“Sağlıklı Türkiye Yüzyılı: Üreten Sağlık” tanıtım programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımlarıyla gerçekleşti. Tanıtılan program ile sağlık teknolojilerinin ve ürünlerinin geliştirilmesinde yerli ve milli çözümlerin üretilmesi; dışa bağımlılığı azaltacak adımların atılması hedefleniyor.
Bu kapsamda TÜBİTAK ile TÜSEB arasında protokol imzalandı. Protokole TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ile TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan imza attı.
Gerçekleştirilen iş birliği ile biyoteknoloji, kişiye özel tedaviler, ilaç ve aşı geliştirme, biyobenzerler, sağlıkta yapay zeka, robotik cerrahi teknolojileri, medikal cihaz teknolojileri, sertifikalı referans malzeme üretimi konularında çalışmalar yapılacak.
Ayrıca Hücre tedavileri, kanser tedavileri, yeni doğan beslenmesi, biyosavunma, enfeksiyon hastalıkları ve otoimmun bozukluklar, ilaç ve aşı geliştirme süreçlerinde ürün standartlarına uygun testlerin geliştirilmesi gibi alanlarda, yenilikçi yaklaşımlar geliştirilecek.
"17 binden fazla bilim insanı desteklendi"
Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'yi küresel sağlık teknolojileri pazarında lider konuma taşımayı hedeflediklerini belirterek, "Aşı, tıbbi cihaz ve biyoteknolojik ürünler gibi alanlardaki yetkinliklerimizi ortak kullanım esasına dayalı yeni bir yaklaşımla etkin bir şekilde değerlendirme imkanına kavuşacağız." dedi.
Bakan Kacır, sağlık teknolojilerinde yenilikçi cihazların ve hizmetlerin fikirden ürüne dönüşmesinin ancak yoğun mühendislik, tasarım, prototipleme ve deney aşamalarından sonra mümkün olduğunu dile getirdi. Bu anlayışla gerek TÜBİTAK bünyesinde yürüttükleri gerekse TÜBİTAK eliyle destekledikleri projelerle sağlık alanında birçok yenilikçi ürünün geliştirilmesi ve ticarileştirilmesini sağladıklarını belirten Kacır, son 22 yılda sadece TÜBİTAK burs ve destek programlarıyla, sağlık alanında yürütülen 10 bin projeye ve 17 binden fazla bilim insanı ve gence 50 milyar liranın üzerinde destekte bulunduklarını söyledi.
Bakan Kacır, TÜBİTAK Aşı ve İlaç Geliştirme Kampüsü'nü hizmete açtıklarını, AR-GE merkezleri ve teknoparkların da sağlık alanında nitelikli AR-GE projelerinin somut ürün ve hizmetlere dönüşmesinde öncü rol üstlendiğini anlattı.
"Sağlık alanında AR-GE ve üretim kabiliyetlerimizi artıracağız"
Bakan Kacır, "Üreten Sağlık" modeliyle kamudan sanayiye, üniversitelerden girişimcilere kadar sağlık ekosistemindeki tüm paydaşları bir araya getirdiklerine işaret etti. Kacır, "Birlikte yerli üretim kapasitesini artırmayı, dışa bağımlılığı azaltmayı ve Türkiye'yi küresel sağlık teknolojileri pazarında lider konuma taşımayı hedefleyen bu program doğrultusunda atacağımız önemli adımlardan biri de TÜSEB ve TÜBİTAK arasındaki sinerjiyi güçlendirmek olacak. Oluşturduğumuz iş birliği modeliyle aşı, tıbbi cihaz ve biyoteknolojik ürünler gibi alanındaki yetkinliklerimizi ortak kullanım esasına dayalı yeni bir yaklaşımla etkin bir şekilde değerlendirme imkanına kavuşacağız. TÜBİTAK bünyesinde yürüttüğümüz projelerle oluşturduğumuz kabiliyet havuzumuzu sağlık ekosistemindeki tüm paydaşların erişimine açarak, bilimsel bilgi birikimini ve teknolojik yetkinlikleri ortak bir zeminde buluşturacağız. Bu sayede kaynaklarımızı daha verimli ve stratejik bir şekilde kullanarak, sağlık teknolojilerinde özgün, yüksek katma değerli ürünler geliştirme yolunda önemli bir ivme kazanmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır ayrıca “TÜBİTAK ve TÜSEB arasında yüksek koordinasyon sağlık ekosistemimizin ölçeklenmesi ve genişlemesi için büyük önem arz ediyor." değerlendirmelerinde bulundu.