-Hedef: Teknik üniversitelerin eğitim, toplumsal katkı, uluslararasılaşma, ortak araştırma kültürü, kalite ve Ar-Ge faaliyetlerine katkı sunmak ve güç birliği yapmak
-Teknik Üniversiteler Birliği ilk toplantısını Özvar başkanlığında, İTÜ ev sahipliğinde gerçekleştirdi
-Birlikteki 11 teknik üniversite 225 bin öğrenciye 12 bin 500’e yakın öğretim elemanına sahip
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar:
“Birlikteliğin başta mühendislik eğitimi ve araştırma kültürü olmak üzere, yeni teknolojiler ve istihdam arasındaki uyumu güçlendireceğine inanıyorum”
05 Şubat 2025 / İstanbul
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, 11 teknik üniversitenin bir araya gelmesiyle “Teknik Üniversiteler Birliği”nin kurulduğunu açıkladı. Özvar, İstanbul Teknik Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Teknik Üniversiteler Birliğinin ilk toplantısına başkanlık etti.
İstanbul Teknik Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Erzurum Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Konya Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İskenderun Teknik Üniversitesi olmak üzere 11 üniversiteden oluşan Teknik Üniversiteler Birliği, üye üniversitelerin ortak projeler geliştirmesini, sanayi ile daha güçlü bağlar kurmasını ve birbirleriyle daha fazla etkileşimde bulunmasını hedefliyor.
Teknik üniversitelerin eğitim, toplumsal katkı, uluslararasılaşma, ortak araştırma kültürü, kalite ve Ar-Ge faaliyetlerine katkı sunmasını ve tüm bu alanlarda güç birliği yapmasını amaçlayan Teknik Üniversiteler Birliği, Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünü artırarak bilimsel ve teknolojik gelişimine katkı sağlayacak.
-İlk toplantısına Özvar başkanlık etti-
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, birliğin ilk toplantısında yaptığı açılış konuşmasında, “Yeni ve kıymetli bir oluşum olan Teknik Üniversiteler Birliğinin hem ülkemize hem de yükseköğretim sistemimize önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Ülkemizdeki teknik üniversitelerin her biri, nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesinde, teknoloji ve inovasyonun geliştirilmesinde kritik bir rol üstlenmektedir. Teknik Üniversiteler Birliği teknik üniversitelerimizin çalışmalarına ekstra bir güç katacaktır. Bu birlikteliğin başta mühendislik eğitimi ve araştırma kültürü olmak üzere, yeni teknolojiler ve istihdam arasındaki uyumu güçlendireceğine inanıyorum.” dedi.
“Ortak araştırma kültürünün inşasına hizmet edecek”
Teknik Üniversiteler Birliğindeki üniversitelerin müşterek dersler, müfredatlar ve programlar oluşturmayı ciddi bir şekilde değerlendirmeleri gerektiğinin altını çizen Özvar, “Her üniversitemiz güçlü olduğu alanlarda sahip olduğu kapasiteyi diğer üniversitelerin istifadesine sunabilir. Özellikle ortak araştırma merkezlerinin kurulması ve proje sayısının artırılması gibi uygulamalar sahip olduğumuz insan gücü ve teknik kapasitenin en verimli şekilde kullanılmasına olanak sağlayacaktır. Teknik üniversiteler, iyileştirmeye açık yönlerimizden biri olan ortak araştırma kültürünün inşası ve yaygınlaşmasına hizmet edecek.” dedi.
“Dünyada örnekleri var”
Özvar, “Dünyada birçok ülkede teknik üniversiteler, ulusal ve uluslararası platformlarda bir araya gelerek inovasyon, Ar-Ge ve mühendislik eğitiminin geleceğine yön vermektedir. Avrupa Teknik Üniversiteler Ağı, Amerika’daki Teknoloji Enstitüleri Birliği gibi yapılar, bilgi üretimi ve insan kaynağını geliştirme odaklı önemli iş birliklerini öne çıkarmaktadır.
Bu tür yapılar, eğitim ve sektör arasındaki bağlantıyı güçlendirerek, ülkelerinin rekabet gücünü artırmaya yönelik stratejiler belirlemektedir. Teknik Üniversiteler Birliği’nin de ülkemiz için benzer bir rolü üstlenmelidir.” dedi.
Özvar, “Yükseköğretimin bütün paydaşları olarak mevcut sorunlara karşı birlikte hareket etmemiz ve daha dirençli bir sistem oluşturmamız önem arz etmektedir. Kaynakların daha etkin kullanımı ve sürdürülebilir bir yükseköğretim için üniversitelerimiz arasındaki iş birliğini geliştirmemiz gerektiği açıktır. Teknik Üniversiteler Birliği bu bakımdan sadece bir istişare mekanizması olmanın ötesine geçerek daha güçlü bir ortaklık için işlevsel zemin oluşturacaktır.” dedi. Ayrıca Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak birliğe her türlü idari ve hukuki desteği vereceklerini de vurguladı.
“İşgücü piyasasının beklentilerine uygun adımları hızlı atmalıyız”
Son yıllarda yaşanan hızlı teknolojik değişimlerin, otomasyon ve yapay zekâya dayalı yeni çözümlerin, bazı geleneksel mesleklerin önemini yitirmesine neden olduğunu belirten Özvar, “Üniversitelerimizin işgücü piyasasının değişen beklentilerine daha hızlı uyum sağlayabilmesi adına gereken adımları atma konusunda hızlı davranmalıyız. Bu anlamda 1 Şubat 2025 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 2025-2028 Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi son derece önemli bir çerçeve çizmiş ve işgücü piyasalarındaki yapısal sorunların çözümü için çok önemli hedefler belirlemiştir. Bunlar arasında, yeşil ve dijital dönüşüm ile beceri uyumunun geliştirilmesi temel bir politika olarak yer almıştır. Yükseköğretim Kurulu olarak bu başlıklar bizim de önceliklerimiz arasında yer almaktadır.” dedi.
“Yeşil ve dijital dönüşüm temel politika belgemizde”
İstihdam strateji belgesinin fevkalade önemli bir çerçeve çizdiğini, iş gücü piyasalarındaki yapısal sorunların çözümü için önemli hedefler belirlediğini vurgulayan Özvar, “Bunlar arasında yeşil ve dijital dönüşüm ile beceri uyumunun geliştirilmesi temel bir politika olarak yer alıyor ki biz bunu birkaç seneden beri kendi temel politika belgelerimize yerleştirmiş vaziyetteyiz.” şeklinde konuştu.
-Yeşil ve dijital becerilerin inşası için yeni programlar açılacak-
Söz konusu dönüşüme yönelik olarak yeşil ve dijital becerilerin inşası için yeni programlar açılmasının gündeme geleceğine dikkat çeken Özvar, bu noktada ortaya çıkacak sınamalara cevap vermek ve açılan fırsat pencerelerini değerlendirmek bakımından teknik üniversitelere önemli görevler düştüğünü belirtti.
Özvar, “Yeşil ve dijital dönüşüm konusunu sadece ülkemiz ölçeğinde ele almamak gerektiğini düşünüyorum. Nitekim dünya, iklim krizi, su kaynaklarının azalması ve dijital dönüşüm gibi çok boyutlu zorluklarla karşı karşıyadır. Güneş enerjisi panelleri, hidrojen teknolojileri ve sürdürülebilir çözümler konusunda yapacağımız çalışmalar hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından hayati önem taşımaktadır. Bu noktada, teknik üniversitelerimize ortaya çıkacak sınamalara cevap vermek ve açılan fırsat pencerelerini değerlendirmek bakımından büyük görevler düşmektedir.” dedi.
“Uluslararsılaşma hedefine katkı sunacak”
Teknik Üniversiteler Birliğinin Yükseköğretim Kurulunun uluslararasılaşma misyonuna sunacağı potansiyel katkısına değinen Özvar, “Uluslararasılaşma, Yükseköğretim Kurulumuzun fevkalade önem verdiği bir husustur. Üniversitelerimizin her alanda uluslararası görünürlüğünün artması için yoğun bir gayret gösteriyoruz. Aynı gayretin üniversitelerimiz tarafından da gösterilmesini bekliyoruz. Nitelikli akademik yayınlar, uluslararası projeler, öğretim elemanı ve öğrenci hareketliliği işin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Diğer taraftan, ülkemizdeki uluslararası öğrencilerin sayı ve nitelik bakımından artırılmasını bekliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“Kapasitenin etkin ve verimli kullanılması açısından önemli bir teşebbüs”
Türk yükseköğretiminde bir yandan misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma yoluyla çeşitliliği sağlarken diğer yandan üniversiteler arasında ortak bir anlayış ve vizyonu tesis etmek gayretinde olduklarını vurgulayan Özvar, bu anlayışın bir sonucu olarak üniversite liderleriyle sık sık bir araya gelmeye ve görüş alışverişinde bulunmaya özen gösterdiklerini söyledi.
Özvar, “Üniversitelerimiz arasında iş birliği ve istişare mekanizmasının geliştirilmesine ve verimli kılınmasına Yükseköğretim Kurulu olarak verdiğimiz önemi her platformda güçlü bir şekilde vurguluyorum. Bu tür mekanizmaların yükseköğretimin bütün paydaşları arasında yeni ortaklık imkanlarını ortaya çıkaracağına ve sahip olduğumuz kapasiteyi daha etkin ve verimli bir şekilde kullanmamıza zemin hazırlayacağına inanıyorum. Teknik Üniversiteler Birliği de bu anlamda kıymetli bir teşebbüs olarak görüyorum.” dedi.
-Birlikteki üniversiteler 225.000 öğrenciye 12.500 öğretim elemanına sahip-
Türk yükseköğretiminin bugün itibarıyla üniversite, öğretim elemanı ve öğrenci sayıları bakımından son derece güçlü bir kapasiteye ulaştığını ifade eden Özvar, teknik üniversitelere ilişkin şu bilgilere yer verdi:
“Şu anda bir arada bulunduğumuz 11 teknik üniversitemizin öğrenci sayısı 225 bin, öğretim elemanı sayısı ise 12.295’dir. Öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı ise 18,29’dur. Uluslararası öğrenci sayısı 11.500 iken toplam öğrenci içindeki oranı yüzde 5,1’dir. Öğretim üyesi başına düşen uluslararası yayın ortalaması ise 2024 yılı için 1,20 olarak gerçekleşmiştir. Özellikle uluslararası öğrenci ve nitelikli uluslararası yayın sayısını daha da yukarı çekmemiz gerekmektedir.”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya İstanbul Teknik Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Erzurum Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Konya Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İskenderun Teknik Üniversitesi’nin rektörleri katıldı. Toplantıda ev sahip İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından diğer üniversite rektörleri de söz alarak görüş belirtti.
