Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Toplantıda, Cumhurbaşkanlığının yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2025 yılı bütçeleri, 2023 yılı kesin hesapları ve Sayıştay raporları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Yatırım Ofisi Başkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, Finans Ofisi Başkanlığı ve İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığının Sayıştay raporları görüşülecek.
Komisyonda ayrıca 2025 yılı Gelir Bütçesi, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddeleri ele alınacak.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, görüşmelere geçilmeden önce söz alarak, TÜİK'in açıkladığı bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi. Verilerin, Türkiye'nin teknik olarak resesyona girdiğini gösterdiğini savunan Usta, bu rakamların görüşmelerin ve bütçenin seyrini değiştirebileceğini; veriler üzerinde çalışılmasının faydalı olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Usta'nın "Türkiye'nin teknik olarak resesyona girdiğine" yönelik sözlerine, "Böyle bir şey söz konusu değil." yanıtını verdi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde sunumuna başladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı bütçesi, değişen küresel dinamiklere ve ülkemizin ihtiyaçlarına uyumlu şekilde, bölgesel ve küresel öncelikler, kalkınma hedefleri ve katma değer odaklı stratejiler doğrultusunda hazırlanmıştır." dedi.
Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşların 2025 yılı bütçelerinin sunumunu yaptı.
Cumhurbaşkanlığının, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla, devletin stratejik hedeflerini hayata geçiren ve milletin refahını artıran çalışmaların merkezinde yer aldığını belirten Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı, bir taraftan belirlenen makro hedefler doğrultusunda kurumların koordinasyonunu sağlarken, diğer yandan faaliyetlerin ilerlemelerini takip ederek gerekli güncellemeleri yapmaktadır. Bu kapsamda çeşitli kurullar çalıştırılmakta, hazırlanan stratejiler ve eylem planları takip edilmektedir." diye konuştu.
Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurulu ve Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulunun ilgili mevzuat çerçevesinde çalışmalarına devam ettiğini anlatan Yılmaz, "Ayrıca ülkemizin önemli bir gündemi olan nüfusa ilişkin kapsamlı stratejileri oluşturmak ve koordinasyonu sağlamak üzere Nüfus Politikaları Kurulunun kurulmasına yönelik çalışmalarda da son aşamaya gelmiş bulunuyoruz." ifadesini kullandı.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin, değişen küresel dinamiklere ve ülkenin ihtiyaçlarına uyumlu şekilde, bölgesel ve küresel öncelikler, kalkınma hedefleri ve katma değer odaklı stratejiler doğrultusunda hazırlandığını bildirdi.
- "1 milyonun üzerinde kitap hızlıca okuyuculara ulaştırılmaktadır"
Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşların bütçeleri, kesin hesapları, gerçekleştirdikleri faaliyetler ve projeler hakkında bilgiler paylaşan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı 2023 yılı bütçe gideri 7 milyar 858 milyon lira olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılı başlangıç ödeneği 12 milyar 284 milyon liradır. Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesinde ise 16 milyar 928 milyon lira ödenek tahsis edilmesi öngörülmektedir. Bu ödeneğin yüzde 50'si, Barışı Destekleme Faaliyetleri, Acil Destek Giderleri ve Cumhurbaşkanlığına bağlı ofislere hazine yardımı için diğer kurum ve kuruluşlara aktarılmak üzere ayrılmıştır. Cumhurbaşkanlığı bütçesinin geri kalanının önemli bir kısmı ise çeşitli alanlarda kamuya ücretsiz sunulan hizmetler için kullanılacaktır. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinin giderleri de Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatına ayrılan kaynaklar arasında yer almaktadır. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yer alan Millet Kütüphanesi, günlük 4 bin ila 7 bin, hafta sonları ise 10 bin ila 12 bin kişiye, 7/24 hizmet vermektedir. Millet Kütüphanesi açıldığı günden itibaren yaklaşık olarak 6,3 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmıştır. Kütüphanede ücretsiz yemek ikramı sağlanmakta ve ulaşım kolaylığı için servis hizmeti sunulmaktadır. Bu kapsamdaki harcamalar Cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. İlk kez uygulanan Entegre Kitap Taşıma Sistemi ile 5,5 kilometre uzunluğundaki raylı sistem sayesinde, depolarda bulunan 1 milyonun üzerindeki kitap hızlıca okuyuculara ulaştırılmaktadır."
- "Türkiye'nin dijital yüzü haline geldi"
Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı 8 Başkanlık, 1 Genel Sekreterlik, 4 Ofis ve 9 Politika Kurulunun, politikaların etkin oluşturulması ve faaliyetlerin dinamik uygulanması için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin, "Dijital Türkiye" vizyonu doğrultusunda e-Devlet, siber güvenlik, milli teknolojiler, büyük veri ve yapay zeka gibi alanlardaki çalışmalarıyla ülkenin dijital dönüşümüne liderlik ettiğini dile getiren Yılmaz, e-Devlet Kapısı'nın, 1071 kurum ve kuruluşa ait 8 bin 300'den fazla hizmeti elektronik ortamda vatandaşların ve özel sektörün kullanımına sunduğunu söyledi. 66 milyonu aşan kullanıcıya hizmet veren platformun, Türkiye'nin dijital yüzü haline geldiğini ifade eden Yılmaz, şu bilgileri paylaştı:
"Uluslararası endekslerde de üst sıralarda yer almaktayız. Avrupa Komisyonu'nun 2024 e-Devlet Kıyaslama Raporu'nda Türkiye, 37 ülke arasında 83 puanla AB ortalamasını aşarak 10'uncu sırada yer almıştır. Bizden önceki 9 ülkenin nüfuslarını topladığınızda Türkiye'nin nüfusunun yarısı kadar dahi etmiyor. Dolayısıyla Türkiye'nin buradaki konumu gerçekten çok güçlü bir durumda. Yine bu raporda Türkiye, kullanıcı desteği, dijital posta ve sınır ötesi kullanıcı desteği ve temel veri kaynakları alanlarında 100 tam puan alan ülkeler arasında yer almıştır. Büyükşehir ve il belediyelerinin su ve kanalizasyon hizmetlerinin entegrasyonu kapsamında, 67 ilin hizmetleri e-Devlet Kapısı'na entegre edilmiştir. Kalan 14 il için çalışmalar hızla devam etmektedir. Ayrıca 2023-2025 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı kapsamında, kira sözleşmelerinin e-Devlet üzerinden sunulması projesi hayata geçirilmiştir.
Yeni sunulan 'Kaza Tutanağı' hizmetiyle trafik kazası yapan vatandaşlarımızın uygun koşulları sağlamaları halinde e-Devlet mobil uygulaması üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde tutanak oluşturmaları sağlanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından işbirliği içinde yürütülen çalışmalar sonucunda, vatandaşlarımızın mobil e-Devlet uygulaması üzerinden MüzeKart işlemlerini gerçekleştirerek müze ve ören yerlerini ziyaret etmeleri sağlanmıştır. Sadece dijital dönüşümde değil, bu dönüşüm için gerekli olan insan kaynağını geliştirme noktasında da Ofis aktif rol almaktadır. Dijital Genç Ekosistemi, 4 bin öğrenciye yönelik yapay zeka ve girişimcilik eğitimleri düzenleyerek insan kaynağı gelişimine katkı sağlamaktadır."
Yılmaz, Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye hedefleri doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin koordinasyonunda, tüm bakanlıklar, ilgili kurum ve kuruluşlar, özel sektör ve STK'lerin görüşleri dikkate alınarak güncellenen Ulusal Yapay Zeka Stratejisi 2024-2025 Eylem Planı'nın yayımlandığını anımsatarak, "Ayrıca Siber Güvenlik Başkanlığı adıyla yeni bir teşkilat kurma hazırlıklarımızın son aşamasındayız. Çok güçlü bir yapıyla bu alandaki süreçleri düzenleyecek ürünleri ve firmaları akredite edecek çok daha etkili bir şekilde ülkemizin, insanımızın, firmalarımızın siber güvenliğini sağlayacak bir yapılanmaya gidiyoruz. Böylece güçlü bir altyapı ve nitelikli insan kaynağına dayalı, çok daha güvenli bir dijital ekosistem inşa etmeyi hedefliyoruz." dedi.
- "Yıllık ortalama yatırım miktarı 1 milyar dolardan 13 milyar dolara yükseldi"
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin, Türkiye'ye uluslararası yatırımları çekmek ve yatırım süreçlerini kolaylaştırmak için tanıtım, danışmanlık ve koordinasyon hizmetleri sunduğunu belirten Yılmaz, son 22 yılda Türkiye'ye uluslararası yatırımları çekmek için birçok reformun hayata geçirildiğini, Türkiye'nin iş ve yatırım ortamının daha cazip ve rekabetçi hale geldiğini söyledi.
Yılmaz, 1973-2002 yılları arasında 15 milyar dolar yatırım çekebilen Türkiye'nin, 2003 ila 2024 yılı Eylül ayı arasında 270,2 milyar dolar yatırım aldığını, yıllık ortalama yatırım miktarının 1 milyar dolardan 13 milyar dolara yükseldiğini ve küresel doğrudan yatırımlardan alınan payın yüzde 1'e çıktığını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi koordinasyonunda hazırlanan ve 2024-2028 yıllarını kapsayan yeni Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) Stratejisi'nin, 29 Temmuz 2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatan Yılmaz, "Strateji'nin ana hedefi, Türkiye'nin küresel UDY pastasından aldığı payı nitelikli UDY projeleriyle artırmak ve 2028 yılında bugün yüzde 1 olan payımızı yüzde 1,5'e çıkarmaktır." diye konuştu.
YOİKK çalışmaları kapsamında, Türkiye'nin iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, uluslararası standartlara uyum sağlamak ve yatırımcıların ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmak için kapsamlı adımlar atıldığını belirten Yılmaz, "Uluslararası doğrudan yatırımlarda Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Rusya, Almanya ve Japonya başta olmak üzere 18 ülkeden yatırımlar öncelikle cezbedilmektedir. 2007 yılından bu yana çalışmalarına devam eden Yatırım Ofisi, ekonomiye büyük katkılar sunan çok önemli yatırım projelerine destek olmuş ve bunları ülkemize kazandırmıştır. Kasım 2024 itibarıyla, toplam yatırım değeri yaklaşık 30 milyar doları bulan ve 80 bin kişilik istihdam oluşturan 381 proje Yatırım Ofisi desteği sayesinde başarıyla hayata geçmiştir." ifadelerini kullandı.
- "Finansal sistemin derinleşmesine katkı"
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisinin, ulusal ve uluslararası finansal sistemi analiz ederek Türkiye'nin kalkınma hedefleri doğrultusunda yenilikçi finansal ürünler geliştirdiğini ve finansal sistemin derinleşmesine katkı sağladığını dile getirdi.
BİST-Katılım Pazarı'nın, katılım esaslı finansal ürünleri tek bir çatı altında toplayarak yatırımcılara kolay erişim sunduğunu, ulusal ve uluslararası yatırımcıların ilgisini çekmeyi hedeflediğini ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul Finans Merkezi, 1,3 milyon metrekare ofis alanı, 75 bin kişiye ulaşacak istihdam kapasitesi ve dünya standartlarındaki altyapısıyla Türkiye'nin finansal ve ekonomik kalkınmasında stratejik bir rol oynaması beklenen diğer bir projemizdir. FinTech Hub Türkiye, İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü ile birlikte kurularak, finansal teknolojiler (Fintek) girişimciliğinin desteklenmesi ve küresel düzeyde rekabetçi bir Fintek ekosisteminin oluşturulması için çalışmaktadır. Fintek alanında liderlik hedefiyle Finans Ofisi koordinasyonunda hazırlanmakta olan Milli Fintek Strateji Belgesi çalışmaları sürdürülmektedir. Finans Ofisi, katılım finans okuryazarlığı raporları ve Fintek Sözlüğü gibi çalışmalarla kamuoyunun finansal bilincini artırmaya yönelik projeler gerçekleştirmeye devam etmektedir."
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin, Türkiye'nin insan kaynakları politikalarını geliştirmek ve kamu ile özel sektörde yetenek yönetimini desteklemek amacıyla stratejik çözümler ürettiğini, Uzaktan Eğitim Kapısı aracılığıyla milyonlarca kamu çalışanına ücretsiz eğitim sunarken, yapay zeka destekli platformunu Türk Devletleri ve dost ülkelerle paylaşarak uluslararası işbirliğini güçlendirdiğini anlattı.
Erken Dönem Kariyer Destek Ekosistemi ile gençlere 21. yüzyıl becerileri kazandırılmasının hedeflendiğini dile getiren Yılmaz, bu kapsamda, Ulusal Staj Programı ile 2020-2024 arasında 500 bin gencin stajını başarıyla tamamlamasının sağlandığını bildirdi.
Ofisin, Türk Devletleri Teşkilatı kapsamında Türk Dünyası İnsan Kaynakları Geliştirme Enstitüsü kurulması çalışmalarına da öncülük ettiğini belirten Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi, yenilikçi yaklaşımları ve uluslararası işbirliği projeleriyle, gençlere fırsat eşitliği sunmaya ve Türkiye’nin insan kaynağını geleceğin ihtiyaçlarına uygun şekilde güçlendirmeye kararlılıkla devam edecektir." dedi.
- Strateji ve Bütçe Başkanlığı
Cevdet Yılmaz, Strateji ve Bütçe Başkanlığının, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak, sürdürülebilir büyüme sağlamak ve makroekonomik dengeleri güçlendirmek için stratejik planlama ve bütçe politikalarının geliştirilmesi gibi kritik görevler üstlendiğine dikkati çekti.
Orta Vadeli Programın, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile müştereken hazırlanarak 5 Eylül 2024'te Resmi Gazete'de yayımlandığını, 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nın ise ilgili kurumlarla işbirliği içinde hazırlanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla yürürlüğe girdiğini kaydeden Yılmaz, kamu mali yönetimi ve kontrol süreçleri kapsamında Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler Raporu, Genel Faaliyet Raporu, Bütçe Çağrısı ve eki Bütçe Hazırlama Rehberi ile Yatırım Genelgesi ve eki ile Yatırım Programı Hazırlama Rehberinin kamuoyuna açıklandığını bildirdi. Yılmaz, Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan 2024 Yılı Yatırım Programı'nın ocak ayı içinde yayımlandığını, programda toplam proje tutarının 7,3 trilyon lira, başlangıç ödeneğinin ise 1 trilyon lira olduğunu, ayrıca Yatırım Programı'nda yer alan proje sayısının bu yıl 3 bin 799'a ulaştığını belirtti.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı koordinasyonunda hazırlanan Ekonomik Reform Programı'nın 15 Ocak 2024'te Avrupa Komisyonuna iletildiğini aktaran Yılmaz, AB üyelik sürecinde ekonomik uyum sağlama ve yapısal reform gereksinimlerine yönelik tedbirleri içerdiğini, 2025 yılına ilişkin raporun hazırlık çalışmalarının da ocak ayı içinde tamamlanacağını söyledi.
- "İyi ülke uygulamaları arasında değerlendirildi"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Uluslararası Bütçe Ortaklığı tarafından hazırlanan Açık Bütçe Anketi 2023 yılı sonuçlarına göre, Türkiye'nin ilk defa 61 eşik puan seviyesinin üzerinde 64 puana ulaştığını açıklayarak, "Böylece 2023 yılı Açık Bütçe Anketi ile ülkemizin kamu kaynaklarının elde edilmesine ve kullanılmasına ilişkin yeterli bilgi ve veriyi vatandaşlarına zamanında sunduğu tespit edilmiş, ülkemiz şeffaflık alanında iyi ülke uygulamaları arasında değerlendirilmiştir." dedi.
Öte yandan, OECD tarafından gerçekleştirilen ve ülkelerin iyi yönetişim alanındaki performanslarını gösteren Düzenleyici Politika ve Yönetişim Göstergelerine göre, Türkiye'nin, Düzenleyici Etki Analizi kategorisinde 2024 yılında 10 basamak birden yükselerek 29'uncu sıraya çıktığını belirtti.
Çeşitli kurum ve kuruluşlarca uygulanan devlet yardımlarının koordinasyonu, izlenmesi ve değerlendirilmesini sağlamak amacıyla Strateji ve Bütçe Başkanlığının görevlendirildiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda yürürlükte bulunan devlet yardımları hakkında uygulayıcı kurum ve kuruluşlar tarafından hazırlanan Yıllık İzleme Raporları ve Etki Değerlendirme Raporları esas alınarak Devlet Yardımları Değerlendirme Raporu hazırlanmış, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza arz edilmiştir.
Kalkınma işbirliği çalışmalarını bütüncül bir perspektifle yürütmek amacıyla Kalkınma İşbirliği Strateji Belgesi hazırlanmış, uluslararası kalkınma projelerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi için bilgi sistemi geliştirilmiştir.
Başkanlık, İslam İşbirliği Teşkilatı kapsamındaki İSEDAK platformunda, İslam ülkeleri arasında ticareti artırmak ve ortak kalkınma sorunlarına çözümler geliştirmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Başkanlık, sürdürülebilir kalkınmayı ulusal öncelikler ve uluslararası işbirliği ekseninde destekleyerek geleceğe yönelik stratejik çalışmalarını sürdürmektedir."
Cevdet Yılmaz, Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2023 yılı kesin hesap giderinin 5 milyar 439 milyon lira olduğunu, 2024 yılı bütçesi için 215 milyar 332 milyon lirası yedek ödenek olmak üzere Başkanlığa 217 milyar 183 milyon lira ödenek tahsisi yapıldığını söyledi. Yılmaz, 2025 yılında Başkanlık bütçesi için 290 milyar 239 milyon lira ödenek öngörüldüğünü, bu tutarın yüzde 98,8'ine tekabül eden 286 milyar 861 milyon lirasının yedek ödenek için ayrıldığını da belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin son 22 yılda savunma sanayisinde büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini belirterek, 2002 yılında 62 olan savunma projelerinin sayısının, bugün yüzde 80 yerlilik oranıyla 1132'ye yükseldiğini bildirdi.
Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşların 2025 yılı bütçelerinin sunumunu yaptı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Türkiye'nin tezlerini uluslararası alanda savunmak, kamu diplomasisi yürütmek, dezenformasyonla mücadele etmek ve toplumla kamu arasındaki iletişimi güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Başkanlık, stratejik ve kriz iletişimi faaliyetleri kapsamında 7/24 gündem takibi yaparak dezenformasyonu tespit etmekte ve doğru bilgiyi kamuoyuyla paylaşmaktadır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesindeki CİMER, vatandaşların kamu politikaları hakkında görüşlerini paylaşabildiği, katılımcı demokrasiye katkı sunan dünyanın en büyük kamu iletişim platformlarından biridir. 2023'teki depremler sonrası, CİMER, deprem bölgesindeki talepler için hızla 'Deprem Acil' butonunu devreye almış, başvuruları AFAD ve Kızılay ile koordineli şekilde yerel yetkililere ileterek hızlı müdahale sağlamıştır. 2025'te ise başvuruların kolayca yapılabilmesi için CİMER mobil uygulaması geliştirilecek ve kullanıcı dostu arayüz iyileştirmeleri yapılacaktır."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının gençlerin kamu kurumlarının sunduğu desteklerden haberdar olması için Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri düzenlediğini ifade eden Yılmaz, "2021'den bu yana düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesinin (Stratcom Summit) 5'incisi 2025 yılında gerçekleştirilecektir. İletişim Başkanlığının 2023 yılı bütçe gideri 3 milyar 232 milyon lira olarak gerçekleşmiştir. Başkanlığın 2024 yılı başlangıç ödeneği 4 milyar 127 milyon lira olup 2025 yılında ise toplam 6 milyar 155 milyon lira ödenek tahsisi öngörülmektedir." dedi.
- "Manevi danışmanlık faaliyetleriyle 3,5 milyon kişiye ulaşıldı"
Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığının İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esaslarına dair bilinç ile ibadet yerlerinin yönetimini sağlamak, dini konularda rehberlik yapmak ve din istismarıyla mücadele etmek amacıyla faaliyet gösterdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Manevi danışmanlık ve rehberlik faaliyetleriyle son bir yılda 3,5 milyon kişiye ulaşmış, sağlık tesisleri ve ceza infaz kurumlarında 26 bine yakın etkinlik düzenleyerek yaklaşık 1 milyon kişiye destek vermiştir. Hac ve umre organizasyonlarıyla 937 bin kişinin ibadetlerini güvenli ve usulüne uygun şekilde yapmaları sağlanmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığına, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığınca 2024 yılında 'En Disiplinli Hac Organizasyonu' kategorisinde birincilik ödülü verilmiştir. Dini yayınlar alanında 63 adet Türkçe eser ile 23 farklı dilde 114 eser üretilmiş, 2 milyon 115 bin eser ücretsiz dağıtılmıştır. Ayrıca, 19 dilde hazırlanan 'İslam Nedir' serisiyle dijital platformlarda küresel ölçekte erişim sağlanmıştır. Başkanlık, bu çalışmalarıyla dini rehberlik, gençlik hizmetleri ve uluslararası alanda bilgilendirme faaliyetlerini etkin şekilde sürdürmeye devam etmektedir. Başkanlığın 2023 yılı kesin hesap gideri 47 milyar 911 milyon liradır. Başkanlığın 2024 yılı başlangıç ödeneği 91 milyar 826 milyon lira olup 2025 yılı bütçesi için teklif edilen ödenek tutarı ise 130 milyar 119 milyon liradır."
- "Ankara Palas müzeye dönüştürülerek, ziyarete açıldı"
Milli Saraylar İdaresi Başkanlığının tarihi ve kültürel mirası koruma, restore etme ve geleceğe aktarma görevini üstlenen bir kurum olduğunu anlatan Yılmaz, "2024 yılında, Cumhuriyet dönemi simge yapılarından Ankara Palas müzeye dönüştürülerek ziyarete açılmış, Topkapı Sarayı yaz döneminde gece müzeciliği kapsamında ziyaret edilebilmiştir. Yıldız Sarayı, 6 yıllık restorasyon çalışmalarının ardından Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla açılmış ve yoğun ilgi görmüştür. Ayrıca, Topkapı Sarayı'nda Seririyat Binaları, Saat Müzesi ve Fırınlar Bölgesi gibi bölümlerin yenileme projeleri, Dolmabahçe Sarayı'nın Kristal Merdivenler ve Çevre Odaları Restorasyonu çalışmalarında sona gelinmiştir." bilgisini paylaştı.
Çankaya Köşkü yerleşkesindeki Atatürk Müze Köşkü'nün restore edilerek tekrar hizmete açıldığını anımsatan Yılmaz, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığının 2025 yılı bütçesi için 3 milyar 114 milyon lira ödenek tahsisinin öngörüldüğünü bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Devlet Arşivleri Başkanlığının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hizmetlerini çeşitlendirerek 2023-2024 yıllarında 4,9 milyon belgeyi tasnif ettiğini, 109 bin otantik belgeyi restore ettiğini ve 7 milyon belgeyi dijital ortama aktardığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bütünleşik Arşiv Yönetim Sistemi ile tam otomasyon sağlayarak arşivlerin korunması, araştırmacıların ve kamu kurumlarının belgelere hızlı erişimi hedeflenmiştir. Ayrıca, arşivcilik alanındaki tecrübesini paylaşmak ve belgeleri ülke arşivlerine kazandırmak amacıyla 14 ülke ile uluslararası işbirliği protokolleri imzalanmıştır. Devlet Arşivleri Başkanlığının 2023 yılı kesin hesap gideri 480 milyon lira olmuştur. Başkanlığın 2024 yılı başlangıç ödeneği 858 milyon lira olup, 2025 yılı bütçesi için 1 milyar 218 milyon lira ödenek tahsisi öngörülmüştür."
- "AR-GE'ye ayrılan yıllık bütçe 2,6 milyar doları geçti"
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının, Türkiye'nin savunma sanayisi ihtiyaçlarını karşılamak, yerli ve milli üretimi artırmak, teknoloji geliştirme çalışmalarını koordine etmek ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile güvenlik birimlerinin modern ekipmanlarla donatılmasını sağlamak amacıyla faaliyet gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başkanlık, savunma projelerini yönetmek, özel sektörle işbirliği yapmak ve ihracatı artırmak gibi görevleri üstlenmiştir. Son 22 yılda Savunma Sanayii'nde büyük bir dönüşüm gerçekleşmiş, 2002'de sektörde sadece 56 firma faaliyet gösterirken, bugün bu sayı 3 bin 500'ü aşmıştır. Savunma projelerinin sayısı 2002 yılında 62 iken, bugün bu sayı yüzde 80 yerlilik oranıyla 1132'ye yükselmiş ve büyüklüğü 100 milyar doları geçmiştir. Sektörün cirosu 2002'de 1,1 milyar dolardan 2023'te 15,5 milyar dolara çıkmış; istihdam 92 bin kişiye ulaşmıştır. 2002 yılında savunma sanayisinde AR-GE'ye ayrılan yıllık bütçe sadece 49 milyon dolarken, bugün yıllık 2 milyar 622 milyon doları geçmiştir. 2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2023 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre 5,5 milyar dolara ulaşmıştır. 2024'ün 10 aylık bölümünde 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye, savunma ihracatında dünyada 11'inci sıraya kadar yükselme başarısı göstermiştir. Türk savunma ürünleri 185 ülkeye ihraç edilmekte, ürün çeşitliliği 230'u bulmaktadır."
- "Milli Yetkinlik Hamlesi Projesi başlatıldı"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye'nin İHA/SİHA, elektronik harp ve savaş gemisi üretimiyle dünyada öncü ülkeler arasında yer aldığını belirterek, "Savunma Sanayii Başkanlığı, 2024 yılında uzay, hava, kara, deniz, elektronik harp ve AR-GE alanlarında birçok önemli projeyi hayata geçirmiştir. Ülkemizin ilk yerli ve milli uydusu olan TÜRKSAT 6A Uydusu 9 Temmuz 2024'te uzaya fırlatılmıştır. Hava araçlarında, 5. nesil Milli Muharip Uçak (KAAN) ve HÜRJET'in uçuş testlerine devam edilmiş, GÖKBEY helikopterinin ilk teslimatı gerçekleştirilmiştir. KIZILELMA insansız savaş uçağı prototip üretim ve test süreçleri sürerken, ANKA-3, BAYRAKTAR TB-3, TB2, AKINCI ve AKSUNGUR İHA'ların kabulleri gerçekleştirilmiştir. Bayraktar TB-3, TCG-Anadolu Gemisinden iniş destek ekipmanı kullanmadan iniş ve kalkış yapmıştır. Böylece kısa pistli bir gemiden iniş-kalkış yapabilen ilk SİHA olarak dünya tarihine geçmiştir. Milli SİHA, ortalama 20 bin feet irtifada uçtuğu testi de başarıyla tamamlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
PİRİ REİS denizaltısının hizmete alındığını, HIZIR REİS denizaltısının deniz denemelerine başlandığını ve MURAT REİS'in donatım çalışmalarının sürdüğünü aktaran Yılmaz, şu bilgileri paylaştı:
"TCG DERYA, TCG İSTANBUL, TCG ÜSTEĞMEN ARİF EKMEKÇİ ve MARLIN silahlı insansız deniz aracımız teslim edilmiştir. MARLIN silahlı insansız deniz aracı, KUZGUN füzesini başarıyla test etmiştir. Elektronik harp ve radar projelerinde, ALP 300-G, KANGAL, MURAD AESA radarı, OZAN mayın dedektörü, İHASAVAR, Sahil-Net projeleri ve JEMUS kabulleri tamamlanmıştır. Ar-Ge alanında, Kuantum Teknolojileri Geliştirme Merkezi kurulmuş, Odak Teknoloji Ağı (OTAĞ) güncellenmiş, SİBERGÜVEN, SİBERSİM, SUMRU, DÜFAS, MALAMAN ve SÜPERÖRGÜ projelerinde ilerleme kaydedilmiştir. Yapay zeka, hidrojen teknolojileri, bilişsel elektronik harp ve radyo frekansı bileşenlerde Ar-Ge projeleri yürütülmüştür. Savunma sanayisi sektörü insan kaynakları alanında, teknolojik üstünlük sağlayacak ürün ve sistemlerin geliştirilmesi için Milli Yetkinlik Hamlesi Projesi başlatılmıştır. Savunma sanayimizdeki insan gücü rakip ülkelere göre çok daha genç bir ortalamaya sahip. Bu da geleceğin bizim savunma sanayimizde olduğunu göstermektedir. Ayrıca, yerli ve milli olarak geliştirilen ÇELİK KUBBE Projesi ile katmanlı hava savunma sistemlerinin yapay zeka destekli entegrasyonu, ortak hava resminin oluşturulması ve gerçek zamanlı karar desteği sağlanması amaçlanmaktadır. Savunma Sanayii Başkanlığının 2024 yılında 837 milyon lira olan bütçesi, 2025 yılında 1 milyar 138 milyon lira olarak öngörülmüştür."
- "FETÖ yapılanmasına yönelik kapsamlı mücadelesini sürdürmektedir"
Yılmaz, Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT), Türkiye'nin ulusal güvenliğini korumak, bölgesel ve küresel tehditlere karşı stratejik önlemler almak amacıyla terörle mücadele, dış istihbarat, istihbarata karşı koyma ve teknik istihbarat gibi alanlarda faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatarak, şöyle devam etti:
"Ülkemiz, uzun yıllardır PKK/KCK, FETÖ, DEAŞ, El Kaide ve DHKP/C gibi farklı ideolojilere ve dış desteğe sahip terör örgütleriyle eş zamanlı olarak mücadele eden tek NATO üyesi ülkedir. 2024 yılında nokta operasyonlarla PKK/KCK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin lider kadroları etkisiz hale getirilerek yurtiçi faaliyetleri büyük ölçüde kısıtlanmış ve örgütlere katılım ciddi oranda azaltılmıştır. MİT Başkanlığımız yurt içi ve yurt dışında, FETÖ yapılanmasına yönelik olarak kapsamlı mücadelesini sürdürmektedir. Teşkilat, DEAŞ'ın yurtiçinde gayrimüslim vatandaşlarımıza yönelik eylem arayışlarını önleyerek, örgütün Suriye'deki yapılanmasını deşifre etmiştir. MİT, dış istihbarat faaliyetleri kapsamında Türkiye'nin çıkarlarını korumaya yönelik aktif rol üstlenmiş ve devletler arası anlaşmalara zemin hazırlayarak diplomatik gücümüzü artırmıştır. Teşkilat, dost ülkelere sağladığı eğitimlerle tecrübelerini paylaşmakta ve Türkiye'nin uluslararası gücünü artırmaktadır."
MİT'in, Rusya ile Batılı ülkeler arasında 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana gerçekleştirilen en büyük esir takası operasyonunu başarıyla koordine ettiğini anımsatan Yılmaz, Teşkilatın, uluslararası barış ve istikrarın sağlanmasına da katkı sunduğunu aktardı.
Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Başkanlık, istihbarata karşı koyma görevinde, casusluk ve algı operasyonlarını deşifre ederek Türkiye'nin espiyonaj sahası olmadığını defalarca kanıtlamış, bu alandaki başarılarıyla milli güvenliğin temel taşlarından biri olmuştur. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının 2024 yılı başlangıç ödeneği 17 milyar 447 milyon lira iken, Başkanlığa 2025 yılında 28 milyar 896 milyon lira ödenek tahsisi öngörülmüştür."
- "893 önergenin yüzde 88'ine cevap verdik"
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin, milli güvenliğin sağlanması ve hedeflere ulaşılması için Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'ni hazırlayıp güncellediğini, iç ve dış güvenlik gelişmelerine dair stratejik değerlendirme raporları sunduğunu hatırlatan Yılmaz, "Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin küresel ve bölgesel ölçekte meydana gelen gelişmeler doğrultusunda günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde güncelleştirilmesi çalışmaları halihazırda devam etmektedir. NATO görevleri ve Türk Devletleri Teşkilatı kapsamında güvenlik istişareleri yürütülmektedir. 2024 yılında Tacikistan, Irak, Malezya, Macaristan ve Umman Milli Güvenlik Kurulu sekreterleri/Milli Güvenlik danışmanları ile ilk temaslar kurulmuş, mutabakat muhtıraları imzalanmıştır." diye konuştu.
Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile ilişkilerin bütün yönleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi ve genel koordinasyonun sağlanmasının, Cumhurbaşkanı Yardımcılığının yetkisinde olduğunu kaydederek, iktisadi ve mali işbirliği protokolleriyle KKTC'nin kalkınması için her türlü gayreti sarf ettiklerini bildirdi.
Meclisin bilgi edinme ve denetim yollarından biri olan yazılı soru önergelerine önem verdiklerini vurgulayan Yılmaz, şunları dile getirdi:
"Tarafıma tevcih edilen 893 önergenin yüzde 88'ine cevap verilmiş durumdadır. Önümüzdeki dönemde de aynı hassasiyetle milletvekillerimiz tarafından tevcih edilen soru önergelerine yanıt vermeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla, Cumhuriyetimizin asrı aşan birikimi ile Türkiye Yüzyılı'nı inşa eden kurumların başında gelmektedir. Cumhurbaşkanlığımız 2025 yılı için öngörülecek bütçe imkanları ile ülkemizin çeşitli alanlarda ihtiyaç duyduğu politikaların ve stratejilerin geliştirilmesinde, uygulamaların takibinde ve etkin koordinasyon sağlanmasında üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edecektir."
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüş, öneri ve eleştirilerini dile getiriyor.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Cumhurbaşkanlığına bağlı tüm kurum başkanlarının toplantıda olması gerektiğini ancak bazı başkanların toplantıya katılmadığını belirterek bu durumu çok yanlış olduğunu, parlamentonun ciddiye alınmadığı savundu.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Bütçe gelirleri, 12 trilyon 800 milyar. Faiz gideri 1 trilyon 950 milyar. Bu, bir felaket" ifadelerini kullanarak bu durumun emekli, işçi ve tarım için çok kötü olduğunu söyledi.
Başarır, 2025 yılında bütçenin yüzde 17,5'inin faiz kalemi olarak verileceğini ve bunun kabul edilir bir durum olmadığını belirtti.
Hükümetin sürekli "tasarruf" çağrısı yaptığını ancak Cumhurbaşkanlığı giderlerinin sürekli arttığını belirten Başarır, işçi ve emekliye daha fazla zam yapılması gerektiğini ifade etti.
Ülkenin durumunun felaket olduğunu savunan Başarır, "Emeklinin, asgari ücretlinin maaşı. Lütfen sokağa çıkın ve insanları biraz dinleyin. Bu giderlere bir de o açıdan bakın. İnsanların ve ülkenin durumunu hiç iyi görmüyoruz. İnsanları dinleyen bir grup olarak bunu söylüyoruz." dedi.
DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, insanların sürekli gelen zamlar nedeniyle açlıkla boğuştuğunu ancak Cumhurbaşkanlığı giderlerinin sürekli arttığını savundu.
- "İki çeyrektir Türkiye küçülüyor"
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın "Seçimsiz dönemler altın kıymetinde bir dönem, fırsat penceresi" sözünü anımsatarak bu durumun verileri incelediklerinde doğru olmadığını savundu.
Hükümetin ekonomi politikalarının yanlış olduğunu ileri süren Usta, "Hedefi yanlış koydunuz. 'Yüksek gelirli bir ülke olacağız' dediğiniz zaman yanlış bir hedef. Büyümek için büyümek bir kanser hücresinin ideolojisidir. Şu anda bir büyüme fetişizmi yaşatıyorsunuz bu ülkede. Büyüyemiyorsunuz da işin kötüsü. İki çeyrektir Türkiye küçülüyor. Sizin yaptığınız hatalar nedeniyle enflasyonu buraya getirdiniz. Enflasyonun düşeceğine ilişkin milletin umudu yok. Güven endeksleri onu gösteriyor." diye konuştu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, asgari ücretin insanoğluna yakışır bir rakam olması gerektiğini, emeklinin 12 bin 500 lirayla geçinmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Şahin, iktidarın geçmişte "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" felsefesini benimsediğini ancak şu an devleti önceleyen bir iktidar olduğunu savunduğunu belirterek, kamuda tasarruf ve yapısal reformların mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye ekonomisinin jeopolitik gerilimlere ve deprem felaketine rağmen yüzde 5,1 oranında büyüdüğünü ve güçlü bir performans sergilediğini söyledi.
Kalaycı, "Türkiye ekonomisi 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,7 ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 bugün açıklanan verilere göre 3. çeyreğinde yüzde 2,1 büyümüştür." ifadelerini kullandı.
Sanayicilerin üretimlerini sürdürebilmesi için özellikle KOBİ kredi koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirten Kalaycı, "Finansmana erişim için düşük faizli ve uzun vadeli kredi ile verimliliği arttırıcı teşviklerin devreye girmesi, ihracatı destekleyici politikalara daha fazla öncelik verilmesi gerekmektedir. Ayrıca tarıma dört elle sarılmış, tarımda sanayileşmiş ve tarım ürünlerini ihraç eden ülkelerin gelecekte söz sahibi olacağı görüşündeyiz." dedi.
- "2023 yılındaki 5,4 bütçe açığının 3,6'sı depreme bağlıdır"
AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, parlamenter sistemin aksaklıklarını ortadan kaldırmak, uzun süreli istikrarlı politikaları ve daha etkin proaktif politikaları hayata geçirmek için cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğini belirtti.
Güneş, muhalefetin cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiği için ekonomide bozulmalar olduğunu savunduğunu belirterek "Bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Tamamen konjonktürden kaynaklanan sebeplere bağlıdır. AK Parti iktidarlarında Sayın Cumhurbaşkanı'mız başbakandı. Bu dönem de Cumhurbaşkanı. Dolayısıyla politikalarda bir değişiklik yok." değerlendirmesinde bulundu.
Ekonominin yıllar içindeki değişimini anlatan Güneş, şunları söyledi:
"1994-2003 yılları arasında ortalama 2,8 büyürken 2004-2013 yılları arasında 5,9 büyümüşüz. 2014-2023 yılları arasında yine 4,9 büyümüşüz. Bütçe açığının fazlalığından bahsettiler. Doğrudur ama 2023 yılındaki 5,4 bütçe açığının 3,6'sı depreme bağlıdır. Depremi olmamış sayamayız. Depreme harcadığımız para, 2023-2024 yıllarında kümülatif olarak 2,6 trilyon liradır. Bu, az bir para değildir."