Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 28/3/2024 tarihinde, Ayyıldız Maden Mermer İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Ltd. Şti. (B. No: 2020/35644) başvurusunda Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. |
Olaylar
Başvurucunun satın aldığı taşınmaz, satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle Hazine adına tescil edilmiş, bunun üzerine başvurucu Hazine adına oluşturulan tapu kaydının iptali talebiyle asliye hukuk mahkemesinde (mahkeme) dava açmıştır. Mahkemenin davayı kabul emesi üzerine davalı idare, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi, mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermiş, bu karar üzerine yapılan temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay ise bölge adliye mahkemesi kararını onamıştır.
İddialar
Başvurucu, taşınmaz satış işleminin muvazaalı olduğu tespit edilerek taşınmazın mülkiyetinin Hazineye geçirilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Somut olayda taşınmaz satış işleminin gerçek değer üzerinden yapıldığı asliye hukuk mahkemesince kabul edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise yapılan bu tespite rağmen ticari teamüle göre taşınmazın taksitle satışının mümkün olmadığı sonucuna varmıştır.
Bölge adliye mahkemesi ayrıca, kararında arsa niteliğindeki taşınmazın ve spor salonunun zilyetliğinin satıcı tarafından anahtar teslimiyle veya başka şekilde başvurucuya teslim edildiğinin iddia ve ispat edilemediğini belirtmiştir. Bununla birlikte davalı Hazine tarafından yargılama sürecinde bu yönde bir iddia ve itiraz da dile getirilmemiştir. Bu itibarla başvurucu, bu hususu ispat etmesi gerektiğini bölge adliye mahkemesinin kararıyla öğrenmiş; bu durumda da zilyetliğin ne şekilde teslim edildiğiyle ilgili bir açıklama imkânı bulamamıştır. Ayrıca başvurucunun muvazaa olgusunun ispatı bakımından bu şekilde bir teslimin gerekli olup olmadığını ortaya koyabilmesi de mümkün olamamıştır.
Başvurucunun yargılama aşamasında ileri sürdüğü kapatılan kurumun arsa üzerinde muvazaa olgusu teşkil edebilecek bir faaliyetinin bulunmadığı, şirket ortakları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiği, taşınmazın satın alma süreci ve ödemenin yapıldığı yer ile ödemenin taksitle ödeme yapılmasının ticari hayatın gereklerine uygun olduğu yönündeki iddiaları bölge adliye mahkemesince karşılanmamıştır. Başvurucu bunun yanında ödemelerin idareye sorularak yapıldığını ve idarece dahi konuya ilişkin olarak ihtilaf konusu taşınmazın satışının muvazaa içermeyen gerçek bir satış olduğu yönünde görüş bildirildiğini belirtmiş, bu iddia yönünden de mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır. Bölge adliye mahkemesi ayrıca ilk derece mahkemesince yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre satış işleminin gerçek değer üzerinden yapıldığı tespitine rağmen ticari teamüle göre taşınmazın taksitle satışının mümkün olmadığı kanaatine varırken ticari teamülün nasıl belirlendiğini gerekçeli kararında açıklamamıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.