- İki kutup bölgesine düzenlenen araştırma seferleriyle 200’ün üzerinde bilimsel çıktı elde edildi
- Bilim insanları çalışmalarını iklim değişikliğinin bölgedeki canlı türlerinin göç koşullarına etkisi, plankton verimliliği ve hidrokarbon kirliliği üzerine yoğunlaştırdı
11 Kasım 2024
Türk üniversiteleri iklim krizini çözmek için çalışmalarını hızlandırdı. 5 Türk üniversitesinden bilim insanları, dünyanın iklim krizini çözmek için yürütülen ortak çalışma kapsamında düzenlenen 4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi’nde, kutuplarda elde ettikleri verileri inceliyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), İstanbul Üniversitesi (İÜ), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Orta Doğu Teknik Üniversitesinin (ODTÜ) yanı sıra Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı, TÜBİTAK ile Bulgaristan, İtalya ve Şili kutup araştırmacılarının yer aldığı sefer ekibi, küresel iklim değişikliğinin sonuçlarına yönelik birçok araştırma gerçekleştirdi.
4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferiyle üniversitelerde yapılan bilimsel çalışmalara kaynak oluşturuldu. Üniversiteler, her iki kutup bölgesine düzenlenen araştırma seferlerinde 200’ün üzerinde bilimsel çıktı elde etti.
Sefer koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy “Her yıl düzenlenen seferler ile her iki kutup bölgesinde de uzun zaman dilimlerine yayılan bilimsel veri setleri elde ediyoruz. Bugüne kadar düzenlenen 8 Antarktik, 4 Arktik bilim seferinden 200’ün üzerinde bilimsel çıktı elde ettik. Verilerin üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımızdaki analizleri ve değerlendirmeleri sonrasında birçok bilimsel yayın çıkmasını bekliyoruz.” dedi.
-İklim değişikliğinin, canlı türlerinin göç koşullarına etkisi-
Arktik Bölge’deki denizel biyoçeşitliliği çevresel DNA kullanarak araştırmak için örnekler toplayan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden Bilge Durgut, bu çalışmada, Arktik Okyanusu’nda farklı bölgelerden, çevresel deney elde edebilmek için su örnekleri topladıklarını ve bunları süzerek DNA izolasyonları yaptıklarını ifade etti.
Durgut; “Çalışmamızın sonraki aşamasında tespit edilen canlı türlerinin çevresel parametrelerle nasıl değiştiğini tespit edeceğiz. Arktik Bölge için de bu, güneydeki türlerin daha kuzeye göç etmesine ve kuzeydeki türlerin de azalmasıyla sonuçlanıyor. Arktik Bölge’de bu canlıları ve yoğunluklarını tespit ederek iklim değişikliğinin etkilerini gözlemlemeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türk kadınının, bilimde ulaştığı noktayı gösterebilmek çok anlamlı”
İTÜ tarafından yürütülen proje kapsamında Svalbard Takım Adaları etrafından elliyi aşkın noktadan örnek toplayan Nursu Aylin Kasa; “Katıldığımız sefer bir deniz seferi olduğu için birçok zorluğu olan bir seferdi ama bakıldığında Türk bilim camiası için, özellikle Türk kadınlarının bilimde ulaştığı noktaları bizlere gösterebilmek için çok anlamlıydı.” değerlendirmesinde bulundu.
-Alınan örnekler üniversitede muhafaza ediliyor
KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinde görev yapan ve sefere liderlik eden Prof. Dr. Ersan Başar, iki proje kapsamında çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Bunlardan ilkinin Arktik Bölgede sızan ve dökülen petrol kaynaklı hidrokarbon kirliliğinin tespiti yönünde olduğunu vurgulayan Başar, diğerinin ise bölgedeki deniz ortamında biyolojik üretkenliğin belirlenmesi üzerine olduğunu kaydetti.
Bölgeden aldıkları örnekleri üniversite laboratuvarlarına getirerek analizlerini yaptıklarını aktaran Başar; “Plankton verimliliğinin belirlenmesi üzerine çalışıyoruz. Analizler bittikten sonra yazım işlemleri gerçekleştirilecek. Bu projeler kapsamında üniversitemizde kutup çalışmaları konusunda gerek öğrenciler gerekse akademisyenler açısından önemli bir farkındalık oluştu.” dedi.
Elde edilen veriler, bilimsel kaynak oluşturacak
Buzullardan izole edilen mikroorganizmaların pigment üretim potansiyellerinin incelenmesini ve bunların kullanım olanaklarını araştıran, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi projeleri adına sefere katılan Gülden Açıl bu amaçla alınan numuneleri üniversite laboratuvarında muhafaza ettiklerini söyledi. İlk olarak mikroorganizmaları deniz buzlarından izole ederek tür belirleme yapacaklarını belirten Açıl, ardından bunların en uygun büyüme koşullarının sağlanması ve son aşamada gıda, tekstil ve kozmetik sektörlerindeki uygulanabilirliğini araştıracağız.” dedi. Açıl, alınan deniz buzu örneklerinin, bu alanda çalışma yapmak isteyen yüksek lisans ve doktora öğrencileri için de önemli bir kaynak oluşturduğunu sözlerine ekledi.