Adan, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.
CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler "Gebze'de meydana gelen doğal gaz patlaması", AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz "Birlik ve beraberlik", AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım "8 Kasım Azerbaycan Zafer Günü" hakkında konuştu.
Çiler, resmi kurumların, Gebze'de meydana gelen patlamaya yönelik soruşturma yürüttüğünü belirterek, bu patlamanın sebebinin ihmal olduğunu savundu. Mahalle sakinlerinin 3-4 gün önce yetkili firmayı arayarak gaz kokusu konusunda uyarıda bulunduğunu aktaran Çiler, gelen yetkililerin gazı kestiğini ancak sonrasında gelenlerin gaz vanasını açtığını söyledi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Yaz, Türk ve Kürt kardeşliğini Yusuf Suresi'ndeki "kuyu metaforu" üzerinden anlatmak istediğini belirterek, emperyalist güçlerin, 100 yıl önce Sykes Picot projesiyle Orta Doğu'da bir işgal kuyusu kazdığını; Türk, Kürt, Arap ve Fars kardeşlerden Kudüs'ün fatihi Selahaddin'in evlatlarını mahrumiyet kuyusuna attıklarını söyledi. Yaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"100 yıl gecikmeli de olsa Yusuf'u mahrumiyet kuyusundan çıkarma zamanı gelmedi mi? Eğer Yusuf, Selahaddin'in torunlarının, emperyalist ve siyonist güçler kervanının ipiyle kuyudan çıkarılırsa, vezir olma vaadiyle Davud koridorundan arzımevut içine alınarak istismar edileceği muhakkaktır. Yusuf buna asla rıza göstermeyecektir. Göstermelik bir kurtuluş, kardeşleri birleştiremeyeceği gibi sonu felaketle bitecek fitnelere de sebebiyet verecektir. Eğer bugün Türk, Arap ve Fars kardeşler bir araya gelir, Kürt kardeşlerini sahiplenir ve batılı hain kervandan önce; bugün Sayın Bahçeli'nin kuyuya ip sarkıttığı gibi Yusuf'u kuyudan çıkartarak, geçmişteki ihmalleri telafi edecek insani ve İslami kültürel haklarını iade edip kucaklaşarak helalleşirlerse, işte o zaman özüne dönecek; aracısız kendi kendileriyle barışacak; birleşecek ve eski haşmetlerine kavuşacaklardır. Aksi takdirde birbirlerine güvenmez, kendi çıkarlarını ümmetin maslahatı önüne geçirirlerse, arzımevut hayallerini gerçekleştirmek için pusuda bekleyen Yahuda kervanı, Türk, Fars ve Arap kardeşlerini de sırasıyla açtığı o kuyuya atacak ve Yakub'un, Selahaddin'in yas tutması ve Yusuf’u bekleme hasreti devam edecektir."
- "Toplum olarak organ bağışı farkındalığını artırmak zorundayız"
AK Parti İstanbul Milletvekili Ayrım, 8 Kasım Azerbaycan Zafer Günü'nü kutlayarak, Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği güçlü desteğin, iki ülke arasındaki kardeşlik ve dostluk bağlarını bir kez daha pekiştirdiğini söyledi.
Azerbaycan'ın bir taraftan işgalden kurtarılan topraklarında mayınları temizlerken, diğer taraftan akıllı köyler, akıllı şehirler, barajlar ve havalimanları yaptığını söyleyen Ayrım, Azerbaycan'ın Kafkaslar'da barışın kalıcı olması için Ermenistan ile görüşmelerini sürdürdüğünü de belirtti.
Meclis Başkanvekili Adan, gündem dışı konuşmaların ardından yerinden söz isteyen milletvekillerine söz verdi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan, Türkiye'de organ bağışı ile ikinci bir şans bekleyen binlerce vatandaşın bekleme listelerinde umutla yaşama tutunmaya çalıştığını, ancak organ bağışı oranlarının, ihtiyacın çok gerisinde olduğunu söyledi.
Türkiye'nin organ nakli alanında dünya çapında başarılara imza attığına işaret eden Yerebakan, "Daha çok hayatı kurtarmak, bu başarılarımızı sürdürebilmek ve daha da ileriye taşıyabilmek için toplum olarak organ bağışı farkındalığını artırmak zorundayız. Devletimiz ve sağlık kuruluşlarımız bu konuda üzerine düşeni kararlı bir şekilde yapıyorlar." diye konuştu.
Farkındalığı artırmanın, bu vicdani meseleye yürekten sahip çıkmanın ve yaymanın herkesin görevi olduğuna dikkati çeken Yerebakan, "Gelin, hep birlikte daha fazla hayatı kurtaracak ve daha çok aileye umut olacak politikaları ve reformları hayata geçirelim." dedi.
Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, belediyelere yapılan görevlendirmelerin Türkiye'nin ciddi bir problemi olduğunu belirterek, ilgili kanunun bir an önce değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Azerbaycan'ın Zafer Günü'nü kutlayan Özdağ, "Ama Azerbaycan'ın da Kıbrıs'ı tanımasını bekliyoruz. Bununla ilgili çalışmaların da çok hızlı bir şekilde artırılması gerekmektedir." diye konuştu.
TÜİK enflasyon rakamını yüzde 48,58 olarak açıkladığını belirten Özdağ, "Şimdi, enflasyon yüzde 48,58 ise eğer TÜİK'e göre asgari ücret zammı yüzde 25, kira artışı yüzde 62 nasıl oluyor bu?" sorusunu yöneltti.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, dün akşam gittiği bir acil serviste kendisini muayene eden Afganistanlı bir doktor ile sohbetini anlatarak, parasını ABD'nin ödediği bir proje ile doktorun GATA'da okuduğunu, sınavlara Kabil'de girdiğini ve soruların Türkiye'den geldiğini, sonra Türkiye'ye geldiğini, üsteğmen olduğunu ve Türk vatandaşlığına kabul edildiğini öğrendiğini söyledi.
Çömez, "Türkiye bu manzarayı hak etmiyor; böyle bir hakkaniyetsiz tutumu, böyle bir davranışı, böyle bir fotoğrafı Türkiye hak etmiyor." ifadesini kullandı.
- "Karabağ Türk'tür, Karabağ artık özgürdür ve Karabağ Azerbaycan'dır"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 8 Kasım'ın Karabağ'ın düşman işgalinden kurtuluşunun dördüncü yıl dönümü olduğunu anımsatarak, "Türkiye, hem savaş esnasında hem de sonrasında dost ve kardeş Azerbaycan'ın yanında yer almıştır." diye konuştu.
8 Kasım Azerbaycan Zafer Günü'nü ve 9 Kasım Bayrak Günü'nü kutlayan Akçay, "Karabağ Türk'tür, Karabağ artık özgürdür ve Karabağ Azerbaycan'dır." dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin 86'ncı yılı olduğuna işaret eden Akçay, "Atatürk'ü anmak ve anlamak, onun fikirlerini, ufkunu, azmini, cesaretini ve Türk milletine armağan ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ni anlamak demektir. Bugün iftiharla söyleyebiliriz ki Türkiye Atatürk'ün açtığı yolda gösterdiği hedefe kararlı bir şekilde ilerlemekte, Türk ve Türkiye Yüzyılı'na emin adımlarla yürümektedir." ifadelerini kullandı.
- "Milletvekillerinin bir devlet kurumuna alınmaması utanç verici"
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Esenyurt belediyesine bir görevlendirme yapıldığını ve o tarihten bugüne kadar hukuksuz, yanlış işler gerçekleştirildiğini söyleyerek, "Bugün sabah saatlerinde TBMM Başkanı sayın Numan Kurtulmuş'la bir telefon konuşması yaptım. Sayın Başkanın birinci görevi; bu parlamentonun, milletvekillerinin hukukunu korumak, parlamentonun duruşunu, önemini, tarihini bilip insanlara anlatmak." diye konuştu.
Esenyurt Belediyesine meclis üyelerinin, vatandaşların, gazetecilerin ve milletvekillerinin alınmadığını dile getiren Başarır, "Ben sormak isterim Meclis Başkanına, Türkiye Cumhuriyeti'nde halkın seçtiği milletvekilleri nasıl olur da bir belediyeye alınmaz? Bunun gerekçesini bize söyleyebilir misiniz?" sorusunu yöneltti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya "Neden milletvekilleri ile polisimizi karşı karşıya getiriyorsun?" diye soran Başarır, "Ali Yerlikaya bütçe görüşmelerinde buraya gelecek, eğer bir parça saygı görmek istiyorsa bu rezalete son versin." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Başarır, "AKP Grubuna söylüyorum, Meclis Başkanına söylüyorum: Bu rezalete son verin; milletvekillerinin bir devlet kurumuna alınmaması utanç verici bir olaydır, tarihte hiç yaşanmamıştır." ifadesini kullandı.
Narin Güran davasına da değinen Başarır, "Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi sivil toplum örgütlerini, baroları, birçok avukatı salona almadı. O dava, o küçük çocuğun davası, herkesin içini yakan o dava maalesef ki küçücük bir adliye salonuna sığdırıldı. Neden? Orada herkes adalet arıyor, herkes suçluları arıyor. Baro başkanlarının, sivil toplum kuruluşlarının, birçok avukatın duruşma salonuna alınmamasının bir izahı olabilir mi?" diye sordu.
- "Anayasa'yı uyguluyoruz, ilgili mevzuatı uyguluyoruz"
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, İçişleri Bakanlığınca belediyelere yapılan görevlendirmelere ilişkin, "Anayasa'yı uyguluyoruz, ilgili mevzuatı uyguluyoruz." dedi.
Suç işlemiş olduğu halde hakkında kesinleşmiş hüküm olmadığı için siyasi partilerin aday gösterebildiği kişilerin, bu hükmün kesinleşmesi ve yeni bir soruşturma açılması halinde görevden alınabildiğini vurgulayan Akbaşoğlu, "Buna rağmen, bile bile lades yapılarak bu kişiler aday gösteriliyorsa, ilgili mevzuatın uygulanmasından daha tabi ne olabilir?" diye sordu?
Akbaşoğlu, "Belediye başkanıyla ilgili kesinleşmiş hüküm varsa belediye meclis üyeleri arasından seçilir ve zamanını tamamlar ama kişi açığa alınmışsa belediye meclis üyeleri arasından yapılmaz. Niye? Çünkü geri gelir." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti'li Çömez'in Afganistanlı bir doktorla ilgili eleştirisine de işaret eden Akbaşoğlu, "Afgan vatandaşı dediğiniz kimseyle ilgili bilgi aldım. GATA'da, Afganistan ile Türkiye arasında ikili anlaşmalar çerçevesinde karşılıklılık ilkesi çerçevesinde oluşan ve Afgan ordusunda görev yapmak üzere yetiştirilen biri, daha sonra Afganistan'daki değişiklikler nedeniyle 10 yıla yakındır burada kalmış. İkili anlaşmalar çerçevesinde doktor sıfatına haiz olmuş, daha önce de burada ikametini almış, Türk vatandaşlığına geçmiş ve özel bir hastanede şu anda doktor olarak çalışan bir insan, Türk vatandaşı." bilgisini verdi.
Akbaşoğlu, "Sanki ortada böyle hukuksuz bir durum varmış gibi bir meseleyi çarpıtmak ve o noktaya bağlamak noktasında benim itirazım." dedi.
Genel Kurulda Saadet Partisinin "aile hekimliği uygulaması", İYİ Partinin "Yap-İşlet-Devret Modeli" ve CHP'nin "Ege Adaları" hakkındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, aile hekimlerinin performans değerlendirmesine tabi tutulduğunu söyledi.
Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 30 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlatan Kasap, düzenlemedeki hükümleri eleştirdi.
Kasap, "Acil servislerde aile hekimlerine nöbet tutturuluyor. Bunlar acil hekimi mi, aile hekimi mi? Yeni sistemdeki performans ve cezalandırmanın kaldırılması gerekiyor." dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun istifa etmesi gerektiğini savunan Ali Fazıl Kasap, Yönetmeliğin de yürürlükten kaldırılmasını istedi.
- "Hekim arkadaşlarımıza 'Yapay zeka gibi hareket edeceksiniz' diyorlar"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile performans sisteminin getirildiğini belirtti.
Aile hekimlerinin 6 dakikada bir hasta bakmak zorunda olduğunu savunan Fakıbaba, "Yönetmelikle, aile hekimlerine 'Kalitesiz bak ama yeter ki hastaya bak.' deniyor. Hekim arkadaşlarımıza 'Yapay zeka gibi hareket edeceksiniz' diyorlar." şeklinde konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, "aile hekimlerine güvencesiz düzen ve hedef puan" dayatıldığını ileri sürdü.
Yönetmeliği "disiplin yönetmeliği" olarak nitelendiren Yaman, "Her türlü ceza konulmuş. Sağlık Bakanı, kendi yapması gerekeni aile hekimlerine yüklemiş. Memnuniyete dayalı teşvik uygulaması asla kabul edilemez. Biz, antibiyotiği hedefi tutturmak için az yazan aile hekimi değil hastasına neden daha az yazılması gerektiğini açıklayacak zamanı olan bir aile hekimliği sistemini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Yönetmelikle pozitif performans getirilmiştir"
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hasan Arslan ise Türkiye'nin koruyucu sağlık alanında dünyada parmakla gösterilir hale geldiğini ifade etti. Yönetmelikle, teşvik ödemesinin yükseltildiğini belirten Arslan, aile hekimlerinin gelirlerinin azalmasının mümkün olmadığını söyledi.
Arslan, şunları kaydetti:
"Yönetmelikle, pozitif performans getirilmiştir. 15 bin lira olan teşvik ödemesi, sadece 5 parametrede 42 bin liraya yükseltilmiştir. Hedefler tutturulduğu zaman gelirler daha da yükselecektir. Hasta memnuniyet oranı, ildeki aile hekimlerinden memnuniyet oranı ortalamasından yüksek ise 2 bin lira teşvik öngörülmektedir. Aile hekimliği sistemi. büyük bir hizmet sistemidir. Hizmetin vatandaş odaklı yapıldığı böyle büyük sistemlerde memnuniyetin ölçülmesi, iyileştirmeler için elzemdir."
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
AK Parti'nin kabul edilen önerisine göre ise yargıya ilişkin düzenlemeler içeren Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, gündemin ikinci sırasına alındı.
Bugün Genel Kurul, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri tamamlanana kadar çalışacak.
Genel Kurul, 12 Kasım Salı günü Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Oluşan Karma Komisyonca belirlenen üç aday arasından Kamu Başdenetçisi'ni seçecek, 13 Kasım Çarşamba ve 14 Kasım Perşembe günleri Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni ele alacak.
TBMM Genel Kurulunda kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.