ERİBE KARTAL ATP İHA TAKIMI olarak çalışmalarımıza okulumuz mezunu Erciyes Üniversitesi Havacılık Elektrik ve Elektroniği öğretim üyesi Doç.Dr.Mehmet Konar'ın okulumuzda verdiği bir konferansın son dakikalarında herkes dağılmaya başlarken söylediği bir cümle ile başlamaya karar verdik o cümle “Teknofest İHA yarışmaları düzenliyor ve gençlere oldukça destek veriyorlar”dı.
Bunun üzerine okulumuzda bize destek olacak olan danışman öğretmenimiz Faruk Karagöl ile görüşmeye başladık. 2020 yılı daha ilk senemizdi olaylara pek hâkim değildik ve İHA yarışması yerine bir çok robot yarışmalarına katılıp bir çok projede bulunduk. Liseler arası insansız hava aracı yarışması ise 2020 yılında ilk defa düzenleniyordu ve biz ilk yıl olayları tam kavramak için koca bir yıl gece gündüz araştırmalar yapıp bilgi edindik. Simülasyon testleri yaptık ve kendimizi bu işi dava bildik.
O yıl gelmişti 2021 Teknofest kayıtları başlamıştı ve biz zaten başvurular başlamadan takım kaptanımız Efe Kaan Yıldırım ve Berat Tosun projemizin temellerini atıp ilk çizim ve prototiplerini oluşturmuşlardı. Başvuruların yapılması ile beraber 6 kişilik bir takım olarak 2021 yılında ERİBE KARTAL ATP takımı resmi olarak kuruldu.
İlk aşamada aracımızı tanıtacağımız 10 sayfalık bir akademik kavramsal raporu yazmamız istendi. Bu rapordan 75 ve üstü puan alan takımlar bir üst kademe olan detaylı tasarım raporu seviyesine yükselecekti. Takımımız kavramsal tasarım raporları açıklanması ile toplamda 680 takım içerisinde 83 puan ile Türkiye 18.si olmuştu ve Teknofest’in verdiği 8.000tl maddi desteği almaya hak kazanmıştı. Bu süreçte ise bizden istenen aracımızı yapıp uçuşa hazır hale getirilerek bir uçuş videosu çekmemiz ve 30 sayfalık mühendislik düzeyinde bir detaylı tasarım raporu yazmamızdı. Bu süreç içerisinde takımımız piyasadaki en uygun malzemeleri araştırarak temin etmeye koyuldu.
Daha sonra Doç.Dr.Mehmet Konar hocamız ile irtibata geçip bizimle beraber uçağımızın testlerini yapmasını rica ettik ve bizi memnuniyetle karşıladı nede olsa hepimiz aynı davaya gönül koyduk. İlk uçuş testlerimiz de ilk deneyimimiz olması nedeniyle bir çok aksaklıklar yaşandı tabikî, iniş takımı kırıldı, kanatlar iniş sırasında ikiye ayrıldı fakat yılmadan dinlenmeden sonunda başarılı bir uçuş yaparak bizden istenen uçuş kanıt videosunu çektik. Kendi yaptığınız aracın uçtuğunu görmek… işte o duygu bizim için her şeye bedeldi.
Son olarak da 30 sayfalık detaylı tasarım raporunu yazıp sisteme yükledik. Son finallerin açıklanması ile beraber 350 takım arasından 86,6 puan ile Türkiye 10.su olmuştuk ve ulaşım için verilen 5000tl’lik ikinci desteği almaya hak kazanmıştık ve finallerin fiili olarak olacağı son yarışmaya finallere çağırılmıştık. Yarışma tarihine kadar uçağımızı optimize edip Bursa Yunuseli hava limanında düzenlenecek 2.liseler arası insansız hava aracı yarışmaları için yol almıştık. Bu süreçte belediyemizin desteği ile bir özel panelvan tahsis ettik ve Bursa semalarında uçmak için yola çıktık.
Yarışmanın ilk günü yarışmacılar çadırlarına geçtiğinde gördüğümüz ortam. On binlerce havacılık tutkunu mühendisler ve geleceğin mühendisleri bir araya gelip omuz omuza birbirlerini destekliyordu. Dışardan görülünce bu yarışma bir yarış evet ama bunu unutmayın ki o sahadaki hiçbir takım ben birinci olucam en iyi ben olucam diye oraya gelmemişti. Bizim ilk amacımız TÜRK GENCİNE İMKAN VERİLDİĞİ TAKDİRDE NELER YAPABİLECEKLERİNİ BÜTÜN DÜNYAYA GÖSTERMEK, kendimize ne gibi yenilikler katabileceğiz diye uğraşmak ve en önemlisi kalıcı dostluk edinmekti. Bunu da tam anlamıyla başardık tüm dünya Türklerin bu gücünü konuşuyor ve bizim onlarca, birbirimizi destekleyeceğimiz Türkiye’nin dört bir tarafından dostlarımız oldu.
Yarışma alanında her takımın 6 uçuş hakkı ve iki adet yerine getirmesi gereken görevi vardı. Biz 5 uçuş yaptık, 6. ve son uçuşumuzda havada kontrol kartımızın kısa devre olması ile 25 metre yükseklikten 18m/s hız ile aracımız yere çakıldı. Uçağımız tabiri yerinde ise atomlarına ayrılmış haldeydi tamir edilmesi imkansızdı. Akşam olup yurtlarımıza gittik ve yataklarımıza uzanıp kara kara ne yapıcaz biz diye düşünürken bir an kapı çaldı. Orda tanıştığımız Ankara, Adıyaman, Şanlıurfa ve İstanbul’dan dostlarımız ellerinde kutu kutu malzeme ile odamıza gelip bu uçak sabaha kadarda sürse yarına pist başı yapacak dediler ve o gün sabahlara kadar uçağımızı küllerinden yeniden doğurup baştan yarattık. İşte bizim için en önemli şey olan dostluğu kazanmıştık artık ve bugün hala dostlarımızla yakın iletişim halindeyiz.
Bursa’da son uçuşumuzda yaşanan kaza nedeni ile 13. Olarak festivalin düzenleneceği İstanbul’a yola çıktık. Şöyle özetleyelim Bursa dostluk ve kendimizi geliştirme ortamıydı İstanbul ise ufkumuzun genişleyeceği olağan üstü bir yerdi. Her yanınızda onlarca uçak bir tarafınızda Bayraktarlar bir tarafta Atak ve Gökbey helikopterleri buram buram millilik ve yerlilik kokuyordu. İstanbul’da geçen bir haftamızın sonunda memleketimize Mersin’e doğru yola çıktık ve okullarımıza, evlerimize döndük. Mersin’e geldiğimizde herkes bizimle gurur duyuyordu ve olağan üstü bir şekilde karşılandık. Birçok ödül törenine davet edildik birçok ödül ve sertifika aldık. Bu yaşadığımız duyguyu elimizden geldiği sürece her yıl yaşatacağız. Bu yıl 1 değil 2 takım olarak yarışmaya katılıp GENÇLERİN GÜCÜNÜ HERKESE göstereceğiz. Unutmayın bu ülkenin bize ihtiyacı var demek yetmez bu noktadan sonra, bütün dünyanın Türk gencine ihtiyacı var ve biz bu davaya gönül koyduk sonuna kadar da arkasında olacağız. Bizler gibi sizde bu gelişmeye destek olabilirsiniz her yıl yüzbinlerce kişinin katıldığı 97 kategoride düzenlenen yarışmalardan İHA sadece bir tanesi bu ve bunun gibi yarışmalara katılmak için https://www.teknofest.org/tr/ sayfasını inceleye bilirsiniz. Unutmayın ben yapamam ya da ben mi yapacam değil, biz Türk genciyiz her türlü işi hakkı ile yaparız dememiz lazım.
Saygılarımızla
