Ülkemizin yakın geçmişinde laiklik adına işlenen cürümleri unutmadık! Bakan Yusuf Tekin: "Sen, laiklikten Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şeyde vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. Sizin anladığınız laik şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur'an'ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şeyle benim anladığım şey aynı değil. Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var.” Yukarıdaki tespitleri dolayısıyla Sn.Bakan’ı hedef alanlar bu haklı tespitlerin neyini eleştiriyorlar doğrusu merak ediyorum. Laikliğin, din karşıtlığı olarak uygulandığı dönemlerde yaşanan insan hakları ihlalleri ve mağduriyetlerin acısı toplumun hafızasında hala diridir. Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinde ciddi bedeller ödendi. Laiklik eleştirisinde #YusufTekinYalnızDeğildir
Ülkemizin yakın geçmişinde laiklik adına işlenen cürümleri unutmadık!
— Ali YALÇIN (@_aliyalcin_) November 17, 2024
Bakan Yusuf Tekin: "Sen, laiklikten Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun.
Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey… pic.twitter.com/VgyPJ0arZr