Türkiye’miz, Halkımız, Ticaret ve Milli Ekonomi Kazandı! Aziz milletimize sonsuz teşekkürler. Zor günlerin insanı ve güçlü Türkiye’nin destekleyicisi olan sağduyulu, ülkesini seven, milli ekonomiye sahip çıkan, yerli ve milli markalara ve üretime sahip çıkan, ticareti destekleyen aziz ve necip halkımıza sonsuz teşekkürler ediyoruz. Bugün, 2 Nisan günü, Ramazan Bayramının ertesi günü ve tatil dönemi olmasına rağmen, milyonlarca vatandaşımız yıkıcı ve bozguncu boykot çağrılarına itibar etmeyerek alışverişlerini bugün yapmaya devam ediyorlar. Böylece esnafına, ticarete sahip çıktılar. Türkiye’ye ve Türkiye ekonomisine sahip çıktılar. Bu anlamda da üretime ve istihdama sahip çıkmış oldular. Vatandaşlarımızın yanında, esnaf odalarına, ticaret odalarına, iş dünyası kuruluşlarının yönetimlerine de bu mücadeleye aktif destek verdikleri için kalbi teşekkürler ediyoruz. Milli birlik ve beraberliğin ve dayanışmanın en güzel örneğimi sergileyen saygıdeğer halkımıza, esnafımıza, ticaret erbabına sonsuz teşekkürler ediyoruz. Halkımız için, ülkemiz için, hükümet olarak, Cumhur İttifakı olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yılmadan yorulmadan canla başla koşturmaya, çalışmaya devam edeceğiz. “Türkiye Yüzyılı’nı Ticaretin Yüzyılı” yapacağız. “Biz hep birlikte güçlü ve büyük Türkiye’yiz.” #MilliDestekVakti
HUKUKSUZ BOYKOT ÇAĞRILARI KABUL EDİLEMEZ!
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bazı markaları hedef alan sistemli boykot çağrısı, ekonomik düzene yönelik organize bir karalama kampanyasıdır. Hukuk Devletinde hiç kimse, markaları, şirketleri veya tüketicileri ideolojik çizgisine göre hizaya sokamaz. Kimse, kendi siyasi çıkarı uğruna, binlerce insanın emeğini tehdit edemez. Yerli sermayeyi hedef alan ve ticaret hayatını sabote etmeye yönelik bu sorumsuz linç girişimi, açıkça hukuka aykırıdır. Bu nedenle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmıştır. Bir işletmenin itibarını zedeleyici, faaliyetini sekteye uğratıcı kasıtlı beyanların, iş ve çalışma hürriyetini tehdit eden her girişimin hukuki ve cezai sorumluluğu vardır. Bağımsız ve tarafsız yargı; esnafımızın, emekçimizin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edecektir. Şahsi menfaatlerinin esiri olan ana muhalefet partisinin genel başkanı, yaşadığı akıl tutulmasından bir an önce dönmeli, milletimizi birbirine düşürecek ve kaos oluşturacak sorumsuz ve şuursuz çağrılarından vazgeçmelidir. Böylesine seviyesiz ve akıl dışı çağrılara milletimiz kesinlikle itibar etmeyecek, ülkemizi kutuplaştırmaya çalışanlara, ekonomimize zarar vermeyi amaçlayanlara, sokakları karıştırmak isteyenlere sağduyusuyla, birlik ve beraberliğiyle en güzel cevabı verecektir.
Ticaret Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ömer Bolat: "Ticareti Durdurma Çağrıları Ekonomiye ve Milli İradeye Karşı Bir Sabotajdır" (01.04.2025)
Bölgemizde yaşanan jeopolitik ve ekonomik gelişmeler iç çekişmelere feda edilemeyecek düzeyde hayatidir. Küresel siyaset ve ekonomide belirsizlik ve riskler kadar, yeni imkan ve fırsatların oluştuğu bir dönemden geçiyoruz. Terörsüz Türkiye hedefi için son derece kıymetli bir çaba içindeyiz. Tarihimizin en büyük deprem afetinin yaraları hızla sarılmaktadır. İnsanımızın kalıcı refahı için ekonomik programımızı kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Gündemimiz; dış politika, demokrasi ve kalkınmada çıtamızı daha ileri taşımaktır. Toplumsal huzur, refah ve milli birlik, siyaset kurumunun ortak sorumluluğudur. Demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefet, meşru zeminlerde, yapıcı öneri ve eleştiriler ile yapılır. Sokak ve boykot çağrıları ile toplumsal huzuru ve ekonomik istikrarı hedef alan bir muhalefet kaybetmeye mahkumdur. Ayrıştırıcı, tehditkar ve kutuplaştırıcı söylemleri esas alan, hukuk tanımaz siyaset tarzı, tarih önünde ve milletimizin vicdanında karşılığını bulacaktır.
Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, “işkence yapılıyor” diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de ‘’boykot çağrısı’’ yapıyorlar. Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür? Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durdukça, dünya siyasetinde dik ve güçlü bir duruş sergiledikçe, bölgesinde olup bitene seyirci kalmadıkça, hem milletimizin hem de mazlumların hakkını korudukça, birileri yine aynı oyunları sahneye koymaya başladı. Şimdi de ‘’boykot’’ diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? ‘’Demokratik hak’’ kalkanı gölgesinde istenen bu mu? Unutulmasın ki, bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir! Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir! Oysa biz ‘’Boykotla değil, üretimle büyürüz!’’ Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin! İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7’den 77’ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz. #BoykotDeğilMilliZarar
Ülkemize ait ekonomik değerlerimizi siyasi tartışmaya çekerek ötekileştirmeye çalışmak Türk ekonomisine ve istihdamımıza zarar verecek, milletimizi derin bir ayrışmaya sürükleyecek yanlış bir yaklaşımdır.
Ülkemizin dört bir yanında yatırım yapan, istihdam sağlayan, üretim ve ihracatla Türkiye’nin gücüne güç katan yerli ve milli şirketlerimizin hedef haline getirilmesi kabul edilemez. Bu topraklarda doğmuş, büyümüş ve her adımını memleketi için atan firmalarımız, günlük siyasi tartışmaların dışında tutulmalı; tam aksine desteklenmelidir. Bugün her zamankinden daha fazla birlik olma, kendi değerlerimize ve işletmelerimize sahip çıkma zamanıdır. Güçlü Türkiye, güçlü yerli üretimle mümkündür.
Yerli firmalara boykot çağrısı yapmak, sadece bir ekonomik tepki değil, aynı zamanda milli ekonomiye yapılmış bir darbedir.
Ancak bu çağrının, İsrail tarafından da eş zamanlı olarak yapılması, meselenin çok ötesinde bir anlam taşır. Bu durum, dış güçlerin, Türk ekonomisine yönelik bir saldırı stratejisini işaret eder ve içerdeki bazı unsurların da bu oyunla iş birliği içinde olduğunu gözler önüne serer. Milli olmak Vatansever olmak , her anlamda bir duruş sergilemektir. Unutulmasın ki, bu topraklar, sadece dış müdahalelere karşı değil, iç ihanetlere karşı da dimdik durarak ayakta kalacaktır. #BoykotDeğilMilliZarar
Yerli ve millî markalara yönelik “boykot” çağrılarının, ülkemizin daha müreffeh yarınlara ulaşmasına zarar vereceği açıktır. Bilinmelidir ki, bu büyük millet kendi emeğini kimseye asla yem etmeyecektir. Boykot naralarıyla ayrıştırıcı söylemler üretenler, milletimizin birliği ve beraberliği karşısında her daim yenilmeye mahkûmdur.
CHP Genel Başkanı’nın tüketim boykotu çağrısını kesin bir dille reddediyor ve karşısında duruyoruz. Milli markalarımızı hedef alırken, Siyonist destekçisi ürünleri görmezden gelen bu çağrı, sorumsuz ve kasıtlı bir yaklaşımdır. İstihdam sağlayan, üreten ve ülkemize yatırım yapan milli ve yerli şirketlerimize yönelik boykot çağrıları, yalnızca firmalarımıza değil, üreticilerimize, işçi ve emekçilerimize karşı da açık bir saldırıdır. Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlayan milli ve yerli şirketlerimizi hedef alan hiçbir boykot çağrısını kabul etmiyoruz! Milletimizin sağduyusu, bu tür kötücül girişimleri boşa çıkaracaktır. Bu nedenle bizler de çarşıda, pazarda, alışverişlerimizle yerli markalarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz!
CHP Genel Başkanı’nın tüketim boykotu çağrısını kesin bir dille reddediyor ve karşısında duruyoruz. Milli markalarımızı hedef alırken, Siyonist destekçisi ürünleri görmezden gelen bu çağrı, sorumsuz ve kasıtlı bir yaklaşımdır.
— Memur-Sen (@MemurSenKonf) April 1, 2025
İstihdam sağlayan, üreten ve ülkemize yatırım yapan… pic.twitter.com/eT2slD3UnT
Her şey gelip geçer ama tavrımız kalır. Tarafımız da tavrımız da bellidir. Ülkemizin yanında, yerli milli üretimin tarafındayız. #BoykotDeğilMilliZarar
Üretim ve istihdam Türkiye’nin milli gücüdür. Bu gücü kırmaya çalışmak, milli markaları boykot çağrılarıyla zayıflatmaya çabalamak Türkiye’nin ortak geleceğine zarar vermektir. Türk Milleti, feraset ve basiret sahibidir. Milletimiz bu tür oyunlara gelmez. Milletimiz arasında ayrıştırıcı söylemler üretenler, yine ve daima kendileri kaybedecektir.
Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın yanında olmaya devam edeceğiz. Sorumsuz çağrılarıyla emekçilerimizin, istihdam oluşturan girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin ekmeğiyle, helal kazancıyla oynamaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır. #BoykotDeğilMilliZarar
Ülkemizin geleceğine ve milletimizin emeğine doğrudan zarar verecek bu hareket #BoykotDeğilMilliZarar’dır!
Boykot diyerek bu milletin işini, aşını; esnafın siftahını, helal kazancını; çiftçinin emeğini, alın terini hedef aldınız. Ama şunu iyi bilin ki; bu çağrılarla ne para kulelerini, yolsuzluk skandallarını örtebilir ne de bu millete zarar verebilirsiniz. Huzurumuzu ve ekonomimizi hedef alarak attığınız her adımda hep kaybetmeye mahkumsunuz!
Üreten, istihdam sağlayan her kişi ve kurum, Türkiye’nin millî gücüdür. Bu güce zarar vermek isteyenlerin hedefi sadece markalar değil; emeğimiz, birlikteliğimiz ve geleceğimizdir. Boykot adı altında yürütülen kirli söylemler, bu milleti yıldıramaz. Aziz milletimiz neyin ne olduğunu bilir; ferasetiyle, basiretiyle her oyunu bozar. Toplumu bölmeye çalışanlar yine ve her zaman kaybedecektir! Biz biriz ve birlikte güçlüyüz!
Boykot adı altında yapılan çağrı ile hedef aldıkları; alın teriyle üreten işçimiz, toprağını işleyen çiftçimiz, istihdam sağlayan girişimcimiz ve bu ülkenin refahını inşa eden tüm kesimlerdir! Türkiye’nin emeğine, kazanımlarına ve geleceğine doğrudan zarar veren bu hareket, #BoykotDeğilMilliZarar’dır. Bizler; emeğiyle büyüyen, üretimiyle güçlenen, birliğiyle yükselen bir milletiz. Toplumsal birliği bozmayı, Türkiye’ye kaybettirmeyi amaçlayanlara karşı dimdik duruyor ve bu zihniyeti reddediyoruz. Bu ülkenin değerlerine, emeğine, büyümesine zarar vermeyi amaçlayanlar hiçbir zaman başarılı olamayacaklar!
Bizim üreticimiz, bizim çiftçimiz, bizim esnafımız… Milli markalarımıza “Boykot” adı altında yapılmaya çalışılanların, Türkiye’ye zarar vereceği aşikardır. Kendi üreticimize, kendi esnafımıza sırtımızı dönmek, kendi emeğimizi baltalamaktır. Üretimin, istihdamın, milli ekonomimizin işleyen çarklarına çomak sokmaya çalışanlara karşı milletimiz gereken cevabı verecektir.