Programda genel merkez yöneticilerimiz, il ve ilçe temsilcilerimiz ile şubelerimizin kadın komisyonları da hazır bulundu.
Bu kutlu bayram günleri huzur, sükûnet ve barışa vesile olsun.
Programda bir konuşma yapan Genel Başkanımız Talip Geylan, “Mübarek bir Ramazan ayını daha tamamladık. Bizleri bayrama kavuşturan Rabbime şükürler olsun.İnananlara rahmeti, bereketi ve kurtuluşu müjdeleyen Ramazan ayının sonunda eriştiğimiz bayramın; devletimizin kutlu geleceğine, milletimizin huzuruna, birlik ve dirliğimizin güçlenmesine, mazlumların selametine, huzur, sükûnet ve barışa vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Türk Eğitim Sen’in şerefli hak mücadelesine ihlas ve azimle omuz veren tüm yol arkadaşlarımın da Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.
Tabi şunu da belirtmek isterim ki; gönül coğrafyamız başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde insan hakkı ihlalleri yaşanmakta, özellikle Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Kafkasya’da soykırım, zulüm, baskı ve dayatmalar hız kesmeden sürmektedir. Tüm bu yaşanan acı ve gözyaşı artık son bulmalı, emperyalist devletler kirli ellerini mazlumun üzerinden çekmelidir. Ülkemiz, bölgemiz ve tüm gönül coğrafyamız daha huzurlu ve müreffeh yarınlara kavuşabilmelidir” dedi.
Emaneti ne zaman ehline vereceksiniz?
Kamu çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir hayat standartına ulaşmasının en büyük temennisi olduğunu söyleyen Geylan, bu konuda devleti yönetenlere büyük görev düştüğünü söyledi. Kamu yönetiminin öncelikli yapması gerekenin liyakat ve ehliyeti sağlamak olduğunu belirten Geylan, “Emaneti ehline verin ilahi hükmü gereğince kamunun her kademesinde liyakat ve adaletin esas kaide olduğu, çalışanların mensubiyetine göre tasnif edilmediği, hakkaniyetli bir düzen en büyük hedef ve arzumuzdur. Budoğrultuda Türk Eğitim Sen olarak her türlü gayreti sarf ediyoruz. Başta mülakat belası olmak üzere çalışanlar arasında barışı bozacak, hak ihlallerine yol açacak, motivasyonukıracak her türlü düzenlemenin karşısında pozisyon alıyoruz” diye konuştu.
Mülakat kamunun tüm alanlarından çıkarılmalıdır!
İlk atamalardan, yönetici görevlendirmelerine, görevde yükselmelere kadar eğitimin her alanında adaletli bir anlayışın hâkim kılınması için mülakat uygulamasının kaldırılması, sadece yazılı sınav sonuçlarına göre atama ve görevlendirmelerin yapılmasını isteyen Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2014-2018 yıllarında yönetici atamalarının mülakatlar marifetiyle yürütülmesi neticesinde yaşanan adaletsizliklere, çekirdek çitler gibi yenen kul haklarına, alınan büyük veballere hepimiz şahit olduk. Bugüne geldiğimizde de öğretmen atamalarında yapılan mülakat uygulaması nedeniyle 2023 KPSS sonuçlarına göre ilk 20 binde olmasına rağmen bir kısım öğretmen adayı elendi. Onlar da hakkını yargıda arıyor. Tabi ki mülakat mağduru öğretmenlerimizi bu süreçte yalnız bırakmadık. Türk Eğitim Sen olarak sözlü sınavda mağdur olan öğretmen adaylarına hukuki destek veriyoruz. Verdiğimiz bu destek neticesinde yargıdan yürütmeyi durdurma kararları çıkıyor. Bu kararlar, öğretmen adaylarımızın haklılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Umuyoruz ki; Milli Eğitim Bakanlığı yargı kararlarına kayıtsız kalmaz ve gereğini yerine getirir. Mülakat mağduru meslektaşlarımıza ivedilikle ilave atama hakkı verilmesini istiyoruz.”
Nisan ayında memur maaşları güncellensin.
Ekonomik sorunların kamu çalışanlarını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Geylan, “Maaşların enflasyon karşısında erimesi, alım gücünün azalması buna bağlı olarak hayat şartlarının daha da zorlaşması memur, emekli ve asgari ücretliyi olumsuz etkilemektedir. Bakınız; ocak ayında memur ve emeklilere 6 ay için verilen %6’lık zam yine enflasyona yenildi. Alım gücü de ocak ve şubat aylarında %1,41 eridi.
Soruyorum: 2025 yılında vergi, harç ve cezalar için artış oranı %43,93 olarak belirlenirken, 2025 yılı için memur maaş zammının %6+%5 olarak belirlemesi, enflasyon farkıyla birlikte ocak zammının %11,54 olması memura reva mıdır?
Bu noktada yapılması gereken bellidir:
➢ Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır.
➢ Nisan ayı itibarı ile memurlara ek zam yapılmalıdır.
➢ Refah payı kalıcı hale getirilmelidir.
➢ Tüm memurlar %15’lik vergi dilimine sabitlenmelidir.
➢ İlave ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
➢ 1. Dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarının ek göstergeleri 3600’e yükseltilmeli ve bu şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözü havada bırakılmamalıdır.
2025 yılının ağustos ayında başlayacak Toplu Sözleşme görüşmelerinde de bu taleplerimizi en yüksek perdeden Hükümet yetkililerinin ve kamuoyunun gündemine getireceğiz” diye konuştu.
Bayram ikramiyesinin görevi başındaki kamu çalışanlarına verilmemesini de eleştiren Geylan, “Devletimiz, yılda iki kez işçi, işçi ve memur emeklisine Bayram İkramiyesi ödüyor.Kamuda bu haktan mahrum kalan yalnızca görevi başındaki memurlarımızdır. Bu durum adaletsizliğe yol açmaktadır. Bu Ramazan Bayramında da talebimiz hayata geçirilmedi ancak önümüzdeki Kurban Bayramından itibaren bayram ikramiyesinin görev başındaki kamu çalışanlarına da ödenmesini istiyoruz. Devletimiz bunu karşılayacak güçtedir” dedi.