiaların soruşturulması değil, soruşturulmaması gayri hukukidir. Hiç kimse, hiçbir görevli ayrıcalığa sahip değildir. Türk yargısı suç kabul edilen hususlarda soruşturma da kovuşturma da yapacaktır. Bize düşen, Türk adaletine güvenmek, soruşturmaların sonucunu beklemektir. Soruşturmayı etkilemeye yönelik hareketler kabul edilemez. Soruşturma sürecini hükümetimizle, Cumhurbaşkanımızla, yürütmeyle ilişkilendirmek haddini de hukuku da bilmemektedir."
Öneri görüşüldüğü sırada milletvekilleri arasında tartışmalar yaşandı. Tartışmalar, verilen aralarda da devam etti.
Yeni Yol Partisinin grup önerisinin oylamasında üç kez karar yeter sayısı bulunamaması üzerine TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşimi, 25 Mart Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.