Genel Başkanı Talip Geylan ve Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan İstanbul 5 No’lu Şubesinin Bahçelievler Öğretmenevinde düzenlediği programa katıldı. Geylan ve beraberindekiler teşkilat yöneticilerimizle bir araya gelerek, emekli olan üyelerimize plaket takdim etti.

Daha sonra Geylan ve beraberindekiler, İstanbul 4 No’lu Şubemizin düzenlediği programda üyelerimiz ile bir araya geldi. Geylan, emekli olan üyelerimize plaket takdim ederek, eğitim hayatımıza yaptıkları hizmetlerden ötürü teşekkürlerini sundu. Ayrıca Genel Başkan Geylan, İstanbul 4 No’lu Şubemizin düzenlediği programda, 28 Haziran 2016 tarihinde Atatürk Havalimanı saldırısında şehit olan Hüseyin Tunç’un annesi ile bir araya geldi. Geylan, “Rabbim sabrını artırsın. Aziz şehidimizin ruhu şad olsun.” dedi.

Ardından Genel Başkanımız Talip Geylan, İstanbul 9 No’lu Şubemizin yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi. Geylan, “ Yeni hizmet binamızın hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyorum. Törenimize iştirak eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sayın İsmail Faruk Aksu tüm davetlilere çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Eğitim çalışanlarının teveccühünü sürdürmemizin yolu teşkilatımızın sağlam olmasından geçmektedir.

Toplantılarda yaptığı konuşmada Genel Başkan Talip Geylan yetki sürecinin önemine dikkat çekerek, “Eğitim çalışanlarının teveccühünü sürdürmemizin yolu teşkilatımızın sağlam olmasından geçmektedir. Türk Eğitim-Sen teşkilatının her bir yöneticisi sahadadır ve bundan sonra da var gücüyle sahada olmayı sürdürecektir” dedi. Geylan sözlerini şöyle sürdürdü, “Sizler sahada hiçbir meslektaşımızı gayri ahlaki teklifler ile ya da inandıkları ve işi arasında tercihe zorlayarak üye yapmaya çalışmadınız. Sadece adam gibi sendikacılık yaptınız. 14 Mayıs 2025 tarihinde mesai bitimine kadar hem faaliyet alanıNızda hem de hizmet kolumuzda Türk Eğitim Sen’in yetki mücadelesinde ortaya koyacağınız gayretlerden dolayı tüm teşkilatımıza şimdiden teşekkür ediyorum” diye konuştu.  

Genel Başkan Geylan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen yetkili olmalıdır. Biz yetkiyi kendimiz için istemiyoruz. Sadece kamu çalışanları için istiyoruz. Kamu çalışanları 2010 yılından bu tarafa sendikal esaret altında. Kamu çalışanlarının temsil hakkını alan sözde yetkili sendika masaya oturduğu zaman kamu çalışanları adına değil, adeta işveren adına oturuyor. Artık kamu çalışanları bu gerçekleri görmeli ve yetkiyi Türkiye Kamu Sen’e vermelidir.” dedi.

Adil Ücret, Onurlu Yaşam İçin Bugün Tüm Türkiye'de İş Bıraktık! Adil Ücret, Onurlu Yaşam İçin Bugün Tüm Türkiye'de İş Bıraktık!

Kamu çalışanlarını esaretten kurtaracak tek kadro; Türkiye Kamu Sen’lilerdir.

Yetkili olduğu dönemde Türkiye Kamu Sen’in de her talebine, her beklentisine karşılık bulamadığını, ama masada kamu çalışanlarını, eğitim çalışanlarını layıkıyla temsil ettiklerini kaydeden Genel Başkan Geylan, “Örneğin son toplu sözleşmede 3600 ek gösterge ile ilgili süreci hatırlayın. Mutabakatta ‘1.Dereceye inmiş kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesiyle ilgili çalışma yapılacak denilmişti. Oysaki mutabakatta ‘çalışma yapılacak’ değil de, ‘1.Dereceye inmiş tüm kamu çalışanlarının ek göstergeleri 3600’dür’ denilseydi, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren kamu çalışanları bu haktan faydalanmış olacaktı. Ama sürüncemede bıraktılar. Bu çok somut bir örnektir. Eğer bu durum devam ederse kamu çalışanları kaybetmeye devam edecektir. Dolayısıyla kamu çalışanlarını esaretten kurtaracak tek kadro Türkiye Kamu Sen’lilerdir. Pek tabi ki Yetkili olduğumuz 2009 yılına kadar biz de her talebimiz ve beklentimize karşılık bulamadık. Ama hiçbir zaman kamu çalışanlarının bize karşı olan güveni rencide olmadı. Çünkü biz her zaman kamu çalışanlarını adam gibi temsil ettik.” şeklinde konuştu. 

Hükümet tıpkı 2011 ve 2013 yıllarında olduğu gibi bir adım atmalı ve tüm sözleşmelileri kadroya almalıdır.

Tüm sözleşmelilerin kadroya alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatan Genel Başkan Geylan, “Bilindiği gibi kamuda bir kısım kamu çalışanları kadrolu, bir kısmı ise sözleşmeli çalışıyor. Her zaman söylüyoruz; kamuda aynı işi yapan kamu çalışanları farklı istihdam edilemez. Çünkü kamu çalışanları 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/A maddesine göre kadrolu istihdam edilmelidir. Ne yazık ki sözleşmeli öğretmenlerin aile hayatı kalmamıştır. Eşleri ve çocukları bir yerde, kendileri başka yerde ikamet etmektedir. Bu konuda hükümet tıpkı 2011 ve 2013 yıllarında olduğu gibi bir adım atmalı ve tüm sözleşmelileri kadroya almalıdır.” dedi.

Mülakat ehliyet ve liyakatin katilidir.

Mülakat melanetinin artık kamunun tüm kademelerinden kaldırılması gerektiğini söyleyen Geylan, “Gerek ilk atamalarda, gerek yönetici atamalarında, gerekse görevde yükselmelerde adaylar sadece yazılı sınav başarasına göre atanmalıdır.” diye konuştu. 

Kamu hizmetini yürüten memurlarımıza da bayram ikramiyesi ödensin!

Herkesten geliri ile orantılı vergi alınması gerektiğini söyleyen Geylan, “Kamu çalışanlarının gelir vergisi oranları %15’te sabitlenmelidir. Öte yandan yaklaşık 15 milyon vatandaşına bayram ikramiyesi verebilen bu ülkenin bütçesi, aktif çalışan memurlarımıza da ödemekle sarsılmaz! Gelin ayrımcılığa son verelim ve kamu hizmetini yürüten memurlarımıza bayram ikramiyesi ödemedi yapalım.” dedi.

Türkiye Kamu-Sen’lilerin dilinde her zaman Türkiye var

Geylan sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim; Yüzümüz, Türkiye’ye dönüktür. Safımız, Türkiye’den yanadır. Kalbimiz, Türkiye iledir. Aklımız, her daim Türkiye’dedir. Çünkü biz, Türkiye sevdalısıyız!

Herkes bilmelidir ki; Türkiye Kamu-Sen’lilerin dilinde her zaman Türkiye var. Yüreğimiz Türkiye için çarpıyor. Allah memleketimize zeval vermesin!” diye konuştu.