Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Emekli maaşları, asgari ücret ve memur maaşlarının her geçen gün eridiğini dile getiren Dervişoğlu, emeklilere verilecek bayram ikramiyesinin miktarını eleştirdi.
İlk defa 2018 yılında verilen bayram ikramiyesinin bin lira olduğunu hatırlatan Dervişoğlu, "2018 yılında ikramiye ile yaklaşık 5 gram altın alınabiliyordu. Bugün ise sadece bir gram altın alınıyor. 2018 yılında verilen ikramiye, asgari ücretin yüzde 60'ından fazlaydı. Yani bugün o rakamı vatandaş alabilseydi 13 bin lira, altına göre söylersek 17 bin lira ikramiye alacaktı." diye konuştu.
TBMM'de grubu olan bir muhalefet partisi olarak asli ödevlerinin sadece durumu tespit etmek değil, aynı zamanda çözüm üretmek de olduğunu belirten Dervişoğlu, bu nedenle "refah paketi" dedikleri bir kanun teklifini Meclis Başkanlığına sunduklarını kaydetti.
Verdikleri kanun teklifinin iktidar için de bir imtihan ve turnusol kağıdı niteliğinde olduğuna işaret eden Dervişoğlu, "Bakalım iktidar, sunduğumuz teklife ne diyecek? Milletin sesini duyup kabul mü edecek, yoksa her zamanki gibi kulaklarını mı tıkayacak? Bu ülkenin emeklisi, işçisi, asgari ücretlisi için adım mı atacak? Yoksa yine gözlerini mi yumacak?" ifadelerini kullandı.
- "En düşük emekli maaşı asgari ücrete eşitlenmeli"
Tekliflerinin, çalışanlara vergi adaleti getirmeyi öngördüğünü dile getiren Dervişoğlu, en düşük vergi geliri üst sınırının 158 binden 415 bin liraya çıkarılmasını istediklerini aktardı.
Dervişoğlu, teklifle asgari ücretliye ekonomik büyümeden pay verilmesini istediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Biz diyoruz ki ülkedeki gerçek enflasyon neyse, ülke ekonomisi ne kadar büyüyorsa, işçinin maaşı da en az o kadar artsın. Ekonomi 'şu kadar büyüdü' deyip, anlamsız sayıları sıralamak kolay. Gelin, vatandaşın cebine giren para ne kadar büyüdü, onu konuşalım. Ekonomi büyüdüyse, asgari ücretli neden hala açlık sınırının altında yaşıyor? Ülke büyüyor da bu büyüme kimin cebine giriyor? Bunu açıklayın milletimize. Aralık ayında 'Gayri Safi Yurt İçi Hasıla yüzde 71 arttı' dediniz. Asgari ücretliye ise yüzde 30 zam verdiniz. Peki nereye gitti yüzde 40? Emekçi kardeşim, bu yıl almanız gereken asgari ücret en az 29 bin lira olmalıydı. Ama bu iktidar her ay 7 bin liranızı aldı, yandaşa peşkeş çekti. Biz kanun teklifimizle, TÜİK'in açıkladığı sahte enflasyonu değil, gerçek enflasyonu, gerçek büyümeyi baz alıyoruz."
Dervişoğlu, teklifle emekli ve memurların hakkını teslim ettiklerini, en düşük emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesini istediklerini kaydetti.
- "Bayramdan önce işçimize, memurumuza ve emeklimize nefes aldıralım"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerden önce "memur emekli aylıklarına 8 bin lira seyyanen zam vereceklerine" ilişkin açıklama yaptığını belirten Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"Seçim geçti, sen unuttun ama biz unutmadık. Biz, hatırlaman için teklifimize koyduk. Gelelim ocak ayında verdiğiniz zam oranlarına. TÜİK'in rakamlarının artık çocukları bile kandıramadığını herkes biliyor. Memur emeklileri ocak ayında yüzde 11,54 zam aldı. SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 15,75. Sokaktaki gerçek enflasyon bu mu? Kanun teklifimizle ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere bütün emekli aylıklarına yüzde 5 artış öneriyoruz. Emekliler aylarca ikramiye rakamını beklediler, iktidar ise yine sadaka lütfetti. Geçen yıl 3 bin lira olan ikramiye, '4 bin olacak' dendi. Sizin çok güvenilir TÜİK'inize göre bile arttırsanız bu ikramiye en az 8 bin 300 lira olacaktı. Teklifimiz açıktır, nettir. İki bayram ikramiyesinin toplamı bir asgari ücrete eşit olsun. Gelin bu teklifimizi yasalaştıralım. Bayramdan önce işçimize, memurumuza ve emeklimize nefes aldıralım."
Suriye'deki gelişmelere dikkati çeken Dervişoğlu, "Şimdi orada ABD gözetiminde bir anlaşma imzalanıyor. Anlaşmanın en büyük olası sonucunu söyleyeyim. Türkiye'nin Suriye sınırında güvenliği için yaptığı ve yapacağı terörle mücadele operasyonlarına imkan kalmayacaktır. Yani Suriye'de olanlar, Türkiye'de olacakların bir ön gösterimidir. Çünkü Suriye'de olanlar da Irak'ta olanların bir devam filmidir." dedi.
Dervişoğlu, üç ayrı terör devleti senkronize edildiğine dikkati çekerek, "Orada yeni bir teröristan yapılanması ismen, cismen, resmen ya da fiilen, sahip olduğu askeri gücü bir şekilde koruyarak, tüzel kişiliğe kavuştuğunda, artık sınırdan geçmek için sınır ötesi operasyon değil, savaş tezkeresi çıkartmak zorunda kalacağız." ifadelerini kullandı.