HALK İÇİN BÜTÇE, DEMOKRATİK TÜRKİYE
Değerli Basın Emekçileri, Değerli Arkadaşlar,
Bugün Meclis’te geleceğimiz için hayati önem taşıyan Bütçe görüşmeleri gerçekleştiriliyor. Bizler, emeğiyle geçinenler, yaşam mücadelesi verenler meydanlarda haklarımızı talep ederken, onlar, rant bütçesini, sermaye bütçesini oylatmaya çalışıyorlar.
Bizler bu bozuk düzene, emekçiyi, halkı dışlayan bu sermaye düzenine karşı durmak için buradayız.
Israrla bizi duymazlıktan gelen iktidar temsilcilerine buradan bir kez daha sesleniyoruz: Halk için bütçe istiyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz.
Çünkü yüksek enflasyon karşısında her gün ama her gün yoksullaşırken yaşam mücadelesi veriyoruz.
Sadece ekonomik olarak değil, siyasi ve toplumsal bir krizin de içinden geçiyoruz.
22 yıldır uygulanan usulsüzlük, kuralsızlık ve yolsuzluklar üzerine oturtulmuş neoliberal ve rantçı politikalar, bizleri yoksulluğun pençesine sürüklemiş, bizleri temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz koşullara sürüklemiştir.
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki doğduğunuz an aldığımız nefese dahi göz dikiyorlar. Emekçinin boğazından geçen tek bir lokmaya, emeklerimize, haklarımıza, geleceğimize saldırıyorlar.
Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle yatıyoruz.
Başta temel gıda maddeleri olmak üzere bütün harcama kalemlerindeki yıllık fiyat artışı yüzde 50’yi geçti. Akaryakıta, doğalgaza, elektriğe birbiri ardına fahiş zamlar yapılıyor. Ev kiraları, ulaşım ücretleri, haberleşme giderleri akıl almayacak kadar yükseliyor.
En temel haklarımız olan sağlık, barınma, eğitim, sosyal güvenlik, emeğiyle geçinenler için neredeyse birer lüks haline getiriliyor.
Her şey pahalanırken, her şeyin fiyatı yükselirken artmayan tek şey emeğiyle geçinenlerin gelirleri oldu.
Hepimiz giderek daha zor koşullarda yaşıyoruz. Artık sadece kendi hayatımızdan değil, gelecek kuşaklarımızın, çocuklarımızın hayatlarından da feragat ederek yaşıyoruz.
Ne için?
İktidar sahipleri koltuklarını koruyabilsin, onların etrafındaki bir avuç sermayedar daha da zenginleşebilsin daha da lüks içerisinde yaşayabilsin diye.
İşte, bu koşullar altında kabul edilecek 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi, halkın hiçbir sorununa çözüm olmayacaktır.
Bizler, bu dünyayı döndürenler, ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üretenler, işçiler, emekçiler, emekliler, işsizler, güvencesiz bir geleceğe hapsolan milyonlar olarak, bu oldubittiyi kabul etmiyoruz!
Tüm ekonomik yükü ve vergi yükünü halkın sırtına yükleyen rantçı bütçeyi kabul etmiyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yok sayılmasını, kadın istihdamındaki adaletsizlikleri, işyerinde şiddet ve tacize karşı ILO sözleşmesinin dahi onaylanmamasını, kadınların kamusal hizmetlere eşitsiz erişimini, bakım ve ev içi emeğinin yok sayılmasını kabul etmiyoruz.
Eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe harcanması gereken bütçenin, yandaşlara, tarikat ve cemaatlere, silah tüccarlarına aktarılmasını kabul etmiyoruz.
Bizler halk için bütçe istiyoruz.
Eşit, özgür, adil ve demokratik bir Türkiye için bütçe istiyoruz.
Yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz.
Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi düzeni istiyoruz.
Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz.
Değerli Arkadaşlar,
Biliyoruz ki bu sömürü düzeni kendiliğinden değişmeyecek. Halk için bütçe ve demokratik bir Türkiye toplumsal mücadelelerle elde edilebilecek bir kazanım olacaktır.
Bizlere her geçen gün daha fazla yoksulluk, sefalet, güvencesizlik dayatılan bu pespaye sistemi değiştirmek ve dönüştürmek elimizde!
Tüm emekçileri ve halkımızı ağırlaşan yaşam koşullarına, hayat pahalılığına, insafsız vergi düzenine ve yoksullaşmaya karşı demokratik ve adil bir ülke için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Ekmek ve emek mücadelesi gelecek mücadelesidir.
Demokratik bir Türkiye’yi hep birlikte kuralım. Hep birlikte yoksullaşmaya hayır diyelim.
Kamuoyuna ve basına saygılarımızla
DİSK-KESK-TMMOB-TTB