Türk ve Türkiye Yüzyılı için Kamu Personel Rejimi Toplantımız vesilesi ile taleplerimizi karar alıcılara bir kez daha hatırlattık.
Ek zam ve Refah Payı verilmeli, maaşların erimesinin önüne geçilmelidir.
Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamları 3600'e yükseltilmelidir.
Türk ve Türkiye Yüzyılı için Kamu Personel Rejimi Toplantımız vesilesi ile taleplerimizi bir kez daha dile getirdik.
— Önder Kahveci (@OnderKahveci) February 12, 2025
Türkiye Kamu-Sen olarak, çalışma hayatının tüm sorunlarının çözümü için var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. @benguturktv pic.twitter.com/vwVnfPwsM1
📍Türk ve Türkiye Yüzyılı İçin Kamu Personel Rejimi Önerisi Tanıtım Toplantısı ve Paneli / @Kamu_Sen
— Prof. Dr. Vedat Işıkhan (@isikhanvedat) February 11, 2025
Canlı Yayın 📡 https://t.co/k2ybSDxaxY
TÜRK VE TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN KAMU PERSONEL REJİMİ ÖNERİSİ TANITIM TOPLANTIMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK
Türkiye Kamu-Sen konfederasyonumuzun gerçekleştirdiği “Türk ve Türkiye Yüzyılı için Kamu Personel Rejimi Önerisi” tanıtım toplantımız ve panelimizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın katılımlarıyla gerçekleştirdik.
Konfederasyonumuzun uzun süredir üzerinde çalıştığı ve bugün kamuoyuyla paylaştığı Türkiye ve Türk Yüzyılı için Kamu Personel Rejimi önerisi tanıtım toplantımız ve panelimize, başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekili Efkan Ala, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcıları Faruk Özçelik, Ahmet Aydın, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcıları Yaşar Yıldırım ve İsmail Faruk Aksu, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanımız Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez Yöneticileri, SGK Başkanı, Genel Müdürler, Daire Başkanları, Bürokratlar, Kadın komisyonlarımız, Şube başkan ve yöneticilerimiz, akademisyenler ve panelistlerimiz katıldı.
ÖNDER KAHVECİ: ÇALIŞMA HAYATINDA DEĞİŞEN ŞARTLAR VE TÜRK YÜZYILINA UYGUN BİR KAMU PERSONEL REJİMİ İÇİN GAYRET SARF EDİYORUZ
Tanıtım toplantımızın açılışında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci; “Yirmi birinci yüzyıl çalışma hayatına ve değişen ve gelişen kamu hizmetlerine uygun bir kamu personel rejimi için, bir yıldan uzun süren çalışmalar sonucunda, tabandan gelen talepler, akademisyenlerimizin, bürokratlarımızın ve uzmanlarımızın değerli katkılarıyla elde ettiğimiz çıktıları paylaşmak üzere burada bulunuyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak genel hatları ile ilke ve kırmızı çizgilerimizi ifade edeceğimiz kamu personel rejimi önerimizin, devletimizi ve kamu hizmetlerini geleceğe uyarlayacak önemli bir unsur olduğuna inanıyoruz” dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Ecdadımızın canları pahasına kurduğu, nice şehitler vererek ve emsalsiz bedeller ödeyerek yaşatıp asırlık bir çınar haline getirdiğimiz Cumhuriyetimiz’de ikinci asrımız için büyük umutlarla doluyuz. Devletimiz, kuruluş dönemi diyebileceğimiz ilk asrımızın ardından Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefini benimsemiştir. Bu hedef, devletini aziz bilen, milletini canından çok seven, şanlı tarihiyle gurur duyan, Atalarının izinden giden vatan sevdalılarını daha büyük ve güzel işler yapmak üzere teşvik ediyor.
Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonu hepimize tarihi sorumluluklar yüklüyor. Bu misyon elbette 85 milyon vatandaşımızın üstün gayretlerine bağlı olarak şekillenecek ancak devletimiz ve özelinde kamu çalışanlarımız, bu hedefe ulaşmada asıl lokomotif gücü oluşturacaktır. Bu hedefe yürürken aksayanı düzeltmek, eskiyeni yenilemek, kötüyü değiştirmek zorunludur.
Teknoloji, sanayi, askeri, sosyal, siyasal ve iktisadi alanda dünyanın önde gelen ülkesi olma idealinde, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefi, devletimizin görünen yüzü olan kamu çalışanlarının omuzlarında yükselecektir. Bu hedefe ulaşmanın, geleceğe dönük yaklaşımlarla gerçekleşeceği; bunun için de kamuda değişen zamana ve gelişen devlet ve kamu hizmeti anlayışına paralel olarak yeni bir kamu personel rejimine ihtiyaç duyulduğu açıktır. Türkiye Kamu-Sen olarak üstlendiğimiz çalışan, üreten ve yol gösteren sendikacılık misyonumuza uygun bir şekilde yine bir ilki gerçekleştirdik.
Yirmi birinci yüzyıl çalışma hayatına ve değişen ve gelişen kamu hizmetlerine uygun bir kamu personel rejimi için, bir yıldan uzun süren çalışmalar sonucunda, tabandan gelen talepler, akademisyenlerimizin, bürokratlarımızın ve uzmanlarımızın değerli katkılarıyla elde ettiğimiz çıktıları paylaşmak üzere burada bulunuyoruz. Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılında Türk ve Türkiye Yüzyılı İçin önerdiğimiz Kamu Personel Sistemi Tanıtım Toplantımıza ve Panelimize hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Kabul edilmelidir ki kamu hizmetlerinin verimliliği ve hizmet memnuniyeti, hizmet verenin çalışma memnuniyetiyle, çalışma koşullarıyla ve hizmet üretenin sahip olduğu niteliklerle doğrudan ilişkilidir. Kamu yönetiminde hizmetleri düzenlerken, bu hizmeti sunan kamu görevlilerinin sorunları göz ardı edilmemelidir. Türk Kamu Personel Sisteminin temelini oluşturan 657 sayılı Kanun, 1965 yılında kabul edilmiş, mali hükümleri ise 1970 yılında yürürlüğe girmiştir. Yani, kamu hizmeti gibi son derece dinamik bir alanı düzenleyen kanunumuz tam 60 yıllıktır. Kanun son derece iyi hazırlanmış olmakla birlikte zaman içinde yapılan müdahalelerle karmaşık hale gelmiş, çıkarılan kararnameler ve farklı kanunlar yoluyla özellikle ücretler ve istihdam biçimine ilişkin hükümler adeta by-pass edilmiştir.
Buna bağlı olarak kamuda ücret sistemi karmaşık bir hal almış, kamu görevlileri mali haklarını dahi bilemez hale gelmişlerdir. Atama, sicil, yer değiştirme, terfi gibi birçok konuda ise ciddi sorunlar baş göstermiştir. Ortaya çıkan sorunların bir kısmının uygulamadan kaynaklı aksaklıklar olduğunu göz ardı etmeksizin, bu sistemin düzenlenmesi ve içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın şartlarına uygun hale getirilmesi bir gerekliliktir. Yeni bir çağa adım atarken eskinin aksayan yönlerinin düzeltilerek yeni, geleceğe uygun ve etkili bir sistem ile büyük ülke idealine ulaşabileceğimize inanıyoruz. Ülkemizi geleceğe taşıyacak, yapay zekâ, otonom sistemler, nesnelerin interneti gibi unsurlarla iç içe çalışmaya uygun bir yapı, zaman kaybetmeksizin oluşturulmalıdır.
Hizmet sınıflarına ilişkin sorunlar, istihdam biçimlerinde ortaya çıkan çoklu yapı, ödeme kalemlerindeki adaletsizlikler ve sosyal yardımların yetersizliği nedeniyle kamu çalışanları bütün fedakarlıklarına rağmen insanca yaşayabilecekleri ücrete kavuşamamış, çalışma barışı büyük yara almıştır. Sosyal güvenlik sistemindeki yanlış uygulamalar sebebiyle emeklilerimiz de çalışırken aldıkları maaşlara oranla son derece düşük maaşla yüz yüze kalmakta ve geleceğe dair umutlarını kaybetmektedirler. Yıllarını devlete hizmet etmekle geçirmiş emeklilerimizin, çalışma hayatı sonrasında da kendisi ve ailesine yetecek düzeyde bir emekli maaşına kavuşturulması için sosyal güvenlik sisteminde de gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Emeklilik memurların kâbusu olmaktan çıkarılmalı, kamu çalışanlarına yapılan bütün ödemeler emekli maaşı ve emekli ikramiyesinde değerlendirilmelidir.5510 sayılı Kanunla kamu çalışanlarının hakları 2008 öncesi ve sonrası göreve başlayanlar olarak ikiye bölünmüştür. Sisteme sonradan yapılan müdahalelerle kamuda 32 çeşit istidam biçimi ortaya çıkmış, 7433 sayılı Kanunla kalıcı bir hale getirilen 3+1 yıl süreli sözleşmeli istihdamı, kamunun asıl istihdam biçiminin, atama düzeyinde, sözleşmeli personele dayandırılmasına neden olmuştur.
Bir bakıma sözleşmeli personel çalıştırma kamunun asıl istihdam politikası haline getirilmiştir. Bu kapsamda öncelikli olarak kamuda güvencesiz istihdam kaldırılmalı, devletin asli ve sürekli görevlerinin güvenceli ve kadrolu personel eliyle gördürülmesi sağlanmalıdır. Atama, görevde yükselme, tayin ve terfilerde liyakat esaslı bir yapıya geçilmeli, adam kayırmanın ve haksızlığın aracı olan mülakat sistemi kaldırılmalı, yazılı sınava öncelik verilmelidir.
KAHVECİ: KAMU GÖREVLİLERİ AİLE YILINDA UNUTULMAMALI
2025 yılı Aile Yılı olarak ilan edilmiştir. Biz de bu yılın amacına uygun olarak; aileyi destekleyecek politikalar benimsenmesini, atamalarda aile birliğinin esas alınmasını, doğum yardımı, eş yardımı, çocuk parası gibi ödemelerin etkili bir biçimde artırılmasını, hiç olmazsa bir ev kurmaya yetecek düzeyde evlenme yardımıyla evliliklerin teşvik edilmesini, kreş ve yaşlı bakım evleri vasıtasıyla Türk aile yapısının korunmasına katkıda bulunulmasını istiyoruz.
Kamu hizmetlerinin çeşitliliğinin artması, mesleki gereklilik ve personelin niteliklerinin yükselmesine paralel olarak yeni hizmet sınıfı ihdasına gidilmelidir. Yıllardır sorunlarına çözüm bekleyen yardımcı hizmetler sınıfı personeli genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir. Ücret sistemi sadeleştirilmeli, ücret adaletsizliğine neden olan ödeme unsurları ortadan kaldırılmalı, kamuda tüm personelin görevlerine, eğitim durumlarına ve niteliklerine uygun adil bir ücret almaları sağlanmalıdır. Özellikle belirtmek isterim ki, eşitlik adalet demek değildir.
666 sayılı KHK ile bütün kurumlardaki aynı unvanlı maaşlar eşitlenmiş ama adalet bozulmuştur. Birçok kurum ve kuruluşta iş yüküne ve yapılan işin niteliğine göre belirlenmiş olan tazminat, ödeme, fazla mesai gibi unsurlar kaldırılmış, ücrette belirleyici tek unsur unvan haline getirilmiştir. Bu durum ücret adaletini düzeltmek yerine daha da bozan bir etki oluşturmuştur. Bunun için kamu çalışanlarını yoksulluk sınırının altında maaş almaktan kurtaracak temel ücret düzenlemesine geçilmeli; temel ücret, yoksulluk sınırı olarak belirlenecek şekilde her personelin buna ek olarak görevinin gerektirdiği eğitim durumu ve sahip olduğu yetkinlik nispetinde tazminattan ve durumuna uygun sosyal yardım sisteminden faydalanması sağlanmalıdır.
KAHVECİ: KAMU ÇALIŞANLARINA EK ZAM VE REFAH PAYI VERİLMELİ, MAAŞ ERİMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR
Geçtiğimiz günlerde 2025 yılının ilk enflasyon verisi açıklandı. Gördük ki, memurlara 6 ay için verilen %6’lik zam, yılın ilk ayında ortaya çıkan %5’lik enflasyonla eridi. Dolayısıyla, memur ve emeklilerin alım gücü geçtiğimiz yılın bile gerisine düştü. Biz, çalışanların ekonomik dalgalanmalardan etkilenmesini en aza indirecek bir ücret sistemi gerektiğine inanıyoruz. Her şeyden önce memurlara ve emeklilere ek zam verilmesi, üzerine refah payı eklenerek alım gücünün yükseltilmesi ve enflasyon farkının da aylık olarak maaşlara yansıtılması yoluyla dönem içinde maaşların erimesinin önüne geçilmesi talebimizi Sayın Bakanımıza huzurlarınızda bir kere daha iletiyoruz. İnsanların tek tek ihtiyaçları yanında birlikte yaşamaktan doğan, toplumsal düzeyde olan ihtiyaçları olduğu bilinen bir gerçektir. Bunlar kamusal ihtiyaçlar olup genele hitap etmektedir.
Güvenlik, adalet, sağlık, eğitim, haberleşme, enerji, ulaşım gibi ihtiyaçlar, özelliği gereği geniş bir teşkilatlanma ve büyük bir yatırıma ihtiyaç göstermektedir. Bu ihtiyaçların karşılanmasında kâr, amaç olmayıp, toplumun genel menfaati esas alınmaktadır. Bu ihtiyaçların karşılanış biçimi, teşkilatlanışı, kamu hizmeti kavramını karşımıza çıkarmaktadır. Anayasanın 128. maddesi, “Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.” demektedir.
Buna göre kamu hizmetleri mutlak suretle iş güvencesi olan, ücretleri sadeleştirilmiş, tayin, atama, terfi gibi özlük hakları, sosyal hakları günün koşullarına uygun hale getirilmiş insanca yaşayabileceği ücreti alan memurlar eliyle gördürülmek zorundadır. Bu bakımdan kamu çalışanlarının iş güvencesinden taviz verilmeden, bütüncül bir yaklaşımla kamu personel sisteminin sorunlarının çözülmesi gerektiğine inanıyorum.
Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak üstlendiğimiz çalışan, üreten ve yol gösteren sendikacılık misyonumuza uygun bir şekilde yine bir ilki gerçekleştirdik. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeni Kamu Personel Rejimi için elimizi taşın altına koyduk, bütün imkân ve birikimimizle geleceğimizi şekillendirecek bir personel rejiminin kapılarını araladık. Uzun bir süreden beri akademisyenlerimizle, uzmanlarımızla, değerli bürokratlarımızla yoğun çalışmalar yürüterek yeni bir personel sisteminin temel dinamiklerini ortaya koyduk. Yaptığımız çalışmayı temel ilkeler, amaçlar ve yapılması gerekenler şeklinde çerçevelendirdik.
Buna göre, Cumhuriyetimizin ikinci asrına yaraşır bir kamu istihdamı için;
1. Liyakat,
2. Devlete sadakat,
3. Statü hukuku,
4. Görevde ve emeklilikte refah, temel ve vaz geçilmez ilkelerimizdir.
Bu çerçevede hazırladığımız çalışmada, daha etkili ve kaliteli bir kamu hizmeti sunumu için;
• Liyakat ve ehliyet esaslı, güvenceye dayalı bir kamu personel istihdamı,
• Adil, sade ve kamu çalışanlarının insanca yaşamasına yetecek bir ücret sistemi,
• Etkili, kamu çalışanlarının özel durumlarına uygun, sosyal devlet ilkesiyle bağdaşır bir sosyal yardım sistemi,
• Çalışma hayatıyla dengeli, geleceği güvence altına alan bir sosyal güvenlik sistemi,
• Farklı statü ve unvanlardaki personelin durumlarına özel düzenlemeler içeren ve dezavantajlı grupları koruyan bir sistem kurgulamıştır.
Şüphe yok ki, bu ilkelerin hayat bulması, yapılacak pek çok düzenlemeyi de beraberinde getirecektir. Az sonra gerçekleştireceğimiz Panelimizle, kamu personel sisteminin sorunlarını ve bu sorunları aşmak için Türkiye Kamu-Sen’in önerdiği yol haritasını tartışacağız, talep ettiğimiz düzenlemeleri kamuoyunun görüşlerine sunacağız. Türkiye Kamu-Sen olarak genel hatları ile ilke ve kırmızıçizgilerimizi ifade ettiğim kamu personel rejimi önerimizin, devletimizi ve kamu hizmetlerini geleceğe uyarlayacak önemli bir unsur olduğuna inanıyoruz.
KAHVECİ: YENİ KAMU PERSONEL REJİMİ ÖNERİMİZİN ÖNÜMÜZÜ AYDINLATACAĞINA İNANIYORUM
Bugün her biri alanında otorite olan akademisyenlerimizin, bürokrat ve Konfederasyon temsilcilerimizin katkılarıyla Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına nasıl bir kamu personel sistemi ile girmemiz gerektiği üzerinde yaptığımız çalışmayı kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Önerimizin, bundan sonraki mücadelemizde önümüzü aydınlatacağına inanıyorum. Bu önemli toplantımıza iştirak ederek bizleri yalnız bırakmayan tüm misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum. Bir anlamda burada bulunan siyaset ve bürokrasi dünyasının temsilcilerinin de kamu personel rejiminin revize edilmesi iradesi taşıdığını düşünüyorum.
Türkiye Kamu-Sen olarak tüm sorunlarının çözüldüğü, refah içinde yaşayan, mutlu bir kamu çalışanı; yol gösteren, çığır açan, çağdaş ve demokratik bir ülke vizyonumuzu gerçekleştirme konusunda kararlıyız ve mutlaka kazanacağız. Nihai hedefimiz mutlu çalışan, mutlu Türkiye’dir. Hepinize saygılar sunuyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
BAKAN VEDAT IŞIKHAN:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan yaptığı konuşmada,
“ Bugün burada, kamu personel rejimi gibi son derece stratejik bir başlıkta, sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Kamu yönetimimizin temel taşı olan; memurlarımızın haklarını, sorumluluklarını ve geleceğini konuşmak; ortak akılla en iyi çözümleri üretmek hepimizin görevidir.
Türkiye Cumhuriyeti, güçlü ve köklü bir devlet geleneğine sahiptir. Bu geleneğin sürekliliğini sağlayan unsurların başında ise; kamu yönetimi ve kamu personelimiz gelmektedir. · Devletimizin halka hizmet götürme kabiliyetinin en kritik unsuru, özveriyle çalışan memurlarımızdır.
Kamu yönetiminin; sürekliliğini, vatandaşımıza sunulan hizmetlerin kalitesini ve güvenilirliğini sağlayan kamu personel sistemimiz; sadece bir mevzuat meselesi değil, aynı zamanda devletin vatandaşıyla kurduğu bağın temelini oluşturmaktadır.
Bugün kamu personel sistemimizle ilgili güncellenmesi gereken elbette çok sayıda başlık var.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, bundan tam 60 yıl önce yürürlüğe girmişti. Ancak geçen bu uzun süre içinde, birçok değişim ve dönüşüm yaşandı.
Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve demografik yapısı da, o günden bugüne büyük değişimlere sahne oldu.
Kamuda istihdam biçimleri çeşitlendi, teknolojik gelişmeler iş yapma biçimlerini dönüştürdü, bugün hızlı bir yeşil ve dijital dönüşüm yaşanıyor, birçok meslek ortadan kayboldu, yeni çalışma modelleri ortaya çıktı ve sonuçta vatandaşın devletten beklentileri de doğal olarak farklılaştı.
Dolayısıyla, bu Kanunu, her alanda günün şartlarına uygun hale getirmek için gerekli her türlü adımı atmak zorundayız.
Sayın Cumhurbaşkanımız her daim; kamu görevlilerinin haklarını korumayı, çalışma koşullarını iyileştirmeyi ve memurlarımızın mali ve sosyal haklarını güçlendirmeyi öncelikli konulardan biri olarak görmektedir.
Bizler de, bakanlık olarak bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Ve bugün geriye dönüp baktığımızda, memurlarımız için birçok adım atıldığını görüyoruz. Sözleşmeli personelin, kadroya geçirilmesi, Engelli memur istihdamında, rekor seviyeye ulaşılması,
Kadın memurların, doğum izni ve süt izni haklarının genişletilmesi, Hastalık ve refakat izinlerinin daha esnek hale getirilmesi, Memurlarımızın yer değişikliği ve intibak süreçlerinde, kolaylıkların sağlanması, Kamuda liyakati esas alan, yönetim anlayışının güçlendirilmesi,
Eğitimden sağlığa, güvenlikten sosyal hizmetlere kadar her alanda kamu görevlilerimizin refahını artırmaya yönelik yeni reformlar hayata geçirildi. Tüm bunlar ve sayamadığımız çok sayıda düzenleme, AK Parti hükümetleri olarak memurlarımızın her zaman yanında olduğumuzun en somut göstergesidir. Biz, kamuyu güçlü kılmanın ancak memurumuzu güçlü kılmaktan geçtiğini biliyoruz.
Değerli katılımcılar,
“Sendikacılık, demokrasinin olmazsa olmaz” unsurlarından biridir. Hükümet olarak bu doğrultuda;2010 yılında yaptığımız anayasa değişikliği ile kamu görevlilerimize, toplu sözleşme hakkı tanıdık.
Böylece kamu çalışanlarının özlük ve mali haklarının sendikalar eliyle müzakere edilmesini sağladık.
Sendikalaşma oranlarına doğrudan katkısı olan; ikramiye ve destekleri hayata biz geçirdik.
Bildiğiniz gibi en son; muhalefetin Anayasa Mahkemesine götürüp, iptal ettirdiği toplu sözleşme ikramiyesini, tüm sendikalı kamu görevlilerimiz için yeniden getirdik.
İktidara geldiğimizde %50’de olan kamuda sendikalaşma oranı; bugün %75’in üzerine çıkmıştır.
Bugün, Türkiye’de, kamu sendikacılığı, güçlü bir konumdadır. Türkiye Kamu-Sen de bu gücün en önemli temsilcilerinden biridir. Kamu çalışanlarının sesi olmak, onların haklarını savunmak ve daha iyi bir çalışma hayatı için mücadele etmek büyük bir sorumluluktur.
Türkiye Kamu-Sen, Kıymetli hocam, Önder Kahveci ve çalışma arkadaşları; bu sorumluluğu başarıyla yerine getiren bir konfederasyon olarak, kamu personel sistemine dair yaptığı çalışmalarla, gerçekleştirdiği kongre ve sempozyumlarla, getirdiği önerilerle çalışma hayatımızın kalitesinin geliştirilmesi için her zaman önemli katkılar sağlamaktadır.
Bizim temel yaklaşımımız; sosyal diyalog mekanizmasının işlerliğini artırmak ve en iyi çözümleri ortak akılla üretmektir.
Türkiye Kamu-Sen’in bugün burada sunduğu önerileri son derece değerli buluyoruz. Biz, her zaman olduğu gibi, kamu sendikalarımızla iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.
Kamu personel sistemimiz, devletin bel kemiğidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, devlet memurlarımızın çalışma esaslarını belirleyen en temel düzenlemedir.
Bugün, kamu personel sistemini modern ihtiyaçlara uygun hale getirmek için bazı reformlara ihtiyaç duyduğumuz açıktır.
Bildiğiniz gibi; Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi süreciyle kapanan Bakanlığımıza bağlı Devlet Personel Başkanlığı görevleri;
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nce yürütülmektedir.
Bizler; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, kamu toplu sözleşme görüşmelerini yürütüyoruz.
Hemen her sözleşme sürecinde, kamu personelimiz için sunulan hizmetleri ve hakları üstüne koyarak geliştirme amacındayız. · Diğer yandan, kamu görevlileri, memurlarımız ve sözleşmeli personel için yapılacak 2026-2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşmesi Kanunu hükmü gereği; inşallah bu yılın Ağustos ayında gerçekleştirilecektir.
Amacımız, hem memurlarımızın haklarını koruyan hem de kamu kaynaklarını etkin bir şekilde değerlendiren bir uzlaşı ortamı oluşturmaktır.
Bakanlık olarak; taraflar arasında diyalog zeminini güçlendirmek ve ortak bir noktada buluşulmasını sağlamak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
İnşallah bu sürece de tüm paydaşlarla, eşgüdüm içinde hazırlanacak, uzlaşı ve hakkaniyet zemininde bir müzakere süreci yürüteceğiz.
Memur toplu sözleşmelerinde nihai hedefimiz, çalışma barışını koruyarak tüm tarafların memnuniyetini sağlayacak, adil ve sürdürülebilir çözümler üretmektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği; Türkiye Yüzyılı’na doğru ilerlerken, çalışma hayatını ilgilendiren her konuda; sizlerle, kamu personellerimizle ve sendikalarımızla birlikte yürüdüğümüzü bilmenizi isterim.
Tüm sosyal tarafların önerilerine açık olduğumuzu ve kamu personel rejimi konusunda yapılacak her düzenlemede, diyalog ve uzlaşıyı esas alacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Memurumuz ne kadar mutlu ve huzurlu olursa, devletimiz de milletimiz de; o derece mutlu olur ve geleceğe umutla bakar.
O yüzden, memurlarımızın haklarını koruyan, onların emeğini gözeten, aynı zamanda etkin ve verimli bir kamu yönetimi anlayışını esas alan bir sistemi hep birlikte inşa etmek zorundayız.
Bu süreçte büyük bir sorumluluk üstlenen, bizlere de her fırsatta önerileri ve katkıları ile önemli destekler veren; Türkiye Kamu-Sen’e; Genel başkanımız Sayın Önder Kahveci’ye ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Tüm sendikalarımıza; yaptıkları önemli çalışmalar ve destekler için ayrıca teşekkür ediyorum.
Kamu çalışanlarımızın hakları için verdiğiniz mücadelede her zaman yanınızda olacağımızı bilmenizi istiyorum.
Bundan sonra da, kamu personel sistemimizi daha da iyileştirmek için iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.
Türkiye, güçlü kamu yönetimiyle, nitelikli memur kadrosuyla, her geçen gün daha da büyüyecek ve güçlenecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, Sayın Devlet Bahçeli’ye tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Cenabı Allah sıhhat ve şifa versin inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.” Diyerek sözlerini noktaladı.
EFKAN ALA:
AK PARTİ Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala ise,
“Devletin omurgası ve görünen yüzü olarak kamu personel rejiminde ortaya konulan bu çalışma sonucunda ortaya çıkan önerileri, Cumhur İttifakı’nın bu hedeflere sizleri taşıyacağını peşin söylemek isterim.
Biliyoruz ki Türkiye Kamu-sen Türkiye’nin menfaatleri ile örtüşmeyen hiçbir öneri ile gelmez biz bundan eminiz.
Detaylarına çalıştığınız ve bizlere önereceğiniz bu çalışmanın detaylarını ileriki süreçte neler yapabiliriz şeklinde bir arada gerçekleştireceğiz.
Davetiniz için Sizlere yürekten teşekkür ediyorum hepinize saygılar sunuyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
İSMAİL FARUK AKSU:
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu,
“Böyle bir çalışmaya imza attığı için Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu’na teşekkürlerimi sunuyorum. Milliyetçi Hareket Partisi olarak kamu çalışanlarının haklı taleplerini her zaman takip ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz.
İlerleyen süreçte yapılması muhtemel kamu personel rejimi düzenlemesi idarenin de rahat bir şekilde işlemesinin önünü açacaktır.
15 Temmuz darbe girişimi kamu istihdamında önce Türk devleti önce Türk milleti diyebilmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Şükürler olsun ki Türkiye ayağındaki prangalardan kurtulmuş, bölgesel bir güç, küresel bir devlet haline gelmiştir.
Enerji, ulaştırma, savunma, sanayi gibi birçok alanda Türkiye büyük atılımlar yapmıştır. Bunda kamu görevlerimizin katkısı çok büyüktür
Artık 1960’lı yıllarda yapılan 657 sayılı devlet memurları kanundan çok farklı bir Türkiye vardır.
657 sayılı kanunda yapılan cüzler değişiklik özellikle ücret dengesini bozmuştur. Tüm bu eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.
Böylesine güzel ve değerli bir çalışmaya imza attığı için memur sendikacılığının gözbebeği Türkiye Kamu-Sen’e teşekkür ediyorum.” dedi.
YAŞAR YILDIRIM:
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım,
Çalışma hayatında böylesine önemli bir problemi çözmek adına bir tavır ortaya koyan Türkiye Kamu-sen genel başkanına, yönetimine çok teşekkür ediyorum.
Türkiye Kamu-Sen gerçekten her konuda devletinden ve milletinden yana bir tavır ortaya koyarak bu milletin gözbebeği bir sendika olarak tarihe geçmiştir.
Kamu görevlerinin yaşadıkları sorunların çözüme ulaşması için Milliyetçi Hareket Partisi olarak elimizden geleni yapacağız.
Ücret sisteminden Özlük haklarına kadar kamu görevlileri ve emeklilerimizin hakları için mücadele eden bu kıymetli teşkilatın her bir ferdine bir kez daha teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından, Türk ve Türkiye Yüzyılı için Kamu Personel Rejimi Önerisi panelimiz gerçekleştirildi.
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Koordinatörü Ercan Han moderatörlüğünde düzenlenen panelimizde,
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney,
Ankara Sosyal Bilimler üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Ender Aslan,
Süleyman Demirel Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Altan görüş ve düşüncelerini katılımcılarla paylaştılar.