Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda, Balıkesir'in Karesi ilçesindeki fabrikada meydana gelen patlamayı duyar duymaz bölgeye bir heyet göndermeye karar verdiklerini söyledi.
Konuyu sorumluları ortaya çıkana kadar takip edeceklerini ifade eden Özel, "Bu çağda, teknolojide, dünyanın hiçbir yerinde gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde böyle kazalar, patlamalar, böylesine hiç yoktan ölümler olmuyor. Kimsenin evladı, sabahleyin öpüp işe yolladığı annesinin birazdan çalıştığı yerde 11 arkadaşıyla birlikte havaya uçacağını, o güzel yüzünü tanımak için ailesinin bile teşhis yapamayacak hale gelmesini hak etmiyor. Hiçbir çocuk, hiçbir anne, hiçbir baba hak etmiyor." diye konuştu.
Son 22 yılda meydana gelen iş kazalarından bahseden Özel, AK Parti iktidarları boyunca meydana gelen iş kazalarında 34 bin işçinin hayatını kaybettiğini savundu.
Yarın, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün vefatının 51'inci yılı olduğunu hatırlatan Özel, İnönü için Anıtkabir'de düzenlenecek anma törenine partinin tüm organlarıyla katılacaklarını söyledi.
Özel, Muğla'da Eğitim ve Araştırma Hastanesinin binasına çarparak düşen ambulans helikopter kazasında "son derece şüpheli bir durum" olduğunu belirterek, "Kalkmaya zorlanan bir helikopter... Ne için görev yaptığı, bu görevin ne kadar doğru olduğu, ne kadar sağlıklı icra edildiği gibi meselelerin hepsini, ilgili ailelerle mesai arkadaşlarıyla, o görevi daha önce icra edenlerle çalışıyoruz. Bu konuda da CHP olarak üzerimize düşeni yapacağız." dedi.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde 12 Şubat'ta meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Özel, CHP olarak İliç'teki olayı hem insani, hem çevre hem de madencilik politikaları yönünden yakından takip etmeye devam ettiklerini dile getirdi. Özel, heyelana ilişkin hazırlanan ikinci bilirkişi raporunu da eleştirdi.
Özgür Özel, 2011 yılında, lise öğrencisi Burak Oğraş'ın, Antalya'da staj yaptığı otelin misafirhanesinde ölü bulunduğunu, olaya ilişkin yürütülen soruşturmada daha önce verilen takipsizlik kararının kaldırılarak, iki kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldığını anlattı.
Olayın kapatılması için otel sahibi tarafından aileye iki kez para teklif edildiğini öne süren Özel, ailenin, parayı reddederek adalet için 14 yıldır mücadele ettiğini söyledi. Özel, "16 yaşında bir çocuğu 'bir şey gördü' diye öldüreceksiniz, sonra da bu işin üstünü örteceksiniz. Asayiş müdürü FETÖ'den içeride, emniyet müdürü sana güvenlik amiri olmuş, o geceki savcı, 'oradan oraya düşmesi mümkün değil' demiş, adli tıp da 'kasten öldürme' demiş, sonra 'intihar etti' deyip FETÖ'cü imzalarla kapatmışlar." ifadelerini kullandı.
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'dan bir anne olarak konuyla ilgilenmesini istedi.
Başkentte, 5 Kasım 2022'de trafikteki tartışma üzerine bıçaklanarak öldürülen motokurye Samet Özgül'ün davasına ilişkin süreci de yakından takip ettiklerini bildiren Özel, Özgül'ün adının, hayatını kaybettiği kavşağa verileceğini söyledi.
- "Herkes memleketine dönecektir"
CHP Genel Başkanı Özel, hafta sonu Fas'ta düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısına katıldığını belirterek, burada, Filistin'in, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin uluslararası alanda uğradığı haksızlıkları dile getirdiğini aktardı.
Toplantıda, Suriye'nin toprak bütünlüğünü, barışını, demokrasisini önceleyen konularla Türkiye'nin sığınmacı yükü karşısında yalnız bırakılmaması gerektiğini de dile getirdiğini aktaran Özel, şöyle konuştu:
"Buradan bir kez daha Sayın Erdoğan'a sesleniyoruz; Suriye'nin hızlı şekilde hem askeri hem siyasi istikrara kavuşması, dünyadan bulunacak çok yüksek kaynaklarla yaşanılabilir hale getirilmesi ve Türkiye'deki tüm sığınmacıların ülkelerine dönecekleri doğru bir planın takvimlendirilmesi gerekiyor. Sayın Erdoğan'ın 'Gitmek isteyen gider, kalmak isteyen kalır, ensar-muhacir ilişkisi diye bir şey vardır, kalanlar başımızın üstünde' yaklaşımını tamamen reddediyorum. O kalanlar senin başının üstünde değil, Türkiye'deki insanların aşının ve işinin üstünde oturuyorlar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, yıllar önce Türkiye'deki Bulgar göçmenleriyle ilgili 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın tavrını eleştirdiğini ifade eden Özel, "Dünya para vermeye hazır, Avrupa işbirliğine hazır, Suriye'de madem ki artık Esad gitmiştir, geçici sığınmacı statüsü ile ilgili gereklilik ortadan kalkmaktadır. Herkes memleketine dönecektir." diye konuştu.
Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, "silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak" suçundan tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer, Gezi Parkı davası kapsamında hüküm giyen Osman Kavala, Tayfun Kahraman ve Can Atalay ile hükümlü avukat Selçuk Kozağaçlı'yı Silivri Cezaevi'nde geçen hafta ziyaret ettiğini hatırlattı.
55 gündür tutuklu olan Ahmet Özer hakkındaki iddianamenin bir türlü yazılamadığını söyleyen Özel, "Gizli tanık boş çıktı, şimdi meseleyi başka işlerle sulandırmaya çalışıyorlar. Bu sebepten dolayı gözümüz meselenin üstünde. Yazılamayan iddianame, gelecekte bu kumpası yazanların iddianamesine girecek." dedi.
Gazeteci Özlem Gürses'in katıldığı ödül töreninde gözaltına alınmasını ve hakkında "ev hapsi" kararı verilmesini eleştiren Özel, "Ne yapılmaya çalışıldığı çok belli. Ayakları titriyor bu iktidarın. Sokağa çıkacak yüzleri yok, sadece il kongrelerine gidebiliyorlar." dedi.
CHP Genel Başkanı Özel, TBMM Genel Kurulunda 2025 yılı bütçesine ilişkin görüşmelerin tamamlandığını dile getirerek, bütçe görüşmelerindeki çalışmaları nedeniyle parti grubuna ve milletvekillerine teşekkür etti. CHP'nin bütçe görüşmelerini "sabote ettiği" eleştirilerine ilişkin Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sayın Erdoğan, görüşmeleri 'sabote etmek' ve 'kışkırtmak' olarak algılamış. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Orada görüşmelerde kışkırtma dedikleri şey, sizin asgari ücretle ilgili yaptığınız değerlendirmedir. Sizin 12 bin 500 liralık emekli maaşına isyanınızdır. Eğer bunlarla siz bu insanları kışkırttıysanız, hükümete karşı ayağa kaldırdıysanız, bu hükümetin bu iktidarı sürdürmesi ile ilgili umutlarını biraz daha aşağılara götürüp de, Tayyip Bey'in moralini bozup da çiftçiye, işçiye, emekliye, gençlere, yoksullara, işsizlere umut olduysanız helal olsun size. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu'yla ayrı ayrı gurur duyuyorum."
- "30'un altında yokuz demeye devam edeceğiz"
İktidarın asgari ücret konusunda yılda üç kez zam sözü verdiğini ancak seçim sonrasında asgari ücrete başka bir zam yapmadığını ifade eden Özel, "Asgari ücretliye 17 bin 2 lirayı, geçen seneki noktayı verecekseniz bile, yüzde 78 zam yapmanız lazım. Toplumdaki beklenti, 30 bin liranın üzeri çıktı. O yüzden CHP olarak hem tespitimiz hem çalışmamız hem de bu noktada toplumda yarattığımız umut çok doğru bir yerdedir. Biz, '30 altında yokuz' demeye devam edeceğiz. Süreci dikkatle takip edeceğiz." dedi.
Emekli maaşlarının da hak ettiği yerde olmadığını savunan Özel, en düşük emekli maaşı için telaffuz edilen 14 bin 500 gibi bir rakamın kabul edilemeyeceğini söyledi. Emekliye bir asgari ücret verilmesi gerektiğini söyleyen Özel, "Asgari ücrette de öyle 21 bin lira gibi sefalet ücretlerini asla telaffuz etmeyin." dedi.
Özel, Türkiye'de 1 milyon atanmayan öğretmen olduğunu, bunların da 85 bininin ücretli olarak çalıştırıldığını dile getirerek, "Öğretmenlere maaş ödeyemiyorken, 85 bin ücretli öğretmene yılbaşı üzeri maaşını ödemiyorken, gidip de maaş almaya utanmayan bir Milli Eğitim Bakanı var. Erdoğan'a sesleniyorum; yarından tezi yok, yüzde 2 yedek ödenek zaten duruyordur, durmuyorsa da nerede para varsa çekilsin. Bu arkadaşların, bu yok zamandaki çilelerine son verilsin. Bu paranın ödenmemesinin hiçbir şekilde izah edilebilecek bir tarafı yok." diye konuştu.
- "Suriye'de toprak bütünlüğünü savunuyoruz"
Özgür Özel, Suriye'deki gelişmelerle ilgili partisine yönlendirilen eleştirilere ilişkin de, "Hükümet Suriye üzerinden çeşitli iftiralarla Cumhuriyet Halk Partisi'ne yükleniyor. Sayın Bahçeli'nin de önüne konulan metinlerde, Sayın Erdoğan'ın da ekranına yansıtılan metinlerde, 'Cumhuriyet Halk Partisi Esad'ın yasını tutuyormuş', 'Cumhuriyet Halk Partisi, Suriye'deki rejim değişikliğinden üzüntü duyuyormuş.' Sayın Erdoğan, şunu çok netlikle söyleyeyim: Esad, bir tek adamdı, ben tek adamlara karşıyım." ifadelerini kullandı.
Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduklarını ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz orada Kürtlerin de, Arapların da, Türkmenlerin de, Dürzilerin de tüm dinlerin, tüm mezheplerin, tüm etnik kökenlerin vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu güçlü bir anayasa, serbest seçimler ve hepsinin temsil edildiği bir yönetimi savunuyoruz. Biz toprak bütünlüğünü savunuyoruz. 'Toprak bütünlüğü’ dersen seninleyiz, 'Demokratik seçim dersen' seninleyiz. Eğer 'Suriye'de herkesin temsil edildiği yönetim' dersen, seninleyiz. Niye? Çünkü bu dediğin yerde, yıllardır bizim söylediğimiz Türkiye’nin menfaatleri var. Orada birleşebiliriz."