Meclis Başkanvekili Karaca, gündeme geçmeden önce bugünün, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, kendilerinin de bugün aynı ruh ve heyecanla İstiklal Marşı'nın kabulünü kutladıklarını dile getirdi.

O gün Meclis'te yankılanan dizelerin, milletin bağımsızlığa olan sarsılmaz inancının simgesi olduğunu vurgulayan Karaca, "O ruh bugün de dimdik ayakta, yüreklerimizde yaşıyor. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmayı nasip etmesin." diye konuştu.

Meclis Başkanvekili Karaca, daha sonra 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.

MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Erzurum'un, eğitimden sağlığa, tarım ve hayvancılıktan turizm ve ticarete kadar bölgenin hizmet merkezi olma misyonunu büyük bir özveriyle sürdürdüğünü belirtti.

Erzurum'un, tüm bölgeye sağlık hizmeti sunması nedeniyle bir ağız ve diş sağlığı hastanesi ihtiyacının olduğunu ifade eden Aydın, "Yine şehrimizin yoğunlaşan kuzey bölgesine butik bir sağlık merkezi dikkate alınarak programa geçirilmeli. Bu aralar ambulans dağıtım programının gündeme geldiği dönemlerde de filomuzun güçlendirilmesi Bakanlığımız yetkililerinden en önemli talebimizdir." dedi.

CHP Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş ise İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasından bu yana 1226 kadının yaşamını kaybettiğini söyledi.

DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varli de "Van'da eğitim, sağlık, ulaşım gibi temel kamusal hizmetlere ulaşmakta zorluk yaşandığını, ildeki vatandaşların geçinemediğini" savundu.

TBMM Genel Kurulunda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Türkiye'nin son 70 yılındaki darbelerin tamamının demokrasiye ve ekonomiye çok ciddi zararlar verdiğini söyledi.

12 Mart'ın, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104'üncü yıl dönümü olduğunu anımsatan Özdağ, İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un milletvekilliği yaptığını anlattı. Özdağ, "Abdülhamid, imparatorluğu yaşatmak için otoriterdi. Mecburdu otoriter olmaya. Akif ise hürriyete vurgun bir şahıstı. Akif de Mustafa Kemal de Abdülhamid de bizimdi." ifadelerini kullandı.

Sözlerine İstiklal Marşı'nın dizeleriyle başlayan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, İstiklal Marşı'nın bir şiir olmadığını, Türk milletinin emperyalizme karşı verdiği destansı mücadelenin kanla, canla ve imanla yazılmış bir manifestosu olduğunu vurguladı.

Emekli bayram ikramiyesine değinerek Çömez, "3 bin lira, 4 bin lira olsa ne olur? Aradaki bin liralık fark, 12 litrelik bir tüp gazı fiyatıdır. " ifadesini kullandı.

Bölgemiz savaşa, çatışmaya ve gözyaşına doymuştur Bölgemiz savaşa, çatışmaya ve gözyaşına doymuştur

- "Milletimizin hürriyet aşkının ve bağımsızlık iradesinin mısralara dökülmüş hali"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104'üncü yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, Mehmet Akif Ersoy'un kaleminden dökülen bu marşın yalnızca bir şiir değil, milletin hürriyet aşkının ve bağımsızlık iradesinin mısralara dökülmüş hali olduğuna dikkati çekti.

İstiklal Marşı'nın Kurtuluş Savaşı'nın en çetin döneminde millete umut ve moral aşılayan, bağımsızlık ruhunu perçinleyen bir destan olduğunu söyleyen Kılıç, "Bugün, vatan toprağında özgürce yaşayabiliyor, ay yıldızlı al bayrağımızı gururla dalgalandırabiliyorsak bunda, Milli Mücadele kahramanlarımızın yanı sıra Mehmet Akif'in bizlere emanet ettiği bu ruhun büyük payı vardır. Liderimiz Devlet Bahçeli'nin de dediği gibi 'İstiklal Marşı, Türk milletinin varoluş senedidir. İstiklal Marşı'nı anlamayan milli kimliği kavrayamaz'." değerlendirmesinde bulundu.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Suriye yönetiminin, ülkenin kuzeydoğusunu entegre etmesini öngören anlaşmaya değinerek, bunun Suriye için çok kritik ve tarihi bir adım olduğunu söyledi. Anlaşmanın, orada yaşayan tüm kesimler açısından çok önemli bir kazanım olduğunu da dile getiren Koçyiğit, "Çünkü bu mutabakatın kendisi, onların haklarını da anayasal güvenceye alan, onların siyasal katılımının önünü açan çok önemli maddeleri içeriyor." ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, emekli bayram ikramiyesine ilişkin "2018'de verilen bin lira ikramiye, asgari ücretin yüzde 62'siydi ama şimdi verdikleri 4 bin lira asgari ücretin sadece yüzde 18'i. Alım gücü bakımından 3 kat daha düşük." dedi.

Emir, ikramiyenin en az 13 bin 793 olması gerektiğini de söyledi.

Bu senenin "Aile Yılı" ilan edildiğini anımsatan Emir, "Gençler bu ülkede umut görmüyor; evlenecek maddi kaynak, iş bulamıyorlar. Çocuk yapacak cesaretleri yok. Gençlerin, çocuklarını okula gönderecek, en basit şeyleri bile alacak halleri kalmamış, dönüyorsunuz 'Aile Yılı ilan ettik.' diyorsunuz. Anlaşıldı, bu yıl da ailelerin belini bükecekler." sözlerini sarf etti.

- "Bizlere düşen görev, milletin iradesini tüm fani güçlerin üzerinde tutmaktır"

AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümünün hep birlikte idrak edildiğini belirtti.

İstiklal Marşı'nın, milletin tarih sahnesindeki varlık mücadelesinin en gür sesi, ecdadın istiklal haykırışı olduğunu dile getiren Yenişehirlioğlu, "Bugün ezanlarımız susmuyorsa, bayrağımız göklerden inmiyorsa, o dizelerde anlatılan ruhu yaşatarak diri tuttuğumuz içindir. 'Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet/Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal.' diyerek, bu toprakların tapusunun ecdadımızın mübarek kanlarıyla mühürlendiğini haykıran marşımız, istiklal ve istikbalimizin teminatıdır." diye konuştu.

Yenişehirlioğlu, 12 Mart 1971'in, "demokrasiye vurulmuş ağır darbenin, milletin hür iradesiyle iktidara gelen bir hükümete karşı silahın gölgesinde verilen karanlık muhtıranın tarihi olduğunu" söyledi. 12 Mart Muhtırası'nın, siyasi kaosu, ekonomik çöküntüyü ve toplumsal huzursuzluğu beraberinde getirdiğini ifade eden Yenişehirlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de darbeler dönemi kapanmıştır. Bu millet artık muhtıralara, darbelere, vesayet oyunlarına, demokrasi düşmanlarına boyun eğmeyeceğini defalarca göstermiştir. 15 Temmuz'da olduğu gibi, tarihin her safhasında halkın iradesine kastedenlere karşı aziz milletimiz, canı pahasına direnmiş ve demokrasinin namusunu korumuştur. Bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir. Bugün, bizlere düşen görev, tarihimizin karanlık sayfalarından ders almak, demokrasimizi daha da güçlendirmek, milletin iradesini tüm fani güçlerin üzerinde tutmaktır."

Genel Kurulda, Yeni Yol Partisi'nin "nüfus artış hızı", İYİ Parti'nin "kamu harcamalarının denetlenmesi", DEM Parti'nin "emeklilerin sorunları" ve CHP'nin "okul içi ve çevresinin güvenliğine" ilişkin grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, doğurganlık hızının düştüğünü belirtti.

Doğurganlık hızının düşmesinin Türkiye nüfusunun yaşlanacağı anlamına geldiğini ifade eden Torun, çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin karşılaştıkları zorlukların araştırılmasını istedi.

Doğum yardımları ve diğer nüfus alanlarıyla ilgili kanun teklifi hazırladıklarını aktaran Torun, doğum yardımlarının yeterli olmadığını söyledi.

Torun, Aile Yılı'nın gerçekçi adımlarla desteklenmesi gerektiğini dile getirerek, "3 ve daha fazla çocuk sahibi olan annelere 15 yıl prim ödeme şartıyla 40 yaşında emeklilik hakkı tanınmasını teklif ediyoruz. Bu, annelere büyük güvence sağlayacaktır." dedi.

- "Avrupa'dan daha fazla hızlı yaşlanmaya aday bir Türkiye var"

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, nüfus artış hızının düşmesinin, önemli bir milli güvenlik meselesi olduğunu söyledi.

Fransa, İrlanda ve Almanya başta olmak üzere çok sayıda ülkenin doğurganlık hızında Türkiye'yi geçtiğini aktaran Taşçı, "Avrupa'dan daha fazla hızlı yaşlanmaya aday bir Türkiye var. Türkiye'den daha hızlı gençleşmeye aday bir Avrupa tablosuyla da karşı karşıyayız." ifadesini kullandı.

DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, kadınların toplumsal cinsiyet eşitliğinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

"Kadınların, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını" savunan Otlu, "Aileye karşı değiliz. Özgür ailelerden, eşit ailelerden yanayız. Hiç kimse bizim aileye karşı olduğumuza yönelik propaganda yapmasın. Kadınların eşitliği, özgürlüğü sağlansın." sözlerini sarf etti.

CHP Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, doğurganlık oranının düştüğüne işaret etti.

Nitelikli, üretken toplumun inşa edilmesi gerektiğini dile getiren Kavaf, çalışan annelere esnek çalışma modeli ve kreş desteği sağlanmasını önerdi.

Herkese sorumluluk düştüğüne işaret eden Kavaf, "Gençlerin aile kurmasını destekleyecek politikalar geliştirilmeli. Türkiye'nin nüfus politikası, kalkınmaya entegre edilmiş, ekonomik büyümeyle uyumlu ve refahı artıran model üzerine inşa edilmelidir." şeklinde konuştu.

- "Kadınsız kalkınma da demokrasi de yarım kalır"

AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, çocuk ve genç nüfusun azaldığını, ortalama yaşın 34 sınırına yaklaştığını vurguladı.

Parti olarak nüfus artışını teşvik edici politikaları uygulamaya aldıklarını ifade eden Aksal, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde yeni kurumların oluşturulduğunu belirtti.

Doğum yardımlarının artırıldığına işaret eden Aksal, şunları kaydetti:

"Gençlerimizin yuva kurmasını kolaylaştırıyor, kadınlarımızın gözü arkadan kalmadan çocuklarını bırakacakları kreş sayısını artırıyoruz. Kadınsız kalkınma da demokrasi de yarım kalır şiarıyla nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların ekonomiden siyasete hayatın her alanında yer almasının önünü açarken, diğer yandan iş ve aile yaşamlarının uyumlarını kolaylaştıracak tedbirleri hayata geçiriyoruz."

Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda, Yeni Yol Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.

Genel Kurulda daha sonra Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.