Ek Zamsız Refah Olmaz
Bu zamla karın doymaz
Haber videosunu izlemek için tıklayınız.
“Ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz!"
— Önder Kahveci (@OnderKahveci) January 6, 2025
📍Başkent Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde, Türkiye genelinde ise tüm illerimizde eşzamanlı olarak düzenlediğimiz basın açıklamalarıyla kamu görevleri için Ek zam ve refah payı talebimizi bir kez daha dile getirdik. pic.twitter.com/BQwtvoYUja
📢 Ek zamsız refah olmaz
— Önder Kahveci (@OnderKahveci) January 6, 2025
📢 Bu zamla karın doymaz pic.twitter.com/CX7eQc3MxV
HAZİNE BAKANLIĞI ÖNÜNDEYDİLER
— Bengü Türk (@benguturktv) January 6, 2025
Türkiye Kamu-Sen, memura ek zam ve refah payı talebiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı önündeydi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci açıklamalarda bulundu. İşte detaylar… @OnderKahveci pic.twitter.com/540EjPCgen
“Ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz!"
— Önder Kahveci (@OnderKahveci) January 6, 2025
“Ek zam ve refah payı talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz” @cnnturk pic.twitter.com/hc7AHHPob3
“Ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz!”@szctelevizyonu pic.twitter.com/n3kaY261Co
— Önder Kahveci (@OnderKahveci) January 7, 2025
“Ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz!”
— Önder Kahveci (@OnderKahveci) January 7, 2025
“Ek zam ve refah payı kalıcı olarak düzenlenmelidir” @startv pic.twitter.com/i6VThCMuZY
“Ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz!”
— Önder Kahveci (@OnderKahveci) January 7, 2025
“Ek zam ve refah payı talebimizde ısrarcıyız.@ntv pic.twitter.com/F31DaW0qwH
aaa
Tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak ek zam ve refah payı talebimiz için ses yükselttik. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini, üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz.
Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz.
Gelir vergisinin adil bir biçimde belirlenmesini, herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz.
Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi %15'te sabitlensin diyoruz.
Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz.
Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz.
Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz.
Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Tekrarlıyoruz; Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Önü
·
17 B
Görüntüleme
Türkiye Kamu-Sen konfederasyonu olarak bugün başkent Ankara ve tüm illerimizde memur maaş zamları çerçevesinde, ek zam ve refah payı talebimizi duyurmak için eşzamanlı olarak basın açıklaması yaptık.
Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde, başta Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Başkan Yardımcılarımız, Ankara Şube Başkan ve Yönetim Kurullarımız ile üyelerimiz hazır bulundu.
Kalabalık, atılan sloganlar ve bir çok dövizle yaşanan ekonomik sıkıntılar içerisinde kamu görevlerinin ek zam ve refah payı talebini bir kez daha vurguladı.
KAHVECİ: MEMURA EK ZAM VE REFAH PAYI KALICI ŞEKİLDE DÜZENLENMELİDİR
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci düzenlediğimiz basın açıklamasında, “Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun, emeklinin rızkından kesip kapatmayın” diyen Genel Başkan Kahveci, “Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adaletle düzenlenmesini, herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi %15’te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz” dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci açıklamasında;
“2025 yılının ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olması, bolluk, bereket ve refah getirmesi temennilerimle sözlerime başlamak istiyorum. Ama enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla, bu umudumuzu kaybettiğimizi de üzülerek söylemeliyim.
Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu %44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının %5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira %58,5; gıda %43,6; okul %91,6; sağlık %47,6; haberleşme %34; giyim %32,8 zamlandı.
2025 yılı için de enflasyonun en düşük %21 tahmin edildiği bizzat Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da %43,93 olarak belirlendi. Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı.
Yani kamu, kendi alacaklarına %44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise %6+%5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular.
Bütün harcamalar %40’ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif %11,3 zam yapmayı yeterli gördüler. Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün.
Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Çalışanları sürekli fakirleşen millet, gelişemez, ilerleyemez.
Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu memur ve emekliye karşı sürekli borçlanmaktadır. Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayın.
Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza, emeklinize de o oranda zam verin. İçinde adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir.
Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır.
Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin %17,5 olduğu yerde %6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir.
Biz ne bu ay verilecek olan enflasyon farkı destekli %11,54 ‘ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif %11,3’ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun, emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakarlık beklemeyin. Memurun, emeklinin gelirinin artmadığı ortamda, bir de ödediği vergi sürekli artıyor. Bu da yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticeler doğuruyor.
Memur, emekli, hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor. Hepimiz milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakarlığı yaparız. Ancak bu fedakarlık adil ve eşit dağıtıldığında anlam kazanır.
Fedakarlık yapanların üstüne basarak yükselenlerin olduğu yerde refahı da kimlerin alacağı bellidir. Öngörülebilir ekonomi anlayışı ile çıkılan yolda memur ve emekliye eksi %6,5 zammı reva görmek, memurun ve emeklinin gözden çıkarıldığının ifadesi midir? Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini, üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz.
Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adaletle düzenlenmesini, herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi %15’te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz.
Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz.