Sultan 2. Abdülhamid Han tuğralı bir taht, Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde sergilenen bir kuyruklu piyano ve Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait kapı, Yıldız Şale Köşkü’ndeki Sedef Atölyesi’nde restore ediliyor. Restore edilen eserler, atölyedeki işlemlerinin ardından ait oldukları yerde sanatseverlerle buluşturulacak.

Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlı restorasyon ve konservasyon atölyeleri, kültürel mirası geleceğe taşımaya devam ediyor. Başkanlık’a bağlı 32 atölyeden biri olan Sedef Atölyesi, başta İstanbul sarayları olmak üzere Milli Saraylar çatısı altındaki kasır, köşk ve müzelerin sanat harikası eserlerini ustalıkla eski ışıltısına kavuşturuyor. Atölye şu sıralar Sultan 2. Abdülhamid Han tuğralı bir taht, Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde sergilenen bir kuyruklu piyano ve Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait kapı üzerinde çalışıyor.

Beşiktaş’taki Yıldız Şale Köşkü yerleşkesinde yer alan Sedef Atölyesi’nde çalışan uzman restoratörler, zamanın yıpratıcı etkisine yenik düşen tarihi eserleri, özgünlük ve en az müdahale gibi evrensel ilkelerle yeniden sergilenebilir hale getiriyor. Atölyede restorasyonu tamamlanmak üzere olan eserlerden biri Sultan 2. Abdülhamid Han tuğralı taht. Üzeri sedef ve fildişi süslemelerle bezeli tahtın taç ve ayak kısmı sedefle geometrik bölümlere ayrılırken ve bu bölümlerin içleri fildişi kakmalarla süslendi. Oturma yeri ve yanları ise ince çizgili pembe renk ipekli kumaşla kaplanan tahtın üst tarafında yine sedefle işli Sultan 2. Abdülhamid Han tuğrası, en üstünde de sedef kakma bir taç yer alıyor.

Atölyede dikkat çeken bir diğer eser ise ‘boulle’ stilinde tasarlanmış kuyruklu bir piyano. Fransız ‘Erard’ marka piyanonun kapağının iç yüzeyinde Abdülmecid tuğrasının işlendiği bir madalyon bulunuyor. Kahverengi maun iskeletin üzeri bağa kaplama ile birlikte stilize edilmiş çiçekler, yapraklar ve dallar ile süslü piyano, döneminin tüm zarafetini yansıtıyor. Milli Saraylar Sedef Atölyesi’nin üzerinde çalıştığı bir diğer eser ise Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait sedef işlemeli bir kapı. Dönemin saray ustaları tarafından sanat eseri inceliğinde süslenen el yapımı ahşap kapının restorasyonunda sona yaklaşıldı. Alanında uzman isimler tarafından restore edilen eserler, atölyedeki işlemlerinin ardından ait oldukları yerde sanatseverlerle buluşturulacak.

“Restorasyon çok aşamalı ve çok ince bir sanattır”

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: “Projeler, Türkiye’yi dünyanın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri haline getirecek” Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: “Projeler, Türkiye’yi dünyanın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri haline getirecek”

Sedef Atölyesi olarak çalışmalarını en kısa sürede bitirmeyi hedeflediklerini söyleyen Milli Saraylar Sedef Atölyesi Sorumlusu Cemalettin Ünal, “Atölyemize Milli Saraylara ait kısır ve köşklerdeki bütün eserleri sedefli olan süslemelerini biz yapmaktayız. Atölyemizde şu anda bulunan piyano Mecidiye Köşkü Topkapı Sarayı’ndan gelmiştir. Bir adet kapımız vardır o da Halim Sultan giriş kapısıdır. Bir de Yıldız Sarayı’ndan Abdülhamid Han’ın kullandığı ve İran’dan hediye olarak gelen tahtımız vardır. Bu tahtımızın sedef, fil dişi ve bütün süslemelerini Sedef Atölyesi olarak yapmaktayız. Restorasyon çok aşamalı ve çok ince bir sanattır. Restorasyon zor ve zaman alan bir iştir. Ama bunun yanında Sedef Atölyesi olarak biz elimizden gelen gayretleri göstererek en kısa zamanda bitirmeye gayret ediyoruz. Tahmini olarak aralık ayında kapıyı bitirmeyi, kasım ayı sonunda da tahtımızı bitirmeyi hedefliyoruz. Piyanonun çok detaylı işleri olduğu için onun yaklaşık 1 yıllık bir süresi var. Bu eserler bir arada yapıldığı için hepsinin aşamalarını farklı zamana yaymaktayız" diye konuştu.

Kaynak: iha