​Amaç yıllık 113 milyar TL’lik ekonomik kaybın önüne geçmek

Buzağı ölümlerini önlemek için ozon tedavisi

Kafkas Üniversitesinin buzağı ölümlerinin ve verim kaybının önüne geçecek programı ekonomiye büyük katkı sağlayacak

İnsan ve hayvan sağlığı alanında kendini geliştiren Kafkas Üniversitesi, hayvancılıkta verim kayıplarını ve yüksek maliyetleri önleyecek proje üzerinde çalışmalarını uygulamalı olarak sürdürüyor. Türkiye’de yalnızca 2022 yılında, 2 milyon 260 bin buzağının kaybedildiği hesaplanıyor. Bu kayıpların 2024 yılı fiyatlarıyla ekonomik karşılığı 113 milyar TL’ye ulaşıyor. Dünya’da buzağılama oranının %90 kabul edilebilir oranlar olarak görülürken Türkiye’de bu oran yüzde %58,32 olarak gerçekleşiyor.

Buzağı kayıplarının azaltılması için yetiştiricilerin bilinçlendirilmesi ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi büyük önem taşıyor.

Kafkas Üniversitesi bu amaçla yürüttüğü çalışmalar kapsamında hayvan yetiştiricilerine yönelik uygulamalı eğitimler veriyor. Buzağı ölümlerini engellemeyi amaçlayan proje ekonomiye büyük katkı sağlayacak ve yıllık 113 milyar TL’yi bulan verim kaybının önüne geçilecek.

“İneklerde Döl Verimi Problemleri ve Buzağı Ölümlerinin Engellenmesi” başlıklı yetiştirici eğitim çalıştayı Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın katılımıyla Kafkas Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Çalıştaya, Özvar ve Yükseköğretim Kurulu heyetinin yanısıra, akademisyenler, sektör temsilcileri ve bölgedeki hayvan yetiştiricileri katıldı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle çalıştaya erkek yetiştiriciler eşleriyle birlikte katıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, çalıştaya katılan tüm kadınların Kadınlar Günü’nü kutladı.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, yaptığı konuşmada, tarım ve hayvancılık sektörünün, ekonomik ve stratejik açıdan Türkiye’nin en kritik alanlarından biri olduğunu belirterek, “Tarım ve hayvancılık gıda güvenliğimizin teminatı, istihdamın kaynağı ve sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez bir unsurudur” dedi.

Üniversitelerin bölge insanıyla, üreticileriyle, çalışanlarıyla bir araya gelmelerinin önemine işaret eden Özvar, “Bilhassa Anadolu’da üniversitelerimiz bölge insanlarının sorunlarıyla uğraşmak zorundadır. Üniversitelerin bu illerdeki temel hedefi sadece üniversite kapılarına gelen öğrencilerin eğitim ve öğretimini üstlenmek değil en az onun kadar bölgede yaşayan insanların sorunlarına eğilmeleridir.” şeklinde konuştu.

“Üniversite kapıları fil dişi kulelerinden ibaret değildir”

Yetiştiricilere seslenen Özvar, “Üniversite hocalarımız, çalışanlarımız sizlere, bölge insanına hizmet için varlar. Üniversite kapıları fil dişi kulelerinden ibaret değildir. Üniversitelerimizin kapıları yediden yetmişe bütün insanlarımıza açıktır. Çözmek istediğiniz meseleleri net, açık bir şekilde üniversite yönetimleriyle paylaşın.” dedi.

Çalıştayın yetiştiricilerle üniversiteler arasındaki kurulan diyaloğun güzel örneklerinden biri olduğunu ifade eden Özvar, bölgenin hayvancılık sorunlarına etkili çözümler üretileceğine, buzağı ölümlerinin önüne geçilerek büyük bir başarı hikayesinin yazılacağına ve buradaki başarının diğer illere de örnek teşkil edeceğine inandığını vurguladı.

Bölgede yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini vurgulayan Özvar, “Sizin refahınız, bizim refahımızdır. Bu konuda hocalarımız yoğun çaba gösteriyor. Hepsine ayrı teşekkür ediyorum. dedi.

Hayvancılıkta yaşanan öncelikli sorunlardan birinin düşük verimlilik olduğuna dikkat çeken Özvar, “Türkiye’de inek başına yıllık süt verimi ortalaması maalesef Avrupa Birliği ortalamasının yarısından azdır. Bu büyük fark, Kars ilimiz de dahil olmak üzere, geleneksel yetiştiricilik yapılan bölgelerde verimliliğin arttırılması gerektiğine işaret etmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Üniversiteler bölgesel kalkınmanın lokomotifi olmalı”

Diğer bir dikkat çekici sorunun buzağı ölümleri ve döl verimi kayıpları olduğuna işaret eden Özvar, “Kars’ta buzağı ölümleri ve ineklerde döl tutmama nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kayıp yılda yaklaşık 6,6 milyar TL gibi çok yüksek bir düzeyde. Bu rakamlar, bölge hayvancılığının potansiyelinin önündeki engelleri net bir biçimde ortaya koymaktadır.” dedi.

Hayvancılık sektöründe karşılaşılan sorunların çözümünde üniversitelere büyük sorumluluklar düştüğünü ifade eden Özvar şöyle devam etti:

“Bulundukları bölgelerin bilgi ve teknoloji merkezleri olan üniversiteler, aynı zamanda bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma görevini üstlenmelidir. Söz konusu proje, bir yandan bölgemizin en büyük sorunu olan buzağı kayıplarının önüne geçmeyi amaçlarken diğer yandan Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesinde eğitim gören lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine bilimsel araştırma imkânı sunmakta; bölgede görev yapan veteriner hekimlere yeni bir bakış açısı ve teknik eğitim desteği sağlamaktadır.” dedi.

“Üniversitelerimiz yerel sorunlara bilimsel çözümler geliştirmeli”

Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak üniversiteleri bulundukları bölgeye katkılarını artırmaları ve belirli alanlarda uzmanlaşmaları konusunda teşvik ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Üniversitelerimizin yerel sorunlara odaklanmış bilimsel çözümler geliştirilmesini ve böylece bölgesel verimlilik artışına katkı sağlanmalarını bekliyoruz. Tarım ve hayvancılıkta istenen atılımı gerçekleştirebilmek için güçlü bir üniversite-sektör iş birliğine ihtiyaç duyduğumuz açıktır.”

Dijitalleşme, tarım ve hayvancılık eğitimlerinin ayrılmaz parçası olmalı”

Özvar, üniversitelerdeki eğitim-öğretim programlarının, tarım ve hayvancılık sektörlerinde yaşanan değişimleri yakından takip ederek sürekli güncellenmesi gerektiğine işaret etti.

Dijitalleşme, yapay zekâ, nesnelerin interneti, hassas tarım, biyoteknoloji, sürdürülebilirlik gibi konuların, tarım ve hayvancılık eğitimlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmesi gerektiğinin altını çizen Özvar, şöyle dedi:

“Bugünün öğrencileri, yarının çiftçilerine, veteriner hekimlerine, gıda uzmanlarına dönüşecektir; bu nedenle onları geleceğin bilgi ve teknolojileriyle donatmak zorundayız. Fakültelerimizde ve meslek yüksekokullarımızda, teorik derslerin yanı sıra çiftlik stajları, arazi uygulamaları, laboratuvar çalışmaları gibi pratik eğitim unsurlarının artırılmasına kıymet veriyoruz.”

“Üniversitemizin kapıları yetiştiricilere her zaman açık”

“Yetiştiricilerimizin üniversitemizin kapılarının kendilerine her zaman açık olduğunu, ihtiyaç duydukları danışmanlık ve desteği üniversitelerimizden her zaman alabileceklerini bilmeleri bizim açımızdan çok mühimdir.” ifadelerini kullanan Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak, bu tür girişimleri desteklemeye devam edeceklerinin altını çizdi.

-Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu-

Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu ise bulundukları bölgenin eğitim süreçlerine olduğu kadar ekonomik sosyal ve kültürel süreçlerine de katkıda bulunduklarını söyledi. Prof. Dr. Kapu özellikle son yıllarda Kars'ın en önemli gelir kaynaklarından biri olan hayvancılık konusuna ağırlık verdiklerini bu kapsamda önemli ekonomik kayba neden olan döl verimliliği ve buzağı ölümleri konusunda çalışmaları hızlandırdıklarını belirtti. Prof. Dr. Kapu ayrıca buzağı ölümlerinin önlenmesine yönelik tedavi süreçlerinde yeni kabul edilen projeleriyle aktif rol alacaklarının bilgisini paylaştı.

-Özvar, hayvan çiftliklerini gezerek yetkililerden bilgi aldı-

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, çalıştayın ardından Beefmaster ve Zavot sığır ırklarının bulunduğu büyükbaş ve küçükbaş hayvan çiftliklerini gezerek, yetkililerden bilgi aldı.

Kafkas Üniversitesi’nin Türkiye’nin kırmızı et açığını kapatmaya yönelik sürdürdüğü projelerden bazıları

Genetik değeri kanıtlanmış ve şimdiye kadar ülkemizde hiç denenmemiş üstün özellikleri olan etçi bir sığır ırkı Beefmaster’ın dondurulmuş embriyo transferiyle etçi bir sığır ırkının çekirdek sürüsünün oluşturulması amaçlanmakta.

İlham Veren Adımlar: Kadınlar ve Bilim İlham Veren Adımlar: Kadınlar ve Bilim

Buzağılara ozon tedavisi

Buzağılardaki ishal vakalarında tedavilere ek olarak ozon terapisi uygulanıyor. Kars ilinde tek doğum sezonunda meydana gelen binlerce buzağı ölümünün sebep oluğu ekonomik kayıp yıllık 6,6 milyar TL olarak gerçekleşiyor. (2022 rakamları) Tedavi Türkiye’de ve dünyada ilk olma özelliğini taşıyor.