SAHA EXPO 2024 Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı https://t.co/LRjdfL1xjh
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) October 25, 2024
Malumunuz, önceki gün Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Şirketi TUSAŞ'ın Kahramankazan’daki yerleşkesine menfur bir terör saldırısı düzenlendi.
Öncelikle, bu kalleş ve alçak terör saldırısında şehit olan kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin acılı ailelerine, sevenlerine ve TUSAŞ’ımızın mensuplarına başsağlığı diliyorum. Şehitlerimizin fedakarlıklarını daima şükranla hatırlayacağız. İnancım ve duam odur ki, milletimiz de şehitlerimizin aziz hatıralarını sonsuza kadar yaşatacaktır. Aynı şekilde saldırıda yaralanan kardeşlerimize de Mevla’dan acil şifalar temenni ediyorum. ,
Burada öncelikle bir hususun bilinmesini isterim: Her ne kadar şehitlerimiz sebebiyle acımız büyük olsa da, "Türkiye Yüzyılı" ülkümüze kast eden alçaklarla mücadele azmimiz çok daha büyüktür. Bu tarz kalleşliklerle bize geri adım attıracaklarını zannedenlerin tepesine binmeye, inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz. , Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında bertaraf etme gücüne, kapasitesine ve kararlılığına sahiptir. Türkiye, 85 milyon vatandaşının topyekûn kenetlenmesiyle her türlü tuzağı bozacak basirete de hamdolsun ziyadesiyle haizdir.
Şu gerçeği herkes yakında görecektir: Milletimizin huzur ve güvenliğini hedef alan her türlü saldırı akim kalacak, başarısız olacak; en sonunda dönüp kandan beslenen terör baronlarını vuracaktır.
TUSAŞ’taki terör eylemini düzenleyen bölücü terör örgütü üyesi hainlerin ikisi de ölü olarak ele geçirilmiştir. Hava kuvvetlerimiz ve MİT Başkanlığımız, bu alçak saldırıya cevabımızı, Suriye ve Irak’taki terör hedeflerini yok ederek katbekat fazlasıyla vermiş, şehitlerimizin mübarek kanlarını yerde bırakmamıştır.
Savunma sanayii çalışanlarımız da, saldırıdan hemen sonra "Hainlere inat; daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz" diyerek bu milletin nasıl yenilmez bir iradeye, nasıl sarsılmaz bir imana sahip olduğunu göstermişlerdir.
İstiklal Marşımızdaki o asil ruha bir kez daha şahit olduk: Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, "Medeniyet" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Evet; teröre meydan okuyan TUSAŞ personelimizin şahsında bu millet; yenilmeyeceğini, yıkılmayacağını, alçakları yurduna asla uğratmayacağını dost-düşman herkese bir kez daha ilan etmiştir.
Bakınız, burada şu gerçeğin altını önemle çiziyorum: Biz, bu kalleşliklerin arkasındaki niyetin ne olduğunu çok net görebiliyoruz. Biz, kiralık katil sürülerinin emellerinin ne olduğunun da gayet farkındayız. Aynı şekilde basiret ve feraset sahibi milletimiz de, bölücü canilerin kanlı eylemlerinin hangi amaca hizmet ettiğinin bilincindedir.
Dünkü güvenlik toplantımızda hain terör saldırısını ve atacağımız adımları detaylıca ele aldık. 85 milyonun kardeşçe, barış ve huzur içinde yaşadığı "Terörsüz Türkiye" hedefimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğiz.
Herkes şunu çok iyi anlasın; hiçbir hasmâne terör saldırısı bu milletin ezeli ve ebedi kardeşliğini bozamaz, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına engel olamaz, büyük ve güçlü Türkiye idealimizin önüne set çekemez. Türkiye düşmanlarının, ülkemizi karanlığa sürüklemesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Allah’ın izniyle Türkiye Cumhuriyeti, sadece tüm terör örgütlerinden değil; bu cinayet şebekelerini üzerimize salan emperyalist çetelerden de daha büyüktür, daha güçlüdür, daha dirayetlidir; oyun kuranların oyunlarını tek tek başlarına geçirecek köklü devlet tecrübesiyle mücehhezdir.
Bugüne kadar terörle mücadelemizi daima çok katmanlı, elimizin altındaki tüm araçları, bütün imkanları kullanarak yürüttük. İnşallah bundan sonra aynı "stratejik akılla" mücadelemizi sürdüreceğiz.
Tuzağa düşmeyeceğiz, hedeflerimizden kopmayacağız; kardeşliğimizden, birlik ve beraberliğimizden taviz vermeyeceğiz. Ortada hiçbir sebep yokken aylar öncesinden Türkiye için "iç karışıklık" senaryoları yazan müstevlilerin heveslerini yine kursaklarına koyacağız.
Terör eylemi akabinde milletimizin yanı sıra, muhalefet dahil siyasi partilerimizin benimsediği müşterek duruşu takdirle karşılıyoruz. Çağrımıza uygun şekilde "kardeşlik ekseninde" birbirine kenetlenen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
Ancak burada bir üzüntümü de ifade etmek durumundayım: Terörün gayesi sadece kan dökmek, masumları katletmek değildir. Terörün asıl amacı toplumda tedhiş ve korku ortamı oluşturmaktır.
Ülkemizde kimi çevreler, maalesef, bilerek veya bilmeyerek, terörün bu hedefine ulaşmasına bir nevi aracılık yapmaktadır. Bakınız, hiçbir otokontrolün, hiçbir ahlaki değerin ve denetimin olmadığı sosyal medya mecralarını bir tarafa bırakıyorum. Çünkü orası, zaten söz konusu Türkiye olduğunda, terör eyleminin eksik kalan yanlarını tamamlayan bir operasyon aygıtına dönüşmüş durumda.
Batıda bir terör eylemi gerçekleştirildiğinde gösterdikleri hassasiyetin, ülkemize gelince esirgendiğini şimdiye kadar defalarca tecrübe ettik. Artık onlardan tutarlı, ahlaklı, ilkeli, vicdanlı bir duruş beklemiyoruz.
Bizi asıl üzen, böyle meselelerde çok daha sorumlu, çok daha titiz yayın yapmasını beklediğimiz kendi yazılı ve görsel medyamızdır. Son dönemde medyamız bu tür hadiselerde çok kötü bir sınav veriyor. Hepimizi yaralayan menfur cinayetlerde sergilenen sorumsuzluğun bir benzerinin TUSAŞ’taki terör eyleminde de tekrarlandığını görüyoruz. Bunun kabul edilebilir, mazur ve makul görülebilir hiçbir yanı yoktur.
Milletin, memleketin, devletimizin güzide kurumlarının hak ve çıkarlarının, reyting yarışlarına feda edilmemesi gerekiyor. Tabii görüntüleri, filtresiz bir şekilde milletin huzuruna boca edenler ne kadar büyük yanlışın içindeyse; bu görüntüleri servis edenler de devletimizin ve kurumlarımızın güvenliğine telafisi zor zararlar vermektedir.
Bundan sonra bu tür sorumsuzlukların üzerine daha kararlı gideceğiz. Medyamızdan ve siyasetçilerimizden, teröre karşı yürütülen mücadelenin topyekûn ve çok boyutlu bir mücadele olduğunu her zaman göz önünde bulundurarak hareket etmelerini bekliyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında bertaraf etme gücüne, kapasitesine ve kararlılığına sahiptir. Türkiye, 85 milyon vatandaşının topyekûn kenetlenmesiyle her türlü tuzağı bozacak basireti de ziyadesiyle haizdir. Her ne kadar şehitlerimiz sebebiyle acımız büyük olsa da Türkiye Yüzyılı ülkümüze kasteden alçaklarla mücadele azmimiz çok daha büyüktür. Bu tarz kalleşliklerle bize geri adım attıracaklarını zannedenlerin tepesine binmeye, inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz. Şu gerçeği herkes yakında görecektir: Milletimizin huzur ve güvenliğini hedef alan her türlü saldırı akim kalacak, başarısız olacak, en sonunda dönüp kandan beslenen terör baronlarını vuracaktır. Savunma sanayisi çalışanlarımız da saldırıdan hemen sonra “Hainlere inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz!” diyerek bu milletin nasıl yenilmez bir iradeye, nasıl sarsılmaz bir imana sahip olduğunu göstermişlerdir. İstiklal Marşımızdaki o asil ruha bir kez daha şahit olduk: Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, “Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar? Evet, teröre meydan okuyan TUSAŞ personelimizin şahsında bu millet yenilmeyeceğini, yıkılmayacağını, alçakları yurduna asla uğratmayacağını dost düşman herkese bir kez daha ilan etmiştir.