Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.

Hayatını kaybedenlerin kimlikleri henüz tespit edilmeden, yetkililerin suçu başkasına atma ve kendini kurtarma telaşına girdiğini belirten Arıkan, "Bakanlık, Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye, adına ne derseniz deyin, merkezi yönetim üzerine düşeni yapmamış, denetleme görevini yerine getirememiştir. Hem merkezi yönetim hem yerel yönetim hem de tesisin sahipleri bu facianın sorumluluğundan kaçmamalı." diye konuştu.

"Kaza veya afet" bahanesinin ardına sığınılmasına da asla müsaade edilmemesini isteyen Arıkan, "üç beş çalışana" ceza ve yaptırım uygulayarak, facianın üzerinin kapatılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Göçün izlerini taşıyan Mudanya'da mübadillerden özel anma Göçün izlerini taşıyan Mudanya'da mübadillerden özel anma

Bu "katliamdaki" ihmaller zincirinin tüm yönleriyle ortaya çıkarılması için ellerinden geleni yapacaklarını bildiren Arıkan, bilirkişi raporu hazırlanma sürecine siyasetin müdahale etmemesi uyarısında bulundu.

Türkiye'deki yönetim sistemini eleştiren Arıkan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kurucuları ve yöneticileri yetkiyi sonuna kadar kullanmak istiyorlar ama sorumluluğu asla almak istemiyorlar. Sadece Kartalkaya faciası ve ortaya çıkan denetimsizlik kaosu bile bize özgü başkanlık sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerçeğini ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Gazze'deki ateşkese ilişkin de değerlendirmelerde de bulunan Arıkan, 470 gün süren soykırımdan sonra varılan ateşkesin, siyonizmin "bütün vahşetine rağmen yenildiğinin" ispatı olduğunu söyledi.

Arıkan, "Bu zafer, bütün ambargoya, açlığa, susuzluğa ve İslam ülkeleri tarafından yalnız bırakılmalarına rağmen, inanç ve cesaretlerinden taviz vermeden cihat eden tüm mücahitlerin zaferidir. Her şeye rağmen, bütün zorluklara rağmen Gazze direnmiştir. Gazze yıkılmıştır ama Gazzeliler teslim olmamıştır." şeklinde konuştu.

Bazı belediye başkanları ile bir muhalefet partisinin genel başkanının gözaltına alınmasını ve ekonomi politikalarını eleştiren Arıkan, şunları kaydetti:

"Ülkemiz böylesine devasa acılar ve sorunlarla boğuşurken 'Kim cumhurbaşkanı olacak?' sorusunu da bugünden tartışmaya başlamayı yersiz bulmaktayız. Biz Saadet Partisi olarak, en başından beri isimlerin değil ilkelerin üzerinde duruyoruz. 'Kim cumhurbaşkanı olmalı?' sorusundan daha önemli olan 'Nasıl cumhurbaşkanı olmalı?' sorusudur. Çünkü Türkiye'de isim değişikliğine değil zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır. Sistemi tartışmadan isimleri tartışmaya başlamak tarihi bir yanılgıdır. Mevcut sistem bozuktur. Bozuk tezgahtan da sağlam ürün çıkması mümkün değildir."