Vefatının 100. Yılı Anısına Türk Eğitim Sen’den Ziya Gökalp’e Vefa
Türk Eğitim Sen, Ziya Gökalp’in vefatının 100. yılı anısına, Türk kültürü ve milli bilincin şekillendirilmesinde büyük katkıları bulunan “Türkçülüğün Esasları” kitabını Osmanlı Türkçesi ilk baskısı ve günümüz harfleriyle yeniden basarak, okuyucuların ve eğitim camiasının beğenisine sundu.
“Bedenimin babası Ali Rıza Efendi hislerimin babası Namık Kemal fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir.”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Bu önemli eser, Gökalp’in Türk devletinin kuruluş sürecindeki kritik rolünü ve Atatürk’ün onun fikirlerine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne sererken; üyelerimizden ve öğrencilerden Osmanlı Türkçesi okumaya ilgi duyanların okuma ve anlamlarını geliştirmek için kullanabilecekleri bir çalışma olarak da Türk okuyucusuna yeni bir pencere açmaya namzettir.
Gökalp, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında kültürel ve eğitim politikalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamış, “Dil, bir milletin manevi hayatının aynasıdır” diyerek, Türk dilinin sadeleşmesi ve zenginleşmesi için önemli çalışmalar yapmıştır. Onun bu çalışmaları, Türkçe’nin bugünkü gelişmiş seviyesine ulaşmasında büyük pay sahibidir. Eğitim alanındaki reform önerileriyle Türk eğitim sisteminin temellerini atan Gökalp, milli bilincin güçlenmesine ve Türk kimliğinin korunmasına da büyük katkı sağlamıştır.
Gökalp’in sosyolojik analizlere dayanan düşünceleri, toplumun sorunlarını çözmek ve milli kalkınmayı sağlamak için bilimsel yaklaşımların önemini vurgular. Gökalp’in “Türk milleti için asıl gaye, milli kültürü muhafaza ederek çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmaktır” sözü, Türk milletinin hedeflerini net bir şekilde ortaya koymuştur. Türk Eğitim Sen’in bu değerli eseri yeniden basması, Gökalp’in fikirlerinin ve katkılarının yeni nesiller tarafından daha iyi anlaşılmasına ve onun düşüncelerinin Türk eğitim ve bilim camiası tarafından daha derinlemesine incelenmesine imkân tanıyacaktır.
Bu eser; Türk kültürü ve milli bilinç üzerine derin analizler içerdiği için hem tarih hem de sosyoloji meraklıları için vazgeçilmez bir kaynak olmaya devam etmesinin yanında, Gökalp’e vefa, saygı ve hürmet de barındırmaktadır. Bu kıymetli eserin Türk okuyucusuna hayırlı olmasını diliyoruz.